bir ana kuzusu aslında ama göstermeyi sevmiyor. Bizim evin Z kuşağı kendisi.
Çarşamba, Aralık 22, 2021
Mutluluk içimde çünkü onu yedim :)
bir ana kuzusu aslında ama göstermeyi sevmiyor. Bizim evin Z kuşağı kendisi.
Perşembe, Aralık 16, 2021
Yorma kendini. Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin. *
DEMİR KALELER
Dalımı budağımı kırdıklarını unutmadım
Kel dağlarda gezerken yarınlardaki kuraklığı anladım
Ben yeşile hasret çayıra çimene uzak kaldım
Esir gibiyim amacını yitirmiş şehirlerde
Geleceğe yemsiz oltalar salıp beklemekteyiz sabırla.
#SalmanÇiğdem
https://m.youtube.com/watch?v=pblxe6kwHz8
Not : Fotoğraf eski bir #Fethiye fotoğrafı. Artık eski mevzuların, geçmişin, eskiden kalan, bana zararı dokunan her şeyin üzerimden akmasını diliyorum. Ben yeni bir hayat kurdum, geçmişi unuttum, yapılanları unutmasam da negatif duygulardan kurtulmaya çalışıyorum. Hem hastalıkla savaşıp hem de kırgınlıkları tamir etmek zor oluyor. Bıraktım onları aksın gitsin artık üzerimden. Beni sevdiğini sandığım ama beni sevmeyen her şeyi çıkarıyorum hayatımdan. Etrafımda sadece gerçeklik kalsın, yeni bir yıldan tek beklediğim sevgisine inandığım insanların etrafımda olması. Yaralarla hayatta yol almak insanı zayıflatıyor. Şu ara en son istediğim şey samimiyetsiz duygular. Artık demirden kaleleri yıkma zamanı. Herkes bir gün hakettiğini yaşayacak. Buna inanıyorum. #yeniyıl #kanseryolculuğum #demirdenkaleler #hayat #tbt
*Kapak : #CharlesBukowski
Salı, Kasım 16, 2021
Mine Flora
Pazartesi, Kasım 15, 2021
Geceyi seyrede seyrede öğrendim ki ışık insanın içinde yanmıyorsa yüzüne vurmuyor.*
Pazar, Kasım 07, 2021
Yetinmeyi bilir misin ?
Pazartesi, Kasım 01, 2021
Şikayet ettiğiniz hayat, belki de başkasının hayalidir..
Ara ara insanlardan yoruluyorum, yine öyle bir döneme girdim. Etrafta psikolojisi bozuk o kadar çok insan var ki bazen halen eski seyrinde bir insan olduğum için hedef oluyorum. Ben kanser halimle insan idare ediyorum. Etmek zorunda kalıyorum. Ama benim o sakin hallerimden, hastalığımdan, soğukkanlılığımdan suskunluğumu fırsat bilip üzerime gelenide affetmiyorum. İnsan idare edebiliyorum diye saygısızlığı hiç kaldıramam. Geçen bir whatshap grubunda uzun süredir psikolojisi bozuk olduğunu anladığımız birini idare ediyorduk, en son bana takışmamak adına hiç cevap vermediğim için her gün grupta laf sokmaya devam edince önce gayet uygun bir dille rahatsızlığımı belirtip, sonra onu gruptan attım. Dileyenlerinde gruptan ayrılabileceğini, bu konuda kızgın olmayacağımı söyledim. Bu kişi gittiğinden beri mutlu, mesut grup özümüze tekrar döndük. Anladım ki huzursuz ve sorunlu insanları idare etmek bizi yoruyor. Arada temizlik yapmamız gerekli. Bu hem sosyal medyada hem de hayatımızda gerekli. Kendi adıma da suskun biri değilim, ölsemde olamam sonucunu çıkardım. Ben sorun çıktığında onu ya çözmeliyim ya da konuşmalı... Diğer türlüsü bana uygun değil. Bir de anladım ki şu kanserli halimle bile çoğu insandan daha doğru bakabiliyorum hayata. Kendimi insan olarak tebrik ettim. Ha grup mu, bir tebrik mesajı atmadıkları kaldı. Herkes artık sorunları çözmek için başkası hareket etsin istiyor. Kimse taşın altına elini koymuyor. Kızmadım, alışığım bu davranışlara.
Kronik hastalıklar çok yorucu yaşam savaşına yol açıyor. Hem beslenmene dikkat et, hem kendine, hem psikolojine, insan ilişkilerine, yaşam koşullarına, hayat şartlarına.. Hangi taraftan nasıl gideceksin? Neler planlaman gerekli? Bunlar hep karar mekanizması.. ve gerçekten yorucu. Başlangıçta insanlar sorularıyla çok yoruyor bu hastalıkta, hakkında hiç bir şey bilmedikleri kanser için her gördüğün akıl veriyor, bir şekilde başlangıç sıkıntılarını atlattım ama şimdide Gamlı Baykuş’ lar var. Senden fazla üzüldüğünü belli edecek ya, her bulduğunda senin hiç düşünmediğin, sana sıkıntı olmayan çünkü dr onu düşünecek zaten, ve senin için karar verecek ama o ablasının eltisinin kaynında aynı hastalık olduğu için biliyordur. Onu seninle paylaşacak, çünkü ölürsen o sana söyledi, vicdanı rahat edecek ve o kanser olmadığı için kendine sevinç çıkaracak. Bazen gelip kendi hastalıklarını anlatıp, Allahtan kanser değilmişim diye karşımda sevinip gidenler var. Hiç bir şey demiyorum tabii, etkilenmiyorum da artık ama ilk seferinde dumur olmuştum itiraf ediyorum. Kanser dizilerdeki gibi iki kemoterapi alınınca kurtulduğunuz bir hastalık değil. Bence özgün ve erişilmez fikirlerinizi kendinize saklayın, iyileşmek de o kadar kolay değil.. En azından bu savaşa saygı gösterin, ağrı uzmanı olmuş kanserli insana şuram ağrıyor, buram ağrıyor diye de hastalık anlatmayın. En gıcık olduğum ayağım uyuşuk diyorsun, benimde diyor. Günlük sıkıntılı durumlarınızla bizi bunaltmayın hele o basit yaşamın hiç umursanmayacak hırslarıyla ilgili de kafamızı şişirmeyin. Bazen susmayıp kendinize getirmek istiyorum, benim de bir tahammül sınırım var.
Banyodakiler tabii ki canlı değil, canlısı cansızı seviyorum işte, bir başka duruyor..
Bu evimde büyük, eşyalarımda çok ama artık daha az eşyalı hayat yaşamalı insan diye düşünüyorum.