Geldiğimden beri kayda değer çok şey oldu olmasına ama ben işe güce daldığımdan şöyle tadında bir yazı yazamadım..Öncelikle geçtiğimiz hafta ile ilgili yazayım..Sonra da Dünya' nın aslında küçük olduğu ile ilgili yeni bir hikayem var..
Geçtiğimiz hafta Uzunbey göze geldi ve motordan düştü Hillside dan dönerken..İşle ilgili ziyarete gitmişti..Gidenler bilir yolu, kıvrımlı dönemeçlerden oluşur..Yani bir taraftan ağaçlık diğer taraftan denk gelirse uçurumludur..Evet bu yolda motorsikletten düşmüş çarşamba akşamı..iki gündür artık şort giydiği için de iyice kabuklaşan yaralardan oluşan kaza izleri cuma sabahı az olan ayak bileği şişliğini iyice şişirmişti..İki gün hiç bir şeyi olmayan bileği böyle şişince bizim burda özel hastane konumundaki esnaf hastanesine gittik..Hem yakın hem de senelerdir onunla çalışırız..Yalnız dr. ameliyatta olduğundan ancak dörde randevu verdiler..Ben zaten acil gittiğimiz için huzursuzum kayıt alan görevliye biraz çıkıştım galiba..Acil hastaya dörde randevu verilir mi diye..Çünkü saat bir..Neyse öbür özel hastaneye uyuz olduğumuz için ve Çağıl için gittiğimiz özel dr.dan mennun kalmadığımız için devlet hastanesine gidelim ..Nasılsa film çektireceğiz sıra çok olursa da en azından filmi çektirmiş oluruz içimiz rahatlar gibi bir yaklaşımla ilk defa kendimiz için gittik..Önce acile girdik..Dr. baktı..Tetenoz aşısı yaptı..Sonra da ilaç vereceğini ve göndereceğini söyledi..Ben huzursuz olunca da isterseniz film çektirelim dedi..Aslında çok kibar..Yanındaki için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama sesimi çıkarmadan dinledim..Film kısmına gelince de evet dr.bey aslında onun için geldik deyiverdim..O da bizi filme gönderdi ve filmi çektirip gelik..Ordan ortopediste gönderdi falan..Filmde tehlikeli bir şey çıkmadı..ama yine de kontrol ettirtti ve ilaç yazdı..Eğer şişlik daha da büyürse gelin dedi ortopedist..Çok kaba ve rahatsız edici bakışları vardı ve o muayene ederken eşimin telefonu çaldığından odadan çıktım ben ve geldiğimde dikkatinizi çekiyorum bir telefon görüşmesi 2-3 dakika ya sürmüştür yada sürmemiştir..Ne diyorsunuz bu konuda dediğimde..Beyefendiye anlattım diyerek bizi dışarı yolladı..Zaten çok zaman harcadın be! diyecektim ki kavga çıkarmak bana yakışmaz diye çıktım pis pis bakarak..Umarım bu satırları okuyan hastaneden birileri vardır ve söyler kendisine..Yüz yataklı fethiye devlet hastanesi ortopedist dr.u m.bey, sadece ben değil oraya gelipte onlara kaba davrandığınız her hasta arkanızdan sizi anlatıyor..umurunuzda mı bilemem ama davranışlarınız insanların memnuniyetinden daha fazla ünlü :)) hani haberin olsun çok zorlarsanız yüzünüze de söyleyebilirim aslında..En azından kibarca söyleyebilme gibi bir yeteneğim var benim ..
Zaten kıl oluyorum şu hastaneye ..Allah düşürmesin eksikte etmesin ama sıkı durun şimdi dedikodu yapacağım bu hastane ile ilgili..Bilin bakalım bu hastaneye -sanırım giden başhekime -sormuşlar bağış yapmak istiyoruz size ne yapalım diye..onlarda demişler ki -artık günahı boynuna ,hangi sivri akıllı demiş bilmem ben gördüğümü söylüyorum- bize bir tenis sahası yapın diye onlarda yapmışlar..Nasıl yani demeyin burası fransız rivierası ya..Bütün gün dr larımız yoğun olduklarından şöyle rahatlamak için hastanede tenis oynayacaklar boş zamanlarında..gözlerimle gördüm aha da tenis kortu orada..Büyük kapıdan gir hastaneden sağda..Neyse, acildeki dr. hakan bizimle çok ilgilendi sağolsun..Bak onu çok beğendim..Sanırım o tenis sevmeyenlerden :)) Sonradan gerçi beni tanıdığını ve arkadaşımın arkadaşı olduğunu anladım ama olsun bizden sonra ve önce gelenlerle de en az bizim kadar ilgilendi işte..Belki de eski başhekimin gitmesi bu tenis kortuyla ilgilidir..Bilemem ki.Ya da tavanlara kadar pahalı granit duvarlardan..Bizim hastane çok lüks aslında..Merdivenler bile granit!! Benim mutfak granitimle aynı model ve aynı renk :) İğrenç ..Mutfağımdan uyuz kaptım ben şimdi.
Bi denk geldiğinde de sizlere tarım kredide aslında bu millete organik tarımı anlatsın diyerek maaş verilen ama gidip sorulduğunda git internetten öğren diye cevap veren mesai saatinde boncuk dizip kolye yapan tarım kredicileri anlatsam ya..Söz daha ayrıntılı bir zamanda anlatırım..
Bu anlattıklarım bir olayla sınırlı bilgiler değil aslında çok kişinin değişik zamanda anlattıklarıyla emin olupta anlattığım olaylar..
Neyse Uzunbey şu an iyi..Cuma akşamı o iyi diye çok sevdiğim bir arkadaşa 3 aile haber vermiştik..Yeni evine oturmaya gideceğiz..O gün öyle şiş ayakla dr a giden Uzunbey akşam sancılandığından ve oturamayıp ayağını uzatan bir pozisyonda yatmak zorunda olduğundan gezmeye gidemedi..Ben de Çağıl ı bırakıp bir saat oturup arkadaşlarla döndüm..Bu arada doğumgünümde buluşup pasta kesemediğimiz için bana alınan doğumgünü pastasını kestik ve yedik..Böylece 15 gün sonra bile sayısını artık hatırlayamadığım nefis doğumgünü pastamı bir kez daha yemiş oldum :)) Teşekkür ederim D. Hanım..
Şimdi gelelim dünya küçükmüş hikayemize.. Cumartesi günü bu yazıda bol bol resimlerini görmüş olduğunuz Lykia World Ölüdenizde
Türk Hemotoloji Derneği' nin düzenlediği
1. Uluslararası Lösemi Lenfoma ve Miyalom Kongresine gittim.Ben tam Lykia World te Mimarsinan kongre salonuna girdim bir kadın bana doğru asortikkrep diyerek gelmeye başladı..İyi de ben onu tanıyamadım..Kilo almış ve değişmiş..Geldi sarıldık ve bu arada bana ismini söyledi..O da kongreye gelen grupta imiş..O zaman tanıdım liseden arkadaşım ve annelerimiz hala görüşür,onlarda gün arkadaşı büyükçekmeceden ama toplantı başladı ve sonra görüşmek üzere ayrıldık..Toplantı bitince de grupla beraber yemeğe kaldım ben..Zaten fethiye grubu olarak davetli idik ama ben geldiğim gruptan ayrılıp istanbul grubu ile kaldım..Saat 11 den akşamüstü 4 e kadar oturduk ,konuştuk, yemek yedik, kahve içtik..Yukarıdaki sahilde deniz kıyısında oturduk..Sonra ben onu bırakıp ayrıldım ve kongre grubu büroya kadar bıraktı beni arabayla..Çok güzel bir gündü..Çekmece lise günlerimizi yad ettik..Onlarda şaşırdılar buralarda İstanbullu bulunca..Güneye yerleşme konusunda herzamanki gibi sorular soruldu bende cevap verdim bildiğim kadarıyla :))
Akşam sonra hepimiz iş yerindeyiz ve geç çıktığımız için yemeğe gittik çöp şişçiye..Bir tane kısa saçlı bir hatun vardı o yolun yolcusu..Kırdı geçirdi beni adama iltifatlar ederken başka bir masada..Ben şimdi arkasından görüyorum bu beli açıkta kalmış hatunu..Adam bundan geç geldi ve masaya oturdu..Kısa saçlı hatun aman da takım elbise giymiş ne yakışıklı olmuş diye adamı seviyor ama adamı görseniz Kurbağa Kermit adamdan daha yakışıklı kalır yanında..Ben muzipçe gülümseyince Uzunbey anladı aslında ama merak etmediğinden bakmaz hiç..Biz Çağılla baktık ve fısıldaştık biz kalkana kadar..Diyeceğim şudur ki be kadın bu kadar belli edecek kadar bariz yapma bari şu işi..Ya da sessiz sessiz sev yakışıklını da bizi güldürme..Buralarda pek alışık değiliz de garibimize gitti..
Bugün bizim için geç bir saatte kalktık..Kahvaltıya pazara gidip gözleme ve bazlama yedik..Eve gelip yan gelip yattık sonra..Uzunbey in ayağı iyileşmeye başladığı için de sevindik :))
Resimler İnternetten..
1. resim : Lykia World , deniz kenarı oturduğumuz kısım..
2.resim: Mimarsinan Kongre Merkezi lobi..
3.resim:Lykia World genel görünüş.
4.resim: Çocuk havuzu..
Dip not: Konu konuyu açıyor..Devlet daireleri ve memurlarla ilgili iki küçük anımı nakletmek istedim :))
Zamanında Bahçelievlerde oturuyoruz..(1995 falan) Beylikdüzüne taşınacağız.Kablolu tv var bizde devredeceğim çünkü Beylikdüzünde yok..Fatih e gittim.. 2.katta bir büro..O zaman telekom bakıyor bu işlere..Dosyalar arasında bir kadın elinde şişler,örüyor bir yandan..telefonda bir şey okuyor görgü kurallarına göre telefonu bitirmesini bekliyorum..ama telefon bir türlü bitmiyor..Neyse görülmeyecek kadar ufak tefek biri de değilim..En sonunda sıkılıp dolanmaya başlıyorum diye yüzüme bakıyor ve ne var diye..Elindekini bıraktı da ben de hem konuşup hem de kitaba baktım meraktan..Şiir kitabı azizim..Şiir okuyordu ve ben o çok duygusal ortamı dolaşmamla bozdum..Neyse işini bitirdi ve yine telefon ele alındı şiire devam..Bir an kendimi Levent Kırca parodisinde sandım :))
Bu gittiğimde Beylikdüzü Belediyesine gittim..aylık 23 ytl taksit ödeniyor asfalt parası..3 ya da 4 taksit şimdi hatırlamıyorum- Ordaki görevliye artık başka para ödetmezsiniz gibi bir şey söyledim..O da bana bakarak -bu kısma dikkat- canımız sıkıldıkça yine asfaltlarız belki dedi..
Şimdi şeytan dedi ki çık başkana biz de sizi seçimde asfaltlayacağız de ama tatile gitmişim..canımı sıkmak istemedim..Umarım seçimde -gerçi sizin için martı beklemek lazım ama- sizi de birileri asfalta yapıştırır :))) Ben burada oy kullandığımdan bunu ben yapamayacağım da..
Bir devlet dairesinde insanlara kabaca cevap veremeyeceğiniz gibi bir belediyede ya da bir iş yerinde de bu şekilde cevap veremezsiniz..Kendi iş yerimde ne kazmalara haksız olsalar bile saygı gösteriyorum ki bir ders alsın..Umarım tez zamanda dağılırsınız girdiğiniz yuvalardan...Ne diyeyim.