Geçtiğimiz ay #kemoterapi işler - güçler, dinlenme derken, kemoterapi alınca mutlaka evde dinlenmemiz gerekiyor ama.. Bir şeylerin iyi gitmediğini düşünmedim değil. Hastaneden çıktığımız gibi #iyot kokusu duymak istedim. Nedenini açıklayamıyorum. Ya da çok bunaldım bilmiyorum... Annemle sahile gittik, akşam üstü saatleriydi. Denize bakarak hem çay içtik, hem dinlendik. Bir gün de onun emekli öğretmen arkadaşlarıyla buluştuk. Sonra beni çok üzen bir arkadaşımın kaybıyla sarsıldım.
Ertesi gün Beril' in ailesi ( benim dünürlerim) ilk defa, çünkü ben rahatsız olduğum için niyet etmemize rağmen, bir türlü buluşamamıştık. Birde tedavi görünce başkalarıyla görüşebilmek için ilaçsız, daha iyi zamanlarımı kolluyoruz doğal olarak, bizi ziyarete geldiler.
Çok keyifli, süper saatler geçirerek hep beraber önce evde oturduk. Sonra dışarı yemeğe gittik. Biraz etrafı tanıtmaya da çalıştık. İyiydim aslında, sonra evde dinlenmeye devam ettim. Derken yemek yiyememelerim başladı. İlaç içmekte zorlanmaya başladım. Yiyemedikçe tuuvalete çıkamadım. Çıkamadıkça güçten düştüm. 4-5 gün hiç bir şey yiyemedim.
Yavaş yavaş kusmalarım başladı. Ama nasıl kusuyorum anlatamam. Üç gün ayakta hastaneye gittim. Ne olduğunu anlamaya çalışıyor doktorlarım. Ben iyice kötü olmaya başladım. Üç gün bir şeyleri kesmeye çalıştılar, ayakta olmadı. Geçtiğimiz hafta cumartesi hastaneye yattığımda 15 dakikada bir kusuyordum. Mr' da bağırsaklarımın tıkandığını söyledi dr. ilaçla açmaya çalışacaklarını, yoksa acil ameliyat olmam gerektiğini de belirttiler. Bu sefer 5 gün hastanede ilaç, antibiyotik tedavisi görmeye başladım.
Allaha şükür ki ilaçla iyileştim, eğer ilaçlar işe yaramasa bu hafta başında bağırsaklarımdan #ameliyat olmuştum.
#kanser #kemoterapi böyle bir şey işte. Yan etkileri var ve bu ilaçların yan etkileri bizim için ne yazık ki çok tehlikeli. En az hastalığımız kadar.
Ben şimdi eve çıkabildim beş günde ama, büyük bir ameliyattan çıkmış gibiyim. Bu tecrübeden öğrendiğim vücudu susuz bırakmamak, ne olursa olsun her gün en az 3 litre su içmek lazımmış.
Kahvaltı, yemek beğenmezken düştüğüm durum o kadar zordu ki artık şişem elimden düşmüyor ve devamlı su içiyorum. Sadece bizim için değil, bağırsakların gerçekte ne kadar önemli olduğunun tekrar farkına vardım.
Oturup kalkmada zorlanıyorum, normal yemek düzenine daha çok geçmedim ama şimdilik buna da şükür deyip, şiş olan gözlerim, kusmaktan yara olan dudaklarım ve yine şiş olan ayak ve bacaklarım hariç evde toparlanmaya çalışıyorum.Tabii ki kemoterapiye biraz ara verdi dr. um.
Bu arada onlar olmasaydı nasıl olurdu bilemiyorum. Bir hafta da tedaviye geçebilmek büyük bir şans oldu.
Soranlara, bir yerlerden döndüm diye anlatıyorum ama gerçekten şu an yaşadıklarımı düşününce oturup onlara da teşekkür eden küçük bir paylaşım yaptım.
Kimseye haber verecek durumum olmamıştı. Bu yüzden herkes şimdi öğrendi.
Geçtiğimiz hafta cumartesiden bu yana 5 gündür misafiri bulunduğum, bugün taburcu olduğum #AydınÜniversitesiTıpFakültesi #LivFlorya #floryamedikalpark Hastanesinde bulunan Sayın Prof. Dr. Meral Günaldı Hocama, Dr. Öğretim üyesi Ergün Eskioğlu Hocama, İç Hastalıklarından Dr. Barbaros Bey' e, tüm 4. Kat sorumlulularına, çalışanlarına, çıkana kadar yanımda beni yalnız bırakmayan Şeyda Hemşireye, Ceyda Hemşireye ve Befran Hemşireye, tüm servis çalışanlarına buradan teşekkür ederim. İyi ki varsınız 🥰
Not : Acil bir durumdan, beş gün boyunca hastanede yattım.Bugün iyiyim. Evdeyim...
#floryaliv #medikalpark #hastasağlığı #onkoloji #hastalık #hastane # istanbul #sağlık #doktorlar #kemoterapi #cancer #hospital #overca
Hani neredeydin ..? Diye sorarsanız, buradaydım ama zor döndüm.