Salı, Şubat 25, 2014

Dudaklarımda bir ateş, Avuçlarımda alevsin.*

Hasret 
Bu akşam çok efkarlıyım 
Kalbim neden kan ağlıyor 
Bunu bir bilsen sevgilim 

Güneş solgun gündüz gece 
İçimde sen bir bilmece 
Izdırabı heceliyor 

Sensiz yalnız sensiz içim 
Gözyaşlarım yağmur gibi 
Yanağımı ıslatıyor 

Güneş solgun gündüz gece 
İçimde sen bir bilmece 
Izdırabı heceliyor 

Sensiz yalnız sensiz içim 
Gözyaşlarım yağmur gibi 
Yanağımı ıslatıyor 
Kollarım bekliyor seni 
Öpsem öpsem ellerini 
Yine de sana hasretim 

Dudaklarım da bir ateş 
Avuçlarımda alevsin


Sensiz yalnız sensiz içim 
İlahımsın sevgilimsin 
Sen benim her şeyimsin 

Hayatım anlamsız şimdi 
Sendin bana neşe veren 
"Seviyorum, sevdim" diyen 
Sen benim sıcak güneşim 
Güzel tatlı tek eşimdin 
Kara sevdam sevgilimdin 

Unutamam asla seni 
Hergün anıyorum yasla seni 
N'olursun dön dön bana 

Kollarım bekliyor seni 
Öpsem öpsem ellerini 
Yine de sana hasretim 

Dudaklarım da bir ateş 
Avuçlarımda alevsin 
Sensiz yalnız sensiz içim 
İlahımsın sevgilimsin 
Sen benim her şeyimsin.

*Başlık-Söz: Şükran Akannaç.
Şarkı  : Tanju Okan 

Ben onu çok sevdim. Hayattaki idolümdür.Bugün saat 16.10 da kaybettik Şükran Teyzeyi. Ben yanına gidebildiğimde  saat beşti. Son zamanlarında ağrısı vardı,durumu kötüleşiyordu ama yine de bu dünyadan gitmesini istemediğim insanlardan biriydi. 
" Şükran Akannaç : 1928 İstanbul doğumlu..Çamlıca Kız Lisesi ve Güzel Sanatlar Akademisini bitirmiş.İller Bankasında teknik ressam olarak çalışmış.Palyaço ve Çınar Ağacı adında şiir kitapları yayınlanmış.Varlık Yaynevinde düzeltmenlik yapmış.Tanju Okan ' a 1970 yılında Altın Plak kazandıran "Hasret" şarkısının söz yazarı.1998 de babasının memleketi olan Fethiye' ye gelerek aile köklerini bulmaya çalışırken burayı çok severek kalmış.Şiir ve resim çalışmalarına burada devam etmiş biridir.Modern ve soyut stilde resim çalışmaları yapar ve kendine ait bir resim tekniği olan Soğuk Seramik tekniğini bizlere öğrettiği Fethiye Kaymakamlığının çatısında olduğu için Çatı Ressamları adını verdiği bir atölyesi vardır.Yukarıdaki resim onun helezon adını verdiği teknik desenli resimlerinden biridir.Bir çeşit imzası gibidir..Genelde bütün soyut resimlerinde büyüklü küçüklü helezonlarına rastlarsınız." Diye yazmışım bir yazımda. 


 Huzurevine ilk gittiği gün ben vardım, bugün çıktığında da. Birde çok yakınları.

Onunla ilgili sayfalarca yazabilirim, belki zamanla.Bugün sadece paylaşmak istedim.Onunla ilgili dönem dönem yazdım. Bunlar onunla ilgili yazılardan seçmeler... TIK.
Daha duyulmadı ama yarın insanlar duyduklarında şok olacaklar. Öğle namazına müteakip Yeni camide cenaze namazı kılınacak, Taşyaka mezarlığına da defnedilecek.

Huzur evinden geldiğimden beri, orada olmadığını düşünemiyorum.Gitsem görecekmişim gibi..Hep böyle kalsın diyeceğim ama kalmayacak biliyorum.Yokluğuna alışmak zor olacak ve zaman geçtikçe onu daha çok özleyeceğim.

Çoğu resimde bana verdiği bu pozlarla onu hatırlamaya çalışsam da , odadan çıkmadan gördüğüm son halini hiç unutmayacağım.Öyle güzeldi ki... Her zaman ki gibi.. Bir insan son dakikasına kadar hep aynı kalabilir mi..? Hiç düşünceleri değişmez ve aynı asilikte hayata bakabilir mi..? O baktı. Hep dimdik ve kimseden bir şey istemeden.Sanatçı ruhundan bir şey kaybetmeden.Şu yaşamda onunla geçirdiğim her dakika hala  kulaklarımda,bana söylediği hiç bir şeyi unutmadım.Ben onu çok sevdim, hep seveceğim...................

Mekanın cennet olsun "Cumhuriyet Kadını" ............ Söz yazarı,şair,ressam ,bizim Şükran Teyzemiz.Tüm Fethiye'nin hem de..........

Salı, Şubat 18, 2014

Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, Kırk yılın hatrına sen kalayım....*

Çok çalışıyoruz.Yani bu kaçamaklar dışında.Parti çalışması diğer çalışmalar gibi değil. Bazen alan çalışması, bazen toplantılar sürüp gidiyor. Bu yüzden hayatımı erteledim.Gündüz büroya geliyorum.İşim olduğunca seçim bürosu, merkezi ve alan çalışmaları arasında mekik dokuyorum.Onun arasında ki seçim bürosu benim büroma çok yakın,arada gidip kendi işimle ilgili çalışıp dönebiliyorum da. Ben fotoğraf çok çekiyorum, bu yüzden işim hiç bitmiyor.Bunları sosyal medyada paylaşıyorum birde her şey bittiğinde. Mesela her cuma "kadınlara  çay saati" konseptli küçük toplantılarımız var başkan adayımız çıkıp konuşma yapıyor seçim bürosunda. Her salı ilçe merkez binasında toplantımız devam ediyor kadın kolları olarak , hafta arası nereye gezeceğimizi planlıyoruz. Mutlaka etkinlikler oluyor, bu pazar mesela Ares'inde katıldığı "hayvanlara şiddete hayır!" mitingine katıldık mesela.. Bazen organizasyonlarda da görev alabiliyoruz. Bütün bunları bir koordinasyon içinde yürütmek zorundayız. Pazar sabahı mesela Çalışta yürüdük, Üzümlüde kahvaltı ettik, öğleden sonra da miting yaptık.Akşamları kımıldayacak halim kalmıyor ama geçen hafta arası gece de bazı mahalle toplantılarına gittim başkanla. Şimdilik bu yoğunlukta gidiyor, nasıl devam edecek bilmiyorum ama randevularımı seçim sonrasına vermeye başladım arkadaşlarıma :)) 

Matisse Cafe- sahil bandı.



Ares büroda.

Kadın Kolları Günlükbaşı alan çalışması.




Bizim mahalle...

Komşularım...


An itibarıyla iyi ve önde gidiyoruz, çok çalışmamızla doğru orantılı olabilir ama seçim bu. Dışarıdan göründüğü gibi değil hiç bir şey.Bu yüzden bu konularda cak cak ötenleri sokak ve parti çalışmalarına hatta sandık başına davet ediyorum... Çoğu zaman sanal alemde her şeyi eleştirenleri hiç bir parti çalışmasında göremiyoruz.Size tavsiyem facebook' ta paylaştığımız resimler altına yorum yazıp çalışanlara akıl vereceğinize gidip kendi partinizde sandık görevlisi olun.Bence vatana daha çok hizmet etmiş olursunuz. "Ben çalışıyorum diyene de ben ne yapıyorum - hem çalışıp hem görev almaya çalışıyorum diyorum. Hadi diyelim ki hiç bir şey yapmadınız o zaman da hiç değilse bloglarınızda çalışabilirsiniz,etrafa gözünü kapayıp sonra da iş başına gelmeye kalkanlara beceremediniz demek iş değil. Böyle yazdığım için sinirlendiğimi düşünmeyin,hayatımın en sakin, en rahat , en sabırlı dönemindeyim.Çünkü başkasını seyretmiyorum.Gidip çalışıyorum, olmazsa da ben çok çalıştım ama olmadı diyebilirim.Bunun vermiş olduğu duyguyu da burada anlatmak mümkün değil.Bu seçimde uzun süredir ilk defa sandık görevi alamadım.Olsun bende arabamla gidip seçim bürosunda ben çalışmak istiyorum derim.Sandıklar arasında koordinasyona yardım ederim.Seçim öncesi de son tahminlerimi her zamanki gibi bu sayfada görebilirsiniz :)
Burada havalar çok güzel, kar gezisi yapacaktık dağlara ama dağların ancak zirvelerinde kar var.Sanırım bu gezi piknik olacak.Şu an büroda balkon kapısı açık oturuyorum.Hava açık ve güneşli,utanmasak denize girebiliriz.Güneş gittiği an serinlik çıkıyor ama asla geçtiğimiz senelerdeki gibi değil.

Aslında uzun uzun yazmaktı niyetim ama akşamları uykusuzluğa, gündüz işe yeniliyorum.Paylaşmak istediğim iki önemli konu var.

1-  İğneada da yaşayan  Orhan Uyanık için yazılan güzel bir yazı  Artık hayatta değil ve O'nu tanımanızı istedim, bu yüzden paylaşıyorum. O çok sevdiğimiz birinin eşi ve babası aynı zamanda.( Şubat ayının son günlerinde kaybettik)
2-Yorumsuz  bir yazı.

* Başlık bugün Cemal Süreya'dan ve bugün  çok sevdiğim annemin babası olan İsmail Dedem'in ölüm yıldönümü... Onu hiç unutmadık. Unutamam da. Başlık bugün onun için...

Perşembe, Şubat 06, 2014

Fethiye'nin birleştirici gücü :)

Bu kadar bakımdan sonra iyileştim zaten ama yatarak değil,ilaçlarla... (Resim; Uzunbey'in bir program yardımıyla çizdiği animasyonlardan,o ve ben :)Dün  2. el pazarındaydık. Bugün de Yanıklar'da alan çalışması yapacağız.Cuma seçim bürosunda buluşuyoruz, cumartesi sosyal medya kullanımı ile ilgili eğitimde olacağım Ticaret Odasında.
Güzel bir haberim var sizlere; Fethiye Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı oldum.Zaten çalışıyordum, şimdi daha yoğun çalışıyorum.Bir yandan da işler devam ediyor.
                                      
 2. el pazarında CHP Fethiye Belediye Başkan Adayımız Keramettin Yılmaz ve Kadın Kollarından bir grup.(resmi ben çektim ) Bu standımızdan elde ettiğimiz gelirlerle burslar veriyoruz, parti çalışmalarımızda kullanıyoruz.
 Nisandan itibaren Bütünşehir Belediyesi oluyoruz. CHP'nin sevilen bir Muğla Belediye Başkanı olduğu için çok şanslıyız. Osman Gürün.  Projelerimiz de  kadın projeleri ve sosyal yardımlaşma projeleri gibi bizim iyi çalıştığımız kısımlar da var, (şubattan sonra projelerimizi paylaşacağım-esas bombalar daha sonra) ev ziyaretleriyle ilgili ve bazı insan davranışlarıyla ilgili de yazmak istiyorum zaman zaman :)  Onun dışında insanları korkutmuyoruz ve onları dinliyoruz. Onlarda bizi sevgiyle karşılıyorlar.
Salı günü esnaf ziyaretine katıldık aday adayları ve başkanımla (Fethiye adayımız hali hazırda Ölüdeniz Belediye Başkanımız)

 Belediye Meclis Üyesi  Adayı olsam da olmasam da 1 nisana kadar tempomuz bu.Canla başla çalışıyoruz ve genelde siyasette olmayan bir şeyi becerdik sanırım bu sefer, eski yeni adaylar, eski milletvekilleri, eski yeni particiler,belediye başkanları,başka partilerden gelen eski politikacılarla  beraber CHP de birleştik :)


Pazartesi, Şubat 03, 2014

Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir...*

Güzellik zamanı... Havalar güzel gidiyor, biz çok çalışıyoruz. 17 şubata kadar belediye meclis adayları belli olacak, listelere giremeyenlerin başka partiye geçme ihtimalleri ortadan kalkacak, projeler açıklanacak, biz gerçi 30 marta kadar çalışacağız ama seçim bürosu açıldığı için hemen her gün mutlaka uğranıyor.Bunun yanında diğer işlerim devam ediyor.Üzümlü kuzugöbeği festivali çalışmalarımız başladı.Arada başka derneklere desteğe gidiyoruz :) Kitap atölyesini seçime kadar ayda bire indirdik.Bizim işler durgun, o çok sevilen hükümetimizin ekonomi politikası yüzünden kriz yaşıyoruz.Ha birde ayakkabı kutuları vardı ama gündem değiştirildiğinden aklımızın ucundan bile geçmiyor değil mi..? Unutmamak bizim elimizde aslında...
Fethiye Bedensel Engelliler Derneği Tanışma toplantısı.Oturan çizmeli kadın Ümit Hanım. Mavikuşlar olarak desteğe gittik.

 Oradan çıkıp yine bir düğün yemeğine gittik Fatoş ve Ümit Hanımla beraber .Bu sefer yemekler tabldotlarda sunuldu.Hepsi çok güzeldi.Bu yüzden sanırım bu yemekler dolu dolu geçiyor.
 Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz. CHP Fethiye Belediye Başkan Adayımız. Çalışmalarımız tam gaz gidiyor.
 Arada kahve keyfi de... Escape cafe - Koca Çalış. (bugün) Kaktüsler balkonda yeni düzenlemeler bekliyor,oysa eve gelip yemek , yatak ve uyumak dışında etrafa bakacak zamanım yok. Kısa kısa girip yazmayı düşünüyorum çünkü buraları özledim.Kimseyi de okumaya vakit bulamıyorum.
Sizi balkondaki kaktüs ve sukkulentlerimle başbaşa bırakıyorum... Salı günü kadın kolları toplantımız, çarşamba günü de bu ayın 2. el pazarı var.




























Son bir hatırlatma..Normal zamanda hiç bir şey yapamıyorsanız ,partinize gidip sandık görevlisi olabilirsiniz..! Sandıklarımıza sahip çıkalım...
*başlık : Mevlana.