Perşembe, Ocak 31, 2008

Car Boot 'tan aldığım Aladdin'in Sihirli lambasından İstanbul' a gitmeyi diledim.O da beni şimdi İstanbul'a yolluyor :) Çağıl'la beraber Annemlere gidiyoruz kısmetse yarın akşam. Bir hafta yokum arkadaşlar.Bir sürü işim var aslında ama nedense daha sadece Çağıl'ın bavulu hazır.Benimkini bu akşam hazırlayacağım.Anneme çok güzel bir kurdela nakışı kitabı aldım hediye.Kurslara gidiyor ya bakıp yeni fikirler edinsin diye.Hem de ona gitmişken yaptıklarını resimlerim.Bu arada Çanakkaleye gittiğimde bana yaptığı kolye ve yüzüğü resimlemediğimi şimdi farkettim.Dedim ya bu seferki hediyelerimi görüntülemeye zamanım yetmedi diye.Ayrıca Biyonik'in Burcuya hediye ettiklerini de ben götüreceğim ama Burcunun gelip gelemeyeceği muallakta.Umarım bir sürpriz yapıp gelebilirler.Bu yüzden biraz kırıklık var sevincimde..

Aşağıda 2-3 gündür evde yapmaya çalıştığım saksının resimlerini göreceksiniz.Uygulamasını resimlerin altına yazacağım.Aslında yapımı çok kolay ama boya ve yapışkanı kurumadan olaya devam edilmediğinden 2-3 gün sürdü.
Gazete kağıdından saksı yapımı için yukarıdaki gibi plastik ya da cam malzeme kullanabilirsiniz.Ahşap tutkalı , makas,fırça,kumaş boyası ve gazete kağıdı malzemeleri.Ben saksı için plastik hamburger kutusu kullandım.Saksı için altını delerek başlarsanız iyi olur.Boyadıktan sonra zarar görebilir çünkü.Bu malzemelerle kalemlik ve vazo da yapabilirsiniz ya da eski eşyalarınıza yeni bir görünüm verebilirsiniz.

Gazete kağıtlarını boydan 4 parçaya ayırın.


Yapıştıracağınız kısma önce tutkal sürün, sonra bükerek ya da elinizle burarak yapıştırın, yine tutkal sürerek iyice kurutun.

İyice kuruduğunda ahşap boyalarıyla boyayın yine iyice kurutun.

En üstüne mümkünse eskitme boyası ya da parmak yaldız dediğimiz simli ya da yaldızlı boyayı uygulayın.Yoksa benim gibi bakır yaldızlı tutkal boyalar var ahşap boyama satan yerlerde onlardan uygulayın.Yaldızı kıvrımların çok içine sürmeden üstten uygulayın,görüntüsü daha iyi olacaktır.İyice kurutun ve içine çiçeklerinizi koyun.Ya da beğenmediğiniz saksılarınızı evinizin dekorasyonuna göre boyayın.

Dayanamadım dün aldığım kaktüsü içine öylesine oturtup resmini çektim akşam.Çok şık bir saksı oldu bence.Dönünce kaktüsleri ayırıp içindeki saksıyı çıkaracağım.
Evde bir sürü malzeme var,uzun süredir ayırıyordum.Onları yapıp Mavi Kuş yararına bir sergi açmayı düşünüyoruz Berna ile..(Daha önce ki yazının yorumuna yazdım ama herkes yorumları okumayabiliyor :)) Sergi için sizlerden de yardım alabilirim. Yurtiçi kargo ile konuşup el emeği ürünlerinizden bir tane bana ücretsiz kargo ile gönderebilirsiniz belki ..Ya da gönlünüzden ne koparsa küçük bir parça ..Neyse daha zamanı var zaten.Baharda yapmayı düşünüyoruz sergiyi..Bir sürü fikrim var sergi için :)
Tekrar yazı yazamam sanırım.Şimdiden görüşmek üzere diyeyim.Orada bilgisayara girme olasılığım biraz düşük.Bir sürü de yapmak istediğim şey var :)
Beni ararsanız Büyükçekmecede olacağım :)) Sahilde..Yürümek istiyorum biraz çocukluğumun geçtiği yerlerde..Bir de bol bol vitrin gezeceğim.Burada yapamadığımız tek şey de ondan :)
Ne büyük alışveriş merkezleri var ne de sosyetik pazarları.. Arada en çok bunları gezmeyi özlüyorum.Bir şeyde almak önemli değil yeni ürünler görmek bana iyi geliyor .. Beykentte Leyla Teyzeme gidip kahve içeceğim birde..Sonra da Teyzem bana fal bakar artık.Ben aslında fala inanmam ama Annem,Teyzem ve onlarla muhabbet etmeyi, eskisi gibi gülüp eğlenmeyi de özledim.Birde eski oturduğum mahalleye gitmeyi istiyorum.Orada hem eski komşum, arkadaşım var hem de o günleri anımsayıp gezmek istiyorum sokaklarda.
Neyse işte oralarda bir yerde olacağım..Gelince yazarım artık en ince ayrıntısına kadar :))
Resim: En üstteki resim Beykent'ten Büyükçekmecenin görünüşü..

Çarşamba, Ocak 30, 2008

Ortaya karışık..Çek bi Paspala..

O kadar çok resim koydum ki canım yazı yazmak istemiyor.Yine de kısaca bazı konulardan bahsedeceğim.

Pazar günü hava çok güzeldi, havanın bozacağını biliyorduk ama iki gündür soğuk ve dışarıda gezilecek gibi değil.Oysa pazar günü Uzunbey kahvaltıdan sonra işsel bir randevusu vardı ve beraber önce Car Boot'a gittik, sonra da ben balkonda oturup kitap okuyup kahve içtim keyif yaptım.Balkonun uç kısmına gelen tarafa koltuğu çekerek bayağı bir güneşlendim de...
Cumartesi temizlik günü olduğundan evde geçmişti zaten, pazar evde oturmanın keyfini çıkardım :)
Bir ay önce okulda veli toplantısı vardı ve Çağıl'ın dersleriyle ilgili büyük bir sinyal almıştık.Bu yüzden ara ara geceleri iki saat boyunca onun odasında oturup ben bilgisayar ya da kitap alıp ona eşlik etmeye başladım.Son geçen haftaki dershane toplantısından beri her gece oturmaya başladım.Karnemiz de kırığımız var ama problem değil artık.Çünkü biz nasıl ders çalışacağımızın yöntemini keşfettik.Matematikten de ilk defa özel ders almaya başladığı için karneye kırık gelmeden kurtardı.Zaten haftasonları dershaneye gidiyor.Bende sayesinde kitap okuyabiliyorum.Pazartesi ve cuma hariç , neden o günler çünkü haftabaşı ben yorgun oluyorum ve cuma da o dershaneye gidiyor bu yüzden. Diğer günler beraber zaman geçiriyoruz.Bazen kimya bazen geometri sorularına cevap veriyorum,bazen de sırtımı dönüp kitap okuyorum bazen de uyuyakalıyorum dersin sonlarına doğru ama bu şekilde zaman geçirmek gün içinde onu görmediğimden ve akşamda eskiden o bilgisayarda ben tv de olduğumdan ilaç gibi geldi.Kesinlikle bırakmaya niyetim yok, ders notları yükselse de..Bu uygulamadan çok memnun kaldım.Daha geçen gece Ayşe Kulin'in Veda'yı bitirdim.Şimdi yarım kalan Elif Şafak'tan Baba ve Piç'i okuyorum.Biraz okumuşum ama kitabı elime alınca hiç hatırlamadığımı farkedince tekrar başladım.Kütüphanemde de daha elime almadığım bir sürü kitabım var.Yazın denizde çok okuduğumdan kışın bir alışkanlık edinememiştim genel olarak bu iş çok iyi oldu :))
Eski bürodaki eski akvaryumu son dakika orada bırakmaktan vazgeçip bahçeye getirmiştim.Kaktüs bahçesi olarak düzenledim içini.Farklı ve büyüyebilen çeşitler koydum ki büyüdükçe akvaryumdan taşıp güzelliklerini sergileyecekler...


Pazar günkü car boot (bagaj satışı : arabalarla gelip pazar yerinde masa kurup evdeki eşyaları elden çıkarma günü ) resimleri..
Bu şapkaları sizlere örnek olabilir diye çektim.Rengarenk ve çok güzel .İnsan hangisini alacağını şaşırıyor.Göcek' te mağazası olan bir hanımın el örgüleri bunlar.Sanırım mağazanın adı Berkay Butikti..Tatilde yolunuz buralara düşerde giderseniz uğrayın ,çok daha keyifli şeyler var, iki kızkardeş kendileri örüyorlarmış bunları.

Ev yapımı barbekü sosları var genelde meşhur,onları evde yapıp temiz kavanozlarda satıyorlar böyle..Ya da reçeller,turşular,soslar, yukarıdaki kavanozdakiler soğan mesela..



Bütün bu satışlar ve etkinliklerin hepsi yedi hazirandaki çalış karnavalı için..Merak edenler artık gelecekler :))




Arada çok hoş standtlar vardı.Bende bir kaç şey aldım.Genelde 1-2 -3-4-5 ytl idi..Bu standtakiler 5 ytlden başlıyordu.



Çanta elde dikilmiş,astarlı ve güzel geldi gözüme..Aldıklarınız için torba lazım,satıcılar vermiyor ve ben örnek olsun diye çantayı çektim önce.Sonra fiyatını sordum 1 ytl dediğinde Uzunbey aldı hemen.Elimizdekileri koyduk önce sonra da bu fiyata dikilmez bile bu dedik ama eve gidince baktım ki hazır çanta ve İspanya etiketi var .Hatta içinde koku yapmasını önleyen küçük bir koku paketi bile vardı.Neyse çok güzel yazlık bir el çantam oldu.Çok şirin :))

Özellikle yiyeceklerin etiketleri görünecek şekilde çekmeye çalıştım :)

Bu stand çok zevkli ve ucuz bir standtı..Uzunbey de beğendi eşyalara bir süre baktık.

Türklerde vardı ama ben genelde sergileyiş açısından İngilizleri çektim ki fikriniz olsun dedim :)

Bu valizden aldığınız her eşyanın parası Üzümlüdeki hayvan dostları derneğine gideceğini belirten bu etiketle satıldı..Satıp ,parasını derneğe bağışlıyorlar.Sizde bazen yardım olsun diye alıyorsunuz, bazen de beğeniden.




Bunlarda bizim aldıklarımız..Yeşil kadehi aslında kaktüs için aldık ama kadeh yıkandığında çok hoşuma gitti o şekilde kullanmaya hatta o gece bira içmeye karar verdik.Bira bardaklarını da seramik oldukları için kaktüs ekeyim diye aldım ama sonra yıkayıp deneyeceğim belki de bardak olarak kullanırım bilemiyorum duruma bağlı..Bira bardakları 1 ytl tanesi..
Bu çin işi kitap ayraçlarına bayıldık Uzunbeyle..Çok güzel küçük bir kitabın içinde dizayn etmişler..Kullan yine yerine koy..Katlandığında bir cep kitabı büyüklüğündeydi.
Atahan'a alınmış bir kitap, giderken götüreceğim.Burcu 'nun İngilizcesi iyi aslında Atahan'a okusun Atahan iyice okumayı öğrendiğinde de İngilizce çalıştırsın diye alıyorum hep böyle kitapları.
Alaaddin'in sihirli lambası..3 ytl'ye aldım, kandil..

Sağdakini (çok hoş ,minelerle bezenmiş bir kap)Uzunbey beğendi, soldaki şişe benim :) İkisi 5 ytl..

Saksısıyla kaktüs koymak için aldım..İkisi 50 kr.

Resimlikler ambalajından açıldı ve çok şık duruyor, tanesi 1 ytl deri ..Ev 5 ytl seramik.

Tabakların desenlerini sevdim 3 ytl 3 tanesi..

Bugün evdeyim canım işe gitmek istemedi..Çağıl' da evde..

Uzun süredir yazmayı planlıyordum ama bugüne kısmetmiş..Üzümlü diye çok şirin ve yeşil bir köyümüz var.Orada çimento fabrikası yapmak istiyorlar.Köylüde bir site açmış.İmza kampanyası var.Bir uğrarsanız iyi olur aslında..Daha sonra yine yazacağım ama bu başlangıç.

http://www.fethiyeuzumlu.com/

Şimdi Pretty aradı.Dünde Özlem.. Nasıl beceriyorlar bilmiyorum hatta birbirlerini okuduklarına da emin değilim ama aynı zamanlarda hep arıyorlar :)) Çokta tatlılar :))

Not: Başlıktaki Paspalayı bilmek için Demirköylü olmak gerek..Bir başka gün anlatırım artık.

Pazar, Ocak 27, 2008

Burns Night


25 ocak cuma akşamı daha önceden de yazdığım gibi İskoçyalıların "burns night " dediği özel bir geceye gittik.Çalış Karnaval komitesinde olduğumuz için bizim komitedeki İskoçların hazırlamış olduğu ve karnaval yararına biletleri satılan geceye 69 kişi davetliydi.Gece Çalışta Light House 'ta yapıldı.Hani şu bizim karnaval toplantılarının yapıldığı deniz kenarındaki mekan.Geceye Dilek Hanım, Neşe Hanım, Uzunbey beraber gittik.Bir başka Türk arkadaşlarımızda bizim masadaydılar.Bizden başka yaklaşık 5-6 kişi daha Türktü.Diğerleri geceye başlarken saydıkları gibi, Amerikalılar, Almanlar, İskoçlar, İngilizler, Wels(Avusturyalılar ) vardı.Programa göre önce yemekler yenecek sonra danslar başlayacaktı.Konuya aslında önce gecenin önemini anlatarak başlayalım..


Robert Burns
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Robert Burns
Robert Burns (d.
25 Ocak 1759 - ö. 21 Haziran 1796) bir şair ve şarkı sözü yazarıydı. Bir çok insan tarafından; İskoçya'nın ulusal şairi olarak görüldü ve en çok İskoç dilinde yazdığı şiirlerle tanındı. Yine de bir çok eserini İngilizce ve İskoç diyalektiğinde yazdı ve bu sayede çok daha geniş bir kitleye ulaşabildi.
Burns;
romantizm hareketinin öldükten sonra önemli bir karakteri olmuştur, ve liberalizm ve sosyalizm için büyük bir ilham kaynağı olmuştur. İskoçya'nın kültürel bir sembolü olarak görülür, ve ülkelerinden göç etmek zorunda kalan İskoçları temsil eder. İskoç edebiyatı için de en önemli kişilerden biridir.
Burns ayrıca halk şarkıları toplamıştır, genelde bunları düzeltmiş ya da adapte etmiştir. "Scots Wha Hae" de uzun süre resmi olmayan İskoç resmi marşında kullanılmıştır.
Doğum tarihi 25 Ocak, İskoçya'da ulusal tatildir ve "
Burns Gecesi" olarak kutlanılır.
Bu geceyi kutlarken viski içip , sunumunu törenle yaptıkları "Haggis" yemeğini yiyiyorlar..
Hoşumuza giden şeylerin en güzeli yemeği yemeden Mustafa Kemal Atatürk için kadeh kaldırmalarıydı :)) Aynı zamanda kendi Kraliçeleri içinde kaldırdılar ama önce Atatürk'e içtik :)

Yemek önceden hazırlanmış, sunumunu viski içerek ve bıçağı haggis'e saplayarak yapan kişi komite başkanımız Peter.

Haggis ; Ekşi Sözlükte şöyle tanımlanmış..
- koyun yuregi,karacigeri ve akcigerinin kıyıldıktan sonra ha$lanıp,cesitli baharatlarla beraber koyun midesine doldurulduktan sonra 2 saat suresince kaynar su icinde bırakılıp,torenle servis edildigi iskoc yiyecegi. (biz sorduğumuzda içinde çok az domuz eti kullanıldığını söylediler, bu yüzden biz -Uzunbey ve ben dahil sanırım 5-6 kişi başka yemek aldık)
- vejeteryanlar icin et yerine sebze ile yapilan cesidinin de oldugu geleneksel iskoc yemegi. ezilmis patates ve salgam ile servis edilir.

Haggis yemeği..Güzel bir sunumlaparçalandı ve tabaklara ayrıldı..Yiyenler iç piav görünüşlü olduğunu ve tadının da mumbar dolmasına benzediğini söylediler.


Bu da bizim yediğimiz kıymalı patatesli bir yemek.

Altı yaşında geleneksel danslarını sergileyen İskoç çocuk bize özel gösteri yaptı.

Sonra kalkıp ülkelerine özel danslarını yaptılar, bizde seyrettik.

Geleneksel Kilt denen eteklerini giyenler bizler için poz verdiler gecenin ilerleyen zamanlarında.O geceden çok hoş ayrıntılarla ayrıldık aslında.Kareli desenlerin her biri bir aileyi temsil ediyorlar, yani giydikleri kumaşın rengi ve tarzı hangi aileden olduğunu belirtiyor.
Yine ekşi sözlük şöyle yazmış..
kilt tek başına sadece etekli giyeceğe verilen isim değildir, çoğu kiltin omuz üzerine atılan bir parçası vardır, buna ek olarak geleneksel diz altına uzanan ve süslemeli çorapları, siyah ayakkabıları ve kiltin üstüne asılan küçük çantaları ile tamamlanır. üzerindeki ekose desenler ise (ki ekose fransizca ecosse'dan gelir iskoçya demektir) her klan'da farklıdır ve bu farklı desenler tartan olarak adlandırılır. renkleri ve desenleri ile farklılık gösterseler de genelde kırmızı, mavi, siyah, yeşil ağırlıklı renkler ve hemen her zaman karelinin türevleri desenler görülür. bizim çok alışık olduğumuz kırmızı ağırlıklı lacivert ve yeşil çizgili tartan ise macleod klanına aittir.
İskoç gecesinde Gayda olmazsa olmaz değil mi..? :)) Bizde dinledik..
Zaten severdim İskoçları o geceden sonra daha da bir sevdim :) Yemeği sunum yaparken hagi hagi hagi diye masalarda elleriyle masaya vurup tempo tutuyorlardı erkekler.Yalnız gerçekten erkeklere yakışan bir giyecek :) Doğru söylüyorum çünkü gururla taşıdıkları için belki de hepsi çok karizmatik görünüyordu.Genel düşüncenin aksine hiçte komik durmuyordu.Gerçi ben buraya ilk geldiğimde bir İskoç damat Türk gelin çiftin düğününe de gitmiştim..Hatta burada da beraber resim çekildik, görüştük.Onların düğünde de kilt giymiş damada takı takmıştık biz :)
Gece çok güzeldi ve değişik kültürden bir gece yaşamak bana şunu hatırlattı; Dünya küçük aslında ve biz onu diğer insanlarla paylaşıyoruz..Bunu unutmadan yaşamak lazım.

Pazartesi, Ocak 21, 2008

Cuma günü Mavi Kuş'tan arkadaşlarımı ağırladım evde.Güle güle oturun'a geldiler.Güzel ve eğlenceli bir gün geçirdik.Cumartsi çalışmadım ve evde geçirdim zamanımı.Pazar günü yukarıda ki resimde olduğu gibi hava çok güzeldi ve Uzunbey beni sahile yürüyüşe götürdü.Farkettiğiniz gibi o kazakla ben yine kot montla.
Burası Çalış Plajında bir çeşit geceleri Türkü Bar gibi çalışan Kıl Çadır.Kışın böyle heryeri örtülü yazın ise sadece üstü kapalı..Yere bağdaş kurup oturuyorsunuz ya da köşk denilen hafif yüksek yer minderleriyle dolu localar var.Oldukça kalabalık oturulabilen ve her gece canlı müziği olan bir yer.Sadece orada değil plaja oturupta dinleyebildiğiniz için yazın etrafı çok kalabalık olur.Tam önü deniz ve bizim oturduğumuz bankta tam onun önünde..Sahil de çok kalabalık.

Hediyelerim daha bitmediği için devam ediyorum.Annemin bana yaptığı peçetelik..Misafir geldiğinde kullandım ilk defa.


Bu aralar çok severek izlediğim iki program var.Birincisi bu.Komedi Dükkanı.Her cuma 20.40'ta tv8 de..Tolga Çevik ve Salih Kalyon sunuyor ve oynuyorlar..Doğaçlama show ve espirilerle süper komik ve espri fışkırıyor bazen yetişemiyorsunuz..

İkincisi de Anında Görüntü Show, Osmantan Erkır sunuyor.Yapımcısı da o.Doğaçlama tiyatro sevenler için süper bir yapım.

Bu ekipte tiyatrocular,sahne de verilen kelimelerle ilgili döktürüyorlar.Süperler, ben çok sevdim :)
Anında Görüntü Show Her cumartesi saat 24.00 te..
Her iki progrmı da sakın kaçırmayın derim.
Biraz sonra giyinip işe gideceğim.Herkese iyi haftalar diliyorum...Bu arada işe gitmem 15 dakikayı buluyor arabayla..Daha önce söylemişmiydim :) Eskiden yedi dakikada gidiyorduk ama artık ışıklar var kavşaklarda onbeş dakikayı buluyor..Bu arada yaklaşık 4 km evle iş arası..
Size iyi günleeerrr :))