Cumartesi, Kasım 29, 2008

Çevre Dostu Ürünler Sergisi 1. bölüm

Dün biraz geçte olsa Belediye Başkanımızın açtığı sergi oldukça iyi başladı.. Ben bir önceki geceyi hasta geçirdiğim için sabahta pek keyfim yoktu diyebilirim.Hatta sergi organizasyonuna yardım etmek için 8.5 tan sonra oralardaydım..

Aslında yazılacak çok stand var .. Yaklaşık 30 tane , bunlardan bir kısmı gerçekten doğa dostu projeler ki bunlar satış yapan profesyonel standlardı. Diğerleri de bizim çekirdek kampanyamız gibi kampanyalardı..
Dikencik Evleri.. Sunumları o kadar güzel duruyor ki benim en sevdiğim standlardan biriydi..


dikencik evleri






Geri Dönüşüm Projesi





Fethiye Belediyesi Kadın Meclisi..Ördürdüğü filelerle alışverişte poşet kullanımına karşı bir kampanya başlattılar..
Bunlar çevre dostu deterjanlar.. Hiçbir zararlı madde içermiyor.
Fetav Standı.. Sergide yanyanaydık :)


Yalı Çapkını aslında İzmir'e has bir tür ama Fethiye'de de yaşadığını kaydettik.


Biorezonans Merkezi, sigarayı bir seansta bıraktıran uygulama :)

,

Fethiye için yeni bir uygulama..Rüzgar enerjisinden elektrik elde etmek..




Serginin üst kattan görüntüsü..Fethiye Kültür Merkezi


Tüm standlar serginin ilk günü içeri sığmadı..Bazılarını da dışarıda kurmak zorunda kaldık.


Elektrikli motorlar..
Sergiden bir görüntü.

İki gün içinde bu yerli ve yabancı kişilerden oluşan müzik grubu sergiye destek verdi. Oldukça da ilgi çekti :)

İlk gün hava güzeldi ve iş günü olması sebebiyle kalabalıktı. İkinci gün yağmur bekliyorduk aslında ama yağmadan sergiyi bitirdik.Çok kalabalık değildi sadece ilgili kişiler gezdi.

Pera organizasyon ile standlarımız yanyanaydı..Bol bol muhabbet ettik.Zaten düzenleme ve yerleşimi onlar yaptığından da işimiz pek bitmedi.

Hasta iken çok huysuz oluyorum .Serginin ilk günü bol bol tersledim sanırım insanları ama bazıları da kendileri kaşındı..Hiçte pişman değilim.Davetliyken gelipte sağa sola emir veren bir iki tipi de hastalık sebebiyle biraz terslemişim o kadar.

O gece çok konuşmaktan boğazımda ağrıdı aslında bu yüzden cumartesi çok mecbur kalmadıkça konuşmadım.Arada espri yaptıkça iyileşti bu muhabbetiyle laf atanlarda oldu. Güzel bir sergi oldu.2.Bölümde daha çok resimle aynı başlığa devam edeceğim.

Perşembe, Kasım 27, 2008

Ortaya Karışık ..

Bu yazı arada yazamadıklarımdan oluşacak..

Resim, sağlık yüksek okulundan Fethiye Ovasının görüntüsü ve Akdağlar da kar var.

Geçtiğimiz hafta bizim derneğin gönüllülerinden olan Mahmut öğrencimizin okulda yaptığı sunuma davetliydik. Okul Fethiyeyi tepeden harika bir manzarayla gören Sağlık Yüksek Okulu..

Sunumun konusu ise "Bioyakıta Katkı sağlayan Kızartma Yağlarının Toplanması"ydı. Mahmut ve Hüseyin bu konuda bizi oldukça bilgilendiren bir sunum yaptılar. Sunumdan sonra 3 araba geldiğimiz okuldan ayrıldık. Sanıyorum bu konuda çevre dostu ürünler sergimizde de stand açacaklar..

Merak edenlere Muğla Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu-Fethiye
Sunum yapılmadan basına açıklama yaparken..
Fethiye geçen pazar bu kadar yağmurlu ve soğuktu işte.Her zaman böyle olmadığından bu günleri idare ediyoruz tabii ki.. Çok yağmur yağınca Çağıl'ı dershaneye arabayla ben bıraktım.Yollar bomboş.Bir pazar sabahı.Muğla Yolu.
Oğluşumun odası.. Biz eve geçerken acil yapılacak kısım yoktu diyebilirim.Bu yüzden kendi zevkimizi yansıtacağımız bölüm olmadı.Olanı da yeni diye değiştirmedik.Eksiklikler de var ama zaman bulamadım bazı değişiklikler için.Benim istediklerim biraz oyalayan işler çünkü..
Okul kitapları, lise1 den beri yardımcı kitaplarını da veremediğimizden bu şekilde dolu kitaplığımız..
Beylikdüzündeki eve ördürdüğüm sipariş perde bunun aynısından fiskosu da var ama bu pencereden başka birde üçgen cam olduğundan kışın bunu kullanıyoruz, aydınlık yapıyor..Yazınsa kahverengi ahşap stor kullanıyoruz ki güneş ışınlarından korunalım.
Sünger Bob tutkumuz devam..

Kitaplığı bunlardan ibaret değil sadece son dönemlerde okuduklarını bu rafa koymuş,baş ucunda. Dr. çıkışı salı günü (kontrole gittik) kendimizi kitapçıya atıp bir sürü yeni kitap aldı aslında..Seçtikleri
Benim Adım Kırmızı ( Orhan Pamuk sevmiyormuş ama bunu okuması gerekliymiş,-annesinin oğlu-)
İnsan Mühendisliği (Nüvit Osmay)
Tutunamayanlar (Oğuz Atay)
Cahillikler Kitabı(J.Lloyd-J.Mitchinson)
Kitapları kendi seçti, benimde hoşuma gitti seçimleri, arada okumadığım yeni kitapları bende okuyacağım dedim.

Benimkilerin listesini daha sonra yazacağım..


İğneadadan topladığım deniz kabukları, Dedemin vefatı için gittiğimizde annemle toplamıştık.. Çocukken de hep İğneada da toplardık bunlardan.. Daha sonra bu kadar büyüğünü görmedim ben ne Çekmece de..Ne de Fethiye de.. Denizdekilerini söylemiyorum, sahilde bulduklarım arasında..
Bunlarda Fethiye de topladıklarım.. Çağıl'ın banyosunda her ikisi de .
Ares 4 aylık. 17 kilo oldu,daha da büyüyecek. Her gün bizimle büroya geliyor ve müşterilerle ilgileniyor :)

Her sabah yedide kalkıyorum.İlk işim yüzümü yıkayıp salona inmek ve tv yi açmak.Hafta arası Kanal D de hergün sabahları Çemberimde Gül Oya seyrediyorum. Böylece uykum açılıyor ve Çağılla sabah huysuzluğumuza çare oluyor. Çağıl'ı geçirip biraz daha keyif yapıp dokuz civarı evden çıkıyoruz..

Asi, Avrupa Yakası, Canım Ailem ve Karamel bu aralar sevdiklerim.Denk geldikçe izliyorum.. Elveda Rumeliyi izlemesem de dinlemek yetiyor :))

Hemen hemen her akşam Çağılla odasına çıkıp beraber oturuyoruz.O ders çalışıyor bende bilgisayara takılıyorum.Arada soru - cevap yapıyoruz ya da bana anlatıyor dersini.. bazen bende Uzunbeyle ikisinin dalga geçeceklerini bilmeme rağmen odasının her yerinin resmini çekiyorum :))

Biraz üşütmüşüm..Dün akşamdan beri keyfim yok, halbuki sergi hazırlıkları tam gaz devam ediyor ve 2 de iş görüşmem var acil bekleyen.. Pazartesiye kadar doluyum.. Yarın sergi açılışı ve tam gün görev, cumartesi öyle.. Pazar günü ÇALIŞ CAR BOOT günü.. Yine orda olmam lazım.Öğlende de kahvaltıya Kalepark' a gideceğiz arkadaşlarla..

Mavi Kuş için yine car boot ta stand açıp ürünlerimizi satacağız pazar günü..Ordan kazandığımız paraları burslara bağışlıyoruz biliyorsunuz artık.
Fethiye'den üniversite kazanıp şehirlerde okuyan öğrencilerimize burs veriyoruz. Malum buradan büyük bir şehire gidip okumak zor bir olay.

Bu arada pazar akşamüstü Issız Adam!a gittim en sonunda.. İşler yüzünden yalnız gidiyordum son dakikaya kadar Uzunbey kıyamadı ve beni yalnız bırakmadı.. O da beğendim dedi. Ben Ada'yı beğendim daha çok. Hem kendisi güzeldi hem de oyunculuğu bence. Sevmesini de beğendim.

Çocuğun onun olup olmadığı,hatta mahsus mu söylemediği, olur gibi mi yaptığı çok muallakta kalmış gerçekten.. Filmin sadece iki yeri beni hüzünlendirdi..(Salonun yarısını tanıdığım filmlerde ağlayamıyorum) Müziklerine bayıldım tabii ki.. Adamdan hoşlanmadım ki kendimi bu konularda tutucu buldum :) Ben olsam öyle bir adama (2 erkek bir kadın, ya da 2 kadın bir erkek grup takılabilen) aşık olamazdım..Ada'nın filmde bilmediğini varsayıyoruz zaten ama. Alper de bu hayatı bırakamayacağını seçimiyle gösterdi.. Her ne kadar Adayı unutamasa da..Biraz da buna ne gerek vardı o ayrıntı olmasa bence daha iyi bir film çıkardı diyorum. Yani filmde saçma geldi bana bu kısmı.. Yine de görsel açıdan film çok güzeldi..İstanbul sokaklarını izlemek eski evlerin güzelliği falan , özlemişim memleketimi..

Hala oynuyorsa gidilir hatta bu hafta oynuyorsa tekrar kızlarla gidebilirim HAYAL' e..

Gerçekten filmdeki en güzel noktalardan biri şimdi bloglarda kimin yazdığını hatırlamıyorum Ada'nın Alper'e ayrıldıklarında " karda donmak üzeresin,uyumak tatlı geliyor ama öldüğünün farkında değilsin" cümlesiydi..Not ettim , güzeldi :) Doğru olduğunu da gördük diye bitiriyorum.

Çarşamba, Kasım 26, 2008

Çevre Dostu Ürünler Sergisi

İki gün boyunca iki haftadır üzerinde çalıştığımız sergide olacağım.. Bu konuda Fethiye yapılan ilk oluşumlardan diyebilirim bu sergi için. İleride fuara dönüştürmeyi düşünüyoruz.. Normal şartlarda gelecek için yapılabilecek en iyi çalışmaların bu konsepte olacağına inanıyorum.
Hatta Fethiye'nin bu konularda Türkiye çapında öne çıkacağına da..

Bu tarz çevre ve ekoloji bazında her çalışmada da gönüllü çalışıyorum :) Gerçi bu sefer zamanlama yüzünden bazı işlerini de ben yapmak zorunda kaldım ama normalde bu konular benim zevk alarak çalıştığım konular..

Sergide genel olarak ilk aklıma gelen ürünler Fethiye'deki organik tarım ürünleri , güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren sistemler, yine güneş enerjisinden elde edilen enerji ile dolan akülü motorlar, rüzgar enerjisinden elektrik elde edilen sistemler, bitkisel bakım ürünleri, Fethiye Belediyesinin geri dönüşüm projesi, atık pil kampanyası ve bizim çekirdek kampanyamız gibi.

Bu arada standlarda satışta yapılabilecek.Bizde Berna ile Çekirdek Kampanyası standında olacağız kampanyamızı tanıtacağız .

Not: Organizasyon ve süslemeye pera organizasyon,
afişlere so heating,
ikram için Rıhtım pastanesi sponsor oldular da içecek için doğadan
bir şekilde geri çevirdi bizi..2 gün içinde hazırlayamazlarmış.. Gerçi bana cevap veren müdürbey çok kibardı ama bu zihniyeti anlayamıyorum işte.. Adı DOĞADAN olan bir marka çevre dostu ürünler sergisine hayır diyor.. Normalde sergiye katılması gereken bir ürün , geçtim sponsorluğu stand açıp böyle bir sergide bulunması gerekirken.. off ya bu ülkede bu işler deveye hendek atlatmaktan zor.

Bu arada Ankara'da Çankaya Belediyesinin açtığı Aşağı Ayrancıdaki pazar yerinde Fethiyeden organik ürünler gidiyor haberiniz olsun..Yani gerçek belgeli ve ekolojik ürünler. Birde İstanbul Şişli deki organik pazara yine bizim Yanıklar daki organik tarım çiftliklerinden giden ürünler satılıyor.

Pazartesi, Kasım 24, 2008

Öğretmenler Gününüz kutlu olsun :)





Bugün ailemdeki tüm öğretmenlerin , başta 39 sene öğretmenlik yapmış olan Babamın..
37 sene ile onu takip eden Annemin, Çarli'nin ve eşi Arzu'nun, Leyla Teyzem ve Mehmet Eniştemin, Türkan Halamın, eşi Hasan Eniştemin, Teyze Kızım Berna'nın ,Teyze oğlum Ersan'ın , Onun eşi Güngör'ün ve Biyonik Kedi'nin ve blog camiasındaki tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ kutlarım efendim :)



1.resim: Çarliye giden Öğretmenler günü çiçeğimiz :) Bunun benzeri de Annemle Babama gitti ..Diğerlerine mesaj çektim, teyzemi ve halamı aradım..
2.Resim: Annemin mezun olduğu Edirne Öğretmen Okulunda bir resim dersi..
(Annemler yanımda olmadığından eski resimlerine ulaşamadım.Sayın Müyesser Resne adına bulduğum bir kayıttır.. )

Edirne Öğretmen Lisesi

Kepirtepe.net
Kepirtepe Öğretmen Okulu
(Babamın mezun olduğu okul, daha sonra Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi -Matematik Bölümü bitirmiş)

Cumartesi, Kasım 22, 2008

Deniz


DENİZ

Ben. Bir kuytuda en az senin kadar durgunum deniz.

Hastayım. Sen yoksun...ve ben çok yorgunum deniz.

Sensiz yılları artık kıyılarda bıraktım deniz.

Sana gelmek için gözelerden aktım deniz.

Bir küskün akasyaydım.Adım yalnızlıktı deniz.

Bir tenha koydaydım. Her yer karanlıktı deniz.

Yağmurlar yağmasa öyle bir ağlayacaktım ki deniz

Uğunup, dalga dalga öyle bir çağlayacaktım ki deniz.

Bir kanlı şafakta fırtınalarla sana uyandım deniz

Senin bu yalnızlığından inan ki çok utandım deniz.

Bütün maviler bende siyaha dönüşür deniz

O hırçın dalgaların sandallarla öpüşür deniz

Hüznünü sadece ben bilirim orkinasların deniz

İçimde can çekişir ıssız okyanusların deniz

Seni uzak bir şehrin denizleri aldı deniz

İçimde o ıslak adımlarının izleri kaldı deniz

Ben uzun zamandır her şeye küskünüm deniz

Sen beni bilmezsin, ben ne kadar üzgünüm deniz.

Sensiz hiç bir şey olmuyor tadı-tuzu yok deniz

Her şeyin adı var. işte bunun adı yok deniz.

Peşimden ırmakların gelse, ben sana gelirim deniz

Ahh... bir bilsen ben, senin uğrunda ölürüm deniz.

Bütün hayallerimi sadece seninle bölüştüm deniz.

Yosunların olmasa, ben çoktan ölmüştüm deniz.

Geceler öyle soğuk, çok üşüyorum deniz.

Ne olur tut ellerimi, ben düşüyorum deniz.

Bu isli limanlar artık beni öldürecek deniz.

Ölürsem. Beni sana kim bildirecek deniz...

Ahmet Caniklioğlu

Perşembe, Kasım 20, 2008

Çekmeceli dolap


Aşağıdaki yazıda bahsettiğim çekmeceli dolabı bu konseptte boyamak istiyorum.Daha karar vermedim gerçi ama bu resimlerdeki gibi dursun istiyorum. Ayrıca birde ekmek dolabım var boyanacak.. Dolapla aynı renk olabilir eğer ilk boyadığım güzel olursa onu da aynı renk boyamayı düşünüyorum.Resimler atölyeetilerdükkan dan.. Bütün ürünler çok hoş geldi bana , kim yaptıysa eline sağlık artık..
Bir acı tad dilimde,
günüme eşlik eden.
Yüreğim acıyor..
Kelimeler uçuşuyor etrafımda minik kanatlarını çarparak, kelebekler misali.
Ellerin yok ya.
Gözlerin.
Sözlerin.
Tükeniyor içerimde tüm birikmiş umutlarım.
Sızıyor bedenimden bir öfke.
Yakıyor, kavuruyor..
Senden gelen..
Senden kalan..
Şimdi bir avuç kül.

Bu güzel şiir de Hayatın Ortasında'n..
En çok bu şiirini sevdim sanırım.


Derin bir kesik attın, sevdama..
Görmeyecek belki hiçbir bakış,
Anlatmayacak sesim.
Tek ben bileceğim,
Sızısını..
Saatleri saatlere eklerken,
Yürürken sokaklarda bir başıma,
Yağmurlar altında ıslanırken,
Şarkılar daha bir derinden çalarken nağmelerini,
Acıyacak sen'li sevdam.
Sandalyelerimde bu modele çok yakın..
Belki ileride onları da boyarım:))



Yatak odamda bu kadar büyük olmasa da bir sandığım var boyanması gereken. İçine eşarplarımı koymayı düşünüyorum.
Alttaki dolap kapakları da fena durmamış aslında, düşünebilirim..

Bugün Çevre Dostu Ürünler Sergisi için toplantı yaptık.Aynı zamanda da sabahtan çekirdek kampanyasını anlatan broşür çalıştık Berna ile benim büromda.. Sergi de Mavi Kuş standı açıp çekirdek kampanyasını anlatacağız insanlara..
Oradan hastaneye gidip Çağıl'ın tahlillerini aldım,dr.la görüştüm ve koşturarak büroya döndüm..Gün bitmeden yapmam gereken bir işi yetiştirdim..
Yarın Sağlık Meslek Yüksek Okulunda Atık Piller ile ilgili bir öğrencinin projesinin sunumunu seyretmeye gideceğiz Mavi kuş olarak arkadaşlarla. Bir terslik olmazsa ordayım öğlende. Sabahtan da bir genç bir erkek arkadaşım gelecek büroya özel ders veren.Sanırım bu konuda benden yardım isteyecek.Kışın daha çok koşturuyorum bir de baharda çok yoğun oluyorum..Yazın daha rahatım,şimdi farkettim :))
Bu yazı biraz da bir önceki yazının yorumunda geçenler için yazılmıştır :)

Eski ve güzel :)

Bu hafta Hisarönünde yapılan bagaj satışından ahşap boyama yapmak için kendime aldığım küçük dolap bu. Daha fırsatını bulup ilgilenemedim ama en yakın zamanda boyama yapmaya başlamak istiyorum.Son zamanlarda bu tarz bir çalışmam olmadı ve boyayıp seramik kulplarla eksik olanları tamamlayıp yine fotoğraflayacağım.Artık iki halini de karşılaştıracak şansımız olur o zaman..

Rengine daha karar vermedim..Mavi olabilir diye düşünüyorum.



Hisarönündeki ilk bagaj satışından Uzunbey'in bulduğu eski el feneri.. İlk önce arabaya takılan far niyetine kullanılan bir eşya olduğunu sanmıştık. Daha sonra keşfettik ki camlı ve kapaklı tarafından içine mum konuluyor, daha sonra her yeri camlı olduğundan mum düşse bile kırılmadıkça yangın çıkmasını engelliyor.

Üst tarafında kapalı ve açık hali tutmak için ayrıca bir kapağı var ve elde taşımaya uygun yapısı..Tahminen eski görünümlü yani model olarak o zamanı taklit eden bir ürün olarak yapıldığını düşünüyoruz.

Smirnof votka bardağımız :) Satıştan aldık ve Berna ile eşini bekliyoruz tekrar denemek için :)


Çağıl bugün sabahtan biraz rahatsızdı.Nitekim daha işe gitmeden mesaj çekti ve dr.a gidelim mi diye sordu.Bizde okuldan sonra gittik ama dr.dan sonra mutlaka yemeğe götürürüm ben onu.Kepapçıya giderken anıtın orada balık ekmek yapan tekneyi görünce orada yemek istedi.Bizde balık ekmek keyfimizi orada yaptık.



Parka bakan tarafından teknenin içi... Belediyenin yaptıkları arasında en sevdiğim uygulama bu parka Atatürk resimlerinden oluşan panolar uygulamasıdır..Yürürken bir tarafta deniz bir tarafta Atatürk resimleri açık hava müzesi gibi yol boyunca izliyorsunuz.. Burada tam bizim karşımıza gelen gibi..

Balıklar gelene kadar gazetemizi okuduk..

Balık ekmek güzeldi, arada Çağıl' la yine gitmeye karar verdik.
...
Bu arada yanda izlediğim bloglar kısmında linklerimin hepsini görüntüleyemiyorum.Nedeni şifreli bloglar zaten görüntülenemiyor ama bir kaçını da kaç kere eklediysem problem yaşadık.Zaten bu işlemi Çağıl yaptı da ekleme de bende uğraştım biraz.Linkler listesinden yine okuduğum tüm bloglara ulaşabilirsiniz..
...
2 gecedir klimayı çalıştırmaya başladık yani havalar soğudu..
Ares bir aşı daha oldu ve beş gün ıslanması ve yıkanması yasak. Hergün evden işe geliyor bizimle. Büroda da gayet rahat idare ediyoruz.Bazen gelen müşterilerle oyun oynamak istemesi dışında bir problemimiz olmuyor :)
...
28-29 kasım da 2 gün Fethiye Kültür Merkezinde FETAV kaynaklı "Çevre Dostu Ürünler Sergisi " açacağız..Çalışmalar tam gaz gidiyor.
...

18 kasım la beraber bloğum 4. yılına girmiş bulunmakta :))

18 kasım 2005- 18 kasım 2008