Pazar, Haziran 29, 2014

Gitmekle gidilmiyor ki... Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.*

İstanbul'dayım.Cuma günü Çağıl'ın mezuniyetine katıldık.Sabahtan beri yazmakla yazmamak arasında bocalıyorum. İstanbul'u çok özlemişim. Özlem de güzel bir şey..  :) 


 Çarşamba akşamına kadar buradayım. Çağıl işe girdi bu yüzden cumartesi pazar beraber olabilmek için pek kıpırdamadık.Okulda da devam edecek. Dün akşam sahilde gezdik beraber, eskiden yalnızken gezdiğim yollarda oğluşla ve annemle yürümek bana iyi geldi.Babamla kahve keyfi, arada muhabbet kaçamakları, Burcu da çay keyfi, Çağıl' a alışveriş güzeldi.
                             
 Çarşambaya kadar buradayım. Buradayken Fethiye ,Fethiye'deyken burası o kadar uzak ki..

 Bugün resim konuğumuz clematisler.. Bunları çok seviyorum ama hala tekrar alamadım bahçeye.
 Resim seçerken daha çok pembeler önüme geldi.Mavileri de çok güzel.
 Mezuniyet günü yazısı daha sonra. Şimdilik izninizle...


*Başlık: Cemal Süreya

Cuma, Haziran 20, 2014

Gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşatan.*

Balkon mevsimini açmak üzere kaktüslerimi ve sukulentlerimi gözden geçirdim. Çok fazla saksım olmuş, gerçi yeni kaktüslerim de oldu,bir kısmını bahçede değişik alanlara koydum,bahçedekileri daha elleyemedim.Hepsi birden olmuyor.Yavaş yavaş hem saksıları hem de bahçeyi düzenleyeceğim.Şu aşamada başka şansım yok.Hemen her gün işe gidiyorum. Geçen zamana karşı madde madde bazı değişiklikleri  yazacağım diye başlamışım.Yaklaşık 20 gündür yazmadığımı görünce utanarak bir şeyler yazmak istedim.Bir nefes olsun, çünkü yoğunluk gittikçe katmerlenerek çoğalıyor.

1- Annemler geldi, annemle babam bir hazirandan beri burada küçük eşyalı bir evde kalıyorlar.Bizde kalmak istemediler, biz çalıştığımız için bize gelenler pek tatil yapamıyorlar.Geç yemek yiyiyoruz, gece müşteri ziyaretleri falan olunca evde kalanlara eziyet oluyor.Yemeğe bizi bekliyorlar,geç yatıp erken kalkıyoruz falan. Hem ben dinlensinler istedim.Olabildiğince de pek iş yapsınlar istemedim.Bana gelince annem için çoğunlukla daha yorucu oluyor. Bir ay kalacaklardı ama planlar değişti, beraber İstanbul'a döneceğiz haftaya..3.5 hafta kalmış olacaklar. Ondan önce ama cumartesi sabahı Mutfakcamı Burcu gelecek, sonra hep beraber arabayla İstanbul'a döneceğiz.
                                           
Çünkü Çağıl okuldan mezun oldu,diploma törenine gideceğiz. :)) İnsanın oğluşunun üniversiteyi bitirmesi çok güzel bir duyguymuş.Gurur verici :)) Çağıl gerçi yüksek yapmaya karar verdi.Kendi okulunda devam edecek.Bir yandan da işe girdi, Türkiye çapında bir firmada çalışmaya başladı.. İstanbul'da Annemlerde kalmaya devam edecek.
Annemle babam  gelirken bana hediye dikiş makinası almışlar.Ben uzun zamandır dikiş dikmeyi öğrenmek istiyordum.Annem çok güzel dikiş diker, ben çocukken onu asiste etmekten dikiş dikmeyi öğrenememiştim.Birde artık uzak yaşadığımızdan onunla dikmek istiyorum. Bu sefer makineyle gelince bana da yavaş yavaş öğretmeye başladı.Çabuk öğrendiğimi söylüyor :) Çok hevesli olduğum için olabilir....İlerleyen zamanlarda acemi terzi çalışmaları göreceksiniz bu blogda :)

 Bu rafları geçtiğimiz hafta Uzunbey duvara asalım istedi. Bizde taktık ama sanırım fena olmadı.

 Yılbaşı çiçeğim her mayıs-haziranda olduğu gibi açtı :))

Annem gelmeden önce biz bir atölye çalışmasına başlamıştık.Genelde parti çevresinden arkadaşlarla bir atölyede ürünler yapıp, kışın kermeslerde satıp,çocuk okutalım diye başlamıştık.Haftada bir gün perşembeleri toplandık.Annem gelince de bize 3 haftadır kırkyama atölyesi yaptı.Ufaktan kırkyamaya başladık.Onunla ilgili resimler daha sonra.Bu sefer balkon resimleriyle durumu idare ediyorum.
Kısa kısa yazıp,uyuyacağım.
Balkon resimleri mayıstan,oysa şimdi kaktüsler coşmuş durumda.Ayrıca bu aralar atlas kaktüslerine sardım. Çeliklerim daha çok atlastan.Bahçenin tamamı daha elden geçmedi.Balkon bitti.Zaten balkon mevsimi de geldi,geçiyor.Çok sıcaklarda oturulmuyor balkonda. Annemlerde bu yüzden haziranda geldiler. Temmuz - ağustosta Fethiye çekilmiyor sıcaktan.
Aslında çok haber var, ilçe örgütü için seçim var, 11 temmuzda.. Cumhurbaşkanlığı seçimi var ağustosta.Bizim  işler yoğun şimdilik.Ağustosta durulur biraz.İşe gidiyorum,annemlerle zaman geçirmeye çalışıyorum,geziyoruz biraz, ev işi falan derken günler geçti gitti. Oğluşumu da çok özledim.Şimdi Burcuları bekliyoruz.Gidene kadar az yazabilirim.Çok güzel fotoğraflar çektim.Kahve fotoğraflarım birikti, yazamamanın sıkıntısı yüreğime vurdu yine.
Balkonun son hali daha güzel,kaktüsler yazın bol sulanınca coşuyorlar..

Tansiyon problemi yaşadım bir ara.Yorgunluktan  ve kilodan olduğunu düşündüm.Doktora gittim.Ben dukan diyetini geçen yaz bitiremedim, diş tedavim yüzünden.Kalınca da kilo aldım yine, kışı öyle geçirdim.Şimdide daha veremedim.Elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum. Hayatım koşturmaca geçiyor,isyan etmeyi bıraktım,doğal kabul etmeye çalışıyorum.
Bu kaktüsler-sukulentler  balkondan.
Fotoğrafları seçerek koydum.Bir çalışmada 200 foto çekebilirim :) Geçen gün bir restaurantın çekimlerini yaptım, fena değildi.. Bu kışta fotoğrafçılık kursuna gitmeyi düşünüyorum.Bazı fotoğrafları iş makinemle çekiyorum,doğal olarak onlar daha güzel çıkıyor.Gerçi benim makinemde güzel ama eskidi.Geçen gün kapağını bozdum,bir cep telefoncuya tamir ettirdim,idare ediyorum.Bozulunca yeni alacağım.Çünkü onu çok seviyorum,anılarım var kaç senedir.Bütün bloğun resimleri ondan geçti.
Havalar artık ısındı,geceleri bazen serin olabiliyor ama.
Bu aralar blogda okuyamıyorum.
Sanırım uykum kaçtı,yazıyı yazınca gidip kendime süt ısıtayım kahveli...
Yarın çok işim var, kız kardeşimle yeğenime hazırlık yapacağım :)
Annemlerle tekrar yakın olmak çok güzeldi, bir yandan da onlarla döneceğim için seviniyorum.Çünkü onlarla  26 gün sonra ayrılmak benim için zor olacaktı.Çağıl içinde heyecanlanıyorum ne yalan söyleyeyim...Özledim çok onu da.
Mayısta erkek kardeşimin oğluda 1 yaşına bastı.Ben artık hem teyzoş hem de halayım ya, whatsap 'tan resimlerine bakıp seviyoruz onu. Bana doğum gününden şeker kurabiye göndermişler, çok güzel hazırlıklar yapmışlar, gidince onu da göreceğim için heyecanlanıyorum.
Sardunyalar, kaktüsler, sukulentler ve atlaslar...


Bugün bir arkadaşım benim gölgeli ve bitki dolu bahçeleri sevdiğimi söyledi. Bahçem dopdolu, birbiri içine geçmiş,balkonumda oturunca yol gözükmüyor-ben öyle tercih ediyorum,çünkü balkonda bütün yaz yemek yiyiyoruz,kasıma kadar balkonda yeriz. Yola bakan ilk ev olduğundan ve sitedeki girişteki ev olduğundan diğer 3 ev benim balkonumun önünden geçiyor. Diğeri de sokak kapımın önünden ama sanırım ağaçlar ve bitkiler yüzünden Fethiye'nin en serin evlerinden biridir. Ağustos ortasına kadar klima açmam ben.Alt kat çok serin olur.Dışarıdan eve gelince bir serinlik vurur insanın yüzüne.

Balkonun kaktüs ve sukulent köşesinden bir resimle yazıyı bitireyim. Size güzel ve serin günler diliyorum :))

*Başlık: Shakespeare.