Pazar, Temmuz 30, 2006


Bugün 10.30 da kalktım.Uzunbey pazara gitti ve bende çayı koydum..Geldiğinde verandaya hazırladığım kahvaltı masasında en sevdiğim şekilde kahvaltı ettik..Yani günlük gazeteleri okuya okuya çay içerek keyif yaptık..Daha sonra denize gitmek için hazırlığa başladım ben..Bu ne demek..Bu şezlonları, deniz çantasını, mangal ve ekipmanlarını hazırlamak demek..Benim deniz çantamda olması gereken eşyalar şunlar : havlu, güneş kremi, kitap, pareo, şapka, cep telefonlarım, deniz ayakkabısı çünkü plaj taşlık genelde ayağım acıyor,denize girerken saçımı toplamak için taç ve toka, eskiden mutlaka makyaj çantam artık yanımda taşımıyorum.. aştım bazı şeyleri :))
Hasır bir sepetim var..İçinde 1 lt lik termosta mutlaka yanımda sıcak su taşırım..içinde 3 fincan..poşet çay ve nescafe ile süt tozu olur..Duruma göre çay ya da kahve içerim kumsalda..Buralarda daha beach club tarzı yerler yeni açılıyor..Onun için her gittiğin yerde cafe ya da çay bahçesi yok..Daha doğrusu biz koylara gittiğimizden oralarda yemek - içmek için yerler bulunmayabiliyor..
Şezlonlarımız yanımızda çünkü yerde bir müddet sonra sıkılıyorsun yatmaktan..Uzun bir zaman denizde kaldığımızdan şezlonglarımızda yanımızda..Geçen yaz katlanan masalardan almıştık küçük bir tane ..Bizi idare ediyordu ama Uzunbey birisine verdi masayı ..Alışveriş yapacak zamanımız olmadı daha ..masasız idare ettik bugün..Birde şezlonlar burada çok pahalı..her zaman kiralamaya kalktığında masraflı..Yanımızda taşımamızın en büyük sebebi yine de gidilen koylar..Her yerde şezlong olmayabiliyor..Şemsiyemiz Annemler geldiğinde kırıldı ama artık hepimiz bronzlaştığımız için gerek kalmıyor..
Mangal takımında ..Mangal, maşa, tutuşturucu, mutlaka piknik takımı(tabak-çatal-kaşık), masa örtüsü, araba buzdolabı, su termosu çünkü hazır sular ısınıyor hemen..
Yolda giderken migrosa uğrayıp mangal için et ve içecekler alınır ve yola koyulunur..Bugün gemiler koyundaydık yine..Deniz çarşaf gibi dümdüz ve çok sıcaktı artık..Güzel bir gündü ve dinlenerek geldik..Böyle dinlenerek geldiğimiz deniz keyfinden sonra haftaya başlamak çok güzel oluyor..
Yarın kısmetse Mehmet Erdoğan Anadolu lisesine kayda gideceğim Çağıl için..Cumartesi gittiğimde kayıtlar yapılmıyordu..Okula ilk defa gittim..Bizim okuduğumuz okullara benzettim ..Umarım herşey Çağıl için hayırlı olur..Yeni bir dönem başlıyor..


Resim: yeni keşfettiğim bir siteden yeni tanıştığım bir ressam..Gamze Aktan-denizatıyla küçük balık..yağlıboya.

Cuma, Temmuz 28, 2006



Çağıl OKS sınavında yazdığı ilk yer olan Fethiye deki anadolu lisesini kazandı..Bugün hepimiz sevinçliyiz.. Sabah 8 de Babamız internetten öğrenip müjdeyi hemen verdi..İlk Anneannesine ve Çarli ye mesaj çektik..Okuduklarında arasınlar diye..Sonra Babamı aradım çünkü o zaten erken kalkar..Burcuya ve Biyoniğe mesaj çektim..Aynı okulda veli olan arkadaşım da meraklardaydı ona da haber verdim...Çağılın okula gittim saat 11 de belgeyi almak için daha önce bizim md. yardımcısını kayıtlar zamanında şikayet etmiştim çocuklara salak diyor diye ve çok gevşek davranıyor diye..Adam bana niye bu saatte geldin diye bağıra bağıra sordu bende çok bağırmadan ama sert cevaplar vererek işim olduğunu ve bugün belgeyi almak istediğimi söyledim..O kadar saygısızca bugün olmaz pazartesi gel dedi ki son görüşmelerimiz olmasa yemin ederim olay çıkacak..Okulun ne kadar anlayışsız ve işbilmez insanlarını 8. sınıflara müdür yardımcısı yaparsan olacağı bu işte..Diğer müdür yardımcısı öğleden sonra 3.5 ta gelip alabileceğimi söyledikten sonra bende hocam saat kaç daha ve bu saatte bu kadar sinirli olmanızı anlamıyorum dedim..Muhtemelen kalabalık işleri olduğu için değil "benim" saat 11.00 de gelip belgeyi istememe kızmıştı..Daha önce ki olayımız da şu ki okulun 700 mezunu var sınava giren..15 günlük başvurular başladığında pazartesi günü ilk başvuran kişi ben olduğum halde beni 6 kere okula getirip götürterek aslında verilen karar sonucu son gün kayıt belgelerimizi teslim edeceklermiş..İyi de bunu bana neden ilk gün söylemiyorsun..2. hafta her gün okula uğrayıp sormamı istiyorsun ve neden 700 kişiyi son gün son dakikaya bırakıyorsun..Bu ülkede bilgisayar bozulur, ADSL kopar, elektrikler kesilir ..ve bazen de beceriksiz insanlar yüzünden işlemler iptal edilir..Bana kötü ve saygısızca davranan birine neden güveneyim ki ? O hafta biliyorsunuz ki ev misafir dolu, Uzunbey ancak işlerin peşinde, birde ben oturuyorum Çalışta okul merkezde ..Hergün uğrayınca efendim bizim hocamızın sinirleri bozuldu..E sen çağırıyorsun sonra da neden geldin diye bana kızıyor..Neyse bende bu davranışlarını okulla paylaştım ya..Bugün bana uyuzluk yapılmasının sebebi bu işte..Dua etsin başka çocuklara benim yanımda salak burayı imzalamamışsın derken dişimi sıkıp olay çıkarmadığıma..Herkes dengi dengine sataşsın arkadaşlar yoksa ben ona hem fiziki hem de manevi olarak bayağı ağır gelirim.

Resim: Van Gogh-almond



Beni Asortik Krep olarak tanıdınız ama 35 yaşındayım..

Tam 27 senedir ablayım.. Tam 15 senelik evliyim.. Tam olarak 14 senedir bir anneyim.. Tam 8 senedir ticaretin içindeyim.. Tam 7 senedir öğrenci velisiyim.. Tam 8 senedir kendi işimin başında tam zamanlı çalışıyorum.. Tam 6 senedir yeni bir yerde saygın bir hayat kurdum.. 3 ayrı hayat yaşadım.. 3 ayrı memleket gördüm.. 2 yüzlüleri hiç sevmem.. Özüm sözüm 1 ' dir.. Yazdıklarıma saygı göstermeyenler varsa kendi fikirlerini kendilerine saklasınlar.. Söylediklerimin ve yaptıklarımın her zaman arkasında olduğum için insanlar beni güçlü bir kadın olarak tanır.. Bunun sanal alemde de değişmesine izin vermem.. Bilinçli ve hızlı hareket ederim..Bilmediğim şey hakkında da konuşmam.. Bunun da bir erdem olduğuna inanırım.. Çok biliyorsam yaşadıklarımdandır.. Bana katlanamıyorsanız beni okumazsınız.. Yazarsanız da yazdıklarınıza cevap veririm.. Aynen burda olduğu gibi.

Salı, Temmuz 25, 2006



Bu yakışıklı, benim erkek kardeşim Çarlinin çok benzeri olduğu için ve bugün kardeşimin doğum günü olduğu için konulmuştur.Hele şimdi saçlarını uzatıp, bıyık bırakarak iyice benzemiştir..

Çarli, seni Burcusuz, Burcuyu sensiz anlatmak imkansız olduğu için bazen hikayeler birbirine girmiyor değil..Ama temelde evdeki kimseye huyun benzemediğinden ve bizden farklı olduğu düşündüğümden her zaman tek olarak anlatılman gerekiyor..Çağıl büyürken ve şimdi bazı özelliklerinin sana benzediğini farkettiğimden beri ona yaklaşırken senin büyüdüğün zamanki hallerini hatırlamaya çalışıyorum..Oğlan dayıya çekermiş..ama bu dayı anneye pek benzeyen bir dayı değil..Yine de zorlanmamaya çalışarak teknolojiye olan sevgisinin, duygusal olmasının, kendine güveninin boş olmadığı bilip bir şekilde senin gibi hayatını kurduğu ve mutlu olduğu bir dünya kuracağını umarak ona bakıp seni anıyorum..

Seni özlüyorum buralarda..Çünkü sen bazen bizim görmeyi başaramadığımız hayatın enteresan bir yüzünü bizden daha çabuk görüp uyarabiliyorsun..Ya da seninle sohbet ederken farklı şeylerin ışığında sohbet edebiliyoruz..Biliyorum ki benim gibi düşünmesen de bana destek olursun..ve en çok Çağıl konusunda yardımın olur..Yine de ne zaman arasam ordasın..sana teşekkür ederim.Nice yıllara..İyi ki doğdun..Benim tek erkek kardeşim..Seni Seviyorum :)

not : artık büyürmüşte Amcasına kız istermiş :))

Amcam benden 8 yaş büyük..Geçtiğimiz hafta onu nişanladık..Orda olmak isterdim..Kısmetse düğüne..

Cumartesi, Temmuz 22, 2006

"Genç olmak yıllarımı aldı.. " Picasso
Bu sözü günler önceden büroda bulmuştum..Ne zamandır masa ajandamda saklamışım..Not kağıdını oradan evin sokak kapısının iç tarafına asmışım..Gidip gelip okuyup, yazmam gerekli diye düşünürken güzel bir resmini görünce ikisi kafamda örtüştü..
----
Uzunbey yeni işten dolayı çok çalışıyor..İlk işi oturtayım derken o kadar çok çalışmışız ki..Yenibir yapılanma tabiki bizi yordu..İnsanların şu tavrı beni çıldırtıyor.. Bu gerekliydi..1- Bende biliyorum..2-Hiçbirşey söylendiği kadar kolay değil..Bir yandan diğer işimiz devam ediyor..Zaten her zaman her ikimizde birden çok iş yaptık biz..Yani aynı anda 3 iş yaptık..Ama böyle zor bir sezonda birden yola çıktık ve zamanla yarışılan işlerde çalıştığımızdan doğal olarak bu tempo bizi yordu..Yeni tatil yaptın ne diye konuşuyorsun diyenlere bir cevabım var..Aynı işi ve aynı evi paylaşıyorsun..Mümkün mü kendini işsel problemlerden ayırmak..Sen kurtulsan fikir olarak karşındakinin neden sinirli ve ya üzgün olduğunu bildiğin için o atmosferden kurtulmak kolay değil..Neyse geçecek biliyorum.
----
Fethiye çok sıcak..Bu sıcaklarda iş yapmak deveye hendek atlatmaktan zor..Elimde olsa bu iki ay kuzeye gider orada yaşamak isterim..Emeklilikte kısmetse..Bizde yayla olayları olmadığı için daha doğrusu yayladan keyif almadığımız için bu kuzeye gitmeler kuzeyde bir denize gitme olarak düşünülmeli..Bu konulara girmişken size uyuz olduğum bir yayla gezisini anlatmak isterdim aslında..Hem gittiğimiz kişileri sevmediğimden hem de hijyen yönünden o günü hasta olarak arka odada geçirmiştim..Şimdi bu yazımı okuyupta yayla delisi olanlar hemen atlamasın..Yayla olayı bize göre değil..Yani kavram olarak bile bana yanlış..Ben sıcakta ancak denize girerek serinleyebilenlerdenim..Yani geri kalan her şey yalan..Bana göre.
Burada NTV de çalışan ya da okuyan birileri varsa söylemek istiyorum..Hava durumu raporlarında Fethiye yi sadece yazın gösteriyorsunuz..Biz Fethiye halkı olarak buna uyuz oluyoruz..Halbuki Fethiye Türkiye de şehrinden ayrı hava durumu gösteren ilginç yerlerden biri..Muğlaya göre giyinsek pişeriz ..En yakın ve havasının banzediği şehir Antalya..ama mesafe uzak olduğundan yağışlarda tutturamıyorsunuz..Siz Antalya da hava sıcaklığı atıyorum 28 derece dediğinizde bizde de 27-28 oluyor ama yağmurları ve sisleri tutturamadığınız için baharda sizin yüzünüzden yağmur yiyiyoruz.. Kışın da Bodrumu yazana kadar Fethiye yi de yazsanız daha çok memnun olacağız..Böyle ikili yaklaşımlar hoş karşılanmıyor ! Fethiye ege bölgesine dahil gibi düşünülse de tamamen Akdeniz havası hakim..Neymiş Fethiye Akdeniz bölgesine dahilmiş..coğrafi olarak Ege ama yapı olarak Akdeniz :)
----
Geçen gün beni, sinir eden bir olay size..Yeni tanıştığımız halde hanımın biri bana yardımlarımdan dolayı bir hediye hazırlamış..Bu hanım takı yapan biri..Tuttu bana bu hediyeyi vermeye kalktı..Ben diyorum ki yaşgünüm ve özel zamanlar hariç hediye kabul etmiyorum..Hanım bana diyor ki yardımınız için..Almazsanız kırılırım..Ben diyorum ki ben size yardım etmedim..Hem ne demek kırılırım..Esas siz beni kırıyorsunuz ısrar ederek .. Büroya da gelmiş ben yokken..Birde şimdi aklıma geldi onu da yazayım..E gözünüz aydın misafirleriniz gitmiş gibi bir yaklaşım da bulundu..( Buralarda misafire hangi gözle bakıldığının resmi )Bende evet çok üzüldüm Annemler gidince dediğimde ancak kendine geldi..Bunlar herkesi kendi gibi mi sanıyor ne.
----
Bir işimiz var devletin bir koluyla..Açık açık yazamıyorum..Ama öyle bir şeyki bir yazı yazılacak resmi bir daireye ve resmen devlet para kazanacak..Devlette kazanacak bizde ama yıllardır ödeneklerden şikayet eden insanlar bu yazıyı yazmayı geciktirdiği için ne devlet ne de biz tam potansiyelde kazanabiliyoruz bu paradan..Çünkü o dairenin başındaki arkadaş herhalde onu görmeyip devleti gördüğümüz için bize kızgın..Yolunda iş yaptığımızdan bu olaylara alıştım ben..eğer beni gör devleti görmene gerek yok deseydi de ben yine onu görmezdim..Benim de iş anlayışım bu..Bizi Babam böyle yetiştirdi..Zaten çok üstümüze gelirse bakanlıklara yazıp onu şikayet edicem..Yaparım bilirler :)
---
Çağılın kazanmasını istediğimiz okulda dayak olayları olabilirmiş diye duydum..Eğer kazanırsa gelecek sene çetin geçecek..Bu zamanda hala böyle şeylerle uğraştığımız için üzülüyorum..Kayıt yaptırmadan kaymakama çıkıp konuşmayı bile düşündüm..İstanbul da kolejden gelmiş dayağa karşı bir ailede yetişmiş bir çocuk için endişeleniyorum doğal olarak..
---
Bu gece endişelerimle dolu bir yazı oldu bu..Ama bir şekilde dertleşme diyelim..Ne yapalım bunları konuşabileceğim ender insanlardansınız :))
Bir de yarın pazar ..İçimdekileri döküp rahatlamak istedim..Yarın dinleneceğiz..


Bu Masai kadını gibi ahşap bir heykel aldım bu gece hediye..Bizim gibi 6 senedir burada yaşayan iyi dost olduğumuz Mark eşinin memleketi olan Kıbrıs' a yerleşme kararı verdi..Eşi de kendide sevdiğimiz arkadaşlarımızdan..Onları bu gece bir türk gecesine götürdük..Kayaköy Kervansaray..Halk oyunlarına ve gösterilere bayıldılar..Yemek yedik, sohbet ettik ve içki içtik..Geç bulduğumuz dostlardan..Gitmelerine en çok Uzunbey üzülüyor çünkü Markla iyi arkadaş oldular..Mark aslında türkçe konuşuyor ve türke benziyor..13 senedir Türkiye de..Uzun dönem İstanbulda ingilizce öğretmenliği yapmış..6 senedir de Fethiye de..Onlara ahşap afrika heykeli almamın sebebi yanlarına giderken çok ağır ve hacimli eşyalar alamamaları..Götürmek çok pahalı..Onlarda seçiçi davranmaya çalışarak bayağı bir eşyayı götürmeden bırakacaklar..Güzel ve keyiflibir akşamdı :)

Bugün işbaşı yapıp büroya gittim..Fethiye çok sıcak..Nedense Çalış esiyor genelde bu yaz..Yani Fethiyenin içindeymiş gibi bunalmadan oturulabiliyor Çalışta..Geçen gün yazmaya vaktim olmadı..Pazartesi günü Marmaristen Annemin geçen sene ziyaret ettiğimiz amca kızı ziyaretimize geldi..İlk defa geldiklerinden onları gezdirip ağırladık..Bir gün arayla evin önünde Burcuyu almaya gelen arkadaşlarının arabası 22 plaka, görümcemin arabası 34 plaka ve Marmaristen gelen misafirlerimiz Bursalı olduğu için 16 plakalı misafirler ağarladım..

Buraya yazamayı unuttuğum ama hiç unutmayacağım bir olayda..Atahan burdayken 10 temmuz yaşgünüydü ve pasta istedi..Oysa biz pastayı denizden gelirken alıp akşama yiyecektik..Tutturdu pasta diye hatta süsleyin ortalığı pasta kesicem deyince ona bütün bir muzu yatırdığımız tabağı pasta yaptım diyerek mumları üflettik..Muzun üstüne çukulata sosu da döktük tabii :) Bu kısmı atlamayalım..

Yarın da işteyim..Artık her gün işe erken gidip 6 de çıkmayı düşünüyorum..

Perşembe, Temmuz 20, 2006

Annemle Babam bu akşam gitti..Bu rüya da burda bitti :(

İyi ki doğdun Burcuuuuuu :)



Bugün Mutfakcamı Burcu' nun doğumgünü..Kendisi yazmayacakmış doğumgününü ..Olsun ben yazarım dedim..Beni dinler çünkü o benim kızkardeşim.ben dokuz yaşındaydım gece Annemin sancısı tuttu..Annemin teyze kızını da alıp Lüleburgaza hastaneye gittiler..Bizim Çarli (adı Çağlar diye ve o doğduğunda Çarlinin Melekleri moda diye ona Çarli diyoruz yoksa o manyak maymunla bir alakası yok) daha bir yaşını doldurmasına 5 gün var..Öyle tatlı pembe yanaklı güzel bir bebekle döndü ki Annem sevmemek elde değil..Sarışın renkli gözlü bir kız bebek..O zamanlar radyoda radyo tiyatrosu denilen şeyler dinleniyor ve bıcır bıcır konuşan Burcu diye bir kız var..Annemler ilk kardeşim diye erkeğin adını benim koymama izin verdiler ama sonraki kız bebeğe Annem ve Anneannem Burcu dedi..Bizim Burcu da aynen radyo tiyatrosundaki gibi bıcır bıcır konuşan bir kız oldu hep :) Hayatımın evliliğe kadar olan kısmında hep onlarlaydım..Özellikle Burcu, Çağlar daha büyük olduğu için Annemi istediğinden ayağımda sallamaktan giydirmeye, parka götürmekten okula bırakmaya her türlü zamanda benim payıma düşen bebek oldu..Onunla geçirdiğim keyifli dakikaları sayfalarca yazmam lazım anlatmak için..Birde biz aile olarak çok kapışıp kavga eden tipler değiliz..Çok birarada olsak bile herkes haddini bilir..Yani birbirimize saygı gösteririz..Burcu Çanakkaleye evlendiğinde ondan uzaklaştım diye çok üzülmüştüm..Sonra ben buralara geldim daha da uzaklaştım..ama internet ve telefonlar sayesinde hergün görüşürüz ..Onu çok severim çünkü benim büyüttüğüm çocuklardan tek kız olanıdır..Hayata bakış açısı çok farklıdır..Beklentileri de..Yengeç burcudur ama ben onu hiç burcuna göre tanımlamam..O kimseye benzemez..Dünyası kitapları, evi, çocuğu ve eşidir..Bazı şeyler onu bağlamaz farketmez bile yapılması gerekli olan şeyleri çünkü onun kitabında yoksa o onları önemsemez..Yaşanması zor biridir..Bazen kapılarını kapatır ..Çoğunlukla da ilk tepkisi o olur..Ama zor zamanda ve arkadaşlık anlamında herzaman herkese kapısı açıktır..İnsanlardan beklentileri yoktur ya da onları sınıflandırmaz çünkü o tür şeylere inanmaz..Genelde yazmaz ama kitap okumayı çok sever..Bence yazılarında okuduğu kitapları da yazsa iyi olur..Bize de fikir olur..Kendine sormadan onun yaşını tahmin edemezsiniz..Genç gözükür ve çok sade bir güzelliği vardır..Mütevazidir..Hatta fazlasıyla..İleride sanırım hikayeler yazmak istiyor..Yazarda..İnatçılığını severim bazılarını zorlasa da ..ona yaklaşma tarzınızı bilirseniz kolay anlaşırsınız..Ters yaklaşırsanız hayatta yapmasını beklediğiniz en son hareketi yapar..Anında gemileri yakar..Dönüşü olmaz kolay kolay..Biz birbirimize benzediğimizden iyi anlaşırız..Onu çok istemiştim zaten..İyi ki Annem de seni doğurmuş benim canım KIZKARDEŞİM..SENİ ÇOK SEVİYORUM :))

Resim: H.ŞİMŞEK diye bir ressamın tablosu..Burcuya o kadar çok benziyor ki..Sadece Burcunun burnu daha küçük..

Çarşamba, Temmuz 19, 2006



Kaç gündür bilgisayarı elime alıp hep başkalarına kaptırmaktan yazı yazamadım..Mutfakcamı Burcu gitti..O burdayken daha önce yazdığım gibi gezdik,tozduk, denize gittik, iş yaptık ama en çok üzüldüğüm portakal bahçesine gidecekmiyiz dedi tabiki ben seni oraya götürmeden yollarmıyım dedim ve yolladım :( ve bu benim aklıma tam onu gönderdikten bir gün sonra geldi ..Önce üzüldüm sonra da kendime dedim ki her işte bir hayır vardır belki de tekrar gelebilmek için bu bir yoldur dedim kendime..Çünkü yeni yaptığımız iş için portakal bahçesindeki evden bir süre için vazgeçmiştik..ve ben her portakal bahçesine gittiğimde Uzunbeyle ortak karar vermemize rağmen oraya ziyaretim bana acı verdi..Çünkü daha önce de sık sık yazdığım gibi hayatımın zor günlerinde orayı kendime hedef edindiğim için canım her sıkıldığında kendimi orada düşünerek bu sıkıntılardan kurtuldum ben..Bu sizlerle paylaştığım hedefim olan şeylerdendi yoksa bir densizin bana yapıştırdığı sonradan görmelik değil..İnsanın hayallerini paylaşması kötü bir şey değildir..Oraya yaşadığım hayal kırıklıklarını gömdüm ben zaman zaman..Neyse Burcunun burda olduğu zamanları anlatmaya devam edeyim ..O burdayken evim 3 oda bir salon ama evdeki eşyalarım İstanbuldaki apartman katına göre alındığından bu küçük eve sığamamam ve zamanla eşyalarla dolması yüzünden pek misafirlerim rahat edemedi sanırım..En kısa zamanda evi bu tür fazlalıklardan temizlemeye karar verdim..Aslında onlar misafirim değil, kanım, canım ama üst katta ki yatak odaları çok küçük olduğundan onların olduğu zamanlar ortalık giysi ve bavul kaynıyordu..Bende evde birileri varken pek öyle iş yapmaktan hoşlanmadığımdan ortalık dağınıktı..Zaten Fethiye çok sıcak ve gündüz de klima açmaktan hoşlanmadığımızdan hep veranda da ya da bahçede ağaçların altındaydık..Özellikle Atahan site içinde koşturup durdu..İçimden Burcunun da en kısa zamanda bahçeli bir ev almasını dileyerek bol bol Atahanı izledim..ve geldikleri için çok sevindim..Atahan ve Burcu aynı Babam gibi beyaz tenlidir..Aslında bende ama onlar yanıp yanıp kızaran sonra beyazlayan tiplerden..Atoş ve Burcu 50 faktörlü kreme rağmen bol bol bahçede oturunca da iyice yandılar kendilerince..Evde onlardan başka görümcem , eşi, ve çocuğu vardı bir ara..Sonra Burcunun balayı için gelen arkadaşları onu alıp Çanakkaleye götürdüğünden cumartesi günü kahvaltı masamız tam olarak 11 kişilikti.. Uzunbey erken işe gittiğinden onu saymadım :) Daha çok denize, ara ara arka penceremden gözüken ve hem sahibi hem de işletmecileri komşum olan aparta havuza gittik..Atahanın çok iyi zaman geçirdiğini söylememe bilmem gerek var mı? Hatta Annemle Burcu da havuza birlikte girdiler..Biz birgün komşumda çay içtik bir gün havuzun kafesinde ..ama çoğunlukla kocaman sarı bir şemsiyenin ve 2-3 ağacın oluşturduğu bahçemde keyif yaptık..Benim Uzunbey için aldığım şezlongu Annem kaptı ve her fırsatta onu bahçede yakaladık..Bu arada bana yemek pişirip sık sık iş yaptıkları için teşekkürlerimi de iletmekten geri kalmayacağım.Şimdi diyeceksiniz ki tatile gelmedi mi onlar? Haklısınız ama sanırım bana kıyamadılar :)) Bir ara ev çok kalabalıktı üst katta bizim sülale alt katta Uzunbeyin sülalesi konakladı ve kalabalık İstanbul hallerimizi tekrar hatırladık :)) Görümcem de kafadengi Annemleri seven biri olduğu için pek zorlandığımızı söyleyemem..Bu arada Uzunbey bana Annemlerin burada olduğu sürede iş açısından izin verdi ve ben çalışmadım :)) Tatilin en güzel yanı bu ve iş sahibi olmanın ya da eşinle aynı işte çalışmanın :)

Şimdi Burcunun yazısında yazdığı gibi onsuz kalmanın verdiği ani şoka ! ilk önce alışamadığımdan yazımı yazamadığımı belirtmek isterim :)) Onunla ve Atahanla olmak çok güzeldi ..Kalabalık olduğumuz için çoğunluğun istediği şekilde hareket edebildik ama yine de umarım burada geçirdiği zamanlarda mutlu olmuştur..Biyonikle buluşmak, onunla tekrar denize girmek ( eskiden hep beraber girerdik ya ) muzırca gülüşmek, etrafı çekiştirmek, asortikliğimle dalga geçmesi ya da daha önce sık sık yazdığım gibi kültablalarımın hep dolu kalması ve balkonda bile içtiği sigaradan rahatsız olmam özleyeceğim şeylerden..Atahanın bana" teyzoş" demesi ve yüzerken bana güvenerek ellerini bırakması da onunla ilgili anılarımdan..Onlar burdayken bol bol onlara bakıp anı depoladım belleğimde..En çokta Atahanın kızdığı zaman aynı Babam gibi hareket etmesi(çünkü Ona çok benziyor) bizi çok güldürdü..Hatta üstsüz gezdiği bir gün karşı komşumun torununa kızıp "tutmayın beniiiiiiiiii" diye çocuğa saldırmasına çok güldük :)) ve Burcuyla ikimiz zor tuttuk gerçekten..

Annemle Babam Burcu gittikten sonra da kaldıkları için daha tam olarak ayrılığı hissetmedim..ama perşembe akşamı sanırım kendimi oyalayacak birşeyler bulmam gerekecek..

Çarli OKS sınavlarında bana o kadar çok destek olduki bu aralar yeni bir yazı yazamadığımdan ona teşekkür edemedim..Canım sağol..Rehberuzmanımçarlicim benim..Bu arada bir terslik olmazsa Çağıl sanırım ilk tercihi olan okulu kazanacak..Zaten iki tercih yaptık..Birinden biri olur inşallah..

Bugün Annemle pazara gittik, çarşı da gezdik ve önümüzdeki günlerde doğumgünü olan kişilere hediye aldık :) Babam sağolsun herzaman ki gibi bizi idare edip dönene kadar yalnız idare etti..Şimdilik bu kadar ..Tekrar görüşmek üzere ..

resim: Monet.

Salı, Temmuz 11, 2006

BİYONİK KEDİ FETHİYE' DE :))

Kaç gündür denize gittik, yemek yedik, gezdik, bulaşık yıkadık, havuz keyfi yaptık, pazara gittik, okey oynadık, ortalığı dağıttık, yedik, şarap içtik, misafir ağırladık..sonra bir mesaj geldi ve Biyonik sen gelemedin ben geldim Fethiyedeyim diye..bana mesaj çekti..Ev dolu, evsahibi benim. sadece Annemler değil başka misafirlerim de var :) nasıl gideyim? Mesaj çektim..Ne zamana kadar burdasın diye..salı sabahına kadar diye de cevap geldi..Ben seni arayacağım diye cevapladım ve uygun zamanı yaratıp beklemeye başladım..pazartesi Atahanın doğumgünü..O gün Ölüdenize gittik..Geldikten sonra da Atahanın doğumgünü için kendimize bir pasta aldık..Yemekten önce pastamızı kestik ve Burcu ya hadi Biyonik' e gidelim dedim..Babamlardan izin istedik ve sofrayı toparladığımız gibi arabaya atlayıp gittik..Fethiye de yaşayan ben olmama rağmen Biyonik bizi Letonya tatil köyünde çok güzel ağırladı..Eşiyle ve kızlarla tanıştık..Çağıl organizasyon hatasından gelemedi..Biyonik kapıda karşıladı ve öyle candan sarıldı ki bize..Ben resmen utandım..Asortik olan benim güya ama Biyonik hem şıktı hem de çok sıcaktı..Yazılarındaki gibi biri o..İnci küpeleri ve kolyesi, şık dekolteli mini elbisesi ve sivri uçlu pabuçları vardı üstünde..Yemekten kalktıkları için önce kahve içtik sonra da ben çay içtim..Eşi de en az Biyonik kadar sıcaktı ve hem kızlarla hem de Atahanla ilgilenerek bizim rahat etmemizi sağladı..10 ' a doğru gitmiştik..12' ydi evdeydik..Doyamadığımızı söylememize bilmem gerek var mı ? Biyonik Burcuyla birbirimize benzediğimizi söyledi ve sanırım arabadan indiğimizden hemen sonra bizi tanıdı..Ben Çağıla resmini gönderdiği için onu daha kapıda gördüğüm gibi tanıdım..Onunla ilgili söyleyebileceğim tek şey gerçekten yazıları kadar sıcak biri..Onu tekrar görmek isterim..Ve onunda izniyle ona arkadaşım diyebilirim..Eğer isterse de sık sık görüşmek isterim..Burcuyla buluşmadan sonra fazla konuşmadık aslında..Ve istesek bu kadar iyi zamanlamayla bu işi kotaramayacağımızı düşündük.. Yani Burcu 2 senedir ilk defa Fethiye de..ve Biyonikte..ben onu görünce daha bir sevdim çünkü benim aradığım o sevgi samimiyeti onda yeterince var..Yapmacık değil..(doğal yeşil) gözlerinin içine baktığınızda o samimiyeti ve sıcaklığı hissediyorsunuz zaten..Çok güzel bir zirve yaptık..Çanakkale- Fethiye zirvesi ve böbrek toplantısının en keyifli yerinin ayaklarımızın resmini çekmek için ayağa kalktığımızda Atahanın da ayağını koyması ve Biyoniğin büyük prensesinin bizi ilk karşıladıklarında kameraya çekmesi oldu..Küçük prenses bize alışana kadar zaten uykusu geldi ..Ben kızların halası olmaya karar verdim.Letonyanın lobisinde turistlerin bakışları arasında ayak resimlerimizi çekmek çok güzel ve keyifliydi :)) Eylül de Akdeniz buluşması yapmak istememizi Biyonik bir fantezi olarak yorumlamış ama ben çok ciddiyim :))
Biyoniğin mi Fethiye de olması daha büyük haber yoksa buluşmamız mı karar veremedim..Bana göre iyi bir zirveydi..Onu çok sevdim :)
Resim: Nedim Gürsun

Cuma, Temmuz 07, 2006



Annemler yolda.Sabaha kısmetse karşılayacağım..Günler geçmek bilmedi..Geçen akşam rüyamda bile onları gördüm.Hangisine önce sarılacağımı şaşırmış halde karşılarken gördüm kendimi :)) Uyandığım için kime sarıldığımı göremedim ama..

Annemler Edirne dönüşü Lüleburgaza uğramışlar..Lüleburgaz da Babaannem, Halam, Amcam ve Dayımlar oturuyor.Burcu Hüseyin Amcama bloglarımızın adresini vermiş.Amcam dedimse benden 8 yaş büyük..Geçmişte paylaştığımız çok zaman oldu..Bir dönem okulunu bitirirken bizde kalmıştı..Çok kafa olduğunu ve iyi anlaştığımızı yazmak istedim..Onu bugün msn de beni adresine eklemiş gördüğümde ne kadar çok özlediğimi farkettim..Hoşgeldin Amca :))

Bu gecelik bu kadar..Ara ara yazmaya çalışacağım ..Resim Nuri İyem' den..İlk defa bloğa aldım onu ama sevdiğim bir ressamdır kendileri..Ayrıca Türkiye' de kartvizitinde tek ressam yazan kişidir de :))

Çarşamba, Temmuz 05, 2006

Sabahları çok erken kalkamıyorum yorgunluktan..Çağılla beraber gidiyoruz büroya..O kendi işini ben de kendi işimi takip ediyorum.Annemler artık gelecek diye bir yandan bekliyorum..bir yandan da sabredemiyorum artık..Zaman hem hızlı geçiyor hem de geçmiyor.Akşamları yorgunluktan tek bir iş yapamıyorum..Bugün akşamüstü Burcuyla (http://mutfakcami.blogspot.com )ve Hafifliyorum (http://incelmeyolu.blogspot.com)ile görüştüm telefonda..Çekmece de buluşmuşlardı ya..Hafifliyorum Burcunun bana benzediğini yazmış..Ona MSN de resmimi gösterdiğim için beni biliyor :))

Sanırım ikisi iyi anlaşmış çünkü illa hep beraber buluşalım dediler..Nasıl istemem..Keşke daha yakın olsaydım bende giderdim buluşmaya..Bazen yollar beni daraltıyor.

Uzunbey yeni işin tüm zorluklarına ve insanların olumsuzluklarına rağmen iyi idare ediyor..Bende elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum..Turizm bu sene çok kötü..Herşey üstüste geldi..Önce kuş gribi sonra dünya kupası..Bunlar turizm için büyük olumsuzluklar..Genel turizm hataları da birleşince mesela..Ortalık çok kötü oluyor tabii.Genel turizm hatalarına başta turizm zamanı inşaat yapmak diyebilirim..Hepimizin yani burada yaşayanlarında baş şikayeti bu.Geçen pazar sabahı ilk defa bir yere gitmemişiz,sınav falan yok, misafir yok uyuyacağız..Müthiş iğrenç bir müzikle uyandık..Tam karşıda bir inşaattan son ses radyo sesi geliyor..Uzunbey dışarı çıktığı gibi..Ben veranda da hem kahvaltı hazırlıyorum hem de söyleniyorum..Sonra bir işçinin çeşmeye doğru yürüdüğünü gördüm ve hemen yanına gittim..Ona bugün pazar biliyormusun..Saat daha 10 bile olmadı ve ben sizin radyonuzun sesinden balkonda oturamıyorum dedim..Lütfen kısarmısınız..İşçi inşaata gidip sesini kıstı gerçekten..Hoş kısmasaydı da inşaatın sahibi komşumuz mimar beye gidip hiç değilse sabahın köründe açmasınlar diye şikayet edecektim..Oysa ki inşaat sesi olmadığında biz kuş sesleriyle uyanıyoruz her sabah..Evde de daha önce yazdım mı bilmiyorum ama 2 muhabbet kuşumuz ve bir bülbülümüz var..Balıklarımızı daha saymadım..Yani sabahları evin içindeki kuşlarla dışındaki kuşlar sıcak basmadan sesleriyle yarışırlar..Bende onların sesiyle güne başlamaya bayılırım..

Anne, Baba ve Burcu gelin artık ya..

Pazartesi, Temmuz 03, 2006



Geçtiğimiz günler bir yandan çok hızlı geçti bir yandan da Annemler geleceği için yavaş..

Uzunbeyin lise arkadaşı burdaydı ya..Bol bol zaman yaratmaya çalışarak işten de bunalarak zaman geçirmeye çalıştık hep beraber.. daha önce büyük gezi gemilerinde çalıştığı için ve şu an Teksas ' ta oturduğu için bolbol Amerika ve eski yıllar muhabbeti yaptık..Çünkü biz buraya gelmeden her sene mutlaka sık sık görüşürdük..Çağılın küçüklüğünü bildiği için onu öyle delikanlı görünce şaşırdı tabii.Hatta bizim işlerden dolayı tekne turuna ikisi gittiler..

Kayaköye gittiğimiz akşam sarnıçı çok beğendi..Sonraki bir akşam da balıkpazarında yemeğe gittik..Hani balığı alıp restorana götürüyorsunuz ya ordan pişirip servis yapıyorlar..( böyle yazıyorum ya geçen yazıma gelen yorum yüzünden açıklama yapma gereği hissediyorum arkadaşlar..Fethiye ye gelirseniz nerede ne yapasınız diye ayrıntılı yazıyorum..Sonuçta herkes beni tanımıyor ki..Beni bulduğunuz da tabiki ben sizi yönlendiririm ya da beraber gidip yeriz ama tanıtım için ayrıntılı yazdığımı belirtmek isterim..Birde gerçekten yoğun çalışan biriyim ben..Gittiğim gördüğüm yerleri yazmazsam da günümü nasıl geçirdiğimi yazamam ki..) Öyle bir balıkçılar çarşımız var bizim..Tabi bir akşam evde yaptığım ciğer sote ve pilavı da yazmak isterim..Ya da cumartesi akşamı çok geç kaldığımız için makarna böreği dediğimiz pratik yemeği de..Dün de onu Burdur arabasına bindirip askere gönderdik 3 haftalığına..

Annemler cuma sabahı geliyorlar kısmetse..Burcuyla Annemler bugün Edirne' de ki düğünde buluşup dönecekler İstanbula..Bende işlerimi toparlamaya çalışacağım onlar gelene kadar..Sonra bir terslik olmazsa uzaktan kumanda yöntemiyle çalışacağım..

Dün eski model Land Rover jipimizi sattık..Geçtiğimiz hafta bir ingiliz bakmıştı .Bu hafta bir ingilizle evli ve iş yüzünden tanıştığımız ,buraya yerleşen bir türk arkadaş var İlknur..O geçen hafta yeni başlayacakları işi için bakmıştı..Eşi geldi ve jipi almak istedi..Dün kaporayla gelince akşam gidip evlerine bıraktık beraber..Burada yabancılarla evli çok türk var..Özellikle de erkek türk, kadın yabancı..Geçen hafta bakan ve arabayı alabilirim belki diye karar vermeyen ingilize sürpriz olacak ..Çünkü dün gece 11.30 da iş bitti..Bu arabayı alamayan ingiliz adam ve eşi jipi alıp Afrika da safariye çıkacaklardı..Bizim araba ingilterede yapılmış..Ve biz 76 model jipin 3. sahibiydik..Bizden önce Profilonun ingilteredeki fabrikasında çalışan biri almış..Ondan sonra da Türkiye de İstanbul da yaşayan ve ava giderken kullanan bir şirket yöneticisi..Adam ölünce oğlu kullanmış ama zaten başka arabası olduğu için hep zevkle kullanılmış bu jip.Onlarda aynen bizim gibi Fethiye ye yerleşmişlerdi..İlk tanışıklığımız iş yüzünden..Benim müşterimdi..İki pırıl prıl insan burada çok güzel bir mekan açmışlardı..Sonra kız arkadaşına yeşil kart çıktı geçen sene..Amerikaya yerleştiler..Giderken de kısmet bizeymiş biz satın aldık..Ondan sonra ki hikayesini biliyorsunuz zaten..Burada 4x4 leri genelde paraşütçüler ve alternatif doğa sporları yapan firmalar kullandığı için temiz bir jip bulmak zordur..Bizimki de oldukça iyi bir arabaydı teknik açıdan..Yeni alanlara hayırlısı olsun..Çok güzel günlerimiz geçti onunla..Çağılın ilk kullandığı arabaydı falan..umarım alanlarda güzel günler geçirir :))


özel not :İstanbul dan Dilek sanırım burdasın..Telefon numarandan son numara silinmiş..Yine de bütün numaraları denedim sadece son rakamı 8 olan numara hizmetteydi.O da kapalı diye mesaj bıraktım..Sana ulaşamadım diye bana gittiğinizi söylediğin o restauranta telefon açıp gelince beni arasın dedim..Lütfen burayı okuyunca sen beni ara..Ben sana ulaşamıyorum..