Çarşamba, Mayıs 30, 2007


Şu cümleyi duyduğumdan beri tüylerim diken diken ve bir şey yazmazsam ya da söylemezsem hasta olucam..

" Halkı sokağa ordu dökmüş"
Halk gerzek ya ancak biri dürterse sokağa çıkıyor..

2.uyuz olduğum cümle geliyor ve geldi..

"tepki oyu kullanacağım ..."

-kullan .Hakediyorsun zaten..
.......
Yorumlarım açık ama bunun tersi ve bu cümlelere paralel şeyler yazsanız da fikrim değişmeyecek..
Başkaları çıkıp siyaset yapan uzun yorumlar da yazmasın..Kısa ve akıllıca birşeyler yazarsanız yazın yazmazsanız da kimse size gücenmez..
Çok düzeyli fikirleri olan ve kendini bu blog camiasından üstün görenler zaten kendi seviyesinde kalsın.

Salı, Mayıs 29, 2007

Turkcell pabucu yarıımmmmmm elbet bir gün senden kurtulacağııııımmmmmmmmmmmm

Geldiğimden beri turkcell olayımı yazıcam yazamadım..Şimdi benim 3 tane telefon hattım var..Birisi annemle ve burcuyla indirimli sapık hattım, bir tane avea şirket hattım bir de 2000 senesinden beri kullandığım turkcell hattım.Bu 3 telefon bana fazla geliyor ama avealar o kadar ekonomime katkıda bulunuyor ki vazgeçmem mümkün değil..Çünkü işte biz uzunbeyle çok konuşuyoruz . onun diğer telefonu ilk cep numaramız olduğundan değiştiremiyoruz..O da telsim..Ben de bu sıcakta 3 telefonla gezmekten ve artık sadece müşterileri aramakta kullandığım bu telefonu kapatmak istedim..İyi de Fethiyeden turkcell kapatmak mümkün değil..Neden ödeme yapabildiğimiz yerden kapatamıyoruz bilmiyorum..Kapatmak için arabayla 2.5 saat mesafedeki muğlaya gitmem gerekiyormuş..gerçi ben bunun kesinlikle bir turkcell masalı olduğunu anlamış bulunuyorum ama size de anlatayım ve kendiniz de görün..Yeni bir hat alacağınızda turkcell i tercih edip etmemek size kalmış..

İstanbula gittiğimde turkcell i kapatmak içinde bir ana merkeze gideyim ve dilekçe vereyim demiştim..Çünkü buradan muğlaya gitmek benim tam bir günümü yiyiyor..Ben de nasılsa istanbulda bu işi halledecek bir yer bulurum dedim..önce beylikdüzü migros alışveriş merkezine gittim..onlar bu iş için kesinlikle ana merkez dedikleri temsilcilerine gidip oradan dilekçe vermemi istediler..beylicium da ki turkcell e uğradım..derdimi anlattım..formu doldurdum ve imzaladım..kurtuldum sanıyorsunuz değil mi? durun daha yeni başladık.. beni telefonla arayacaklarını ve bu telefonla konuşunca kapanacağını söylediler..ertesi gün ikea ya gittiğimiz için telefon geldiğinde ben TEM otoyolunda arabadaydım..yolda olduğumu söylememe rağmen yaklaşık yarım saat gibi bir konuşmayla telefonu ikeaya geldiğimiz için kapatmak zorunda olduğumu da söylememe rağmen zor kapattım..kapattığımda bana söylenen şuydu..telefonumu kapatabilmem için bana hediye bir 100 kontur veriyorlar ve bunu aldığım zaman telefonum kapanıyor..yemin ederim ki söylenen bu ..zaten başka bir şık konuşulmadı..belirtilmedi bile..eğer inanmıyorlarsa da (mahkemeye vermeyi bile düşündüm aslında- telefon konuşmasının başında bu görüşmeler kayda alınıyor dedikleri için kayıtları dinlesinler) orada size empoze edilen,sık sık tekrarlanarak bir şekilde kafa karıştıran ve allahtan araba kullanmıyorum yolda olduğum için dikkatimi de dağıtan bir ifadeyle kabul ettirilen de şu: kartımı iptal ettirmiyorum..hazır kartı çünkü 7 gün içinde teslim almak zorundaymışsınız..eğer bu hazır kartı teslim almazsanız yaptığınız tüm işlemler iptal ediliyor ve siz yine normal hatlı olarak hayata devam ediyorsunuz..bu konuda da hiç bir turkcell şubesi doğru düzgün cevap vermiyor ben bu noktaya şartlarımı da söyleyerek zorla aldığım cevaplarla ulaştım..yani eğer turkcell den kurtulmak istiyorsanız anında turkcell in DÜŞMANI oluyorsunuz..Mantık bu!! ben yine de kurtulmak içinhazır kartımı alabilmek için cumartesi önce migrosa çünkü bana bunun trafik mi ne karın ağrısı isim verdiklerini anlamadığım bir noktadan alabileceğimi söylediklerinden migros turkcell e gidiyorum onlar beni yine bana çok resmi davranan ve ağzından kerpetenle laf çıkan beylicium turkcell e gönderdiler..iyi ki araba var..yoksa ikisi arasında 1km mesafe var ve yürünecek bir yol değil orası..neyse cumartesi gittim turkcell açık ama bunların kartı bana vermeye niyetleri yok ya o düzene bakan elemanları cumartesi olduğu için geç geliyormuş ve o olmadan bu bilgisayara girmek mümkün değilmiş..iyi de ben yola çıkacağım..şartları anlatıyorum ve kartı başka türlü alabilmem mümkün değil diyorum..eğer hizmetiçin açıksanız sonuçta bu hizmet için de yardımcı olmanız gerekli diyorum..bunları çok kibar söylediğimden nur!! yüzlü dükkan sahibi olduğunu anladığım bey bana fazla ters davranamıyor..ama sinirlendiğini vücut dilinden anlıyorum..bana çarşının hafta sonu prosedüründen bahsediyor ve şu saatten sonra gelirseniz yardımcı olurum diyor..bana verecekleri alt tarafı üstünde adım yazmayan bir hazır kart..yani bana bunu her trafik noktasından alabileceğimi söylediler birde..ben ana merkez noktasından alamıyorum düşünün..neyse ben yardımcı olmayacaklarını anlayınca ve 7 gün içinde muğlaya gidemeyeceğimden ki gittiğimde de bana kartı verebileceklerini sanmıyorum..-zaten zamanı da geçti- hattı internetten iptal ettiremeyeceğimi de anlayınca oradan çıktım..kullanacağım varsa bile artık turkcell kullanmak istemiyorum..zaten annemin cebi çalınıpta hırsız sapık hatları arayıp 500 ytl lik hesabı zorla anneme ödettirdiklerinden beri uyuz kapıyordum..artık iyice soğudum..ayda 5 ytl sabit para ödeyip -kapalı olduğunda da ödüyorsun bu parayı -ilk muğlaya gittiğimde tekrar deneyeceğim hattımı iptal ettirmeyi..ya da fethiyede yazın açılacak ana noktayı bekleyeceğim iptal ettirmek için..ama yavaş yavaş numaralarımı kaydediyorum diğer telefonumua..kartvizitlerime de diğerini yazıyorum..bedava verseler bu hizmette davranan bir firmayla çalışmam artık..gerçi onu da yaptım ..dedim ki kartı almak istemiyorum yani bedava 100 kontur hazır kartını almayayım ..o zaman öğrendim ki bundan başka türlü kurtulamayacakmışım..yani bu hattı alırsam ancak hattım kapanıyor ama onu da hiç bir noktadan sağlıklı almak mümkün değil..bunu isimsiz adamlar yapınca dolandırıcılık oluyor da büyük firmalar yapınca adı ne oluyor bilmiyorum..ya da bu kadar büyük bir firma benim aylık 20 ytl civarındaki telefon parama muhtaç hissediyorsa kendini ne diyeyim..kaç gündür yazmamamın sebebi adını bile duymak istemediğim kadar beni bu olay yüzünden koşturmasıydı..şimdi tüketici derneğine başvurup haklarımı bu konuda öğrenmek istiyorum ya da benden başka bu konuda zorluk yaşayanlar varsa kendime
www. turkcellbenirahatbırak.com alıp site açacağım. En azından her noktadan turkcell hat alabiliyorsam her noktadan bırakmalıyım..Bunu hattı alırken uyarması gerekir bence..
Yani siz siz olun bu ülkede turkcell i boşayamayacağınızı bilin derim..

Bir kere ben zorla bana yaptırılmak istenen hiç bir şeyi yapmam..İçim yapmak istese bile mantığım buna karşı çıkar..Şimdi ben kapatmak isteyipte bu telefonu kapatamadım ya..


Pazar, Mayıs 27, 2007


Geldiğimden beri kayda değer çok şey oldu olmasına ama ben işe güce daldığımdan şöyle tadında bir yazı yazamadım..Öncelikle geçtiğimiz hafta ile ilgili yazayım..Sonra da Dünya' nın aslında küçük olduğu ile ilgili yeni bir hikayem var..Geçtiğimiz hafta Uzunbey göze geldi ve motordan düştü Hillside dan dönerken..İşle ilgili ziyarete gitmişti..Gidenler bilir yolu, kıvrımlı dönemeçlerden oluşur..Yani bir taraftan ağaçlık diğer taraftan denk gelirse uçurumludur..Evet bu yolda motorsikletten düşmüş çarşamba akşamı..iki gündür artık şort giydiği için de iyice kabuklaşan yaralardan oluşan kaza izleri cuma sabahı az olan ayak bileği şişliğini iyice şişirmişti..İki gün hiç bir şeyi olmayan bileği böyle şişince bizim burda özel hastane konumundaki esnaf hastanesine gittik..Hem yakın hem de senelerdir onunla çalışırız..Yalnız dr. ameliyatta olduğundan ancak dörde randevu verdiler..Ben zaten acil gittiğimiz için huzursuzum kayıt alan görevliye biraz çıkıştım galiba..Acil hastaya dörde randevu verilir mi diye..Çünkü saat bir..Neyse öbür özel hastaneye uyuz olduğumuz için ve Çağıl için gittiğimiz özel dr.dan mennun kalmadığımız için devlet hastanesine gidelim ..Nasılsa film çektireceğiz sıra çok olursa da en azından filmi çektirmiş oluruz içimiz rahatlar gibi bir yaklaşımla ilk defa kendimiz için gittik..Önce acile girdik..Dr. baktı..Tetenoz aşısı yaptı..Sonra da ilaç vereceğini ve göndereceğini söyledi..Ben huzursuz olunca da isterseniz film çektirelim dedi..Aslında çok kibar..Yanındaki için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama sesimi çıkarmadan dinledim..Film kısmına gelince de evet dr.bey aslında onun için geldik deyiverdim..O da bizi filme gönderdi ve filmi çektirip gelik..Ordan ortopediste gönderdi falan..Filmde tehlikeli bir şey çıkmadı..ama yine de kontrol ettirtti ve ilaç yazdı..Eğer şişlik daha da büyürse gelin dedi ortopedist..Çok kaba ve rahatsız edici bakışları vardı ve o muayene ederken eşimin telefonu çaldığından odadan çıktım ben ve geldiğimde dikkatinizi çekiyorum bir telefon görüşmesi 2-3 dakika ya sürmüştür yada sürmemiştir..Ne diyorsunuz bu konuda dediğimde..Beyefendiye anlattım diyerek bizi dışarı yolladı..Zaten çok zaman harcadın be! diyecektim ki kavga çıkarmak bana yakışmaz diye çıktım pis pis bakarak..Umarım bu satırları okuyan hastaneden birileri vardır ve söyler kendisine..Yüz yataklı fethiye devlet hastanesi ortopedist dr.u m.bey, sadece ben değil oraya gelipte onlara kaba davrandığınız her hasta arkanızdan sizi anlatıyor..umurunuzda mı bilemem ama davranışlarınız insanların memnuniyetinden daha fazla ünlü :)) hani haberin olsun çok zorlarsanız yüzünüze de söyleyebilirim aslında..En azından kibarca söyleyebilme gibi bir yeteneğim var benim ..
Zaten kıl oluyorum şu hastaneye ..Allah düşürmesin eksikte etmesin ama sıkı durun şimdi dedikodu yapacağım bu hastane ile ilgili..Bilin bakalım bu hastaneye -sanırım giden başhekime -sormuşlar bağış yapmak istiyoruz size ne yapalım diye..onlarda demişler ki -artık günahı boynuna ,hangi sivri akıllı demiş bilmem ben gördüğümü söylüyorum- bize bir tenis sahası yapın diye onlarda yapmışlar..Nasıl yani demeyin burası fransız rivierası ya..Bütün gün dr larımız yoğun olduklarından şöyle rahatlamak için hastanede tenis oynayacaklar boş zamanlarında..gözlerimle gördüm aha da tenis kortu orada..Büyük kapıdan gir hastaneden sağda..Neyse, acildeki dr. hakan bizimle çok ilgilendi sağolsun..Bak onu çok beğendim..Sanırım o tenis sevmeyenlerden :)) Sonradan gerçi beni tanıdığını ve arkadaşımın arkadaşı olduğunu anladım ama olsun bizden sonra ve önce gelenlerle de en az bizim kadar ilgilendi işte..Belki de eski başhekimin gitmesi bu tenis kortuyla ilgilidir..Bilemem ki.Ya da tavanlara kadar pahalı granit duvarlardan..Bizim hastane çok lüks aslında..Merdivenler bile granit!! Benim mutfak granitimle aynı model ve aynı renk :) İğrenç ..Mutfağımdan uyuz kaptım ben şimdi.
Bi denk geldiğinde de sizlere tarım kredide aslında bu millete organik tarımı anlatsın diyerek maaş verilen ama gidip sorulduğunda git internetten öğren diye cevap veren mesai saatinde boncuk dizip kolye yapan tarım kredicileri anlatsam ya..Söz daha ayrıntılı bir zamanda anlatırım..
Bu anlattıklarım bir olayla sınırlı bilgiler değil aslında çok kişinin değişik zamanda anlattıklarıyla emin olupta anlattığım olaylar..
Neyse Uzunbey şu an iyi..Cuma akşamı o iyi diye çok sevdiğim bir arkadaşa 3 aile haber vermiştik..Yeni evine oturmaya gideceğiz..O gün öyle şiş ayakla dr a giden Uzunbey akşam sancılandığından ve oturamayıp ayağını uzatan bir pozisyonda yatmak zorunda olduğundan gezmeye gidemedi..Ben de Çağıl ı bırakıp bir saat oturup arkadaşlarla döndüm..Bu arada doğumgünümde buluşup pasta kesemediğimiz için bana alınan doğumgünü pastasını kestik ve yedik..Böylece 15 gün sonra bile sayısını artık hatırlayamadığım nefis doğumgünü pastamı bir kez daha yemiş oldum :)) Teşekkür ederim D. Hanım..
Şimdi gelelim dünya küçükmüş hikayemize.. Cumartesi günü bu yazıda bol bol resimlerini görmüş olduğunuz Lykia World Ölüdenizde Türk Hemotoloji Derneği' nin düzenlediği 1. Uluslararası Lösemi Lenfoma ve Miyalom Kongresine gittim.Ben tam Lykia World te Mimarsinan kongre salonuna girdim bir kadın bana doğru asortikkrep diyerek gelmeye başladı..İyi de ben onu tanıyamadım..Kilo almış ve değişmiş..Geldi sarıldık ve bu arada bana ismini söyledi..O da kongreye gelen grupta imiş..O zaman tanıdım liseden arkadaşım ve annelerimiz hala görüşür,onlarda gün arkadaşı büyükçekmeceden ama toplantı başladı ve sonra görüşmek üzere ayrıldık..Toplantı bitince de grupla beraber yemeğe kaldım ben..Zaten fethiye grubu olarak davetli idik ama ben geldiğim gruptan ayrılıp istanbul grubu ile kaldım..Saat 11 den akşamüstü 4 e kadar oturduk ,konuştuk, yemek yedik, kahve içtik..Yukarıdaki sahilde deniz kıyısında oturduk..Sonra ben onu bırakıp ayrıldım ve kongre grubu büroya kadar bıraktı beni arabayla..Çok güzel bir gündü..Çekmece lise günlerimizi yad ettik..Onlarda şaşırdılar buralarda İstanbullu bulunca..Güneye yerleşme konusunda herzamanki gibi sorular soruldu bende cevap verdim bildiğim kadarıyla :))
Akşam sonra hepimiz iş yerindeyiz ve geç çıktığımız için yemeğe gittik çöp şişçiye..Bir tane kısa saçlı bir hatun vardı o yolun yolcusu..Kırdı geçirdi beni adama iltifatlar ederken başka bir masada..Ben şimdi arkasından görüyorum bu beli açıkta kalmış hatunu..Adam bundan geç geldi ve masaya oturdu..Kısa saçlı hatun aman da takım elbise giymiş ne yakışıklı olmuş diye adamı seviyor ama adamı görseniz Kurbağa Kermit adamdan daha yakışıklı kalır yanında..Ben muzipçe gülümseyince Uzunbey anladı aslında ama merak etmediğinden bakmaz hiç..Biz Çağılla baktık ve fısıldaştık biz kalkana kadar..Diyeceğim şudur ki be kadın bu kadar belli edecek kadar bariz yapma bari şu işi..Ya da sessiz sessiz sev yakışıklını da bizi güldürme..Buralarda pek alışık değiliz de garibimize gitti..


Bugün bizim için geç bir saatte kalktık..Kahvaltıya pazara gidip gözleme ve bazlama yedik..Eve gelip yan gelip yattık sonra..Uzunbey in ayağı iyileşmeye başladığı için de sevindik :))
Resimler İnternetten..
1. resim : Lykia World , deniz kenarı oturduğumuz kısım..
2.resim: Mimarsinan Kongre Merkezi lobi..
3.resim:Lykia World genel görünüş.
4.resim: Çocuk havuzu..
Dip not: Konu konuyu açıyor..Devlet daireleri ve memurlarla ilgili iki küçük anımı nakletmek istedim :))
Zamanında Bahçelievlerde oturuyoruz..(1995 falan) Beylikdüzüne taşınacağız.Kablolu tv var bizde devredeceğim çünkü Beylikdüzünde yok..Fatih e gittim.. 2.katta bir büro..O zaman telekom bakıyor bu işlere..Dosyalar arasında bir kadın elinde şişler,örüyor bir yandan..telefonda bir şey okuyor görgü kurallarına göre telefonu bitirmesini bekliyorum..ama telefon bir türlü bitmiyor..Neyse görülmeyecek kadar ufak tefek biri de değilim..En sonunda sıkılıp dolanmaya başlıyorum diye yüzüme bakıyor ve ne var diye..Elindekini bıraktı da ben de hem konuşup hem de kitaba baktım meraktan..Şiir kitabı azizim..Şiir okuyordu ve ben o çok duygusal ortamı dolaşmamla bozdum..Neyse işini bitirdi ve yine telefon ele alındı şiire devam..Bir an kendimi Levent Kırca parodisinde sandım :))
Bu gittiğimde Beylikdüzü Belediyesine gittim..aylık 23 ytl taksit ödeniyor asfalt parası..3 ya da 4 taksit şimdi hatırlamıyorum- Ordaki görevliye artık başka para ödetmezsiniz gibi bir şey söyledim..O da bana bakarak -bu kısma dikkat- canımız sıkıldıkça yine asfaltlarız belki dedi..
Şimdi şeytan dedi ki çık başkana biz de sizi seçimde asfaltlayacağız de ama tatile gitmişim..canımı sıkmak istemedim..Umarım seçimde -gerçi sizin için martı beklemek lazım ama- sizi de birileri asfalta yapıştırır :))) Ben burada oy kullandığımdan bunu ben yapamayacağım da..
Bir devlet dairesinde insanlara kabaca cevap veremeyeceğiniz gibi bir belediyede ya da bir iş yerinde de bu şekilde cevap veremezsiniz..Kendi iş yerimde ne kazmalara haksız olsalar bile saygı gösteriyorum ki bir ders alsın..Umarım tez zamanda dağılırsınız girdiğiniz yuvalardan...Ne diyeyim.

Çarşamba, Mayıs 23, 2007

Bu yazı bir önceki yazı da yorum yazan ( anonim) Londra'dan Esin için yayınlanmıştır.

Silivri..


Silivriye gittiğimi yazmıştım ama resim koymamıştım..Çünkü hem gece gittiğimizden hem de dayımlara gittiğimizden özel resimlerdi..Dayımın evi yeni yapılanmaların oluştuğu E5 in diğer tarafında ve çok güzel deniz manzaralı bir evdi.Çok estiği için fazla balkonda duramadım..O uzun zamandır Silivri de..O da benim gibi pek bi tanınır :))

Çocukluğumdan beri geçerim Silivri den..Dayım taşındığından beri de giderim onlara..Dershane zamanından çok yakın arkadaşlarım oldu..Birini çok genç kaybettik trafik kazasında.Diğerininde izini kaybettim..Çarli de geçen seneye kadar orada çalışıyordu..Geçerken mutlaka uğrardım..

Bu eski resimleri belediyenin sitesinde buldum..








Bu resmi de bir gün internette gezerken bulmuştum..Sakladım bir gün kullanırım diye..
Eskiden yani biz çocukken yoğurdu meşhurdu..Artık varmıdır bilmem..
Güzel memlekettir..Hele son yapılan çiftlik evleri çok güzel..ve hep Çatalca ile aralarında hep tatlı bir çekişme vardır aslında söze gelmeyen ama gerçekte yaşanan..Zamanında yerleşen akraba olan göçmenlerden kaynaklandığını düşünmüşümdür..
Silivri ile ilgili yazabileceklerim bunlardan ibaret..Daha farklı yazacakları olan da durmasın yorumlara yazsın...

Salı, Mayıs 22, 2007

Elma Şekerim bana yolculuğa çıkmadan mail atmış..Bana adresini ver sana çiçek göndereceğim..Mutlaka bahçende bu çiçekten olmalı diye..Ben de son dakika iş adresimi yolladım..Sonra da İstanbula gittim biliyorsunuz..Uzunbey bir gün aradı ve sana bir kutu geldi kargodan diye..Ben de açmasını istedim ..Bilin bakalım içinden neler çıktı..Tohumlar ,tohumlar ve ful..O eşsiz kokulu çiçek :) Nasıl sevindim anlatamam..Daha yüzünü görmediğim ama kırkyıllık arkadaşım gibi Elma Şekerim bana Annesinden çiçek yollamış..Herkese anlattım..Bugün işyerinden alıp eve götüreceğim ve yukarıda resmini gördüğünüz kendisi müthiş kokan-komşumda vardı ordan biliyorum- bu çiçeği Elma Şekerinden hatıra dikeceğim bahçeme..Bahçemin en güzel yerine hem de ..Teşekkürler Elma Şekerim.

Pretty ile İstanbulda konuştuk..Burcu gitmeden Demirköye gittiğimiz gün..Sonra beni ara dedi müsait olunca..Ben müsait olamadım yalnız..Çünkü Burcu varken Annemi bırakıp bir yerlere gidebiliyoruz ama Burcu yokken Annem beni hiç boş bırakmıyor..Üzgünüm Pretty..Arayamadığım için.İnan ki hiç yalnız kalmadım.

İstanbul kısmında yazmadığım son gün" Zeki Pekcan Parkı" vardır..sahilin tam ortasında ..Otobüs saatinden önce oraya gittik Teyzem ve Berna (teyzekızım,sosyetik özel bir okulda öğretmen) ile oturmaya derken koca bir kız gelip boynuma atladı..Gözleri hariç tanımıyorum ki..Sonra da arkadan annesi geldi..Gele gele benim ta 12 yaşımdan beri arkadaşım olan ve çok sevdiğim kız arkadaşım geldi..Telefonunu kaybetmiştim o kadar sevindim ki anlatamam..Çocuklarımız aynı sene doğmuştu..Yani onunda boyunca kızı var..Benim oğlum benden uzun :))

Ordan kalkıp çok yakın olan Ulusoy ofisine gittik ve 7.30 da servise bindim..Annem ve Babamın yanında Çarli de beni geçirmeye gelmişti..Yağmur başlamıştı ve biz yağmurda vedalaştık..Artık ağlamadan vedalaşabiliyorum..Bu benim için çok büyük bir ilerleme..Çok güzeldi..Çarlinin de olmasına çok sevindim.Bunu ona söyledim mi bilmem onun için buradan söylüyorum..Sağol geldiğin için..Burcu sende sağol İstanbula geldiğin için..

Bugün Hisarönünde bir müşterimiz yemeğe davet etti..Akşama oraya gideceğiz..
Haftasonu çıkan fırtına tv hattımızı bozduğu için tv yi yatak odasına taşıdım akşam ve orada çalıştırdı Çağıl..Yani 2 gecedir tv miz yoktu ve akşam İki Aileyi izleyemeyeceğim için krize girdim.İki Aile , Avrupa Yakası ve Hatırla Sevgili favori dizilerim eğer daha iyi bir işim yoksa seyretmekten zevk alıyorum..

Sabah Uzunbey le FKM önünde taze meyve suyu ve tost satan bir yer var denize bakan..Orada kahvaltı ettik beraber..Burada bir adet var tostun içine mayonez ,ketçap koyuyorlar..Ben yiyemediğim için onların öyle yemesi bana garip geliyor, onlarda herşeye bu mayonez ve ketçapı soktukları için ben garip geliyorum..Düşünsenize ekmek arası döneri bile ketçapla yiyiyorlar..İlk domatesli tostu Ayvalıkta yemiştim tatilde..Domatesli yeniyor da biz mutfakta ketçap tüketimini an aza indirgemeye çalışırken böyle direk ketçaplı,mayonezli servis yapmasalar iyi olur aslında..Ne de olsa katkı maddesi var..

Artık bu yazıyı bitirmeliyim..Zaten sabah açıyorum biraz müşteri, biraz iş, biraz sohbet derken Öğle yemeği arası ve ancak öğleden sonra yazı bitiyor.
Bugünlük kapatıyoruz..

Pazartesi, Mayıs 21, 2007

Ben İstanbuldayken..

Nerden başlasam , nasıl anlatsam..Burcu'nun yazdığı gibi aslında..Pek de güzel oldu :) İyi ki gitmişim..

Bu manzara Annemlerin balkonu..Görünen yer tam olarak göl ile denizin birleştiği yer..Sol taraftan görünen ışık dizisi araba farları..Sağdan da görünen "Deve Bağırtan" dan çıkanlar..Daha önceden yazmıştım sanırım..Bu yokuşu çıkarken eskiden develer bağırırmış dikliğinden..Yokuş hala öyle anılır.Bizim hayatımız genelde gündüz bu kapalı balkonda geçer..Orda yer ,içer ve otururuz..Orda Annemin çiçekleri vardır, seyrederiz..Orda dertleşir, kafaları çekeriz :)

Gittim geldim dinlenmeden..Gezdim, akrabalarla görüştüm..Alışveriş yaptım bol bol..Bu resimde Küçükyalı Ulusoy ' dan Adalar manzarası..İstanbul' un sürprizlerinden biri işte..Nerden neresi nasıl görünür ancak bakarsan keşfedersin..Pazar gününü yazmamışım aslında..O gün Koca Çalış' ta 1881 var ..Kahvaltıya gittik Uzunbey ve Çağıl..Hatta bir gece önce misafir ağırlamışım akşamdan telefon geldi arkadaşlardan kahvaltıya gidelim diye..Hava nasıl güzel anlatamam..Bizde denize en yakın masalardan birine kurulduk ve bir güzel kahvaltı ettik..Sonra beni Colesseum' a bıraktı Uzunbey..Manikür için..Gelip aldığında saat 3 olmuştu bile..Eve gidip son toparlamaları yaptım ve biraz ütü yaptım..6.30 arabasıyla da yola çıktım..İşte bu resim İstanbuldan ilk çektiğim görüntülerden..
Boğaza bakayım mı yoksa fotoğraf mı çekeyim bilemedim..Trafik çok sıkışık değildi aslında..Okmeydanından sonra biraz zor geldik Merter' e.. Annemler bana kıyamadığı için Merter' den beni almaya geldiler..Arabaya ilk bindiğimde hatta ilk gün ve gece ben hala inanamıyorum beraber olduğumuza..Arabayı Annem parkederken evin önüne balkondan daha seslenmeye başladık Burcu ve Aatahan' la birbirimize..Kendimi tutmadan bağırarak sevmek geliyor içimden Atahan' ı..Ben de korkacak diye fazla bağırmadan sarıldım, kokladım onu..Yine de kendimi kaybetmediğimi söylemiyorum..
Burası Beykent'ten eve gidiş yolumuz..Görünen kısım deniz kısmı yani Büyükçekmece koyu..Arabada eve gidene kadar fotoğraf çektim..Hatta Fethiye ye dönene kadar..Kaç tane çektiğimi bilmiyorum..

Burası Beykent ten Büyükçekmece manzarası..Sağda görüldüğü üzere daha İstanbul için su mevcut :)) Sol taraf deniz.. Teyzem Beyken te oturuyor ilk kurulduğu zamanlardan beri..Onu ziyarete giderken manzarayı görünce çektim.
Geldiğim gün gündüz teyzeme gece ise Silivri ye dayıma gittik..
Burası Demirköy yolu..Burcu çarşamba günü döneceği için Salı günü hep beraber Anneannemle Dedemi ziyarete gittik.. Büyükçekmece den TEM ve Çerkezköy yolundan Demirköy e vardığımızda saat 11. 00 idi.
Hayat ne kadar garip..Kendisini görmesende mezarını ziyaret ettiğinde kaybettiklerini görmüş gibi oluyorsun ..Toprağını temizledik,çiçek diktik, suladık,dualar okuduk..Gördüklerini ve çok sevindiklerini düşündüm..Resim çekecektim ama bu konuda zaten beni çok uçmuş bulduklarından annemden korktum..Onları çok sevdim..Hala da seviyorum..Ölüm sevgiyi öldürmüyor demek ki..Ölümsüzlük çok sevilmek olmalı..
Hayatıma giren diğer insanları da seviyorum..Kaybettiklerimi yani..ama onlarla geçirdiğimiz zamanlar ve aldıkları hediyeler, yaptıkları, söyledikleri sözler onları unutturmayan..Hep öyle hatırlıyorsun..Demek ki çevremizdekilere, sevdiklerimize hep güzel duygularla davranmalıyız..Hoş ben bazen huysuzluklarıyla da sevdiklerimi hatırlıyorum..ama çok sevdiğin için huysuzlukları kötü gelmiyor..Yani onlar huysuz da olsalar çok kırıcı olmamak lazım ..herkese hem de..Çünkü o içteki vijdan var ya insanı rahat bırakmaz sonra..Tabii varsa .

Burası" güzellik çeşmesi " diye anılan bir yer..Bir çeşme var ve ordan su içersen güzelleşiyorsun diye de bir efsane..Neyse biz zaten çok güzeldik ama bol bol da içtik..Şişelerimizi doldurduk ve resim çekildik ..Tabiki internete koyamam çünkü kabak gibi çekilmişiz..Yani deşifre olmak istemem..Yeterince olmuşum zaten :)
-Öğlen yemeğe çıktık bugün Uzunbey' le..Turizm den Seda yı gördüm..Ne haber Asortik Krep dedi :) Sende mi keşfettin bloğu dedim..EMİTT ten yakalamış..Ben de vardım orada dedi..Üzgünüm bilmiyordum dedim -
Sonra Dedemin evine gittik..Komşular,akrabalar çıktı..Evi kiraya vermiş büyük dayım..Altta da teyzemin evi var,yazlık gibi kullanıyor onu..Kiracı eve davet etti ama biz gidemedik..Bahçeye girdik Burcu , ben, ve Atahan..Onların resimlerini çektim orada, ağlaştık biraz..Mezarlıkta bile ağlamamıştım oysa ki..Ağlaştık ama çaktırmadan..Annem bahçeye bile giremedi..Girmediği de iyi olmuş dayanılmıyor zaten.Bu yazı aslında eğlence yazısı olacaktı ama hayat bu işte..Birkaç gün hem eğlendik hem ağladık geçti gitti günler.
O gün Fethiye de tayin sebebiyle bulunan ve bize dost,akraba ya da en yakını gibi davranan bir ağbimiz vardı Demirköy de..Onu da ziyaret ettik..Yaşayan akrabalarımızdan bir teyze kızımız var Annemin..Onunda kızı ameliyatlı olduğu için Lüleburgazda olduğunu öğrenince yola çıktık..Giderken Pınarhisar ın son köyü vardır Demirköy e giderken..Yenice diye..Oranın sucukları, eti ve çevirmesi meşhurdur..Durup yemek yedik köyde, yol üstünde..Bu anlattığım yerler Istıranca dağları..Yani her yer yemyeşil ve bol oksijenli..Gönül istedi aslında gitmişken İğneadaya kadar gitmek ama akşama dönmemiz gerek çünkü hem çarşamba günü Burcu eve dönecek hem de Çarli salı akşamı bize gelecek..
Annem, Burcu ve ben.. Atahan da tabii yolda bazen dertleştik, bazen konuştuk ve çok hoş bir yolculuğu paylaştık..Babam işi olduğu için gelemedi..Hava çok güzeldi..Dönüşte direk Lüleburgaza babamın tarafına (dedemin evine) gittik..Orada amcam..(ve eşi),halam ..(ve eşi) ve babaannem tarafından karşılandık..O dedemi ben daha on yaşında kaybettiğimizden sadece ben hatırlarım..ve eski burgazı..Çarşı daki parkı, askeriye gazinosunu ve bahçedeki asmalar ile gülleri..E5 te inip caminin yanından hepsi bahçeli olan evlerin önünden geçip Dedemlere gitmeyi..Oturup bir gün eski Lüleburgaz yazısı mı yazsam acaba?) Hepsiyle resim çektirip biraz oturduktan sonra izin istedik..Annemin akrabası olan Nilgün ve hepimizin çok sevdiği Sabiha Teyze yi ziyaret edip, büyük dayımlara uğradık..Dönüşte ben kullandım arabayı çünkü annem sabahtan beri direksiyonda olduğundan yorulmuştu..Zaten gerek de yok onunla dönüşümlü kullanmayı seviyorum ben..
Salı akşamı Çarli ye yetişip onunla oturduk akşam..Bir gece önce çalıştıkları için görüşememiştik..Bol bol resim çektim ..Görüştük ve çarşamba sabahı Burcu ile Atahan' ı Silivriye bırakmak için erken çıktık..Önce annemin Atahan a sözü vardı Carrefour da onu arabalara bindirecekti, oraya uğradık..Resimdekiler Burcu ile Atahan..Ben gezmeyeceğime söz verdiğim için fazla bakmadım..Birşeyler yiyip Silivriye Babamı da alıp yola çıktık..Yolda ben biraz hızlı kullanmak zorunda kaldım çünkü orada olmamız gereken saati biz gezmeye ayırdığımız için geç kalma tehlikesi geçirdik..Burcu yu geçirip Çarlinin evine gittik..yani yeni yapılana..
Çarlilerin yeni evi benim eski oturduğum evin semtinde..Yani Sinanoba da..Üstteki resim Sinanoba dan bir görüntü..

Burası da benim eski evim..Sağ köşedeki mavi beyaz arabanın üsttündeki orta katta 6. katta oturdum ben..En sevdiğim evim burasıydı..Belki de İstanbulda oturduğum son ev olduğu için..Hiç resmi yoktu ben de Çarli ve Arzuyla buluşmadan önce resim çekip albümüme ekledim :)

Bu da Sinanobadaki evlerin manzarası..Yani benim eski evin..Annemin evi de karşıda bir yerde..

Bu da Çarli ile Arzu nun yeni evinin manzarası..(Haberin varmıydı resimden Çarli?) Evleri çok güzel..Yani hepimiz beğendik..Sanırım ağustosta çıkacaklar yeni evlerine..
Bir tane de Mimaroba resmi olsun dedim.. evin yanından..
Büyükçekmece de sahilden görüntü..O yeni yapılan ve söktürülen iğrenç köprü geçitin yanlarından bir yerden..Tam ben resim çekiyorum bir çift gördük annemle aşırı samimi olmuşlar kayalıklarda..Hadi anne gidecek yerleri yok ki buralarda kalmışlar deyip bakmadan arabaya bindik..Aynı şeyi bizden sonra gelen üç kişilik grup için söyleyemeyeceğim..

Büyükçekmece Öğretmen evinden meydanın görüntüsü..
Aynı mekanın tuvalet penceresinden annemlerin evin yolu gözüküyor..Turgut Özal Bulvarı..Caminin minaresinden görünen yol..Manyak gibi her yerden resim çektiğimin resmidir :))

Burası aslında özel bir yer ama ayrıntıları yazmayacağım :)) Bir tane de Beylikdüzü resmi olsun dedim..İnternette fazla resim yok da.. Acıbadem Tıp merkezi Beylikdüzü Piramit Evler..Yani sizin anlayacağınız Migros arkası..

Burası da Büyükşehir üst geçidi..Beş sene boyunca oturduğum semt..E5 e bakan ilk bloglarda oturdum ben..İlk zamanları yani..Çok güzel günlerim geçti..Çok hoş komşularım oldu..Marka manyağı insanlar pek beğenmez ama güzel semttir..Ordayken annemle önünden geçerken çamların altında yürüyüş yapanları gördükçe keşke o evimi satmasaydım diye içimden geçirmedim de değil..Beylikdüzü çok eser..Üst geçitte öyle..Kışın araba bekleyenin vay haline..Aklıma geldi yazayım dedim..Eskiden binalarda azdı ve o zaman esen rüzgar camlarda uğultu yapardı..

Yine Büyükşehir görüntüsü.99 depremini bu evlerin yedinci katında yaşadığımı anlatmışmıydım bilmem..Ya depremden sonra çıktığımızda herkesin evlerin dibinde oturduğunu..

Bu resim Büyükşehirden Bizimkent' e geçiş görüntüsüdür..Benim anneme ve çekmeceye gidiş yolum buradan olduğundan, E5 e yan yoldan girip Beko fabrikasının önünden, ışıklardan-ki o zaman ışıklar yoktu-geçiş yolum bu yol olduğundan en çok kullandığım yoldu bir zamanlar..Her hava şartında ve her zaman diliminde geçmişimdir :))
Bekonun önü E5 yolu..Arkada tv kulesi gözüküyor..Onun yanında Kaya Ramada..Bu resimleri eve hangi saatlerde döndüğümüzü göstersin diye koydum..Yani sabah çıktık akşam geldik gezmeden..
Bu yol Dallas Yolu..Yani biz eski Çekmeceliler öyle deriz..Çünkü yapılırken etrafta bir tane ev yoktu.Dağ başıydı..Asıl ismi daha önce yazdığım ve önceki resimlerde öğretmen evinden çektiğim resimde görülen Turgut Özal Bulvarı..
Hep Büyükçekmece olacak değil ya.. Daha bir kaç yazı öncesi sizlere yazmıştım Fındıkzade den Fatih' e yürürdük eskiden keyifli keyifli diye..Bu sefer çekmeceden Fatih e gittik..Annem,Teyzem ve ben.Arabadan çektiğim ve Hırka-ı Şerif okulu dağıldığı için ortalık öğrenci kaynıyordu..Orada annemlerin amcakızı olan ve benim de can dostum olan Nermin Abla da oturduk eskisi gibi, o bize kahve falı baktı, dedikodu yaptık, güldük,eğlendik ve resim çektim..Böyle bir muhabbet olmaz herhalde..Onların gençlikleri zaten beraber geçmiş..E bende ortayaşlarında yetiştim muhabbetlere..Çok tatlılar ve annem dahil bazı gençlik sırlarını öğreniyorum zaman zaman muhabbetlerden..Sanki yaşıtım gibi oldukları için de çok keyif alıyorum onlarla beraber olmaktan..Dönüşte Cennet Xbank ' a uğrayıp görümcemle görüştüm..Yaza bize davet ettim..Her sene annemle aynı günü nasıl beceriyorlarsa İstanbuldan aynı zamanlarda geliyorlardı..Bu sene annem emekli olduğundan artık bu düzen bozulur sanırım ama yine de bol bol bu tarz espriler yaptık durduk birbirimize :)
Biz ev bakarken de Uzunbey in emlakçıya ilk söylediği 2 misafir odalı ev istiyorum olmuştu..Ben ise ilk şömineye ve verandaya baktım :)
Fatih Akdeniz Caddesi..Burdan girip Hırka-ı Şerif ilkokulundan dönüyorsun..Nermin abla oralarda bir yerde işte :)) Eskiden yürüdüğümüz yol..Yani Şehremini den Başvekil caddesinden Çapa Hastanesine girersin ..Vatan caddesini dik geçip bu yoldan ilerlersin..Sonra sola dönüp...
Biz Demirköy' de otururken Nermin Abla da Lüleburgaz da otururdu yani ben çocukken..Sonra aynı zamanlarda İstanbula geldik..O zamanlardan beri sık görüşürüz..Onu çok severim.
Şimdide bir Bahçeşehir görüntüsü..Bir gün hayatımı yazacak olursam Bahçeşehir in hayatımda ne büyük bir dönüm noktası olduğunu anlatmaya çalışabilirim ..Şimdilik bu kadar..Hayalkırıklığımı deseydim aslında..

Burası da Haramidere..Avcılar Çekmece arasında..Carrefour dan hemen önce bu eski köprü durur bir köşede..Ben onu severim ve genelde her geçişte şöyle göz ucuyla da olsa bir süzerim..Eski adamlar gelir gözümün önüne ve tahminen o zamanların tek geçiş yeri olan bu köprüden geçmelerini hayal ederim..Güzeldir ve hala dimdik durur zaman karşı.
İstanbuldan ilk resimler..Boğaza giriş..Burası gerçi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü..
Köprüden ikinci görünüş..Seyretmeye doyamadan geçtik hızlı hızlı.
Bu gezi boyunca bütün yeni açılan alışveriş merkezlerini gezmeye çalıştım..
D' Silva : Beykent ten Büyükçekmeceye inerken solda..Her yerini gezmedim, sadece Kiler e uğrayıp alışveriş yaptım..
Beylicium; adından dolayı soğukluk duydum ama annemle gezdik, yemek yedik ve alışveriş yaptık..Eğer evim hala duruyor olsaydı tam Büyükşehir girişinde olduğundan sık sık ziyaret edeceğim bir yer olurdu herhalde..Beğendim sayılır..
Migros Çarşı, çok severim..Yine gittim, gezdim hatta çıkarken de yorgunluktan ağladım :)) Sanki annem zorla gezdirmiş gibi..
Bahaus : favori marketlerimden..Her gelişimde mutlaka uğrarım..Gitmeden cumartesi sabahı gitmiştim..
Carrefour: Annem, Burcu ve ben gitmiştik..Sonra bir kere daha GS dükkanı için gittim..Çağıl a hediye aldım :)
İkea : Perşembe Fatihe gitmiştik..Cuma günü de Babamı da alıp İkea ya gittik..Çok beğenmedim..4 saat gezdirmişim bizimkileri..Bir de beğenseydim kaç saat gezerdim bilmem :)
Valla tık demediler ikiside..Çok sabırlı annemle babam var ne diyeyim :)
Sıkıldıklarında çağıracaklar yine gidip onları gezdireceğim :))
Koska: Avcılarda E5 kenarında fabrika satışı var..Kocaman pastaları indirimli alıyorsunuz..Ben eskiden hep Pelit e giderdim fabrika satışı vardır Kıraç sanayide.... ArtıkKoskaya gideceğim gittikçe..
Oraya gittiğimde gerek ev hediyelerim gerekse yaşgünü hediyelerim geldi yine..Çarli ile Arzu nun aldığı Mudo concept çerezlik ve fincan takımına bayıldım..Cuma akşamını beraber geçirdik..
Annemle Babam terlik aldılar hediye(topuklu ve marka bir terlik ama )..ve sadece ben istiyorum diye Demirköy e gittik beraber..Zaten her gittiğimde sağolsunlar arabayla nereye istiyorsam oraya götürüyorlar beni..Ya da bana arabayı veriyor annem geziyorum..
Cumartesi günü de yine pazara gittim çekmecede..Çok güzel şeyler aldım..Hem mutfak eşyası hem de kıyafet..Zayıflamayı düşündüğümden Faik Sönmez den birşeyler bakmadım..Zayıfladığım gibi özel giyim turuna çıkmayı düşünüyorum..Pazarla ilgili yazmak istediğim nokta da şu ki ..annemle geziyoruz doğal olarak yoruldu..Ben alışverişte hayatta pazarı sonuna kadar gezmeden yorulmam..Arap atı gibi de sonradan açılırım..Neyse bir tezgaha yanaştık..Nereye gidersem de orası acaip dolar..Pazarcı çocuk bizi erikle besledi..Hem kendi yedi hem de biz seçene kadar bizi besledi..Annem diyor ki seni hamile sandı ben de diyorum ki tezgahın bereketini arttırdığım için bizi besledi :)
Annem bayılmdan pazardan çıktık ..Tahminen 3 saatte bitti..Bizim pazarcılar adamı gözünden tanıyorlar yalnız...Ben birisinin tezgahına yanaştım o bana içeride çok model var gir özel seç kutulardan dedi..Öyle hoş ev ve plaj kıyafetleri buldum ki tanesi 3.5 tan 10 tane falan aldım galiba :)) ya da daha fazla..
Seyehatim çok güzel geçti.İlk aklıma gelenler bunlar..Dahasını hatırlayamadığım için geçiyorum..Bir gece Çarli ile Arzu nun geldiği akşam kafaları çektiğimizi yazmadım sanırım..Gitmek istediğim her alışveriş noktasına gittim..Yapmak istediklerimin çoğunu yaptım..Özlemişim oraları ne yalan söyleyeyim..Özlediğim şeyleri yapmaya çalıştım..Bol bol fotoğraf çektiğim için de çok memnunum..Onlara bakıp geçirdiğimiz güzel günleri anıyorum şimdi..
Atahan la ilgili yazmak istediğim ve burcuya illa yaz bunları dediğim bir sürü şey var..Bir tanesi alnının çizilmesiyle - ben harry potter oldum şimdi diye gezmesi..Hatta hani benim sihirli çubuğum demeye başladı alnı çizilince..Bana bol bol şiirler okudu ve şarkılar söyledi..gösteri yapacağı arı kıyafetini giyip dolandı ..bir gece sarılıp beraber uyuduk.. seni seviyorum dedi bana..sadece bunun için bile gitmek değerdi aslında..
İyi ki gitmişim :)
Annem, Babam ve beni Çarli geçirdi otobüse bu da ayrıca hoşuma gitti :))

Pazar, Mayıs 13, 2007

İstanbula gidiyorum..Burcu' yla randevum var :)) Bir gitmişken Çarli' leri de göreyim kısmetse..
Yani Annemlere gidiyorum ...Büyükçekmece'ye..
Bekle beni İstanbul...

Perşembe, Mayıs 10, 2007

Doğumgünü yazısı..


Ne şanslı bir insanım ki ...



Çok mutlu ve kalabalık bir ailede yaşadım ve


mutluluğu yakaladım, aşık oldum sevdiğim şehirde..


Sonra güzel bir yuva kurdum , çocuğum oldu ,hayatı paylaştım sevdiğimle..

Yeni bir yaşam kurdum yeni bir yerde..


güzel arkadaşlıklar ve unutulmaz dostluklar kazandım bu hayatta..





Böyle güzel bir memlekette yaşamak, dostlar tanımak, hayatı paylaşmak çok güzel..


ve ne kadar şanslıyım ki böyle güzel bir memlekette doğmak..
En az bu memleket kadar güzel bir hayat yaşamak .. ve en az sevdiğin kadar sevilmek çok güzel..
Sizlerle hayatı paylaşmak çok güzel..
İyi ki varsınız..
Hayat sana teşekkür ederim.. İyi ki doğmuşum :))
Daha dünden hediyemi alıp gelen ve benimle ilk doğumgünü kutlamamı gerçekleştiren Şebnem'e..
12 'yi bir geçe bana mesaj çeken ve beni unutmayan iki çok özel arkadaşıma.. Mü'ye ve T'ye..
Tüm sevdiklerime, sevgileriyle ve dostluklarıyla bana hayatta destek olanlara..
Sevgilerimle..