Çarşamba, Şubat 22, 2006
Öğlen Yemeği..
Uzun süredir Dali' den resim yoktu.Özlemişim..Bugünler yine yoğun geçiyor..Geçen hafta bir hafta da biri yemek olmak üzere 3 gece misafirim olmuş.Gündüzde çalışma düzeni devam edip, pazar gününü de dışarıda yemekte geçirince ister istemez haftaya yorgun başladık..Salı günüm tamamen dışarıda ve koşturmayla geçince evde yemekte olmayınca eşimi arayıp sana yemek ısmarlayayım mı numarasına yattım.Tabiki kabul etti.Akşam eve gittiğimizde benim adını az duyduğunuz diğer kardeşim Çarli' nin verdiği akılla televizyonu kapatıp Çağıl' la beraber ders çalıştık..10.30 da yattığı için o saate kadar test çözdük..Babamız zaten bilgisayar başında olduğu için pek farketmedi.Bu akşam avrupa yakasını seyrediyoruz çünkü ben gelene kadar Çağıl 2 test çözüp , ev ödevlerini yapmış.Hatta Biyonik Ablasının bloğuyla ilgileniyordu ben geldiğimde..Çarli Rehber öğretmen olduğu için son çare ona danıştım..Çünkü Çağıl' ın dersleri çok iyi olmasına rağmen O.K.S için pek çalışmıyor.Sanırım sınavın önemini pek kavramadı..Ya da önemsemiyor.Halbuki buradaki anadolu lisesini kazanırsa zaten iyi bir öğrenci olduğu için Üniversite için iyi bir yatırım yapmış olacak..Bu arada bilgisayarı kadar ingilizceside süperdir benim oğlumun.. Bugün çok sevdiğim bir arkadaşım beni öğlen yemeği için evine götürdü..Çünkü kızı öğlende evde yemek yiyiyor.O da işten eve öğlen yemeğine geliyor..Eşsiz deniz manzaralı bir semtimizde oturduğu için beni arabayla işten alıp işe bıraktı ve nefis bir yemek yedik.Görüşmek için zaman yaratamıyorum diyen insanlar için yazmak istedim bunu.Ben ve bir mobilya mağazasında müdür olan arkadaşım oldukça yoğun çalışan insanlar olmamıza rağmen kendimize zaman yarattığımız için çok mutlu olduk :) Madem küçük bir yerde oturuyoruz bunun keyfinide çıkarmamız lazım değil mi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
abla, öncelikle resim süper bayıldım onu söyleyim.zaman yaratma konusunda haklısın. insan isteyince her şeye zaman bulabiliyor ben o yüzden yoğundum arayamadım lafını bahane olarak kabul ediyorum.
Biyonik ablasının bloguyla uğraşan oğlunu yerim senin.Dersi,testi falan vardır diye önce cepten msjla soruyorum zaten,o uygunsa msnye giriyoruz annesi.Şimdi derslere ve sınavlara en çok asılması gereken dönem.Merak etme onuda başarır senin akıllı iri fıstığın.
Zamanı bahane etmek,zamanını ayırmaya layık görmediğin insanlara söylenen bi uydurma da olabildiği gibi bazen kendini bile unuttuğu yoğunluğu oluyor insanların.Öperim.(zil çaldı,nöbete çıkıyorum)
Burcu, etmiyorum diyecektin sanırım :) bende.
Biyonik, ben genelde insanlara dürüst davrandığım için yoğunum diyorsam yoğunumdur.Zaten beni tanıyanlarda bunun böyle olduğunu bilir..Tanımayanlarda öğrenir :)
görüşmek isteyen insan 100 tane işinin arasında bile görüşmeye vakit ayırır. ben de "yoğunum" lafını bir gerekçe olarak kabul etmiyorum "canım istemedi" demek bile daha doğru. her ikisinin kırıcılık derecesi aynı bence
Sulin, ben yoğunum diyen birine inanırım ve anlarım..Ama yanlış sebeblerle kendini yoğun gösterdiğine inanırsam bir daha aramam.İşte ben canım istemedi dersem gerçekten canım istememiştir..Yoğunum demekten daha kırıcı olur..Çünkü ses tonumdan ne düşündüğüm anlaşılır.Ben diyemem..Dersem de ilişkiyi bitirmek için söylemişimdir :)
hmmm ben ne kadra yoğun olsam da canım istedikten sonra herkese herşeye vakit ayırırım valla:)) ister 3 dk ister 3 saat. hele ki söz konusu vakit ayırdığım sevdiklerim ve sevdiğim şeylerse. aslında yogunum diipte kırdıgım insan sayısı cok az istemem kırmak mutlaka vakit ayırırım. (melek miyim neyimmmm) :))
MRS.UCAR, ben bana böyle yapsınlar demedim ben öyle yapamıyorum..Kişiliğim böyle anlamında söyledim.İsteyerek yaptığım bir şey değil.Onun için de belli oluyor dedim.
abla, yanlış yazmadım, bilinçli olarak kullandım. YOĞUNUM ARAYAMADIM LAFI GÖRÜŞMEMEK İÇİN BAHANE.Bir insan bir gün yoğun olur , bir hafta ama sonunda mutlaka bir fırsat bulur. görüşemezse telefon eder, mail atar, haftaiçi çalışıyorsa haftasonu ayarlar, yemek arasında görüşür ya da işten çıktıktan sonra kapıdan uğrar yarım saat ayırır. işten kaçar beş dakka mola verir, istedikten sonra bir yolu mutlaka bulunur. yeter ki "yoğunum" lafını "bahane" etmeyelim.
Yorum Gönder