Perşembe, Ağustos 19, 2010

Sesimde söyleyemediğim sözler var..

Hem yazacak çok şey var hem de yok. Aslında hareketli ve yorucu geçiyor günler, her yer gibi buraları da cehennem gibi. Klimalardan nefret ediyorum.Doğayı katlediyor ve çok sağlıksız. Bu yüzden elimden geldiğince açmamaya çalışıyorum.Çok terliyorum ama terlemek sağlıklı diye sesim çıkmıyor.Bir yandan da biraz hava serinlesin diye bakıyorum.Bu akşam uzunbeyle karşılıklı balkonda bilgisayarlarda oturuyoruz.Çağıl içeride tv seyrediyor. Balkon sanki biraz daha serin içeriden. Fotoğraflar geçen pazar gittiğimiz Kıdrak'tan.

Kıdrak koyu

Kıdrak Koyunun ağaçlık tarafı..Yanı Likya World.
Koyun sırtı Babadağ'a dönük.Paraşütçüler atladığında yukarıda bol bol seyredebiliyorsunuz. Dağın görünen yüzünden değil,daha da yüksekten atlıyorlar..

Hafta arası Rana'da yapılan bir kaçamaktan.. Rana doğal taş ve takı dükkanı olan arkadaşım.

Burası da pazar günü önce yemeğe gittiğimiz Kabak Olive Garden.
Yemek yemek ve dinlenmek için gittik, güzellikleri yiyip Kıdrak Koyunda denize girdik.

Bu sefer hava daha sıcaktı.

Kabak Koyu,
-olive garden de havuz yapılana kadar sadece bu şekilde seyretmeyi düşünüyorum :)

Ahmet Bey, kiremitte köfte, Talin benim önermemle tavuk sarma , yine benim ısrarımla Uzunbey'de asma yaprağında tavuk aldı ki yarısını bölüşelim ,bende tadayım. Tavuk sarma

kiremitte köfte

Asma yaprağında tavuk. Bu sefer yediğimiz değişik bir yemekti ama ben beğendim.



Tabii ki zeytin..

Bu güzelliklerde Cafe derins'ten çıkma.. Nefis çin çin böreği, evde yapılmış ama kendimi İstanbulda bir cafe de yemek yiyiyor hissene kaptırdığım tatlarıyla hepsi çok güzeldi..
Böğürtlenli Cheese cake Zehra'nın özel çalışmasıydı..(Ayrıntıları onda , çünkü tatmaktan nereye ne koydu öğrenemedim..) Çok güzeldi, o gece bayağı bir zaman geçirmişiz ancak kalkınca farkettik çok oturduğumuzu..

Bu aralar canım yazmak istemiyor-aslında çok ilginç ! çünkü ben yazarak rahatlayan biriyim.- Bu yüzden içimden yazmak geçene kadar biraz kendimle başbaşa kalmak istiyorum.

Güncelleme: Yazıyı yazdım uyudum ve birden geçen hafta Ares'le yaşadığımız macerayı yazmadığımı farkettim.Oysa çok önemli. Deniz kıyısında ara ara gittiğimiz denizyıldızı diye bir yer var,plaj ve yemek yeri Yanıklarda. Her gittiğimizde bağlı olan kangal köpekleri vardı,hatta bazen biz Ares yanına gitmesin diye özellikle Ares'i bağlıyorduk. Çünkü Ares Red-Kit'in köpeği Rintintin gibi herkese dost ve evde yaşadığından tehlikeli olaylara nasıl yanaşacak hiç bilmiyor.

Kısaca biz arabadan indik, kangal zaten bakımsız ve stresli bir köpek, açıkmış.Biz indiğimiz gibi kokumuzu aldı ve hemen yanımıza geldi. Daha Ares'i görmesiyle saldırması bir oldu.Direk boğazından boğmaya çalışıyor. Uzunbey kangalı ayırıyor ama tutamadığımız için tekrar saldırıyor. Ben ahşap sehpayla aralarına perde yapıyorum,bambu koltukla ayırmaya çalışıyorum,yok kangal direk Ares'i bir tavuk gibi alıp önüne boğazını ısırmaya ve boğmaya çalışıyor.Hayatımın kabuslarından biriydi, 15-20 dakika köpeğin elinden onu kurtarmaya çalıştık.Biz resmen Ares'i ölümden kurtarmaya çalışırken etraftan sahipleri bile müdahale etmediler. Koşmaktan bitap düştük, kangal Ares'in peşinde, biz kangalın.Uzunbey araya giriyor yakalıyor ama ısırmak için hamle yapınca yine elimizden kaçıyor.Ben bile araya girdim ki korkarım başka köpeklerden ama o an ölümle burun buruna gelmiş köpeğiniz gözünüz görmüyor.

Uzunbeyle ikimiz her seferinde kangalın elinden aldık ama plaj ya kapalı bir ortam yok köpeği sokup kurtaralım.Kangal olaya kilitlenmiş,Ares'in peşini bırakmıyor. Anahtar ve çantamız ortada yok, uzunbey kangalla aresin arasına girdiğinden elinden bırakmış, biz koşan köpekleri yakaladığımızdan otoparkın oraya kadar koşturmuşuz, arabanın etrafında can pazarı yaşıyoruz. En sonunda aklımıza araba geldi, dönüp anahtarı buldum ve hemen arabayı açtım. O arada uzunbey hala köpekle aresi ayırıyor. Ares allahtan bizden ayrılmıyor,çünkü ares koşuyor ama kangalla başedecek gibi değil,yine de çocuğum canını kurtarmak için bizden ayrılmadı. Ben hayatımda bu kadar çok bağırdığımı hatırlamıyorum.Derdim birde ares'in koşup uzaklara gitmesi,eğer giderse iki köpeğe kesinlikle yetişemeyiz. Oysa kangal aresin boğazına yapıştıkça biz araya girip alıyoruz. Neyse arabayı açınca aresi bir şekilde arabaya bindirdi uzunbey, ancak o zaman sahipleri gelip yardım ettiler de biz de nefes aldık.Sanki kangalın onu boğazlaması allahın emri,ancak öldürünce alacaklar elinden.Başkalarına değil ama bize yardım etmediklerinden onlara kızdım,birde gündüz köpeği açmalarına.


Arabaya bindik ama arkaya ares'e bakamıyorum. Titriyoruz hepimiz.Hem sinirlerimiz bozuldu, hem de yorgunluktan.Ölüm-kalım savaşından inanamıyorum ki köpeğimiz sağ çıktı ama kesin üç beş yeri parçalanmıştır diye düşünüyorum. Boğayım ya sinirim bir türlü geçmiyor, en son kendime geldiğimde ona bir şey olsaydı öldürürdüm onu diye kangalla sahibine bağırırken uzunbeyin arabaya binmesiyle ancak ares'i kurtarabildiğimize inandım. Orayı hemen terkettik,nefes nefeseyiz.Arabayla yeterince uzaklaşınca inip ares'i kontrol edebildik ancak. İlk aşamada görünen bir şey yok, iyi.Uzunbey düşmüş o arada dizi kanamış, farkettik,benim bacağımda çizik var,ne olduğunu bilmiyorum. Su içtik,ona da içirdik.Eve geldik, direk banyoya gittik. Ares'te ağzının altında bir kesik, kalın deri kemer tasmasında üç diş izi, allahtan tasma deri ve geniş olduğunda ve biz hemen boğazına saldırdığında boğuşurken kangalı ayırdığımızdan boğazına ulaşmamış kesikler ama boğazında kırmızılık var en az üç tane. O gece farketmemişiz, pazartesi sabahı sırtında bir iltihaplanma olmuş,onu da ilaçladık iki gün önce. Aşıları tam,veterineri korhan'a da kontrol ettirdik. Ölümden döndü canım benim. Biz olmasaydık kangal kesin onu boğardı. Bu anlamda çok tehlikeli bir köpek o. Konuşlanmış füze gibi direk boğazına saldırıyor. O gece rüyalarımda ve her gözümü kapadığımda o sahneleri tekrar tekrar yaşadım. Bir daha öyle bir şey yaşamak istemem. Kalın deri tasma sayesinde ısıramamış , hemen dikenli bir tasma aldık ve sırtındaki yara iyileşince onu takacağız. İyi kurtardık ama anlatırken bile beni ürpertmeye yetti yine.

24 yorum:

Zehra Gürgen dedi ki...

canım yakında sesin şenlenir biliyorum :)
o akşam bence saatler haddinden fazla hızlı geçmişti. Fark etmedim çünkü muhabbet harikaydı, kısa zamanda tekrarına ihtiyaç var.
beğenmene ayrıca çok sevindim, özel insanlar için özel tabaklar hazırlanmalı...

sünter dedi ki...

Fotofraflar güzel, yemek önerileri güzel, mekan tavsiyeleride güzel
amma ammma....
O nasil güzel bir basliktir öyle.
Cok ama cok güzel bir söz..

etkilendim

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Geçmiş olsun,sen anlattıkça gözümde canlandı olay. Nasıl korkmuştur Aresde kimbilir.
Zaten en sinir olduğum şey, köpek belliki saldırgan ağzı açık geziyor, çocuk yaşdakiler eminim sırf hava olsun diye köpeği gezdiriyor, yada köpek onu gezdiriyor desem daha doğru. Yada sanki çok eminlermiş gibi tasmasını bırakıp yanlarında gezdiriyorlar. Kaç kere sahile getirdiler öyle çocukların arasına ve ben kaç kere kovdum hatırlamıyorum,belliki sokak köpeği, güven olurmu.
Neyse tekrar geçmiş olsun hepinize...

Imge dedi ki...

Ares'le ilgili yaşadığınız olay benim bile tüylerimi ürpertti.. Üçünüz de çok paniğe kapılmış olmalısınız. :( Çok geçmiş olsun. Neyseki ucuz atlatılmış..

♥ŞANSLI♥ dedi ki...

Resimler çok güzel.Ares'e çok üzüldüm nasıl kortu kimbilir yavrucak.Sizde çok korkmuşsunuz geçmiş olsun canım.Allah beterinden korumuş.
Sevgiler:)

Back to Black dedi ki...

Arese saldıran köpeklerin sahiplerine yapılacak o kadar çok şey var ki...

ben de bugün bi kedi daha sahiplendim daha doğsusu mecbur kaldım

yine resimlere bakıp iç geçirdim

yazdıkların sadece seni değil okuyanlarıda rahatlatoyor aklında olsun :)

öpüyorum

Asortik Krep dedi ki...

Zehracım, ilk ikramları eşinin yaptığını yazmayıp haksızlık etmişim, biz çok şanslıydık ki evde iki adet yemek ustası var :))

Sünter, başlık benden değil ama beni yansıtıyor..
Yazının içinde şarkı linki var,başlıklarım yazıdaki günün şarkısından bir cümle oluyor genelde..

Böğürtlengözün annesi, köpeğin açık olduğuna bile dikkat etmemişler.Oysa köpekler çocukları kıskanabilir,bakımlı ya da cins her köpek bence sahibini kıskandığı an tehlikeli olabilir.Bizde hoşlanmadığı bir şey olabilirdi, illa aresin olmasına gerek yok.
Her köpek sadece tasmayla gezdirilebilir, hatta saldırgan köpekler ağızlıklı gezdirilmek zorunda aklınızda olsun. Yani sahipliyse şikayet etme hakkınız var ve evet çok korktuk.. Gözünün önünde köpeğin ölümle pençeleşiyor, o ortamda onun öldüğünü düşünemiyorum.Ben daha önce yaşlılıktan kaybettiğimiz köpeğimizi bile zor unutabildim.Benim için resmen travmaydı.Sadece şimdi olsa bende sehpayı öbür köpeğe zarar vermek adına sallayabilirim, ilk anda onun öldürmek için saldırdığını geç kavradık şoktan.Kimsenin sınırı yok birde bunu öğrendim.İyi ki ona bir şey olmadı,oradan kimse beni çıkaramazdı sanırım.

İmge,yukarıdada anlattım, gece uyuyamadım , çok kötüydü..Uzunbey kaçkere köpekle boğuştu, ben de..

Şanslı, iğrençti.. Çok korktum köpeğim ölürse diye.

Black, senin yazdığını görünce de ben rahatlıyorum şeker :))

Çınar dedi ki...

Arese geçmiş olsun.

Resimler harika, yine gezdirdin beni oralarda.

Ve yemekler, onlar da nefis görünüyor. Afiyet olsun (çoktan olmuştur ya):)

Sevgiler

serpil dedi ki...

Çok geçmiş olsun, okurken kötü oldum, Ares'i düşündüm nasıl hissetti o durumda kendini, sizin için de kabus gibi.
Asortik ben de oğlumu askere yolladım, Kırklareli'nde, kısa dönem ama bana çok uzun gelecek, artık gün sayıyorum :(
Sevgiler.

Asortik Krep dedi ki...

Çınar, teşekkür ederim, daha neler varda zaman bulamadım koymaya..

Serpil, allah tez zamanda hayırlı tezkereler versin..Annemin memleketinde asker olmuş. :)
Bölgesi neresi..?

Beyaz Piyon dedi ki...

Okurken olayı resmen yaşadım, o kadar detaylı ve güzel yazmışsınız. Size ve Ares'e büyük geçmiş olsun..

Bu arada şu Koyun sırtı Babadağ dediğiniz yerde atlayış yapmayı istedi canım birden (paraşütçü müsün diye bi sorun: hayalperestim!)

Son olarak da başlığınızı görünce aklıma hemen Cemal Süreya'nın 8.10 Vapuru şiiri geldi. Ne güzel bi şiirdir o :)

serpil dedi ki...

Sağol Asortikcim, 55. mekanize tugayı, Pınarhisar yolunda.
Ben ilk kez gördüm Kırklareli'ni, çok sevdim, ne kadar güzel bir yer, sakin, tertemiz, insanları da çok konuksever. İstanbul'a yakın oluşu da içimi rahatlattı, hayırlısıyla yapsın vazifesini gelsin.
Annenin memleketi demek, ne güzel tesadüf olmuş.

Sazan dedi ki...

Fotoğraflar çok güzel, keşke her önerdiğini yapabilecek olsam...

Başlık ise ayrı bir etkiledi beni...

Asortik Krep dedi ki...

Burak, tandem atlayış yapabilirsin.Yani uçuş belgesi olmayanlar bir pilotla beraber atlıyorlar 1969 m yükseklikten. Yaklaşık 130 lira gibi bir para ödüyorsun..Hayal olmaktan çıkarabilirsin :)

Serpilcim, Trakyalılar yabancıyı severler :) Annem Demirköy kasabasından ama okul zamanları Kırklarelinde geçmiş.

Sıradan sazan :)) seninde çok orjinal bir ismin varmış.. Başlıklar yazının içinde geçen şarkılardan alıntı çoğu zaman..Benim yazılarımda geçen herşey birbiriyle ilişkili ve fotoğraflar konsepte uygundur herzaman :))

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Asortik,
Çağıl için sevindim, başarılarının devamını dilerim. Aras için üzgünüm, okurken oradaymış hissi ile ürperdim, geçmiş olsun.
Fotoğraflara bakarken, ne kadar sıcak olsa bile mis gibi yaşam koktuğunu düşündüm. Oralardan ve sonra sapancadan gelince İstanbul'un sıcağı ve nemi beton kokusuyla karışık solunuyordu.

Evet Hayır kurabiyelerinin satışını merak ettim kısa bir araştırma olabilirdi.
Ne güzel söylemişsin "biz vatanın hayır'lı evlatlarıyız." Bazıları bayramda bile hayır'lı bayramlar demeye korkacaklar ya:))

Sevgiler...

ipex dedi ki...

Ay içim parçalandı okurken, çok geçmiş olsun hepinize... Kangal köpekleri dünyada kurt'u boğarak öldürebilen tek köpek! ve nasıl yetiştirildiğiyle çok alakalı kangalın tepkileri. Biz küçükken bir dağın tepesinde müstakil bir evde yaşadığımız için babam bir kangal yavrusu almıştı. O kadar sadık ve akıllı bir köpekti ki anlatamam. Bizi kendi çocuğu gibi korurdu. Bize ve yakınlarımıza karşı da son derece uysaldı. Ancak çok özgür ruhlu bir köpek olduğu için yetiştirilme tarzı çok önemli. Size saldıran kangalın sahiplerinin zerre kadar bilinçli olduğunu zannetmiyorum bu konuda :(

Asortik Krep dedi ki...

Yaşamın Kıyısında, Çağıl çok mutlu,Ares unutmuş gibi ama ona sırtı geçince takmak üzere dikenli tasma aldık.
Evet-Hayır kurabiyelerini satmadık, Zehra onları çalışmalar da biz yeriz diye yapmış :) Net olarak söyleyebilirim ki Dolgu'da gezdiğimiz evlerden eğer doğru söylüyorlarsa bir tane evet diyen bir bey çıktı, ne tarz biri olduğunu da tahmin edersiniz artık..

İpex, kangal kelimesini kullanırken ne kadar güçlü ve nasıl bir köpek olduğunu belirtmek için kullandım.İri yarı bir köpek olsaydı hiç şansımız yoktu. Bu Ares boylarında ki Ares normale göre iri bir köpektir,gören herkes fotoğraflarına göre oldukça büyük olduğunu söyler.İlerisi için kangal düşüncelerim var zaten..Özellikle daha farklı bir ortamda yaşadığımda edinmek istiyorum.Yalnız yavru alıp Ares'le dost yaşamayı öğreteceğim.Sahipleri konusunda haklısın, bence köpeği işyerinde bütün gün bağlayıp gece onu açıp duvarları olmayan bir ortamda başıboş bırakmak sorumsuzluktur. Maaş vermemek için tutulan bir bekçiye benzetiyorum. Önüne 2 kap yemek koyup bir köpeği o kadar bakımsız beslemek hainliktir.Kangal değilde başka bir saldırgan köpek cinsi olsaydı zaten sadece ona değil bize de saldırırdı, ikimiz elinden zor aldık Aresi.
Uzunbey kangal bakmış çocukken bu yüzden iyi tanıyor ve çok seviyor ama 10 gün arkadaşı kalmış onların yazlıkta 11. gün giderken ısırmış anı bırakmak için :) nedenini anlamamışlar,hala anlatır.
Bence kinci bir hayvan,unutmuyor.Daha önce biz gittiğimizde o hep bağlıydı, kimse ona emir vermedi,saldır demedi,bulunduğu alanın bir metre dışına çıkmadan heryeri korur ve sahip çıkarmış birde. Ares gibi bir köpeğe saldırması çok kötü bence.Ares zaten kendini insan sanan bir köpek ve canlı dostu.

Nilgün Komar dedi ki...

köfteye ağzım sulandı :) deneyeceğim kendi bildiğimcee..

Nilgün Komar dedi ki...

çok geçmiş olsun şekerim benim... üzüldüm.. bir daha yaşamassınız inşaAllah... muck...

bilge ve annesi dedi ki...

Sevgili Asortik Krep, çok geçmiş olsun umarım Ares çabuk iyileşir. okurken tüylerim diken diken oldu.Sahiplerinin sorumsuzluğu Allahtan daha ciddi birşey olmamış.Tekrar geçmiş olsun

Asortik Krep dedi ki...

Çelebi74, güveçte yazacağıma kiremitte yazmışım,iyi mi..? Şimdi farkettim :)

Bilge ve Annesi,sağol, yeni yeni unutmaya başladık,gece geç vakit dışarı çıkınca ilk zamanlardaki gibi korkmaya başladım yine..ama bu sefer saldıran köpeğe vuracağım, o gün hamleler hep aresi kurtarmak üzereydi aklıma gelmedi..

Asortik Krep dedi ki...

Gerçi uzunbey deniz çantasıyla vurmuş köpeğe ama köpek banamısın dememiş hatta benim cep telefonlarımdan birisi bu vurmalardan ekranı bozuldu.

Ayca dedi ki...

Asortik Krep cok gecmis olsun. Ben okurken fenalastim kimbilir siz ne korkunc bir travma atlattiniz. Arescik de canim nasil korkmustur. Bol bol saril op onu annesi, sevgi her seyin ilaci... Hayvan bakmayi bilemeyen insanlara cezalarin en buyugu verilmeli. Cehalet ve sorumsuzluk bir araya gelince o kopek bir cocuga bile saldirip oldurebilir. O zaman ne olacak? Ben de cok sinirlendim cok!

ASLI dedi ki...

Sevgili Asortikçiğim;

Ares'e büyük geçmiş olsun. Size de tabi. Bu insanlar ne kadar sorumsuz. Ares kendini kurtarmayı bilmiş akıllı köpek ya küçük bir çocuk olsaydı o zaman ne olacaktı? Köpek beslemek güzel bir şey ben de severim köpekleri ama karşıdan :)O da bir canlı ve sorumlulukları farklı herkes aynı bilinçte değil. Muğla-Akyaka'ya tatile gittim sonunda ama sokaklarında gezerken köpekle karşılaşmanız an meselesi o kadar çok köpek var ki. Tatilciler köpekleriyle gelip sonra da orada bırakıp gidiyorlarmış. Yazık değil mi?

Sevgilerimle.