Salı, Eylül 06, 2011

Ve buyur benim gerçekliğime...

Resimler ortaya karışık. Bayram tatili değil bayram koşturması oldu bizim tatil.İşin bir kısmını halletmiştik,diğer bir kısım da son iki gün biraz mesai yapsakta çalışmadan geçti.Uzunbey bahçede çalıştı, ben sabah kah yürüdüm uzunbeyle kah dışarı çıktım gece, kahvaltıya gittik,yemeğe gittik, bebek görmeye gittik,denize kaçabildiğim kadar kaçtım, pazara çıktım ki genelde ben pazara çıkmam.Evde devamlı bir hareket halindeydik.Mavi kuşlardan Hanife'nin kızı evleniyor,hani şu Kayseriye gidemediğim düğün,hiç değilse kına gecesine gidelim dedim.Gittik de ama hiç oturmadan geldim diyebilirim.Her yanımız ağrıyana kadar hiç bu kadar oynamamıştık.Birde damat Kayserili ya Ankara havası çaldılar bol bol.Onu da oynadık, hem de Cafederin  Zehra ile karşılıklı.Kıvırdım sanırım ben bu Ankara havasını galiba :) Ben daha önce halk oyunları oynadım bir kaç yöre. İstanbulda zaten her hava çalınır,biliriz yani biraz ama kına gecesi Ankara başladı Ankara bitti. Sadece biz oynamadık tabii , ben kalkınca hepsini kaldırdım :) Ben burada düğünlerde pek oynamam.Yani aksak ritm, teke yöresi oyunları zordur.Ben zeybek oynadım biraz ama bana yabancı, e burda da Kasap Havası çalmaz , bu yüzden hüzünlenirim ben böyle düğünlerde.Neyse o gece öyle bir oynadık ki  ayağımdaki ayakkabılar  vurdu, kınanın sonunda gelinle ayakkabıları çıkarıp beraber halay çektik.Arkadaşlar enerjime hayran kalmışlar oysa ben sabaha kadar oynardım :) Bu aralar böyleyim. Yürüyorum, yüzüyorum dalgalara karşı, geziyorum.İş yapmaya çalışıyorum bu arada,evde düzenlemem gereken odayı hala düzenleyemedim ama tatil bitti, bugün bende işbaşı yaptım. Gelecek ay bir etkinliğimiz var onun için çalışmaya başladık.Bugün ilk toplantımızı yaptık.
Üstteki resim Kayaköyden.Antik Restaurant.

Bu sarı karpuz Hale ile Yavuz beyin evindeki küçük moladan. İkram.

Bebek gezmesinde Gülce'nin bebek çikolatası .

Kayaköy Hale'lerin evinde tavuklar kuluçkaya yatmış, iki köşede iki tavuk vardı.

Hale'nin kaktüsü, oraya pazar sabahı Paul ve eşi Pat ile Kayaköye kahvaltıya gittiğimiz sabah uğradık. Habersiz gittik ama yanımızda Kuş Gözlemcisi ve yazar (Paul Hope) gibi bir İngiliz olunca kuşları çok seven ve besleyen Yavuz Beyle  onları tanıştırmak istedik.Bizi o kadar güzel ağırladılar  anlatamam.Hatta misafirleri olan iki İngiliz Beyde bize katılınca bir kaç saat oturmuşuz farkına varmadan.

 
Sülün
Sülün
sülün
sülün
 Yavuz Bey bu sülünlerin doğaya salındığında çiftçi ya da köylülerin onları avladığını söyleyerek aslında onların yerinin doğa olduğunu anlattı.Bazı cinslerin İngiltere de olduğunu ama bazı renklerinin olmadığını da Paul ekledi.
Bunlar da kuşlar.
Kuşlarla aynı kafeste sülünlerde vardı.
Sultan papağanlardan bir tanesi bana hediye geldi bayramdan önce.

Bayramın üçüncü günü Kaş'taydık.O kadar kalabalıktı ki ancak yol üstünde bir plajda akşamüstü beşten sonra denize gidebildik.
Kaş
Kaş

Kaş girişi

Kaputaj Plajı
Kaputaj Plajına yaklaşmak mümkün değildi. Bu bayram Ölüdenizde de trafik sıkışmış, yoldan araçlar geri çevrilmiş, anons edilmiş Fethiyeden Ölüdenize iniş zor diye :) değişik plakalı araçlar trafiği tıkadılar bayram boyunca zaten bizim ışıklar o kadar uzun  yanıyor ki trafiğin sıkışmaması garip olurdu. Yabancı plakalara bakıp bu gelişin sonu feci kuyruk olur otobanlarda diye düşünmeden edemedim.

Kalkan


Cafe Derin Zehra'nın bana hediye yaptığı etamin örtü.Ne zamandır resmini çekiyorum bir türlü koyamamıştım.Bu bayram balkonda misafir ağırladım bu örtüyle.


Bu yavru deveyi Kayaköy antik restaurantın önünde gördük.Paul ve eşiyle kahve içmeye gittiğimizde.

Kalkan Bodamya restaurant - O tarafa gidince orada yemek yiyiyoruz.Uzakta deniz manzarası ve adalar var.
Kalkan

Mavikuşlardan Hanife'nin kızının kınası...

Paul Hope biyolog,kuş gözlemcisi-yazar 
Fethiyenin yürüyüş yolları ve kuşları hakkında kitapları var.
Bizimde iyi arkadaşımız.Uzun yıllar Fethiyede yaşamış, Fethiye ve çevresi konusunda uzman.

Eşi Pat,  o da en az Paul kadar doğayı ve Türkleri seven biri.Ağırlıkla Türkçe konuşuyor ve çok gülüyoruz bazen kurduğumuz cümlelere :))  Zaten Türkçe söylediği bir kelimeye Türkçesi neydi diye eşine soruyor ve basıyor kahkahayı.Merak ettiği için arife günü oruç tuttu, yazın sıcakta çok zor diye de yorum getirdi.

- Eskişehir Gezisi eylül sonunda 23-24-25 eylül -kayıtları başladı.
-Ben bu arada bir İstanbul yapıp geleyim  diyorum.Çağıl'la çarşamba akşamı kısmetse gidiyoruz.
- Bu haftasonu Kayaköy etkinliği var ama gidemiyorum.Programı burada.
-Candan Erçetin'in son albümü temmuzda çıkmış.Şarkıları çok güzel İstanbul  gibi ama dinledikçe buna bayıldım, buna da bayıldım, çocukluğumun en güzel şarkılarını söylemiş.İstesem, bu parçaları sipariş versem böyle olmazdı.
Çok sevdim :) ama bu geceki şarkımız ZAZ'dan.
Yarın akşam yoldayız kısmetse, perşembe günü Babamın doğum günü.(8 eylül) Onları  çok özledim.Burcu'larında evlilik yıldönümü.Perşembe günü kutlama var ....

Güncelleme : Dün iki arada bir derede dövme yaptırdım :) Kuşları ne zaman bu kadar çok sevdim bilmiyorum ama görünce bu tam bana göre dedim.


Resmi Çağıl çekti, uzun bir müddet acıyor diye onu kandırdım oysa dövmem kınadan :)

9 yorum:

Derya dedi ki...

Sizdeki bu tempoya hayranım ben, şöyle bir düğün vs. de kurtlarımı dökmeyeli çok oldu, en son kendi kınamda oynamıştım böyle siizn anlattığınız gibi, yeni programlar için şimdiden iyi yolculuklar dilerim..

Unknown dedi ki...

oyyyy Türk kahvesi çekti canımmm... =)))

Berceste dedi ki...

Paul ve Pat superlermis :) Ve Istanbul, e artik lutfen!

ganfi dedi ki...

sarı karpuz harikaymış ilk kez görüyorum sütlü tatlı gibi:)
enerjine hayranım bravo maşallah hatta!!!

olcay dedi ki...

yürüyüp yüzmek,oyunlar onamak.bu ne enerji maşallah,gıpta ettim size.genç akrabalar çok tembel,evlenselerde oynasam bende.bunca koşturmaya kilo verebildinizmi bari asortik hanım:)

Asortik Krep dedi ki...

Derya kuzusu Annesi ; bende uzun zamandır oynamıyorum.Hanife'nin akrabaları düğüne gelecekmiş,kınada kimse yok dedi bende biz varız dedim.Çok oynamam bu yüzden :)

Yaşam Pınarım, her gün sade Türk kahvesi içiyorum, çok güzel :))

Berceste,geldim ama annemlerde badana boya var, pek uzaklaşamıyorum.Yine de bana mail atabilirsin.Bekliyorum :)

Ganfi, ben enerjik biriyim zaten niye şaşırdının ki ..? :)

Olcay, kilo vermek için onları yapmadım ki ,eğlenmek için yaptım :) Sizi kilo konusunda çok meraklı gördüm ;)

Adsız dedi ki...

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

resimler ve paylaşımlar için teşekkürler :))

sevgiler

Zehra Gürgen dedi ki...

Uzun zamandır ben de böyle çok oynamamıştım. Ama sanırım ilk kıvılcım senden gelmese kalkmazdım da..Ve Ankara havasında gayet güzel oynuyorsun , bende de iyi :)