Günler geçti, ben bilgisayar başına oturamadım.Üç gün boyunca o kadar emek harcandı ki festivalin ikinci günü bastıran yağmur yüzünden, bazı etkinlikler yapılamayınca hayal kırıklığı yaşandı.Oysa perşembe gününden itibaren yoğun bir tempoyla başlamıştık.İlk gün tam 140 stand kaydı ile açılışı yaptık.Hatta o gün yirmiye yakın başvuruda olunca 160 standla,saat yedibuçukta Çağılla gittiğimiz festival alanından akşam sekizde zor çıktık.Konserler devam ederken biz kendimizi Uzunbey'le beraber yemeğe attık.(Aşağıda resimlerini göreceksiniz.)O gün güneşten o kadar çok yandım ki hala gözlüklerimin izi yüzümde mevcut.Sabah dokuzda başlayan maraton 11.00 itibariyla tüm standların hazır olması ve iki kere kontrol edilmesi anlamında ana-oğul ne kadar koşturduğumuzu anlatır sanırım. Festivalin logosu.
Tam ismiyle de Yeşilüzümlü Kuzugöbeği Mantar Festivali. Resimler üç ayrı günün ortaya karışık hali.Ara ara bilgiler sunacağım ama bir hafta geçmesine rağmen hala konuştuğumuza bakarsanız oldukça çok çalıştığımızı söyleyebilirim.
Saat 11.00 de kuzugöbeği mantarlı nefis gözlememizi yerken ilk molamızı vermiş olduk. O arada uzaklardan gelen önemli misafirimiz ve yerel yemek yarışması jüri üyemiz
Tijen Aktay'ı karşıladık,onu kalacağı eve geçirdik,
Cafederin Zehra'dan yardım istedik,o da seve seve mihmandarlık yapmak için Tijen Hanım ve ailesine eşlik etti.Böylece gözümüz arkada kalmadan işimize devam ettik Çağılla. İlk gün zaten koşturmacalarımız ve yoğunluğumuz fazlaydı, o gün toplam üç kere oturduğumu,her standla en az beş-on cümle konuştuğumu, arada festival konseptiyle ilgili bilgiler verdiğimi anlatırsam neler yaşayabildiğimi ve ne kadar yorulduğumuzu bir nebze anlatabilirim sanırım.
Açılışta Muğla Üniversitesi Muğla Yöresi Halk Oyunları Ekibi vardı.
Meşhur mantar çorbamız.
Solda Cafederin Zehra ve Tijen Aktay TRT ekibiyle çekimde.
Kuzugöbeği Mantarı
yerel şarap standlarımız
Bu sene herkeste ayrı bir özen ve ihtimam vardı, bende sık sık denetledim :)
Asortik Krep dövmesi , festivale katılan FKM Çini öğretmenleri tarafından kına ile yapılmıştır :))
O gece yemek yediğimiz mekan.(Uzunbey, ben ve Çağıl )
Kings Garden Restaurant
ebru amerikan servis
Zentara Kadın Dayanışma Vakfı
chp fethiye kadın kolları ve üzümlü belediye başkanımız
hanifenin standı
Didem'in standı
Didem
Didem'in keçe çantaları
Didem'in keçe şaraplıkları
Didem
Senem'in keçe işleri
Senem
madalyalarımız
Sokakta gezince ara ara köylü kadınlar yaptıkları yemeklerden çeşitli ikramlarda bulunuyorlardı, bu tarz bir molada ikram edilen yöresel Leğen Ekmeği ; mısır unuyla yapılmış ekmek arası sırt eti kullanılıyormuş. Yemekle ekmek arası bir güzellik,2. gün sabah kahvaltısı oldu :) Yerel yemekler yarışmasına katıldı ama dereceye giremedi.Ben çok sevdim.
Kadın kolları yukarı çıkan ana cadde üstünde bir bahçenin önündeydi,daha doğrusu bütün festivale katılan STÖ leri oraya topladım ben.Festivalde bu tarz standlardan para alınmaz, tanıtımları için, bizim festivalimize de katılım iyiydi. Çay yapıp içtik cumartesi günü, çaydanlıkları bahçede yıkadık,Üzümlü köylüsü her yönden ağırladı bizleri diyebilirim.Islandığımızda eve gidip eşya verelim diyenler de oldu, mutlaka standlarında bir şey ikram ettiler, arada sorun çıktıkça aşağı yukarı dolandım ben yine ama o gün tek sorunumuz aşırı yağan yağış oldu.Sadece Cadianda 'da Antik Tiyatroda yapılacak etkinlikler iptal edildi.Kapalı ,olabilecek en büyük alanda da Gazi Üniversitesinden gelen öğrenciler ve hocaları tarafından
Dastar Defilesi köyden genç kızlarla beraber yapıldı.
Her festivalde son zamanlarda yapılması gereken görevler olur, yerel yemek yarışmasını benim yapmam söylendi.Görev dağılımda benimle ilgili olmadığından son yarım saat ben zaten TRT çekimleri için koştururken, Arda'nın Mutfağı çekimleri de olacakken, yemek yarışmasınında hazırlıklarına başladım, hatta Tijen Hanımla ilgilenen Zehra'yı çağırarak başladık.Önce küçük bir planlama yaptık,sonra yarışmaya girecek yemekleri kayda almaya başladık.Bu arada Arda Bey, çekimlere başlamıştı.
Bıçaklarla ilgili bir soruda cevap verirken şekilli anlatım :)
Çekimleri teknik ekip hazırlıyor, Arda Beyi canlı seyredince yaptığı işe ne kadar hakim olduğunu da anlyorsunuz.Ben daha önce tv çekimlerine çok katıldım,çok kasıntı tipler oluyor bazı sunucular -sivri dilim rahat durmuyor bazen- oysa o hem tv karşısında hem de tv dışında oldukça rahat, sempatik ve espriliydi.Ben sevdim.
Hayır ben çağırdığım için söylemiyorum-kahretsin yine kendimi öveceğim- müthiş bir jürimiz vardı :))
Soldan sağa Frank (Fethiye- Kemerde yaşayan bir yabancı gurme) Tijen Aktay - İglo yemek danışmanı-özel konuğumuz :)) - Arda 'nın Mutfağından Arda Bey, o da bir başka arkadaşımızın davetlisiydi- Fethiyenin en tanınmış restaurantı ve en eskisi Rafet Restaurantın sahibi Rafet Amca ve belediyeden Aslı Hanım.
Yerel yemek yarışması birincisi karışık ot kavurması oldu.Dereceye girenlere para ödülü verildi ve 21 yemek yarıştı.Nasıl bir organizasyon olduğunu da anlatayım.21 yemek olması sebebiyle biraz uzun sürdü , ama ekip arkadaşlarımın teşekkürlerini almak güzeldi :) Yarışmanın sonunda Zehrayla çak yapıp birbirimizi kutladığımızı da atlamayacağım.
Yarışma sonuçları.
Gelincik otu.
Karabaş otu
-Bloggerın yeni düzenlemesiyle yazı yazmak bir eziyet olmuş ya, her kelime ayrı ayrı kaydediliyor ve yavaş yavaş yazabiliyorsun.Kaç saattir yazı yazmaya çalışıyorum,sıkıldım.Hele benim gibi uzun yazı yazanlar bayılacak raddeye geliyor.Bu ne böyle..? Titre ve kendine gel Blogger..!!!
keçe kaftanlar
Üzümlü şarap evi önü,pazar günü.Şarap Yarışmasına az kala.3. gün.
Sokaktan bir görüntü.
Ceylan sardunyalar..Üzümlü Şarap evi.
Dastarlar...Yerel Üzümlü Dokuması.
Kaşıkçı amca.
Dastarlarda her desenin adı ayrı.
Bu sülük mesela.
Bu yılan.
Kuru İncir.
Köyde hemen her evin altında dastar tezgahı var, üst katta yaşayıp alt katta dastar dokuyorlar.
Zor bir örnek ayçiçeğiydi sanırım adı.Hem dokuyup hem iplik geçiriyorsunuz aradan.
Dantel işleri...
Havlu kenarları.
Dastar tezgahı.
Bugün 23 Nisan... Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ... Ulusal Egemenlik yazarken bile bilgisayarımın kelimelerinin kontrolden geçtiği filtresi olan bir internet sisteminden bekleye bekleye yazıyorum bunları.Aşırı Demokratik ülkemin bayramı kutlu olsun...Hala bu bayramı kutluyoruz değil mi biz..? Kutlayabiliyoruz yani... Eh buna da şükür. Yeni internet sisteminden mi , filtrelerden mi..? Bilmiyorum ama kadın kolları sayfasına da resim yükleyemiyorum ben.Facebooktan özellikle.Yüklediğim fotoğraflarda yükleniyor ama görünmüyor nasıl oluyorsa.Bazen de sayfanın kontrol paneli açılmıyor, bana da not geliyor,bu sayfa herzaman yönetici panelinden gözekmez diye.Olur efendim.O zaman ne sayfa açıyorsun..? Teknik olarak kısıtlıyorsan muhalefet sayfalarını facebook izin vermiyor gibi bir saçmalık olabilir mi..? Muhalefet izin verdiğimiz ölçüde olabilir diyorsan o başka.
Orman İşletme yangın resimleri sergisi.
macuncu.
Çalış charity.
Dastar
gerçek tulum peyniri- fethiye tulumu
Araba lastiğinden yapılmış bir geri dönüşüm çalışması.
Didem'in keçe çantaları.
Bunlar da Senem'in.
http://www.sheepinks.com/
senemin tasarımları
ev baklavası
Hanifenin yastıkları 1-
2-
Rana'ın keçe filleri
doğal taşları
elbiseleri
En üstte adaçayı, ortada kekikler,alttakileri bilmiyorum :) Ben adaçayı severim, o daldan bir-iki tutam sıcak suya batırıp beklersin,rengini verince içersin.Dağlardan toplanır,doğaldır.
Kuzu göbeği mantarı.
Bu da ağaç oyma. Yerel standlardan.Bunu ben aldım.
Yöresel Şarap Yarışması. Soldan sağa.. Mustafa Hoca, Ali Kışlak ve burada yaşayan İngilterede yıllarca dergi editörlüğü yapmış,yayımcı İngiliz bir bey.(Yarışma Jürisi.)Mustafa Hocanın dediğini aktarayım önce.Bu bir profesyonel yarışma değil, bilgi verme ve bilinçlendirme adına yapılan önemli bir pratik diyebiliriz.Yarışma kör tadım tekniğiyle yapıldı.
sonuçları.
Üzümlü wine house
Çok güzel şaraplar vardı, ben yaban mersinli pembe margaz şarabı çok sevdim.Birde Turkay beyin şarapları vardı ki yarışmadı,onlarda çok güzeldi.
Yavaş şehire hazırlık yapılan doğa dostu bir festivalde tabii ki çöpümüzü geri dönüşümlere göre attık.
Çok emek harcadık, çok çalıştık, yazacak daha nice şeyler var.Sadece yağmur yüzünden biraz ıslandık,biraz da yavaşladık ama devam ettik.Güzeldi.Konserler devam etti, yarışmalar oldu, havaya rağmen 2. gün insanlar geldi.İlk gün ve 3. gün iyice yandık,hava çok güzeldi. Oğluşumla çalışmak da keyifliydi,her işime koştu,beni yalnız bırakmadı.Tijen'le sohbete doyamadık,devamını ileride yine Fethiyede yapmaya karar verdik.Festivalden iyi bir arkadaş daha kazandım , ailesini de çok sevdim.Giderken köyden yeni tanıştığım insanlar yine gel dediler, bizi unutma.Bu da sanırım en güzel hediyeydi benim için.Üç gün boyunca beraber emek harcamanın en güzel yanı buydu.Tekrar çağrılmak.
*Başlık : Turgut Uyar. Çağıl 2. gün istanbula döndü.Ben yoğunluktan kimseyle görüşemedim.Yorgunluktan ve güneşten dudaklarımda yaralar çıktı.Ve bir kaç şey daha var ama bende saklı.Belki bir dahaki yazıya...
17 yorum:
Kıskanç biri olsaydım, bu tür çalışamalar yaptığınız için bir tek sizi kıskanırdım...
Kuzu göbeği mantarı çok duydum ama hiç yemedim çok ilginç bir şekli var. Bizim Karadeniz mantarları hafif acımsı olur, her damağa hitap etmez mesela...Ama bizim için candır:))
Etli mısır ekmeği de çok ilgimi çekti. Biz de hamsilisi yapılır. Şu an kulağınıza pek hoş gelmeyebilir ama gerçekten lezzetlidir. geçen yıl Anadolu Hisarında bir fırında rastlamıştım hatta.
Sevgiler size İstanbuldan
Ben okurken yoruldum Asortik hanım sen yaŞarken, yaZarken neler çektin ? Zaten yazmışsın sonunda güzel ve başarılı olmuş. Tebrik ediyorum..
dünyada ilk,kadın avukatlar kurultayı yapıldı))
enerjine hayranım:))ankaraya yerleşme ihtimalin yokmu:))
ne cok sey yapmıssınız kısacık gune neler sıgdırmıssınız tebrıkler :)
bu arada blogunu yenı kesfettım.takıpteyım benımkıne de beklerım :) Sevgıler :)
http://zeysfashionroom.blogspot.com/
"Nasıl duyumsadım içimde o yoğunluğu ve emeğin yorgunluğunu sevgili Asortik krepim.. Ben okurken yoruldum sen nasıl başa çıkabildin tüm bunlarla ve nasıl bu kadar güzel sunabildin herkesin hakkını teslim ederek?? Sana sarılarak seni kutluyorum.. Ve her geçen gün seni tanıdığım için içimdeki mutluluğu çoğaltıyorum."
nasıl gerçekte orada imişim gibi hissettiğimin kanıtıdır yaptığım hata!! affola :))
Sevgili Lale, bende bazen benim yazılarıma benzeyen(!)ve büyükşehirde etkinliklere gidebilen insanları kıskanırım :)) Hatta ünlü lokantalara gidip oranın spesyalini tadan insanlarıda :)) Burada başka bir hayat düşünemiyorum,Roma da Romalı gibi, Fethiye de İstanbullu gibi yaşayacaksın.Bunu bilir bunu söylerim.
Ben çıntar değil ama kuzugöbeğini sevdim.Karadeniz Ereğlisinden ZEN diye arkadaşım var ya o çok yapar karadeniz mantarı,haklısın biraz acımsı oluyor,demek ki karadenize özgü olmasındanmış.
Hamsili ekmek yedim ki ben balıklı ekmek sevebileceğimi hiç bilmezdim.Nefisti.. :))
Birgün sizinle buluşup bir yerlere gidelim İstanbulda...
Mavi Balon,teşekkür ederim,beğendiğine sevindim.
Adsız, ne güel bir haber bu ve benle paylaştığınız için teşekkür ederim :)
Ganfi, Ah Ankara deme bana.. Çok gitmek istediğim bir yer.Çok küçük bir ihtimal var ama dedim ya çok küçük :))
Zeys, ben geliyorum sizi ziyarete,arada.Okuyorum, takip ediyorum,mesela şarap tadımına bayıldım,beni de davet edebilirler ya da bir tane burada yapalım yabancılarla karışık ,Kayra ya iletsek nasıl olur.. :))
Sevgili Gülsen Hocam, bir tanesiniz :)) Teşekkür ederim yenileme için.
KUZUGÖBEĞİ :(
ISTANBULDA RAHAT BULAMAMAK NE ACI... KEYİFLE YİYİN... HATTA BENİM İÇİN DE YİYİN LÜTFEN...
Gönderdiğin masa örtüsünü aldım ve bayıldım teşekkür ediyorum ama o sevimli mantarlı tişörtten de istiyorum ben:O). Bir de fotoğrafını koyduğun şahane el işlerinden istiyorum. Yaban mersinli pembe margaz şarabı istiyorum. Keçe kaftan istiyorum. Kuzugöbeği değil ama Çanakkale'de bol bol yediğimiz merki mantarından da istiyorum:O). Öptüm...
Hay sana ne:)ben size sipariş vereceğiniz telefon numaraları alabilirim.Ya da burdan yazarım isterseniz.
Burcum,tişörtüm var ama büyük beden :) el işlerinden gelirsen alırım sana burdan :))Keçe kaftan alacağım,bende es geçmişim o gün.Merki'ye baktım,çıntar oluyor sanırım :)) Gelince yaparım ben sana.Kuzugöbeği çıntardan daha güzel bence :))
Sevgili krep'im muhteşemsin,okudukca beş altı yıl önceki kendimi görüyorum sende...Daha dinamik olarak hemde.Diliyorum ve dua ediyorum enerjin, azmin ,başarın hep sürsün.Ben? boş verrrr... sorma ne haldeyim...Bir gün buluştuğumuzda anlatırım belki.Canım Kardeşim ,ben ekim başında Yeni Kuşak Köy Enstitülülülerin 1.Akdeniz buluşması için Fethiye'deydim.Denizli grubunda,harika iki gün geçirmiştik.Bir öğleden sonra bir saatlik Üzümlü'deydik ,çok hızlı bir tur oldu güzelim dokumalarında alamadım.Bir daha gelişimde inşallah diyorum.
Tekrar kutluyorum ,nice başarılar.Selam ve sevgilerle...
evet evet lütfen lütfen :)
çok memnun olurum
Arzu Hanım, buradaki Y.K.Köy Ens.dernek etkinliklerine katılıyorum ama haberim olmadı.Bilseydim gelirdim :) Ya da ben çok yoğundum.
Bir daha ki gelişinize bekliyorum.
Hay sana ne, üzümlüde mantar bitmiş, cuma pazarında belki vardır dediler.Olursa alır gönderirim ben size.Seneye zamanı geldiğinde yazarım telefon numaralarını istersiniz.
Vallahi bittim okurken.
Ama bayıldım.
Blog a ragemen bu paylasım, ne sanslıyım.
Dalyan a 40 dk mış Fethiye. Sıkılınca Fethiye yapılacak, kocaman bir şehir yaw.
Fethiye de bahçeli ev kiraları ne kadar. Şehir içi diil ama. Kasım 12 ye biletimiz var.
Vakit bulurmusun bize bilgi vermeye.
Sevgiler
Yüzsüz anne Çiğdem
Çalışmalar muhteşem... Önce sizi can-ı gönülden tebrik ediyorum. Ardından da Mamy'min son yazısında bana yorumunuzla verdiğiniz moral ve sunduğunuz güzel dilekler için çok teşekkür etmek istiyorum.
Sevgilerimle...
Yazını okurken sanki daha dün yanınızdan ayrılmışım gibi hissettim:)
Çok çok güzel bir festivaldi, hatta yağmuru ile bile:))
Yöresel güzelliklerimize, lezzetlerimize sahip çıkılan bir festival oldu...
Ellerinize kollarınıza sağlık...
Davetin için tekrar teşekkür ederim...
En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere
Sevgilerimle
Sana kolaylıklar,başarılar ve iyi çalışmalar diliyorum.Kendini çok yorma.seni çok özledim seni seviyorum.
Yorum Gönder