Pazar, Kasım 16, 2014

Bazıları seyrederken hayatı en önden, Kendime bir sahne bulup oynadım.*

Hava durumu gibi bir yazı olacak sanırım bu. Hafif parçalı bulutlu, yer yer güneş açacak :) Uzun zamandır doyasıya yazmadım. Bir ev ve dört hayvan ,söylerken kolay yaşarken zormuş öncelikle..Uzun bir müddet düzen sağlayamadım. Her gün dışarı çıkıp,eve gelip içeride çalışmak, hava güzel,Uzunbey bahçede iş yaparken ben her seferinde eve girip çalışmak zorunda kaldım.Bütün kutular açıldığında ki bu yakın bir zamandı, hem ben hem Uzunbey beşer kilo vermiştik :) Bu güzel oldu gerçi ama çok yorulduk.


Bu kadar ara verince bazı şeyleri hatırlayıp yazmak da zor oluyor.Zaten geceleri yazmayı seviyorum,el ayak çekilince.Kahve kokuları eşliğinde. Facebookta çok sayfam var, kişisel ve işsel. Bazen çoğu zamanımı onlar alıyor,mutlaka girip kontrol etmem gerekiyor.O arada bloğu ihmal ediyorum, farkındayım ama en çok buraya yazmak istiyorum :)
-Soba, benim beğendiklerimden, bu kış klimayla geçirelim diye düşündüm, yeni ev olmasına ve etrafı açıklık olmasına karşı hala battaniye ile yatıyoruz. Hatta akşam Ares battaniyenin üstündeydi,çektim çektim kaldıramadım,sabaha kadar açık yattım, üşümedim.(bu cümleyi yazdığım gece battaniyeden yorgana geçtik,hayat böyle bir şey işte ,asla bulunduğun durumdan emin olamıyorsun)
Ares ve Ateşle yaşam diye özel blog açsam ancak yeter.Bazı durumlar tam seyretmelik oluyor.Ateş çok hareketliydi, zaptetmek zor oldu,şimdi giderek sakinleşiyor, ilk gördüğünde atlamalarıyla uğraşıyorum bu ara.Evde de tuvalet eğitimi bitmek üzere ama çok erken kalkıp birimizden biri çıkarıyor mutlaka...Büyüdü, hem de farkedilecek kadar.
Yazıyı bir günde yazamıyorum artık asla. Arabesk bir yazı olacak bundan sonrası sanırım.Arabeski de hiç sevmem ve dinlemem ama elimden kelimeler bütün bütün çıkıyor bu gece. Keyfim yok, nedenini de buraya yazamam.Zaten ben burayı içimi dökme aracı olarak kullanıyorum uzun zamandır. Yazsam kimse anlamaz,anlatsam anlaşılamam, yazmama sebebim bu.Kimsenin şu an bunu anlayabileceğini de düşünmüyorum.Belki bahar gelse...  Keyfim yerine gelir ama kışa girecek olmak bile nedense beni hüzünlendiriyor bu ara.Oysa buranın kışı daha güzel.Sen hiç ne yapacağını bilmeden dolaştın mı hayat..? Ben bu aralar böyle dolaşıyorum.Ne bahçedeki güller, ne kaktüsler, hatta kitaplar bile keyfimi getiremiyor.
Geçtiğimiz günlerde çok güzel havalar geçirdik.Şimdi hava yağmurlu - bugün.Sanırım böyle devam edecek.Burası sahilboyu.
Kayaköy'deki  29 ekim kutlamasından.
Bunlarda evden.Soldaki ev bana hediye,daha önce yazmaya fırsat bulamadığım birinden.Bu yaz başı geldi ve bana getirmiş.( Blog ) Çiğdemcim ,teşekkür ederim.Ben onu kenara koydum ve bu eve ilk taşındığımda ilk onu astım.
Ponçik ve Erika.
Kahve bloğu için...
Cumhuriyet Kadınları Derneği Tohum takas günlerinden...
Evden... Ares ve Ateş.
Fethiye Körfezi...
Kayaköy.
Kayaköyde etkinlikte bir hanıma arkadaşı İstanbuldan hediye getirmiş.Keçeden.
Uzunbey'in sebze bahçesi ve ağaçlarımız.
Türk Yıldızları Fethiyedeydi.

Üzümlüden becerikli bir hanım,Kayaköyde stand açmıştı.
Cumhuriyet Kadınları derneği standından...
Kocaçalış.
Kocaçalış Türk yıldızları.
Ponçik ve Erika.
İnstagramdan... Bu fincan eşimin dedesinden kalma ama kenarı yapıştırılmış, bende kıyamadım ve sukkulent diktim.
Türk Yıldızları.
Erika. Erkek olduğunu yeni anladık ,aslında Erik ama biz yine de Erika diyoruz.Çok uyanık,tavuk falan kovalıyor, tam bir sokak çocuğu ama bizim kedimiz artık.Kısa zamanda çok büyüdü.
Ares her zamanki gibi,sessiz,sakin ve halden anlayan. Bu kadar uyumlu bir köpek sanırım daha yeryüzüne gelmemiştir.
Annem geldiğinde dikiş makinesini açtık,keyifli zamanlar geçirdik.
Ponçik...
29 ekimde kayaköy kutlamalarından...
Beyaz olan Ponçik, sarı olan Erika.
Ponçik Bey.İlk vesikalık çalışması :)
Kayaköy standından.

Evden..Sanırım bu kış şömineyi çok yakacağız :) İçindeki sandık Ares ve Ateş'in oyuncak sandığı kışın odun koyuyorum.
Fethiye yörüğü... Halil Çaylı.
Ares ..

Çalıştan...üstümüzden geçtiler çoğunlukla..ve çok güzel fotoğraflar çektim.
Arka bahçe.
Atatürk canlandırmasıyla Ispartalı emekli ilköğretim müfettişi misafirimizdi.
Ponçik..
Çıntar.. Huzur sofrası.Yanıklar. En favori kahvaltı yerlerimden.
Resimler karışık,bir düzende koyamadım.
Verandadan...
Sahil..
Çalıştan bir bahçe.


Bir proje sunumundan. Yacht Butik otel. Fethiye Lezzetleri.
Koca Çalış.
Ponçik Bey.

Ateş...
Ares ve Ateş.

Komşularım, tanıdık mı geldi..? :)

Erika..
Fethiye Körfezi...
Anneye ev likörü ikramı... Bu seneki vişne likörüm.
Türk yıldızları.
Huzur sofrası- yanıklar.
Hava güzelken bu manzaraya kalkıyoruz... Sıcak basana kadar koyunlar yan tarlada.
Acı biberler,tohumluk aldık,kuruttuk.
Ateş... Bütün gün evdeki koltukların üstünde,doğal olarak üstüne hep örtü kullanıyorum.
Ateş Bey..
Sahil boyu..
Hayalimdeki soba :)
kayaköy - 29 ekim
ponçik

Uzun uzun usta yazısı yazmalıyım. Biz evi bitmiş aldık ama ustalar konusunda bir blog açabilecek kadar hikayemiz oldu.Hepsi kendine münhasır.
koca çalış
ares ve ateş..

Birde bunlar var :
  yazı 1     Orta doğululardan niçin nefret ediyorum yazısı..
 yazı 2      Türkiye'den neden taşındım.? yazısı...

Karmaşık bir yazı oldu ,farkındayım,düzeltmeye çalışırsam yollayamayacağım bu yüzden burada kesiyorum.
*Friedrich Nietzsche.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

nagehan
erika yemelik,ares başka bişey:)
ama annen gelmiş dikiş makinası açılmış:)))
canım,benim yaram bu ya!
annenle sohbet edip bişeyler paylaşabilmen ne güzel
sevgiler

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Bakınca Ponçik'in resmine, bu ayrı tatlı diyorum. Ardından Erika çıkıyor karşıma yok yok bu daha tatlı, derken Ateş'e de bayıldığımı keşfediyorum ve her şeyin sonunda Ares efendiliğiyle yine gönlümü çeliyor. Aralarından seçim yapamıyorum. Hepsini ayrı seviyorum ben :O). Yine yaz, hep yaz, özlemiştim yazılarını...