Baba, babam.. Öğretmen babam.
Bu sensiz geçirdiğim ikinci 24 Kasım Öğretmenler Günü. Nasıl anlatsam bilemiyorum.. Seni her düşündüğümde “bu da geçer yahu” deyişin aklımda. Bu sefer “bu da geçmiyor” baba.. Bu sızı hiç geçmiyor, ilk günkü gibi orda yaşıyor baba.
Biliyor musun, ben senin her öğrencini gördüğümde gidip sarılasım geliyor, başını aynı senin omuzuna yaslayıp sarıldığım gibi. Geçen yeni bir eve taşındım, karşı apartmandaki kadın senin öğrencin çıktı, bana seni anlattı baba. Çarşıya her indiğimde bana İstanbul’a geldiğimde gezdirdiğin sokaklar, yeni keşfettiğin bir dükkan, yeni bir tat karşıma çıkıyor.. Sokakta ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Burada yaşadığımı görse ne kadar mutlu olurdu diyorum kendime. Biz seninle hayatı çok güzel paylaştık. Ben konuşmak istediğimde hep seni buldum, hayat hep böyle gidecek sandım. Gitmiyormuş onu öğrendim baba...
Senden kalan her şeyi saklamak istiyor insan. Saklayamıyor doğal olarak ama gözlüklerini aynı çekmece de saklıyorum...
Uzun müddet banyoya girince diş fırçanı aradı gözlerim, bir insan diş fırçasına bakıp mutlu olabilir mi ? Oluyormuş.
Mutfakta ben seviyorum diye aldığın mavi renkli ceviz kıracağını kırılmasın diye kullanamıyorum ...
Senden kalan giysilerden bir kaç parça ayırmıştım kendime, çok özlediğimde giyiyorum.
Kitaplarını, eski resimlerini karıştırıyorum, program yaptığın notların elime geçiyor bazen.
Senin sevdiğin insanları görmek artık beni de mutlu ediyor.. Babam olsa şimdi çok sevinirdi diyorum.
Ben artık burdayım şimdi sen yoksun Baba...
Bazı insanlar öğretmek için doğarlar, sen de onlardan birisin. Yokluğun bile hayatı öğretici ; “ Öğretmenler Günün Kutlu Olsun “ baba.
Not: Annemin, erkek kardeşim Çağlar’ın ve eşi Arzu’nun, Teyzemin ve çocuklarının, halamın ve eşi Hasan Eniştemin ve tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun.
#24kasımöğretmenlergünü #babam #annem #ailem
12 yorum:
nur icinde yatsin. gozlerim dolu dolu okudum... Allah sabirlar versin
içim buruk okudum...öğretmen bir babanın öğretmen kızı olarak.Çok içten olduğu gibi yazmışsınız,Özleminiz daha güzel anlatılamazdı sanırım.Yazınızdan çıkardığım ders babamı daha çok aramam ve daha çok anı biriktirmem gerektiği.
Sağolun.. Bu sene de 24 Kasım dokunsan ağlayacak modda geçti benim için.
Evet, kesinlikle, onunla daha fazla zaman geçirin..
Bir köy enstitülü öğretmen çocuğu olarak aynı heyecanla okudum blogu. Babamı rahmetle andım ben de. 10 yıldan fazladır takip ettiğim Asortik Krep'in Bloğu' nu biraz da korkarak açtım açıkçası. Son zamanlarda başınızdan geçenleri biliyordum tedavi sürecinde olduğunuzu, dolayısıyla belki de artık yazmıyor olabileceğinizi düşünüyordum. Sağlıklı ve inançla yazmaya devam ediyor olmanıza çok sevindim, kutluyorum.
Sağlık ve esenlikler diliyor azminizi ve inancınızı taktir ediyorum.
Saygılarımla...
Yenal DİNCER
Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun inşallah.
Öncelikle uzun zamandır okuduğunuz için teşekkür ederim. Bazen ben bile bana tahammül edemiyorum 😃 Babam Kepirtepe mezunu, sizi okuyunca Facebook’tan baktım ki babanızın resmini görünce çok duygulandım. Ruhları şad olsun.. Sizin gibi arada beni telefonla, sosyal medyadan, eskiden eve gelerek - şimdi bulaş var- yoklayan sevenlerim var benim Allah’a şükür.. O yüzden hep yazıyorum, iyi oldukça, bazen içimdekileri dökmek için, çok özlediğimde.. Sonuna kadar da yazmak istiyorum. Buradan, Facebook sayfamdan, instagramdan yapabilirsem vlogger olmak istiyorum. Her mecrada anlatsam içimdekiler bitmez. Dışarıdan bir şey yazamasamda kemoterapi zamanı bir kitap yazdım içimden.. Kağıda dökemedim, zor bir dönemdi. 11 ay devamlı Kemo aldım çünkü. Şimdi iyiyim, aralık sonu kontrolüm var, anı yaşamaya çalışıyorum. Teşekkür ederim. Okuyorum demeniz bile beni mutlu etmeye yetti 😊
Sevgili meslektaşım .. Sağolun, dostlar sağolsun..
İyi olmanıza, yazmaya devam edecek olmanıza çok sevindim. Keşke kitabı da yayınlayabilseniz.
Rahmetli babam Haruniye-Düziçi mezunu idi. Ben onlara "Süreci Tamamlanamamış Devrimin Çocukları" diyorum.
Allah hepsinden razı olsun ülkeye katkılarından dolayı. Kaybettiklerimize de Allah gani gani rahmet eylesin, nurlarda yatırsın.
Saygılarımla...
Yıllardır okurum yazdıklarınızı. Yaşam serüveninizin izin verdiğiniz kadarının tanıklarındanım bu yüzden.
Acılarınız ve kayıplarınız o kadar tanıdık ki.
Daha iyi hissedeceğiniz günler gelecek inşallah. Siz inandığınız sürece.
Kitabı kafamda yazdım, ellerim kemoterapi den uyuşuktu, kağıda dökemedim..
Köy enstitüleri gibi okullar ancak bu ülkeyi kurtarır. O sisteme dönelim...
Yıllardır okumanıza çok sevindim. Bu hastalıkta ki ben hep insanlara çok yakın durdum, -uzaklaşmadım- insan kendini dünyadan soyutlanmış, bir perdenin gerisinden izliyor havası geliyor. Bir türlü o perdeyi aralayamıyorsun...
Yorum Gönder