Salı, Şubat 20, 2007


Cumartesiden beri yazmamışım..Bunun iki sebebi var..Pazar günü Dedem'in senesiydi ve o gün paylaşmasam da kafam Demirköy' de ve Büyükçekme' de idi..Pazar günü teyzekızım dua okuttu B.çekmece de.İki sene bitti Dedem'den ayrılalı..

Cumartesi çalıştık ve kitap imza gününe gittim..Oradan döndüğüm gibi eve geldik..Yeme içme derken akşam erkenden uyumuşum.Bu erken uyumalar bana yaramadığı için gece oturmaya başlıyorum ve bu düzen bir noktadan kırılana kadar böyle gidiyor.O gece de Okan Bayülgen'i ve gece programlarını seyrettim ve sabaha karşı uyudum..Bir gece önce de Beyazı ve Uğru Dündar'ın yeni programını seyretmiştim.

Pazar sabahı kalkıp biraz mutfağı yerleştirdim..Bu yerleşmeler ikinci fasıl olan yerleşmeler mesela yemek takımını kutularından çıkarıp raflara koyup kutuları attık ya şimdi yıkayıp yeni bir düzende mutfağı yerleştiriyorum..Öbür türlü hem kağıtlardan çıkar hem yıka hem koy hemen toparlanmadığı için bu ikinci fasıl yerleşme işte.Neyse öğlene kadar bir fasıl pazar ki artık pazar pazarı bir adım ötemizde.Yani bir sokak gidince pazara varıyoruz.Arabayla gidilebilecek bir mesefe bile değil anlayacağınız.Ama park yerleri diğer tarafta olduğu için pek kalabalığımız ve insan sirkülasyonu yok sokağımız da yine de..

Biz Uzunbey ve Tarçın yürüyüşe gittik Kargı'ya..Deniz kıyısında yürüyüp sohbet ettik..Küçük deniz kabukları topladım ben.Sonra arabaya binip pazara gittik ama Tarçınla pazarda gezmek ne mümkün.Uzunbey Tarçın'ı eve bırakıp geldi.Bu arada bende bir tur atıp lazım olanları aldım..Gelip beni de aldı ve eve gidip biraz daha iş yaptık beraber..Akşamüstü Kargı'dan davet geldi yemeğe gelin diye..Bende yorgun olduğum için hiç ikiletmedim yemeğe gittik Yörük Müzesine..Bayağı oturup sohbet ettik..Sonra da eve dönüp uyuduk..

Pazartesi sabahı herzaman olduğu gibi erken kalkıp Çağıl'ı geçirdik ve işe bıraktı beni Uzunbey..Kendisi de artık bizimle yaşamayacak olan Tarçın' ı bırakmaya gitti.Ne yazık ki biz evde bir köpekle yaşamayacağımıza karar verdik..
Özellikle tüy ve hijyen bakımından aynı evde yaşamayı beceremedik..Beş haftadır deniyoruz ama ne ona kural öğretebildik ne de başa çıkabildik..Yuttuğum ve ağzımın içinden çıkardığım tüyleri de görünce çocuk ve bizim için iyi olmayacağını düşündüm..

Evde yalnız bırakamıyoruz çünkü eşyaları kemiriyor, eşyalardan geçtim tuvalet eğitimini tamamlayamıyoruz..Tam eğittik derken en olmayacak hareketi yapıp bizi şok ediyor..Yatarken sadece bizim yatağın üstüne yatıyor..Yani gece üstünüzde ani bir hareketle gözünüze pati atabilicek şekilde fırlayabiliyor..
Dişi olduğunu için yaşadığımız zorluğu ise nasıl anlatayım bilmiyorum..İşe gidiyoruz beraber ona çocuk bezi bağladım çünkü kanaması olduğundan oturduğu her yeri kan yapıyor..Benimde iş yerinde ve evde koltuklarımın her yeri kumaş..Yorganımı ise zaten mahvetti çünkü 7 aylık olduğu için ilk kanamasını biz anlayana kadar gece yorganın üstünü batırmış..
Daha anlatamayacağım o kadar çok zorluk yaşadık ki en sonunda ona esir olduğumuzu hissettik..Sonuçta evde köpek besleyebilmek için biraz vakit, biraz hoşgörü biraz da sabır gerektiğine kanaat getirdik ve üzüldüğümüz halde köpeğimizi bırakmak zorunda kaldık.Bu noktaya gelene kadar inanın ki herkez elinden geleni sonuna kadar yaptı..Ben eşime sabah altıda beni yürüyüşe çıkar desem belki her sabah kalkıpta yürüyüşe götürmez ama dayanamadık ve bizi çok zorladı.Kıssadan hisse biraz da evde köpek beslemek isteyenleri şu konuda uyarmak istiyorum..Eğer gündüz evde olmayacak bir işiniz ve köpeğinize ayıracak dolu dolu vaktiniz yoksa kesinlikle bir köpek almayı düşünmeyin ve bir anne ya da bir evhanımı olarakta şunu söylemek istiyorum evde köpek beslemek hiçte hijyen olan bir şey değil..Emekli olduğumda bahçede bakabileceğim bir köpek istiyorum ama çalışırken artık kuş bile istemiyorum eve.
Bu arada büroda kanaryamız ve balıklarımız olduğunu da yazmak isterim :)

Dün büroda ve biraz içim kırık olarak geçirdim günümü..İşten bloğa bakmaya fırsatım olmadı..Bugünde evdeyim ve biraz sonra şofben takmak için servis gelecek..Biz güneş enerjisi kullandığımızdan güneş hariç suyu ısıtmak için yine de şofben takmak zorundayız ve buraya taşındığımızdan beri güneşi takip etmekten sıkıldım :)
Yaşasın elektirik :))

Resim: Dupnisa Mağarası..Demirköy Türkiyenin sayılı yeraltı mağaralarından..Turizme yeni açıldı.O taraflara giderseniz mutlaka gidin görün derim :)

6 yorum:

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Abla, Tarçın'a üzüldüm aslında ama bir yandan da seninle her gün konuşup ne kadar zorluk yaşadığını duyduğumdan sevindim.bundan sonra bahçede bakabileceğiniz bir köpek alırsınız belki...

Asortik Krep dedi ki...

Burcum, bende çok üzüldüm..Hele ki bir yere giderken ki sevinç zıplamaları aklıma geldikçe kötü oluyorum..

uykucu dedi ki...

asortik krep evet evde köpek beslemek acayip zordur birincisi çok seviceksin hiçbir pisliği gözün görmeyecek ikincisi işin gücün olmayıp ilgileniceksin.ama sana tavsiyem kedi çok kolaydır kendi kendine bakar .ben tecrübeliyim evde köpekle yapamayıp hiç sevmediğim halde acıyıp kedi almıştım daha zevkli ve kolay olduğunu gördüm hem yanlızda kalabiliyor(2 kez kedim oldu ve her ikisinide annem kızgınlık dönemlerinde dışarı bıraktı ve geri dönemediler-ameliyat şart)şimdide berkay biraz daha büyüsün hayvan diye tuturursa kedi alıcam.balıklar ,kuşlar, kaplumbağalar pek hayvan gibi gelmiyor bana, onlar süs..bahçeye köpek alabilirsin en azından daha az ilgi bekler.sevgiler...

Asortik Krep dedi ki...

Figen, sağol ..Ne de güzel anlatmışsın..Bende eskiden kedi baktım..Haklısın.
Biraz şu işleri oturtayım bir bakarım.

nilly dedi ki...

Kopegi bana sor sen.Kardesimin merakindan dolayibir labradorumuz var. Neredeyse 2 yasina girecek. Sevimli bir sey ama killarndan fenalik geldi bana. Disi olmadigi icin izin cektiginiz zrluklari cekmedik ama bir cocuk gibi sorumluluk istiyor.

Asortik Krep dedi ki...

Nilly, köpeklerin kakaları da çok kokulu oluyor öyle hassaslaştım ki şimdi en ufak kokuda bile midem kalkıyor..