Bugün bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.Oysa dün hava çok güzeldi, sabahtan kahvaltıya Kayaköy İzela Restauranta ,öğleden sonrada Çerkes Festivaline Aksazlar Koyuna gittik diye yazıp bıraktığım bir haftayı geçmiş.
Görüşemediğimiz süreye ben çok şey sığdırdım.Umarım sizler içinde verimli geçmiştir. Bir kere sezon başındayız ,işlerimiz yoğunlaştı.Daha çok müşteri ziyareti, daha çok etkinlik,daha çok konuşma olarak yaşadığım bu yoğunluğa, uzun ve sert bir diş tedavisi de sığdırdım.Hatta başladım, bir ay sürecek.Bu yüzden geçici dişlerle işe gidiyorum.Arada doktora gidip tedaviye devam ediyorum.Dişlerim tam yapışık değil, bu yüzden hapşırırken arada fırlayabiliyor :) Çok konuşmam gereken bir dönemi en az konuşarak geçirmeye çalışmak büyük bir başarı benim için.Sonunda güzel olacağını düşünerek, kendimi tedaviye adapte etmeye çalışıyorum.Doktoru sevdim, sanırım o da benim gibi zor bir hastayı sevdi, şimdilik iyi gidiyoruz.Birbirimize alıştık, ben kolay kolay teslim olabilen biri değilim, doğal olarak karar verirken zorlandım,bu kadar senedir kimseye gidemedim buralarda.Doktorum İstanbulda kaldığından bir ay sürebilecek bir zamanı da orada geçiremeyeceğimden, burada araştırıp bir diş doktorunda karar kıldık.Kıldık diyorum bu aşamalarda Fatoş bana çok yardımcı oldu.Hatta ilk randevuya beraber gidebiliriz dedi, bende orada duygusallaşıp beni zor durumlarda bırakıyorsun diye vazgeçirdim :)) Kaç gündür de peşimde yeni yazı yok mu diye geziyor.. :))
Kuşlar Burcu'nun hediyesi, çok sevdiğimden evde girişe astım.
Bazı sabahlar yürüdüğümüz Çalış Plajı.
Kuzey restaurantta bir kaçamak.
Bu kadeh Hilton'un Karagöz Barından.Gülderen İstanbul'un en güzel otellerinde çalıştığından Hiltonda kendilerine hediye edilen ve sanırım şu an az sayıda kalmış bir kaç kadehten birini bana gösterdi.Bende eskilerden çıkardığı diğerleriyle beraber çektim.
Çok ince cam kadehler..
Arada bir de kahve içtik.
Bürodan.
Burası da bir önceki gidişimde, balkondan.
Arada bir gece , Fatoşla kitap atölyesine gitmeden.
Evdeki kitaplarımdan.. Bahçe ve sanat konulu.
Yürüyüş kaçamaklarımızdan...
koylar
Metin Uca
İlhan Şeşen- Kürşat Başar ve Metin Uca bir gece Fethiye'de kabere show yaptılar,Kibele Sanat Evinin hazırladığı gecede Fatoş'la çok eğlendik.
Sahilde mor salkımlar açtı.Fırsat bulsak da gitsek ama etkinlik ve çalışmalardan bu ara sahili görecek gözümüz yok.Bugün 6. Fethiye Kültür ve Sanat Günleri başlıyor.3-11 mayıs arası FKBM önü Beşkaza meydanında standlar olacak, programı için .. http://www.fethiyefestival.com/2013-programi/ Görevli değilim bu sefer ,işlerim yoğun,sadece seyirciyim :))
Yaklaşık 4-5 gündür de yaza girdik,hava o kadar sıcak ki direk askılı tişörtlerle ve elbiselerle geziyoruz.Hırkalar ve uzun kollu gömlekler bu sene de kaldı giymeden.
Kendi bahçem, işlerimin yoğunluğunu bekliyor düzen görmek için, bir kenarda yemek bekleyen kediler gibi...Çığırından çıktı,ayrı mesele..Bunda Uzunbey'in kendi çapında yaptığı düzenlemelerden bazıları da sebep oldu aslında, o kadar dağınık bir görüntüsü var ki nereden başlayacağımızı bilmiyorum,görüntüsü yüzünden iyice boşladım.Oysa o kadar ihtiyacım var ki orada dolaşmaya, mayıs geldi ve güllerim açacak, sardunyalarım göz kırpıyor,kaktüslerim bekliyor... Yeni düzenlemeler yapmam gerekiyor, bir yandan da bu sene de bahçıvan ve yöneticinin gazabına yine uğradım, ve açacak olan erguvan ağacım bu sene de ben evde yokken budandı.Bu sefer ben değil, Uzunbey çıldırdı, o sakinleşsin diye ben sesimi çıkaramadım.Kasti yaptığını düşünüyorum yöneticinin, kapışmamak için de sesimi çıkarmıyorum ama bıktım bu bahçe işlerinden anlamayan insanların şımarıklıklarından.
Çiçeğe gelen erguvan ağacımın budanmış hali.. :(( Kızmakta haklıyım değil mi..? Sadece o değil Japon gülü de budanmış, işi ne kadar bildiklerini ispat etmek adına, bu erguvanla arkadaki japon gülünün yapraklarını görüyorsunuz değil mi..? Yani gayet yakın iki ağaç arasına bir de melissa dikmişler.. Şimdilik çıkarmadım ama uygun bir yer bulunca çıkaracağım... Erguvanın arkasından yaprakları görünüyor.Bu kadar "bilgili " insanlar arasında söz söylemem yakışık almaz değil mi..? ! Sinirlenmiyorum,sinirlenmeyeceğim.Bahçenin her yerine beton döken bu zihniyete daha fazla bulaşmak istemiyorum.
Birde aşırı yeşil ve doğal bir görüntü seviyorum.Burada gölge çok önemli ve balkonumun etrafı yemyeşil, çok serindi geçen yaz, bu yaz güneş vuracak şekilde açıldı ve serin olacak mı bilmiyorum.Bahçe bahçelikten çıktı.
Boğaziçi kafeden bir kahve kaçamağı...
Bazen akşamları MEKAN diye bir yere takılıyoruz , küçük bir grubumuz var.
Eski resimler,plak koleksiyonu..
eski telefon
eski radyolar..
Gramofon.
Ve bazen çok güzel bir müzikle güzel geceler geçiriyoruz.
Bir gün Uzunbeyle Pastoral Vadiye gittik. Fethiyenin organik çiftliklerinden belki de ilki.Orada haziran ayında bir etkinlik yapacağız.Ayrıntıları görüştük.
Mor salkımlar coşmuş yine..
Bir yandan da çay içtik bahçede.
Kahve keyfi de yaptık :)
Nisanda bir gün kadın kollarıyla Dalaman'a gittim.Pazarı gezip,çok güzel bir toplantı yaptık Muğla bölgesi kadın kollarıyla.Oldukça kalabalıktık.Tüm ilçe kadın kolları birleşip alan çalışması yapıyoruz bu şekilde.
Pazara giderken.
Otlar pazarda nisan ayında bol bulunur, arkadaşların çoğu aldı,ben de otların adını öğrenmeye çalıştığımdan bana da isimlerini söyleyip durdular,gösterdiler,tarif ettiler.
Çiçekçi de vardı.
Ortancalar..
Bahçelerde sukkulentler...
Boş arsalarda yeni doğan oğlaklar zıplıyarak eğleniyordu Dalamanda.
Bunlarda benim bahçeden...
güller..
Ortaca-Dalaman arası , Toprak Ana restaurant,kahvaltısı çok güzel, yol kenarı ,mutlaka uğramalısınız.Biz Çağıl'ı geçirirken iş arkadaşlarımla gittik, oradan Sarıgermeye geçip çalıştık.Çağıl bir hafta gelip kaldı,Efes-Şirince gezisine katıldı, gezi yazısında geçirdiğimiz günlerden daha fazla bahsedeceğimden fazla yazmıyorum oysa anlatacaklarım var :)
Sarıgerme Yeşil Vadi Restaurant. Serin bahçesiyle iyi bir mola yeriydi.
Sarıgerme Paradise restaurant ve bar.
Kahve ikramlarına bayıldık, çok sıcaktı ve bayağı gezip dolaştık o bölgede.En eliyüzü düzgün yer orasıydı ve yediklerimizde çok lezzetliydi.Ayrıca tuvaletleri de temizdi.Yine gidersek kesin uğrarız diye de konuştuk aramızda.
Keçi kitabevinde Ümit Hanımın doğum gününü kutladık,kitap atölyesinde.O haftaki yazarımız Mine Söğüt'tü. Şimdiye kadar sanırım yeni okuduğumuz yazarlar arasında en çok onu sevdik.Artık cumhuriyette yazacakmış,köşe yazarı olmuş Mine Söğüt.(Yakışır)
Bugün sabahtan Bakraç Beach Club açılışı vardı,kahvaltıdaydık Uzunbeyle,
saat 14.30 da ise Oya Baydar, Lale Müldür ve Ayla Kutlu Keçi Kitabevinde olacak.Ben de gitmeyi düşünüyorum.
Lale Müldür demişken...
Sonra belki çay içeriz.
Şansımız varsa yağmurda yağar.
Damlalara huzur yüklemece oynarız.
Benim damlam seninkini alnından öper.
Güzel şeyler olur belki.
Sen gel bence.
*Başlık: Model
2 yorum:
Nice mutlu yaşlara Asortik:))))
görsellere bayıldım
cekıslım var beklerım:d
Yorum Gönder