2- 3 gündür hava o kadar sıcak ki çalışmak buralarda çok zorlaştı..Klimalı ortamlarda olmamıza rağmen bürodan işhanının boşluğuna çıktığımda susuz kalmış balık misali ağzımı oynatmaya çalışıyorum..Belki biraz fazla hava gelir diye ama nafile..Bir gr fazla hava gelmediği gibi bir alev topu yalıyor etrafımı ve tüm vücut dengemi alt üst ediyor..Daha önce de sık sık yazdım ama Fethiye ağustos ayında çok sıcak oluyor..Geçtiğimiz senelerde 15 temmuz ve 15 ağustos gibi belirleyici tarihlerde ki bu sıcak bu sene tamamen değişikliğe uğrayarak nasıl beceriyorsa gündüz sıcak gece soğuk yapıyor..O nasıl oluyor derseniz bilmiyorum ama oluyor işte. Normal şartlarda haziranda attığımız pikeleri sabaha karşı serin olduğu için kaldırmadık..Bu gidişle tüm ağustosun sıcak geçeceğinden korkuyorum.
Çağıl bu aralar hem kendi bloğunu yeniledi http://cagild.blogspot.com/ hem de yeni bir arkadaşıyla bir blog açtı.. http://marjimal.blogspot.com/ Onlara buradan hoşgeldiniz diyorum ..Oğlumun arkadaşı benim de arkadaşımdır :))
Annemler Çanakkale' de ..Nasıl serindir şimdi oralar..Üfül üfül eser..Benim buralarda en çok özlediğim şeylerden biride akşam saatlerinde deniz melteminin esmesi ..Arada bir esinti oluyor akşam saatlerinde ama sıcak sıcak esiyor..Şöyle kolumdaki tüyleri ürperten bir serinlik yakalamak için sonbaharı bekleyeceğiz galiba..
Bu akşam Göcekte bir açılış var..Oraya davetliyiz..Aslında Göçek..Ama nedense ingilizceden dolayı Göcek diye geçiyor artık..Bazen bu dilimizdeki yozlaşmadan utanıyorum..Nedense herkes değişime çok açık..Oysa ki ingilizce de özel isimler tercüme edilmez..Aynen geçer..Buraya gelen yabancılardan biri dilimizdeki ç ve ş gibi harflerinden dolayı konuşmalarımızı kuş cıvıltılarına benzettiğini söylemişti..Bende yenilikleri seven bir insanım ama konuşurken özellikle konuşma adına Türkçeyi bozmamaya ve elimden geldiğince yabancı kelime kullanmamaya dikkat ederim.Bazı insanlar "siz nasıl diyorsunuz " gibi cümlelerle ukalaca bir tavır sergileyerek aynı bir yabancının Türkiye ye yeni gelmiş hali gibi konuşmaya çalışıyor..Görseniz sanki 40 yıldır dışarıda..Bazen bunu yapan burada yaşayıpta yabancılardan çok çevresi olan insanlarda olabiliyor..Bu şekilde yaklaşımlara sadece gülüyorum :)) İnsanlar yabancı olmayı ve yabancı gözükmeyi nedense çok seviyor..Türk olmak bu kadar kötü bir şey mi? İnsan yabancı gibi gözükmese de hava atabilir ..Ya da etkileyici biri olabilir..Şahsen ben çok kitap okuyan ve değerlerine sahip çıkan insanlara bayılıyorum..İngilizce tek tük kelime söylemeselerde onlar gibi olmak istiyorum..İmreniyorum evlerine gidipte Anadolu kültürüyle oluşmuş güzellikler görmeğe..Ya da eşsiz halk ve sanat müziği kültüründen müzikler dinlenen evlere, bahçelere ekilen bitkilerine, odalara asılan bağlamaların misafir geldiğinde çıkıp ezgiler çalmasına..Bunları anlatırken aklıma geldi..Uzunbey Annemlerin son günü bizi Yörük müzesine götürdü..yemekten sonra orda kalan yöresel aşık olan bey bize canlı müzikle konser verdi ama nasıl bir konser hafif muzır espirilerle Uzunbey hakkında dizeler uydurarak bağlamayla beraber okudu..Kibar kibar sataşmalarla kafiyeli dizeleri alt alta sıraladı..Babam ve Annem bu derin düşünceli bağlamalı aşığın üstadlığına bayıldılar :)) Ben ne kadar güzel değerlerimiz var diye düşünmekten kendimi alamadım..Uzunbey şaşırdı..Eve giderken mekan sahibine teşekkürlerimizi edip mutlu bir şekilde ordan ayrıldık..Aşık bey arkamızdan hala "İstanbul masası" için bir şeyler çalıp söylüyordu :))
Salı, Ağustos 01, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Asortik, dilimizin bozulması konusunda o kadar katılıyorum ki sana. Nedir bu yabancı özentisi anlayamıyorum. Ben bir yerin tabelası, kullandığı isim yabancıysa oraya hiç gitmek istemem. Türkiye de yaşıyoruz ama bir bakıyorsun çoğu işletme yabancı isim kullanıyor, ben buna da çok karşıyım.
Müziğe gelince, elbette birsürü çeşit var dinlediğim. Ama türk sanat müziği apayrı bir yer tutuyor kalbimde...
Oxford Oxford diye dillerden dusmuyor mesela kimin aklina geliyor Okuz sigligi demek oraya di mi ama :)
Ozumuzu korumaktan o kadar cok uzaklasiyoruz ki bu beni ciddi anlamda korkutuyor !
Bu arada Göcekte Blues Aqua nın açılışında Göcek Belediye Başkanına sordum..Doğrusu Göcek dedi..Göçmekten geliyormuş ama biz eskiden de Göcek derdik dedi.Resmi adı Göcekmiş :)Yabancılara göre düzeltilmediğinden dolayı sevindim..
Zeyno,eğer yabancılarla ilgili bir departmansa dediklerine ok ama :))
yerliye hizmet eden firmalara yabancı isim koymalarına bir anlam veremiyorum..Ayrıca o isimlari içimden hep türkçe okumak geçiyor..İngilizcesini söylemek istemiyorum..
Berceste, oysa yabancılar otantik olan şeylere bayılıyorlar..Ülkemizde zaten var o zaman size neden gelelim diyenlerde var !
sanal reveransı karşılıksız bırakmayayım dedim.
marjimal adına da teşekkür etmeyi borç biliyorum :)
sevgiler..
Ardi sağol..Tekrar hoşgeldin :))
Yorum Gönder