Salı, Nisan 17, 2007

Şu kötü otobüs kazasıyla ilgili videoyu seyrederken farkettim ki şöför arabayı o kadar hızlı kullanıyor ki kamera bile kaydetmiş yandaki araçları nasıl da hızlı solladığını..Dikkatli bakınca da koltuklarda olan yolcuların, daha çok annelerin otobüsün sağa sola yalpalamasından bayağı bir hareket ettiği hatta kamerayı çeken kişinin görüntüyü boyuna kaydırması tamamen otobüsün hareketinden kaynaklanıyor ne yazık ki.
Neden esas önem vermemiz gereken şeylere önem vermiyoruz ki? Hadi diyelim ki insanların kendi canına kastı var..Nasıl bir düşüncesizliktir ki taşıdığın canlarla beraber hiç suçu olmayan bir sürü insanın vebalini de taşımak..


Ben araba kullanırken kesinlikle en dikkat ettiğim nokta arabada bana emanet insanların can güvenliğidir..Sonra kendi canım gelir..Hatta arabaya binen ve ön koltukta oturan birinin emniyet kemerini takması beni çok rahatlatır çünkü en ufak bir frende yandakini ve arkadakini kollamaktan dikkatim dağılır genelde..
Trafikte de hayatta en son yapacağım iş karşımda ya da yanımda seyreden bir aracı zor durumda bırakmak..Elimden geldiğince trafikte başkalarına zarar vermemeye çalışırım..

Şu insanların ben merkezci davranışları yüzünden, gerekli kontrollerin sıkı olmaması yüzünden, hala ülkemizde güvenlik için para harcamanın lüks sayılmasından,koyun sürüsü gibi görülen insanlarımızın tıkış tıkış arabalara bindirilmesinden, kökü kuruyasıca kaderci huyumuz yüzünden, en ufak bir uyarıda kaplan kesilip kendimizi kanıtlama sevdamız yüzünden daha nice canlar yanacak korkarım..

Bir tanıdığım vardı burada ..Adam bir tarafı uçurum olan yolun asfaltlanmasını protesto edip bayağı bir kamuoyu yaratmaya çalışmıştı..Onun derdi o zamanlar gelişmemiş ve bakir olan bir bölgenin yolunun asfaltlanmasıyla gerekli gereksiz bir sürü insanın o bölgeye dolacağını ve o yörenin özelliğini kaybedeceğini savunuyordu..O yola verilen ilk kurbanda kendisi oldu :( Asfaltlanma yapıldığı gün arabası yeni yapılan asfaltta kayarak uçuruma yuvarlandı..Yolu asfaltlamayı çok büyük beceri sayan yetkililer yolun kenarına hiç bir engelleme koymayarak boyu yaklaşık 800-900 m ye yaklaşan uçurumu önemsememişti çünkü..Yolu yapmak güvenli halde olmasını gerektirmiyordu onlar için..Bir şey de olmadı zaten.Adam gittiğiyle kaldı.

Burası Türkiye..Burası TÜRKİYE..BURASI TÜRKİYE

Yok öyle..evet burası Türkiye ama biraz daha kendimize ve insanımıza saygı göstermemiz gereken ülke..Hatta gereğinden fazla saygı göstermemiz gereken ülke.Çünkü kimse hayata saygı göstermediğinden eksikleride bizim tamamlamamız gereken ülke..Birileri sahip çıkmalı artık hayata..Hayatımıza, hayatlarımıza..

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Yıl 2000.Hayatımda gördüğüm en prensipli,mevzuata uyan,süper empati yapma becerisi olan işini bilen tatlı sert bir okul müdürü vardı.6.sınıftan iki şube Antalya gezisine gidecekti.Öğrenciler kendilerini uğurlayacak velileriyle sevinçle sabahın 5inde okula geldiklerinde okul müdürünün yarım saattir,elinde bir dosyayla orada olduğunu görüp şaşırmışlar.Gezi otobüsü ve şoför geldiğinde kıyamet kopmuş.Okul Müdürü MEM,kaymakamlık ve valilikten izin alınan belgelerde kendisine bildirilen otobüsün ve şoförün gelenle farklı olduğuve yedek şoför olmadığı için geziyi iptal etme kararı almış.Tabii tüm öğrenciler ağlamış,veliler isyan etmiş:"O kadar hazırlandık,çocuklarımızın psikolojisini bozmaya,hayal kırıklığına uğratmaya ne hakkınız var"diye.Müdür de "bana bildirilen ve benim de ilçeye,ile bildirdiğim şartlara uymayan bu hurda ile çocuklarımı gönderemem,şöförün gezi ehliyeti,izni olup olmadığı bile belli değil,belgem var ama evde diyor,ben razı değilim,çocuklarınızın hayal kırıklığı yaşamasını,bir kazayla onlardan olmaya tercih ederim. Gezi iptal!"

Veliler"Tüm sorumluluk bize ait,çocuklarımız gidecekler!"diyor.Ve müdür göndermeyip geziyi şartların tam uygun olduğu başka bir tarihe erteliyor.Ama o müdür velilerin şikayeti ile soruşturma geçiriyor ve adada bir okula veriliyor.Gerçi sonra idari mahkeme kararı ile geri döndü ama dal rüzgarı affetse bile kırılmıştır bir kere.

Bu içimi kanatan kazayı duyunca aklıma hemen bu olay geldi.İzmirdeki o okul ve idare nasılda sıyrıldı işin içinden Asortik.Vebalin en fazlası okul idaresinindir.İşte böyle çocuklarını anne-babalarından fazla düşünen müdürler soruşturmaya ve sürgüne laık görülüyor,böylesi "gitsinler len işte,gezi değil mi altı üstü"cü müdürler kenara çekiliyorlar.

Bugün gazetede okudum.Eşiyle kızını geziye gönderip kazada kaybeden bir baba isyan ediyordu kendisine:"65 ytl ye kıyıp ayrı koltuk alamadık!Annelerinin kucağında gitsinler dedik,biz de suçluyuz!"diye haykırmış okulda.Tüylerim diken diken oldu.

"Araba kullanırken kendine aşırı güvenme kızım.Sen iyi kullanabilirsin ama karşındaki uyuyor mu,ruh hastası mı,manyak mı bilemezsin,hep tetikte ol"Canım babamın bana araba kullanmasını öğretirken nasihatıydı bana,hep kulağıma küpe yapmışımdır bu cümlesini.Hepimize kazasız günler dilerim.Uzun oldu dimi?Özlemişim de seni.............T.

Asortik Krep dedi ki...

Dün gece bunları düşündüm hep..Sabaha karşı uyuyabildim..Ben bir şekilde heseplaşmadan duygularımdan arınamıyorum..

elma dedi ki...

Bir yanim geride kalanlar eminim su an "keske" ler icinde aci icinde kivraniyorlardir ve alinmasi gereken dersi almislardir diyor, ote yanim boylesi bir sorumsuzlugun cezasi neyse ve kimin basindan ciktiysa cekmeli diyor. oyle buyuk bir kabus ki aileler icin, yanlis hatirlamisyorsam olen cocuk ve genc sayisi 7-8 i gecmiyor, hayatini kaybedenlerin cok buyuk kismi yetiskin insanlar aslinda ve kimse bir sakinca gormemis o otobuse binerken. Halbuki canimizi korumamiz sadece kendimiz icin aldigimiz bir onlem degil ki, bizler dunyaya getirdigimiz cocuklarimiz yalniz kalmasin diye paranoyaklik derecesinde dikkat etmeliyiz once onlara sonra da kendimize..gercekten de dedigin gibi sahip cikmaliyiz, birileri cikmali artik Asortik..

mrl's page dedi ki...

Merhaba,

Gazetedeki cenaze fotoğrafları bir savaşın ardından çekilmiş gibiydi gördünmü bilmiyorum!

Kapasitesinden 10 kişi daha fazla bindirmişler otobüse..

Çok ama çok üzüldüm,bakmaya kıyamadım gazetede çocukların fotoğraflarına.Hele annesini kaybeden çocuklar!!!
Allah hiç bir çocuğu anne-babasından ayırmasın :(
mrl

Adsız dedi ki...

"inna lillahi ve inna ileyhi raciun" söylenebilecek tek şey bu...Rabbim geride kalan herkese sabır versin...

ERDIL dedi ki...

Yazilarinizin hepsini takip ediyorum.
Saygilarla.