Perşembe, Temmuz 09, 2009

Çağıl'ı öğlende havalimanında karşılamak üzere işe gitmedim bugün. Sonra Uzunbey telefon açıp ben de geleceğim dedi. İkimiz gitsek tabii ki daha iyi, yolda sohbet ediyoruz, iş konuşuyoruz bazen de geleceğe dair planlar yapıp kendimizce yolun keyfini çıkarıyoruz.Oysa ben tek gitseydim, cd'de ki şarkılara arada eşlik ederek gidecektim.Yolda telefon geldi ve yarım saat pist sırası bekleyeceklerini söyleyince bizim de yarım saat oyalanmamız gerekti. Zaten Çalıştan Dalaman yarım saat arabayla.Bizde hem yavaş gittik hem de yolda böyle bir çay bahçesi bulunca Dalaman da mola verdik. Kalkıp arabaya bindik, arabayı ben kullanıyorum ve uzun geliş gidiş caddeden varıyorsun havalimanına. Bir ara başımı sola çevirdim ki uçağı sol omzumun üstünden gördüm.. Üstünde Onurair yazıyor.. Bu Çağıl' ın uçağı dedim.. Göründüğü gibi de tek kalemde indi uçak. Hemen annemi arayıp haber verdim, o da ordan bir ohh çekti :)) Biz hala yola devam ediyoruz ama.. Neyse kapıda buluşup kucaklaştık ve onu alıp Dalaman'ın girişindeki Köfteci Efe'ye gittik. Hep beraber yemek yedik.Bu arada Çağıl bize havadisleri verdi, annemle babamı anlattı, Çarli ile nasıl zaman geçirmiş, kuzenlerle ne yapmış eve dönene kadar onu dinledik. Zaten özlemişiz, arada güle oynaya o anlattı biz dinledik.


Çağıl Ares'i görmeye büroya gitti. Ben evdeyim. Akşama Kızıl Ada'da yemeğe davetliyiz. Bu yüzden gitmedim.Erkenden hazırlanmak istiyorum.Umarım resim çekecek ortamım olur..Güneş oradan nefis batıyormuş :)

Biraz bahçe resimlerine yer vermek istedim.. Uzun süredir ilgilenmedim.


Japon Gülü- Çin Gülü de deniyor.

Salonun klimasının havalandırması bahçede boş kalmasın diye kaktüs rafı oldu benim için ..

Acem borusu ile sarılı cam benim yatak odam.Balkonda aslında ferforje iki koltuk var ama sarmaşıktan görünmüyor.Alt kat salon camı ve balkon.

Aynı yerin önden görünümü.. Giden yürüme yolu sulanınca çamur olan alan..Genelde gölge olduğundan taş döşemek zorunda kaldık, çim yetişmedi. Balkondaki bambu oturma grubunu değiştirdik geçen akşam. Yeni resimleri olmadığından eskisini koydum.Yolun sonunda çam ağacının altında ferforje oturma grubu var,işte onun altını ahşap döşeyip hafif yükselteceğiz ki üstüne düz duracak bir platform olsun... Hem de suladığımızda çamur kalmayacak. O bölge o kadar serin oluyor ki bazen müthiş esiyor.Balkonda oturduğumuzda da hava oradan geliyor

Kaya bahçesinin benim tarafından görünen yüzü..
sukulent

pembe zakkum

Ful çiçeği,dokunmadan koklayacaksınız.. Nefis kokuyor. Yalnız çiçeğe dokunursanız pörsüyor. Birde dibine domates ve kabak rendeleyip koyabilirseniz çok güzelleşiyor. Çiçeğini de bir domatese dalıyla saplarsanız bir kaç gün fazla dayanıyor.

Annemin geçen sene getirdiği biberler..Kırmızılaşıncaya kadar bekletip onları acı biber (Çuşka biber) kadrosundan mutfağa almıştım.. Bu sene sökmediğim için tekrar biber vermiş..

İngiliz komşumun bahçesinden bir resim.

Bu aşılı kaktüsü bana Uzunbey almış hediye.Şu an büromda duruyor.

Dün Mavi kuşlar Deniz Hanıma veda yaptık Hisarönünde.. Günümüz güzel geçti ama onun yokluğuna hala alışamadık..
Biraz sonra kalkıp hazırlanmaya başlayacağım yemek için.. Yedide iskelede olmamız gerekiyor.. Hava artık sıcak umarım ada biraz esiyordur.
Ekimde ikinci başlangıcımdan beri (eski sayacım kayboldu)

Asortik Krep'in Blogu

Bugün bu saat itibariyle 315 kişi
Dün bloğa giren kişi 486
Bu hafta 3,826 kişi girmiş.
Toplamda 90,196 kişi bloğumu ziyaret etmiş :) ve ben 702.yazımı girmişim...

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Ailenize Allahım sağlıklı,mutlu,başarılı,uzun yıllar nasip etsin..köpekten çok korkarım..ama areste dileklerime dahil)eylül

ruhdagı dedi ki...

:( evdeki kaktüsleri çürüttüm ben. Nasıl becerebildim hiç anlayamadım. 4 taneden iki tane kaldı şimdi cesaret edip eve çiçek almıyorum. Öldürmeye ne hakkım var bakamıyorsan hiç bulaşma diyorum.

Kaktüs nasıl çürütülür? Bu kadar beter bir çiçek severim işte. Ayrıca yatak odasının camına kadar uzanan o şahane şeye sanırım sadece fotoğraftan bakabilirim.

Çağıl'a kavuşmanıza sevindim :)

Sevgiler.

pembecikolata dedi ki...

Selam:)
Daha önce de bahçe fotoğraflarınızı çok beğendiğimi yazmıştım...Yine çok güzeller...Paylaşım için teşekkürler:)

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Gözün aydın :O) Şöyle bir hafta da bana yollasaydın ben işe gidince Atahan kardeşiyle evde otursaydı, ona baksaydı ya da Fhm abisine dükkanda çıraklık yapsalardı abi kardeş, ne güzel olurdu :O) Pazar günü de denize götürürdüm ben onları ÇaĞIL bir de Ege denizi ya da Saros körfezi deneyimi yaşasaydı :O)

LEMAN dedi ki...

araştırıp karıştırmayı sevıyorum blogun çok renklı hele blog adınıza bayıldım

Adsız dedi ki...

gözünaydın.sevgi dolu yıllar sizlerle olsun.dilerim deniz hanım tekrar temelli döner.öptüm.

Asortik Krep dedi ki...

Eylül,teşekkkür ederim..Uzun zamandır yoktunuz,merak ettim :)

Ruhdağı, kaktüs çürütebilirsin ama vazgeçme lütfen..Çok az su koy.Kuru görmedikçe de su koyma ama lütfen vazgeçme, seveceksin biliyorum :)

Pembeçikolata, yeni düzenleme yapalım o zaman yeni resimler çekeceğim..

Burcum, Çağıl da çok ister ve memnun olur ama ÖSS kursu başlıyor..Gelecek sene artık.

Leman, blog adım kızkardeşim mutfakcamından çünkü bloğu bana sürpriz o açtı. Kendisi bana öyle isim koymuş. Hatta bir kere açtı yazmadım, ikinciye emrivaki yaptı.Bilemedi tabii böyle yazmaya doymayan biri olduğumu..Ben eskiden çok yazardım..Günlük tutmazdım ama yazardım..Teşekkür ederim güzel sözleriniz için :)

Zen, Deniz Hanım İzmirli zaten,kolay kolay dönmez ama yazları sık görüşeceğiz gibi..

Ece dedi ki...

Çağıl'a kavuşma için gözünüz aydın diyorum.

Her bir köşesi cennet olan bu yeri bırakıp işe gitmek işkence olmuyor mu Allah aşkına?:))

Ful çiçeğini domatese saplayıp sofraya süs yapmak,çocukluğumdan kalma bir görüntüdür. Bostancı'daki balkonumda 7 yıl ihtimamla büyüttükten sonra, Şişli'deki evde kuru dallara dönüşmüştü:(( ve, evet; manolya gibi ona da dokununca kararıyor hemen.

Kızıl Ada fotoğraflarını da bekliyoruz.

Not: 'Ece, seni tanımak isterim :) Sağol :)' - Ben de...İnşallah..Çamın altında bir kahve içeriz bir gün belki:))

Asortik Krep dedi ki...

Ece, sorma Kızılada teknesini Dalaman'dan gelen misafirlerimizin gecikmesi yüzünden kaçırdık..Bizde HillSide'a yemeğe gittik,en az orası kadar güzel olduğunu söyleyebilirim ama fotoğraf makinamı çıkaracak ortamım olmadı..Kızıladaya Uzunbey beni başbaşa bir yemek için götürecek artık :) Misafirimizin eşi de çok üzüldü,ilk kez gidecekmiş oraya..Bende fotoğrafları var aslında,senin için koyarım bloğa..

Ful çiçeğini domatese saplamayı zaten İstanbullu yaşı benden büyük bir arkadaşım öğretti bana :) Hatice Teyze diyorum ya,o da eski İstanbullu :)

Çamın altında kahve içeriz,çok isterim demek buralardasın :))