RADİKAL GAZETESİ 05.07.2009 PAZAR
"Çevreyle ilgili davalarda sık sık dayanak konusu yapılan zeytin yasasında değişiklik yapılıyor.
Zeytinliklere tarım ürünü fabrikaları ve elektrik üretim tesisleri kurulabilecek. ANKARA -
Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede tesis kurulma yasağından geri adım atılıyor. Bu sahalarda, zeytinyağı fabrikaları, tarımsal sanayi işletmeleri, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri yapılıp işletilebilecek. AKPden üç komisyon başkanı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Kanununda değişiklik öngören teklif hazırladı. Sanayi Komisyonu Başkanı Soner Aksoy, Tarım Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi ve Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalganın teklifi AKP Grubunun da onayını aldıktan sonra TBMM Başkanlığına sunuldu.
Teklife göre, zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek tesis yapılamayacak ve işletilemeyecek. Ancak bu sahalarda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından izin almak kaydıyla zeytin ağaçlarına zarar vermeyecek şekilde her türlü teknik önlemi almış zeytinyağı fabrikaları, tarımsal sanayi işletmeleri, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri yapılıp işletilebilecek.Şimdi nasıl?Mevcut yasaya göre bu alanlarda zeytinyağı fabrikası hariç, zeytinliklerin gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamıyor ve işletilemiyor. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmelerinin yapımı ve işletilmesi de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı iznine bağlı.
Zeytincilik sahaları daraltılamıyor. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahaları imar hudutları kapsamı içine alınırsa yapılaşma izni var. Ama bu izin de altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam alanın yüzde 10unu geçemiyor. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine bağlı. İzin verilirken Tarım Bakanlığına bağlı araştırma enstitüleri ve ziraat odasının uygun görüşü alınıyor. Bu hâlde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemiyor ve sökülemiyor. İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına 60 lira idarî para cezası veriliyor.Gerekçe teknoloji.
Yeni teklifte zeytincilik sahalarının daraltılamayacağı ve belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içinde alınması halinde toplam yapılaşmanın yüzde 10u geçemeyeceğine ilişkin hükümler yer almadı. Teklifin gerekçesindeyse çevreye zarar verilmesini önleyen teknikleri kullanmak kaydıyla zeytinlik sahalara herhangi bir zararı bulunmayan işletme ve tesislerin kurulabilmesine ve işletilebilmesine imkân tanınması gerektiği savunularak şöyle denildi: Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler sırasında çevreye duyarlılık ön planda tutulmuş ve ekolojik unsurlar zarar görmeksizin bir kısım faaliyetlerin yürütülmesine imkan sağlanmıştır. İşletmelerde arıtma ve baca filtresinin yanı sıra kapalı devre çalışma sisteminin kurulması çevreye verilen zararı en aza indirmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimine yönelik çalışmalar da hız kazanmıştır. Özellikle ülkemiz rüzgâr haritasında görülen rüzgâr santrallerinin kurulabilmesine elverişli alanların zeytinlik sahalarına yakınlığı, bu tesislerin yapımına engel teşkil etmektedir. Zeytinliklerin bulunduğu bölgeler, rüzgâr gücü bakımından Türkiyenin en büyük potansiyelini barındırıyor."
Kendi kafalarına göre fabrika ve termik santrallere izin alınmasını kolaylaştıracak bu çalışmaları ancak izinlerle yasallaştırabiliyorlar.Rüzgar enerjisi için illa da zeytinliklere gerek yok .Zaten diyelim ki 1000 rakımlı denizden gelen rüzgara açık bir yerde zeytin ağacı , rakım yüksekliğinden orada yetişmiyor ama zeytinliklerin olduğu bölgeler şu an ulaşılamaz pozisyonlarda olduğundan şimdi gözler bu bölgelerde.. (Bence bu da kılıfı..)Bugün zeytinlikler dünün bağ ve bahçeleri gibi.. Çoğu yasal dayanak bu zeytinliklerin ele geçirilmesiyle yıkılacak ve satılmayan zeytinlik, ele geçirilmeyen doğal alan kalmayacak.Benim bildiğim bu bölgede (Ege ve Akdeniz ' de ) köylünün kalan son toprakları da zeytinlikler..Bağlar çoktan bozuldu, tütüne devlet desteği kalktı, tohumlar bildiğiniz üzere hibrit olarak kullanılıyor(tek kullanımlık) başka başka yollarla ormanlarımızı tehdit edebilecek yeni gelişmelerden söz eden bu haber kolay atlanacak bir şey değil. Elimizden giden sadece zeytinliklerimiz olmayacak.Bir devir kapanacak , farkındamısınız..?
Kim torunlarına kapkara bir çevre armağan etmek ister ki ..? Ancak kara bir çerçeveden bakabilenler diyorum.. Yuh yani para hırsı bu kadar mı gözünüzü kör etti..?
Satılmadık ne kaldı..!
7 yorum:
şifaen sömürge devleti olmak yetmiyor demek ki resmileştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar
Sevgili A.Krep çok üzücü ve vurucu bir konu bu.
Dünyada bir çok insan içine düşülen ekonomik kriz ile birlikte artık hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağını anlıyor. Öte yandan can çekişmekte olan eski sistem bizim gibi ensesine vur lokmasını al uluslardan medet umuyor. Ürettikleri her türlü pisliği, çer çöpü temizlenmek veya tüketilmek üzere bizim gibi ülkelere göndermekte bir beis görmeyenler, burada da sözde "kurnazları" buluyor. Oysa veriler gösteriyor ki dünyanın neresinde olursa olsun açılan her bir delik geminin tamamını batıracak.
Dünyada zeytin koruma yasasına sahip tek ülke bizim ülkemizmiş. Acaba zeytin yetiştiren başka hiç bir millet zeytin ağaçlarına zarar vermeyi aklının ucundan bile geçirmeyeceği için mi?
Allah aşkına bu insanların gözleri hiç doymayacak mı, başka bir gezegenden arazi ayarlıyorlar da haberimiz mi yok?
Tanrı çocuklarımızın geleceğini korusun.
Sevgiler...
her şey elimizden akıp giderken kendi değerlerimizi,varlığımızı kaybettiğimizde anlıycaz.bir bu bölgeler kalmıştı onlarıda yok etmek ve sadece kendi çıkarları için kullanan insanlardan başkası değiller.
not:kartvizitte yazan adresin aynı mı?
Kaz dağlarına da göz dikenleri kınıyorum ayrıca...Dün geçtim oralardan çok güzel bir tabela vardı yol kenarında...''Altın bu dağların altında değil üstündedir''
Anlayana...
Backtoblack, artık ne söyleyeceğimi şaşırdım ben.Umutlarım tükeniyor o tarz insanlar için.
Meyvelitepe, politikada yapılan herşeye bir şekilde sebep bulabiliyorum yapanlar için ama bu tarz davranışları Nasreddin Hocanın bindiği dalı kesme hikayesine benzetiyorum..Düştükten sonra uyanacaklar ama çok geç olacak..!
Hayat, adresim aynı canım :) Beni dinlemeyip vişne yollayacaksın değil mi..?
Baha Şıkman Cad.. diye başlıyor değil mi..? Öyle başlamıyorsa bana mail at lütfen..
Pembe Çikolata, Kaz Dağları yaramı deşme lütfen.. Zaten takık konularımdan biri de şu altın arama davaları..
evet ( ) parantez içinde yazıyor :) bi şeyler daha.
yollıycam elbette ki:)
Hayat, sana istediğin maili attım canım ..
Yorum Gönder