Cuma, Temmuz 03, 2009

havuz ve bahçe keyfi

Çocukluğumdan net hatırladığım şeylerden biridir bu tarz havuzlar.O zamanlar çok mu modaydı ya da insanlar daha mı böyle estetik şeylere önem verirdi bilmem.Orman işletmede ve askeriye de böyle havuzları hatırlıyorum Demirköy'de.. İçlerinde de nilüfer olurdu.Bu yüzden mi çok seviyorum böyle şeyleri bilmiyorum ama gelecekte bizim bahçemizde de bu tarz bir havuzumuz olsun istiyoruz Uzunbeyle.(O da benim yaşlarda ya bazı hatırladıklarımız eskiye dair hep aynı)

Uzun süredir bahçe yazıları yazmamışım.. Bu resimleri görünce nette yazmak istedim.

İstanbulda biz büyüdükçe bu tarz havuzların içi zamanla toprak dolmaya başladı bahçelerde,sonra da sular azaldıkça havuzlar kalktı.Gerçi bahçeli evlerde kalmadı ki zamanla yerlerini apartmanlar aldı.. Ben şanslıydım.. Mimarsinandan Büyükçekmeceye taşınana kadar yine de bahçesi olan evlerde oturduk biz.Hatta evin önünde buğday tarlası vardı ve kışın yazlıkçılar olmadığından 3-4 evde oturan olurdu yazlık kısımda.

Daha sonra Büyükçekmeceye taşındık.. Okula servis kullanmadan giderdik,üst geçitten giderken deniz kokusu burnumuza kadar gelirdi.Okuldan çıkıp sahile giderdik,yazın denizden çıkmaz, geceleri sokakta çekirdek yer ve paten kayardık.. Elimde basket topu ilkokulun sahasına giderdim en çok, sonra da yazın gündüz arkadaşlarla denizde, geceleri de tek başıma sahile çıkardım .. Geçen sefer gittiğimde yazın geç vakit kimse yokken çekinerek geçtiğim futbol sahasının yerine yapılan büyük parka bakıp zamanın geçip giderken insana bunu nasıl da farkettirmediğini farkettim. Sanki dün gibi..Oysa aradan 21 yıl geçmiş ben o parkın yanındaki okuldan mezun olalı..

Geçmişi seviyorum.Geçmişi irdelemek bana huzur veriyor.Eskiye dair birşeyleri konuşmak, o insanları görmek ve anıları hatırlamak.

Burası ve orası ne kadar farklı.. Yani şimdiki zamanda keyif veren duygular geçmiş olduğunda yine bana keyif verecek mi..? Hep güzellikleri hatırlarım umarım.. Buraya bile geleli dokuz sene olmuş. Bir ömrün nadide parçaları benim için.. Yaşadıklarım eski bir hatıra denmeyecek kadar kıymetli.. Bana çok şeyler öğreten bu hayatımı seviyorum ben.Tamam alışmak kolay olmadı ama bu duygular bana ait. Şu an yaşadıklarım ve hissettiklerim çok kıymetli.Hepsine sahip çıkamasam da bana ait ve içimde gizli. Bazen düşündüklerimi yazmak istiyorum.Beni engelleyen hem olduğu gibi yansıtamamak hem de başkalarıyla paylaşmaya kıyamamak yine de.Sanki paylaşırsam dağılmasından korkuyorum.

Kimselere anlatmadığım,anlatmaktan da hoşlanmadığım şeyler var içimde. Yaşamak bana keyif vermiyor ama bazen de saklamak hoşuma gidiyor.Nasıl bir şeyse artık bilmiyorum. Bu kadar anlatabiliyorum.

İleride planlarım var kendimce; biraz toprakla haşır neşir olmak ve en az 2.5 -3 dönüm bir bahçeye sahip olmak.Bunu yalnız merkeze çok uzak bir yerde yapmak istemiyorum. İçinde yüzme havuzu da olsun.Hem de süs havuzu..Doğal olsun ve meyve ağaçlarından jakarandalara kadar çeşit olsun. Tabii ki kaktüs bahçem olacak, o planın ana teması :) Bu ve bu gibi isteklerim için bu yüzden ben her havuz resmine ve etrafta gördüğüm her bahçeye bakar ve incelerim.İçimden bunu istiyorum ya da bu buraya olmamış gibi de yorumlarım ayrıca..
Uzunbey' de benim gibi havuzsever ama o süs havuzu seviyor ve suyu olan bir yerde bahçemiz olsun istiyor..Bu isteğimizi en azından ben emekli olana kadar bir yerlerde saklı tutuyoruz :) Çünkü burada hem bu tempoda yaşayıp hem de bahçeli bir kır evi sahibi olmak çok gerçekçi olmuyor.
Dün akşam ayda bir toplandığımız bir arkadaş grubuyla yemekteydik..Son iki defadır birinde biz Ispartadayken diğerinde de tatildeyken denk geldiğinden görüşememiştik. Daha sonra resimleriyle yazacağım ama keyifli ve hoş bir toplanmaydı.Ares'i de Nurdan' lara bırakmak zorunda kaldım.(rahat durmuştur diye umuyorum yoksa arkadaşlarımı zor durumda bırakmak istemem) Yemekten sonra aldık.Gerçi Ares yaramazlık yapmıyor ama yemek yediğimiz yerdeki, köpekler onu rahat bırakmazdı sanırım..Gelecek ay çok güzel bir bahçede , dr. beyin herkesin çok beğendiği bir kır evinin bahçesinde buluşacağız.. Herkes bir şeyler getirecek ama dr. bize kendi yöresinin yemeklerinden ikram edecek..Artık kısmetse hepberaber konuk olacağız bahçeye :)
Gelecek ay misafir organizasyonunu aslında ben yapacaktım ama dr.un bahçe öne alındı..Ağustos sonu-eylül başı da organizasyon bende. Sanırım Sarnıç ve Kayaköy organizasyonu olacak bizimki.. Gruptakiler de onayladılar.

Çağıl dün ilk defa yalnız uçakla İstanbula gitti. Ben tabii stres olmuşum ve geçen seneki gibi hemen sivilcelerim çıktı boynumda. Oysa o çok eğlenmiş ve çok hoşuna gitmiş,bundan sonra otobüsle gitmem diye de arzularını bildirmiş.Gelecek hafta yine uçakla dönecek,bu arada bir nişana ve bir düğüne gidecek Lüleburgazda ve İstanbulda .. Çağıl tatilde :) Geldiği gibi de OSS kursları başlıyor.. Bu arada sınıfı geçti, gitmeden öğrendik ve kutladık onu da..
Arada yazmadığım,yazamadığım ve yetiştiremediğim çok şey oluyor.Geçen hafta mesela Zen'e yüz bakımına gittim..Kahve içip,fal baktık yine ve bu kısa mola bana çok iyi geldi. Bugünde 15.00 de masaja gideceğim..
Kaç haftadır denizi unuttuk ..Bu haftasonu için Gemilere gitmeyi planladık Uzunbeyle,hem de daha bugünden..Kısmet olursa denizdeyim ve kumsalda yatacağım boylu boyunca :)
Bu arada çok sevdiğimiz bir arkadaşımız İstanbulda evleniyor,sanırım düğününe gideceğiz temmuz ayında 2-3 günlüğüne , yine temmuzda yanımızda çalışan bir genç arkadaşımız evleniyor,düğünümüz var ve hem kardeşlerimin hem de bir sürü arkadaşımın doğumgünü var..
Hala vişne yoktu bizim pazarda, Uzunbey'e 2 haftası var demiş pazarcı, bu sene en az 3 şişe yapmayı düşünüyorum vişne likörü,babama ve bana 2 şişe .. Tarçını daha az koyacağım birde bu sene..Böğürtlenden nasıl yapılacağını araştıracağım birde.. Tarifi olan bana yollayabilir mi acaba..? :)

Uzun uzun yazı yazmak istiyorum ama bu aralar bir türlü uzun yazmaya zaman yetiştiremiyorum.. Birde havalar artık çok sıcak gündüz yürüyerek büroya dönemiyorum merkezden.. Okul kapandığından beri de sabahları yürüyüşe gidemedik Uzunbey ve Ares'le.. Kendime sabahları yüzmek için zaman mı yaratsam acaba ne yapsam bilmiyorum.
Hollanda da yaşayan ve buraya eşinin ailesinin yazlığına gelen bir lise arkadaşımla birbirimizi facebookta bulduk :) En azından 4-5 senedir buraya geliyormuş ama bunu biz bilmiyorduk tabii ki..Bu sene temmuz sonu gibi gelecekler.Çok sevdiğim ve yakın bir arkadaşımdı, gelmesine çok seviniyorum. Özellikle onlar İstanbulda buluşup da gidemediğimden beri diğerlerini de görmüş gibi olacağım diye seviniyorum..

Bu tarz evlere ve havuzlarına da bayılıyorum.. Resmi görünce canım neden yüzmek istedi bir anda şaşırmadım :)

Havuz aksesuarları ve düzenlemeleri çok ayrıntılı bir konu aslında ama ilk anda bulduğum resimleri hemen paylaşmak istedim..

Genelde ingilizler bu tarz bahçeleri tercih eder diye biliyoruz ama burada gerek bahçe bakımının çok maliyetli olması gerekse ülkelerine gelip giderken ilgilenme zamanlarının azlığı çoğunluğun pek özel bahçeler yapmasını engelliyor diyebilirim..Yine de aralarında çok meraklıları var.

Bu resimde hayal ettiğim köşelerden..

Resimlerin hepsinde beğendiğim bir yön olmasına dikkat ederek koyduğum resimler..Bu tarz bitkiler arasında havuzun olmasını çok severim, gizemli bir tarafı vardır, arkadaki taş kule de çok dikkat çekici..

Çok hoş ve bakılası :)

Özel bir bahçe ve bitkilere meraklı biri tarfından bakılıyor belli..

Bu havuzda kendimi düşünüyorum da ,hiç çıkmazdım sanırım.. Böyle çok hoş ama bir yandan da havuzlara bitki ve yaprakların düşmesi ve onu temiz tutmak böyle bir ortamda çok zor.Birde nerede güneşleneceksin ama cezbedici işte :))

Balayı şezlonlarımız efendim ... Bir arkadaşım şozleng derdi eskiden..Büyükçekmeceden ,bir ara satışta çalıştığı bir dükkanda bir adam böyle söyleyip istemiş ondan :) O da bize tekrar edip dururdu..

Havuz ve ekipmanları ve bahçe yazıları devam edecek , bu kısa bir göz atmaydı sadece :) Ben şimdi masaja gideyim Zen' e ..

10 yorum:

Unknown dedi ki...

Fotoğraflar bir harika öyle bri evim olsun evimin kadını olayım habire havuz etrafında siesta tadında yaşayayım :)

esininbebekleri dedi ki...

aa büyükçekmece'nin eski halini bilen birini görmk ne güzel. rahmetli dedem hatta onun ataları da büyükçekmeceli. bizi kendi yaptığı sandalıyla ve sonra başkaca sandallarla,da balığa götürürdü,yem çıkarır olta yapar,kürek çeker,kimi zamanda motoru çalıştırır bizi taa gürpınar tarafına denize girmeye götürürdü. o zaman incin olmayan o gürpınar ucunda şimdi sıra sıra restoranlar var. harika kumsalı dolduradoldura bi avuç bıraktılar.vs..vs..
annemler hala büyükçekmecede oturuyor.çok seviyorum orayı. güneş en güzel orada batıyor.

umarım tüm ayal ettiklerine kavuşrsun..

Bugra dedi ki...

İlk fotoğrafta ki gibi bir havuz dedenin evinde var.. Çocukken dü$mü$tüm, son anda çıkarmı$lardı.. Nasıl yerle$tiyse bünyeme, hala korkarım.. Çok hemde.. Bakamam bile.

HAYAT dedi ki...

bayıldım yazına;
bizimde yarın akşama lüleburgazda düğünümüz var:) sünnet ama
sen yeter ki vişne iste bizim bahçede istemediğin kadar var.hafta içi topladığımda sana kargo yaparım.

Asortik Krep dedi ki...

Funda, ben emekli olunca fazladan iki oda bahçeye yapıp gelenler için açacağım :) Annemin sevdiği gibi bir oda bir mutfak ..Önünde de sundurması olacak..

Terazinin dirhemi,eski hali ne demek taş devri zamanını bilirim ben :)) Daha doğrusu çok eski halini hatırlıyorum..Nerdesin bilmiyorum ama çekmeceye gidince görüşelim seninle :)) olur mu..? Bu arada benim babamda Çatalca Kaleiçinden..

Buğra, ben de çocukken düşme vartası çok atlatmıştım..İçi kurbağa dolu olurdu ya, bende ondan tiksinirdim..

Hayat, annemler de cumartesi gecesi nişana gidiyorlar,babaannemde kalacaklar..Askeriyenin karşısındaki cami var ya o mahallede..Benim çok akrabam var burgazda..Nasılda özledim birden:(
Vişneler için teklifin bile yeter ,çok sağol :)

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Abla sen pazardan vişne bana da al ama ben likör değil vişne reçeli istiyorum :O) benim pazara çıkma şansım pek olmuyor artık, biri el atıverse çok sevineceğim...

Hayat, ablam teklifin bile yeter demiş ama reçel yaparsanız bana da gönderirsen ben seve seve kabul eder, bayıla bayıla yerim :O)

Adsız dedi ki...

Lüleburgaz,Malkoçlar??

Asortik Krep dedi ki...

Burcu,gelirken getiririm :)) Seninkiler kadar güzel olmaz ama idare edersin..

Adsız, Lüleburgazda googledan baktım Malkoçlar diye bir yer yok.Varsa da ben bilmiyorum.. Aile olabilir ama ben o aileden değilim :) Malkoçlar Kofçaz'ın köyü gözüküyor.Beni aydınlatırsan sevinirim..Bayramlar dışında burgaz da yaşamamış biri olarak bilemedim ,üzgünüm.Benim dediğim mahalle Yaman otelin olduğu taraf değil onun karşı tarafı..Yani İstanbula giderken sağda kalan taraf.

etki alanı dedi ki...

Yazılarını okuduğumda,hayallerimizin ne kadar benzer olduğunu görüyorum Asortiğim...Göz zevkimizi yaşadığımız yere aktarabilseydik,herhalde dünyanın en güzel bahçelerine sahip olabilirdik...
Aslında güzel bir çiftlik sahibi olup,hem bir çok kişiye iş alanı açmak ve istediğim gibi köy hayatını da yaşamak isterdim...
Hayallerimiz hiç bitmesin...Belli mi olur,belki birgün gerçekleşir..
güne güzel başlamamı sağlayan görüntüler için teşekkür ederim.
Şimdi çayımı alıp bahçeye çıkacağım ve sanki bu görüntüler içinde yer alıyormuşum gibi keyif yapacağım....Bir de bir masaj yaptırabilseydim(!)...(çatlama seslerini duyuyorsun değil mi?)

Kocaman öpüldün....
TüTü

Asortik Krep dedi ki...

Sevgili Tütü, çatlatmak için yazmadım tabii ki ama sen gelirsen buraya seni de götürebilirim Zen'e :)
Genelde insanlar herkesin hayali bu deyip tekrarlasa da hayal hayaldir bence.. Herkes aynı hayal peşinde diye ben vazgeçemem ki:))
Hem benim bu hayal için ayırdığım bir yer de sırasını bekliyor diyebilirim..