Çarşamba, Ağustos 01, 2012

Sorsan ikimiz de maviydik *

Bu aralar Dolunay olduğunu hatırlatmalıyım önce. Akşam karavanda kaldık ve Çağıl'la bir müddet dolunay altında kumsalda muhabbet ettik.Bu hafta sabahları denize gelip yüzmeye çalışıyoruz, ya da akşam çıkıp karavana gidiyoruz.Bu resim gece çıktığımız bir tekne yemeğinden.



Balkonun son hali.. Duvardaki Acem Borusu coşmuş,sağda Japon Gülü çiçekler içinde, mor salkımda tek tük çiçekler var ama o melisa kokuları yok mu,akşamları bizi mesthetti. Her bahçede olması gereken  melisa -beyaz yasemin birlikteliğinden çıkan nefis kokuları koklamak bile yetti.
Çok sıcaktı- hala da sıcak-. Bu aylarda nefret ediyorum buralarda yaşamaktan.Temmuz -ağustos gitmeli,tatile çıkmalı iki ay :) İki gündür klimasız oturamıyorum gündüz gece.Denize de girsen hamam suyu gibi  deniz serinletmiyor. (diye yazmışım geçen hafta ama devam edemedim) 
Annemler gitti, onların gitmesinden sonra kötü oluyorum ben.Bu sefer sıcaklardan çok rahatsız oldu.Bende huzursuz oldum. Sıcakların izin verdiği ölçüde gezdik,gündüz karavandan denize gittik, gece klimayı açıp oturduk, Atahan'la Çağıl kanka takıldılar, Çağıl gündüz işe gitti, Atahan'a denizde Çağıl'a öğrettiğim numaralardan öğrettim.Bir gün de Ölüdenize gittik.Şezlonglar boştu.Bol bol fotoğraf çekip annemin facebook sayfasına koyduk.


Annemle Hatice Teyze'ye uğradık.O bu aksesuarı Göcek'ten almış.

Bunu da Berna'nın dükkanından.
Bize bir torba bu meyveden verdi,ben altın çilek mi dedim o benziyor ama değil dedi.Adını bilmiyorum.-Damat Bohçası gibi bir şey olabilir..-
Bu tabaklarına bayılıyorum, çok eskiymiş, ben gittiğimde genellikle bu tabaklardan bir şeyler yeriz.Arkada annemin kendi yaptığı çantası.

Günlükbaşında çok eski bir çınar ağacı var, dibinde de salaş bir köfteci- kokoreççi.
Hep ben yemek yaptım,dinlensin diye annemi mutfağa hiç sokmadım.Bir gün annem sadece anneanne usulü bulgur pilavı yaptı, bu görüntülerde anne yemeğinden...

Ölüdeniz Nicholas Beach.
Ölüdenizin içi.
Ölüdenizin içi böyle kumlu, bebekle gelenler için ideal.Başka yerde  kum yok. Kum -taş karışımı bütün plajlar.Buraya tatile gelenler mutlaka deniz ayakkabısıyla gelmeli yani.

Hatice Teyze'nin elmalı naneli limonatası.
Bunlarda eskiden İstanbulda Ada'da yaşarken Rumlardan aldıkları sürahiler, ikisine de bayıldım :)) Hatice Teyze'nin evi yaşayan müze gibi zaten.

Ares balkonda.

Benim bahçemden Japon Gülü.
Ne bulursak oturduğumuz bahçenin en esintili yeri, çam altı.
Atahan denizde...
Ölüdenizi çok sevdiğinde mutlaka her geldiğinde bir gün gidiyoruz.
Atahan Pozu.


 Bu da pazartesi akşamı çıktığımız tekne gezisinden.Yemek yemek için arkadaşlarla çıkılan küçük bir buluşmadan.

 Çağıl ve arkada Letonya ışıkları...



 CafeDerin Zehra'nın etamin hediyesi.. Mutfağımda yerini aldı.Çaydanlık -demlik koleksiyonuma katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum kendisine :))

 Bir gece Fas yemekleri yemeğe Kayaköye gitmiştik,fotoğraflar Mavi Kelebek'ten... Yine yemeği görüntülemeyi unutmuşum.
 Birde geleneksel ailece tekne turumuza gittik geçen cumartesi...Letonya feneri.
 Şovalye Adası.
 Yassıca Adalar.
 Prenses teknesi...-adı öyle-
Bu da dönüşten...



Okumanızı istediğim birde bu var...!

İzmir'liler için de çok güzel bir haber...


Bu da çok güzel posterlerin ücretsiz kullanılabileceği bir link...

http://www.turkiyeposterleri.com/posterler  

* Başlık: Sorsan ikimiz de maviydik; ama birimiz deniz, birimiz gökyüzü.. Anlatabildim mi?
 [ Yılmaz Erdoğan ]


5 yorum:

uçurtma avcısı dedi ki...

evde bu yazıyı okumak hoş olmadı.isyanlardaymm bende denz kum gezmelere çıkmayı istyorum :)))

bücürükveben dedi ki...

Her şey, hepsi, sürahilere, üzümlü tabaklara kadar ne kadar güzel, moralim düzeldi..teşekkürler..sevgiler

Nilgün Komar dedi ki...

herşey ve çaydanlıklar çok cici :)

gülsen VAROL dedi ki...

yeniden doğmuş gibiyim.. sayfalarında gezindim durdum.. yine gelip daha uzun kalmalıyım. doyamadım... sonra biraz daha kendime geldiğimde, ve de saat daha bir erken olduğunda sana yazacağım özel şeyleri kaleme almam gerek.. seni çok seviyorum güzel krep!!:))

herşey tadında dedi ki...

valla harika
gerçekten baktıkça içim açıldı
bizde tekne turuna çıktıkça o zaman prenses cansu vardı onunla çıkıyorduk ölüdenizde harika.
saygılar.