O gözler bana eskisinden yabancı*

Bu yazı aslında geçmiş haftalarda yazılacaktı ama yoğunluktan yazamadım.Atlamak istemiyorum çünkü Tango  çok güzel bir dans ve o gece tango hakkında çok güzel bilgiler edindim. Daha önce davetli olarak tango gecesine gittiğimizi yazmıştım, 

                       Tango dersleri veren  Can Çinte ve eşi Meryem Ülkü Çinte çifti bizi Atapark Oteldeki geceye davet etti.İlk aklıma gelen küçükken babamın annem için söylediği tangoydu. "Sevdim bir genç kadını, ansam onun adını " ya da  "Papatya gibisin, beyaz ve ince.Eziliyor ruhum, seni görünce.  En bilinenleri buydu benim dağarcığımda. Oysa biraz internete baktığımda  Tangonun Latince'de " dokunuyorum " anlamına gelen bir fiil olduğunu okudum.İlk zamanlarda  liman işçileri arasında bir güç ve erkeklik gösterisi olarak başlamış,zamanla değişmiş ve şu anki haline gelmiş.Arjantin Tangosu asıl olmak üzere  stilleri arasında Oriental, Milonguero, Nuevo, Canyengue, Salon, Orillero gibi biçimler yer almakta.Tango, Arjantin genelevlerinde yapıldığı için uzun yıllar yüksek sınıf tarafından ayıp, yasak ve günah sayılmış, 1930'larda Avrupalılar'ın keşfetmesiyle durum değişiyor ve Tango, Avrupa ile Amerika'da daha çok gösteriye dönük olarak yapılmasına karşın, Latin Amerika'da halen geleneksel biçimde icra ediliyor. Arjantin stilinin en büyük yardımcısı “bandoneon”. Bu enstrüman sayesinde aşkın tüm halleri yaşanır ve insan kendini ritme kaptırır diye bilgiler de edindim.

Mekan Atapark otel,Şaraphane.

 Ben resim çektim ve bol bol onları seyrettim :)

Can Çinte ve eşi Meryem Ülkü Çinte

 Gece sözleştiğimiz üzere Uzunbey  ve Fatoş'la beraber  Atapark otele gittik.Can Bey ve eşi bizimle gece boyunca özel olarak ilgilendi,hatta dansa kaldırarak iyi bir Tango öğrencisi olup olmayacağımı bile kontrol etti. Bende onları orada olduğumuz sürede  iyi izledim,fotoğraflarını çektim. Can Hoca arada bizimle otururken çok güzel bilgiler verdi.
Tango 'da erkek kadını dansa kaldırıyor ve bir kalktığında 3 dans müziği boyunca sahnede onunla dans etmeden bırakamıyor.Dans bittikten sonra teşekkür etmek bir daha dans etmemek anlamına geldiğinden teşekkür etmiyoruz danstan sonra.-kadınlar-

 Kurs ücretleri aylık 120 lira, kurslar Özkan Kılıç Sağlıklı Spor ve Yaşam Merkezinde pazartesi 20.00-22.00, cumartesi 13.00- 17.00 arasında. Pazar günleri Şaraphanede 13.00- 17.00 arasında.Salı ve cuma akşamları Tango Milonguero  gecesi adı altında pratik yapılan geceler mevcut. Ben bahara doğru belki gidebilirim, Uzunbey olmaz demedi,Fatoş,benim diğer  kursum  bitsin öyle gideriz dedi...O Halk Eğitimin İşitme Engelliler Kursuna  gidiyor.Onu bekliyoruz.

 Can Hoca,öğrencisiyle.

 Bu konuda Ece Temelkuran'dan bir alıntı yapmak istiyorum. Bence çok güzel anlatmış. Bunu da internetten buldum.
"...Tango istemek ve istediğini belli etmemek dansıdır biraz. İstemek ve istediğine yaklaşmamakla ilgili. Denizcilerin arjantin meyhanelerinde "kötü" kadınlarla beraber yarattıkları bu dansın asıl hikayesi, gidecek olanı istemektir. Tango kalıcı olanların değil, hep gidecek olanların dansıdır. Ele geçirilemeyenler arasında sessiz bir kavga... Beraber bir tuzağın koynuna düşmeyi çok isteyen ve bunu ilk kimin söyleyeceğini yoklayan bir kadınla bir adamın dansı... Çok korkan belli etmeyen iki kişinin birbirine meydan okuyuşu... "sevdim de vermediler" ağlaşması değil, "ben seni hiç sevmedim" yalanı. Kim önce dökülecek, kim önce teslim olacak sınanması..."

 O gece etrafımızda dönüp durdular, dansı erkek yönetiyor,dans ederken erkek yönetimiyle dans etmek zor birşey,yani erkeğin güzel dansetmesi ve sizi yönlendirmesi gerekiyor. Figürler belli, sadece karşınızdakine kendinizi teslim ediyorsunuz.Estetik olması da uyuma bağlı sanırım.Güzeldi, Fethiye için değişik bir tarz, Tango ise doyulmaz.Tango kadar sevdiğim diğer şey ise müziğini dinlemekti, o gece daha çok yabancı tango parçaları ve Sertab'ın daha önce dinlediğim ama o gece bana çok daha güzel gelen müziğiyle, Zuhal Olcay müzikleriyle dans ettiler.


 Türkçe tango  dinleyebileceğiniz sanatçılar;  Seyyan Hanım,Şecaattin Tanyerli,Esin Engin, Alpay aklımıza ilk gelen isimler.Bizim o gece dinlediğimiz Sertab şarkısı  bu..TIK  (Kırılmasın diye durur kalbim)
Şarkı tanıdık geldi tabii ki,çünkü Tangoya gittiğimiz hafta yazıda başlık olarak  kullandım :)
Zuhal Olcay - pervane.
Oysa bugünkü  şarkımız da bu  *Hasret -   Seyyan Hanım 
Birde Yaşar Güvenir'e rastladım akşam akşam...........Hadi bu gecelik bu kadar yeter.