Kaç zamandır elim yazmaya gitmedi. Uzun zamandır üç aylık kontrollerle götürdüğüm tedavi, yine yeniden kemoterapi seanslarına başlamamla devam ediyor. Şerefsiz hortladı yine. Sevin hastalığınızı diyorlar, ona misafir gibi davranın. Beni her gün zorlayan, her sabah kalktığımda değişik duygular yaşatan bir şeyi sevmek normal mi? Tabii ki sevmiyorum, çünkü her gün onunla al takke ver külah hayatı yaşıyorum.
Yılbaşı öncesi belli oldu aslında. Bu üçüncü raund. Daha fazla ayrıntı yazmak istemiyorum. Zaten yazmaya da gerek yok. Bu kadarını bilmeniz yeter. Sadece hayatınızı sevin, başkalarının nasıl hayatlar yaşadığını ve neler hissettiğini bilemezsiniz. Mutlu olmaya bakın.
Yaşadığınızın keyfini çıkarın. Ben öyle yapmaya çalışıyorum. Biraz normal hayattan ve herkesten uzaklaştığım doğrudur, çünkü hem pandemi devam ediyor hem de insanların sıradan günlük dertlerini dinlemeye bazen gücüm yetmiyor, anlayamıyorum da.
Bu şekil bu ara böyle hoşuma gitti. Belki biraz, benimde kendimi dinlemeye ihtiyacım var. Zaten şu ara kendime bakım yapmam gereken bir zamanda da etrafla ilgilenemiyorum doğal olarak. Yine korkmuyorum, yine zor zamanlarım olabilir, yine üstesinden gelmeye çalışacağım. Sadece bu sefer hayallerimi ertelemeyeceğim, ilk fırsatta kafamdakileri uygulamaya geçeceğim. Ha bu arada kendimi oyaladığım yazılar göreceksiniz, sosyal medyayı bırakmayacağım, kısaca hayata devam edeceğim. Bazen de deli iç dökmeleri de yaşayabilirim. Şimdiden bu tutarsız yazılar için açıklamamı yapayım. Ne yapayım hayat da böyle değil mi zaten ? Ne zaman ne olacağı belli olmayan bir yaşam aslında. Sadece biz istediğimizi yaşadığımız hissine kapılıyoruz...
Not 1: Bu bloğu sevdiğim doğrudur, sonuna kadar burda olmak dileğiyle.. Yeni yılınız eski yıllarınızdan güzel geçsin.
Not 2: Kış kaktüsü çiçeği bu yazıyı tetikledi aslında, yoksa hiç bir şey yazma ihtimalim yoktu. Hayat ne kadar ilginç ki küçük bir çiçek hala bir yerlerde sönmüş bir duyguyu ateşleyebiliyor.. Kendimde bu yaşam sevincini seviyorum. Geçmişte kaybettiğim güven duygumun yerini dolduruyor. Ve olabildiğince onu beslemeye çalışıyorum.
Hala şiir seviyorum, hala ressamların eserlerini takip ediyorum. Hala Dünyayı sonuna kadar takip ediyorum. Bizi esas yoran Dünya değil, insanlar aslında ve onların yaptıkları..
22 yorum:
Arkadaşım Allahtan Şifa bulmanı diliyorum..
Böyle diken içinden öyle güzel bir çiçek hayat bu. Hülya
Sağol 🌷🌷🌷
Yazının ana fikri anlaşılmıştır diye düşünüyorum, sağolun 🙂
Sizi, hayatın her alanındaki mücadelenize hayranlık duyarak ve yıllardır okuyorum. Nice mutlu,aydınlık senelere <3 Nuray
Öncelikle en kısa zamanda sağlığınıza kavuşmanızı dilerim. Gerçek sıkıntılar içinde basit hayat kavgalarının ne anlamsız geldiğini ne güzel anlatmışsınız. Keşke dediğiniz gibi hayatın anlamını fark etsek, yaşadıklarımızdan keyif alsak ve hayallerimizi ertelemesek.
Sevgilerimi ve şifa dileklerimi yolluyorum size.
Allah size ve tüm hastalara acil, daimi şifa versin. Tedaviniz, iyileşmeniz kolay olsun inşallah.
Hep beraber.. 🙃
Sağolun..🌸
Tez zamanda şifa ve kolaylıklar diliyorum. Dilerim yeni yılda ülkece yüzümüz güler. Çok sevgiler...
Sen hep yaz, bayılıyorum yazılarına, yaşam sevincin, direncin bana da geçiyor, kendimi iyi hissediyorum.
Yeni yılda hayallerin gerçek olsun, dualarımdasın.
İnşaallah..
Teşekkürler..
Uzun zamandır buradasın, sağol..
Yani farkında değilsindir ama bazen kendini hatırlattığın yorumların bana güç veriyor demek istedim.
O güzel kaktüsler daha çok yazı için motivasyon olur umarım. :)
Acil şifalar diliyorum. Sevgiler...
Biraz küfürlü olacak istersen yayınlama ben zaten sana yazıyorum:
Sikerim böyle işi!
Sen kıymetlisin. Sen sen sen önemlisin.
Sen şefkate kıymete değersin.
Yap amk ne gerekiryorsa iyi olman için yap, o ayrı ama o medikal gerekliliklerinin dışında şuna bak:
Sen hayatından kendinden başka kimseyi sevmeyesin...
sen şefkatlerin, sarılmaların, omuzbaşları öpmelerin baş okşamalarının odağı olasın. Bunu da en çok sen kendi kendine yapasın. Dön kuzum kendine dön. Bize buralardan canın çektikçe bildir, iyi olduğunu bilelim ama evvela kendine dön. ve sor her allahın günü, bugün neye ihtiyacım var diye sor. bugün beni ne iyi eder ? ve savaşma seviş demeyeceğim ama savaşmakla direnç göstermek yerine "bu oldu, evet şimdi bu da geçecek" demeyi dene, her şey geçici, evet hepimiz geçiciyiz ama aslında her şey geçecek... bu da geçecek. Geçeceğini biliyorum ve sana kocaman sarılıyorum, o anıtkabirde sarıldığım gibi...
Sen bana yazarsın ben nasıl yayınlamam? Seni çok seviyorum, sağol ❤️
Bu yazıda daha bir farkına vardım, kaktüs sevdiğimin 🙂
30 yıl . Koleksiyoner değilim ama sanırım kaktüsçüyum.
Sukûlentleri senin sayende tanıdım ve sevdim. Kaktüs çeşitlerini daha sonra öğrendim. İlk önce tohumuz bence bir türlü tam büyümeyen. Biri sulasın istiyoruz, biri baksın, biri budasın. Birine birşeylere bağımlılık bizim köklenemememize sebep oluyor. Oysa tohumdaki benden olur, meyva olur, gölge olur, mevsimsel geçiş inancı daha saymakla bitmez olur inancı ışık ve yeterli sudan geliyor. Onun kaynağı hep var olduğu için garanticiyiz başka sebep arıyoruz içimizdeki tükenmez kaynaktan hariç. Köklenmek istiyor muyuz sorun o. Biraz karışık yazdım ama gönül gözümden gelen aktarımla sen anladın biliyorum 😊Bazı insanlar bazı insanlara sebeptir ışıktır bazen sudur. Varlığın böyle bir şey orada olduğunu bilirsin o yeter sana tükenmez kaynak gibidir. Bazen azalır, bazen eksilir ama hiç bitmez. Kimse güneşi az ısıtıyor ya da yağmuru az yağdığı için suçlamaz. Herşeyin bir zamanı vardır. Herşey olması gerektiği gibi olacaktır. İstediğin gibi yaşa özgürce. Şifa zaten içinde herşey olması gerektiği gibi olacaktır. Seviliyorsun ❤
Gazel kardeşin
Gözlerim yaşararak okudum.İyi ki varsınız ❤️
Yorum Gönder