Bugün Uzunbeyle önce pazara sonra Ölüdenize gittik..Neredeyse tüm araba plakaları yabancıydı..ve çok kalabalıktı..Yine de temmuzdaki gibi kalabalık değildi demek ki en ön sıradaki şezlonglarda yer bulduk..Deniz herzamankinden daha berraktı..Neredeyse derin yerlerde bile dibini görüyorduk..Plajda Türklerle evli yabancı gelinlerin yazdığı bir kitabı okudum..Ne zamandır bitirmeye fırsatım olmamıştı araya başka kitaplar aldığım için bitirememiştim..Bugün bitti..Bazı hikayelerde öyle ilginç cümleler vardı ki ara ara Uzunbeye de okudum..Birde bizi dumur eden bir olayı paylaşmak isterim..Şezlonlarda uzanmış güneşlenirken karşıki kayalardan denize atlayanları uyaran sayın ağbimiz megafonla saygılı ve güzel bir cümleyle başladığı anonsu kendi çapında oldukça samimi bitirerek bizi de bitirdi :))
- Kayalardan denize atlayan kişiler ! Ordan atlamak yasak! Sonra gafanız gırılır ha!
Aynı şahıs yarım saat sonra da kendine denizden söylenen kişilere "hiç kendinizi yormayın sizi duymuyorum" diye de cevap verdi !
Şimdi denizden geldik..Çağılın yokluğunda hiçbirşey keyif vermiyor..Onu ikimizde çok özledik ve hafataya kısmetse bir kere de onunla gitmeye karar verdik Ölüdenize..Biz genelde karşı kıyıda Lykıa World yanında ki bir kamp olan Kıdraktan denize girdiğimizden" Kumburnu" diye halk dilinde bilinen Ölüdenizin olduğu burundan girmek bizim için değişiklik oluyor..İkiside ücretli fakat Kıdrakta ağaç altında oturup mangal yapabiliyorsunuz..Ölüdenizde mangal yasak..
Cumartesi akşamı Lüleburgazda amcamı evlendirdik..Tabiki ben yeni geldiğim için tekrar gidemedim ama yerime Çağılı gönderdim..Ona bir yastıkta ömürboyu mutluluklar diliyorum..Çağıl yarın akşam yola çıkıyor..Saklı sabahı kısmetse Fethiyede olacak..Onu çok özledim..Hem uzak kaldığımız için üzülüyorum hemde orada dinlendiği için seviniyorum..Annemle Babamın ona ne kadar iyi baktıklarını da bildiğim için içten içe mutlu oluyorum..Çünkü Çağıl onların yanında büyüdü ve Fethiye de birbirimizden çok uzak kaldık..Hepimiz..Burcu da Lüleburgazda ve bana Çağılın ona ne kadar yardımcı olduğunu anlattı..Çocuğumun büyümesi çok hoşuma gitti..
18 yorum:
Asortik, benim oğullarımda Çağıl abileri gibi olsa keşke.Aklı başında çalışkan efendi.keşke yakın olsakda model alsalar onu.Şimdilik haftada bikere gördükleri dayılarını model alıyorlar.O da çok aklı başında üniversiteye hazırlanıyor.Ölüdenizin benim için yeri başkadır.Belki bu sene tekrar dedim ama olmadı.
Yurdum insanı her yerde yapyor yapacağını.Anons yapan kişiyi anlıyormuydu turistler.
Demek Çağıl geliyor, özlemin buradan bile hissediliyor Asortik..Onları özlememek mümkün değil,Allah ayırmasın....
ölüdenizinde kalabalık hali hiç çekilmiyo hakkaten. sakin hali de pek bir hoş oluyo..o da eylül sonu gibi olabiliyo galiba di mi asortik?
Uzakta çocuk arada bir görüyor tabi iyi tanımıyor yoksa "Esat"'a sataşmaya kalkar mıydı :).Ama işi de biliyor. Dayım daha şöyle yarım döndü baktım seninki toz... Çok keyifliydi. Görüştük konuştuk. Masa altı vişne votka bile yaptık . Keşke sende olabilseydin.Atoş nasıl oynuyor dizlerini yere vura vura bir görsen öldürdü. Seninki çok iyi. Hiç bir şikayeti yoktu. Keyfi yerinde dönüyor zaten artık. ÖZleyeceğiz keratayı...
Gazel Vakti, burada arkadaşlarımızın çocukları hep çok küçük olduğu için Çağıl iyice abilik yapmayı öğrendi..
Anons zaten Türklereydi ama gafa ve gırmak kelimelerine bütün Türkler gülünce yabancı turistler ne olduğunu anlamadılar :)
Zeyno, ilk defa bu kadar ayrı kaldık..Zor geldi tabii.
İbeking, dün hala kalabalıktı herhalde ekimde sakinleşir..Ya da okullar açılınca..
Çarli, akrabalarını görsün diye bu kadar kalmasına izin verdim..Sanırım onunda hoşuna gitmiş..Esat Dayım konusunda ise Çağıl cesaretli bir çocuktur zaten..Sonra kaçması da akıllı olduğunun göstergesi :))
Potansiyel Arıza, denizdeki Türklere ama plajdaki Türkler gülünce de bozulmadı değil..
Gerçekten çok güldüm megofonlu kişiye...Bu arada iyi yapmışsınız :)
Selam,
Yıllar önce Antalya tatilimizden dönüşte bir pazar günü uğramıştık ölüdenize. Yanılmıyorsam Ağustos ayıydı. Oturacak yer zor bulmuştuk ve insanlarda daha çok pikniğe gelmiş bir hava vardı. Hevesle denize doğru yaklaştığımızda denizde gördüğüm ilk şey bir insan pisliği idi. Ve böyle bir doğa harikasını insanlarımızın ne kadar kötü kullandığını konuşmuştuk dönene kadar. Sakin bir mevsimde Fethiye' de tatil yapmayı çok istiyorum. Ölü denizde veya yakınında hangi oteli önerirsin. Gerçi bu sene hiçbir yere gidemeyiz de ama sonraki yıllar için aklımda olsun...
Sevgiler
Gamzeli, görmek lazımdı zaten anlattığım yetmedi :))
Bocuruk, genelde burada yaşayanların en az yaptıkları şeydir önermek..Çünkü beklentilerle gidilen yerlerin hayalkırıklıkları genelde tavsiye edilene çıkar..Benim tatil anlayışım başkasınınkinden çok farklıdır mesela..Aklıma getirmişken bu olayla ilgili bir kaç yazı bile çıkar..Gelmek istediğinde bana mail atabilirsin.e-mailim:asortikkrep@hotmail.com
Daha çok şöyle yardımım olabilir diye düşünüyorum..Kalmak istediğin yeri söylersin bende özelliklerini söylerim..Ya da kal -kalma diyebilirim..sevgiler..
Fethiye her geçen gün daha bilinçleniyor ..6 senedir çok değiştiğini ben biliyorum :))
Her ne kadar gerçekte memleketim olmasa da, benim için memleket denilince 20 küsür yıldır yaşadığım Fethiye geliyor aklıma! Şafak 120 :)) Sevgilerle, K.
allah oğluna kavuştursun. gerçekten ne kadar ince bir düşünce, senin durumunu bildirmesi.şansı açık olsun.
şunu merak ediyorum, verdiğin kg lar kıyafetlerde de belli oldu mu? ben de o kadar zayıflamak istiyorum ki her defasında bozuyorum, çünkü yediğimden zevk alıyorum, damak tadı var yani, yemişy olmak için yemiyorum. darısı başıma olsun. sevgiyle kal..
K,az zaman kalmış..yılbaşında görüşürüz artık :)kısmetse..
Gizlice, insan denize gidene kadar denizin ne kadar keyifli bir yer olduğunu unutuyor..Gidince de dönmek istemiyor ..Bırakmayın ve fırsatları değerlendirin derim.
Yalnızlar Kraliçesi,kıştan beri 9, diyetisyene başladığımdan beri 5 kilo verdim..Aslında dikkatli gözler anlıyorlar..Ben orantılı kilo aldığım için aldiğimda zor belli oluyor , verdiğim kilo da..Ama diyebilirim ki artık giydiğim kotlar mesela düşmeye başladı üzerimden,terziye gitmesi gerekiyor..Yemek ve keyif konusunda söyleyebilirim ki seni çok iyi anlıyorum..ama senelerce kendimi böyle kandırmışım-kendim için böyle düşünüyorum-daha kilo fazlam birkaç kilo olduğunda bu işin bir çaresine bakmam gerekliymiş..Ben normalde bakımı severim ama yemek konusunda hata etmişim..Kilo gittikçe çoğalan bir sorun..Ne kadar erken yola çıkarsan o kadar iyi olur..Günde 6 öğün yeme hakkın var..Mutlaka yerken zevk alacağın şeylerde çıkıyor rejim yaparken..Yemedikçe ve insanlar sana zayıflamışsın dedikçe daha mutlu olmaya başlıyorsun..Kendimi diyetisyene gittiğim için artık tebrik ediyorum..Eskiden ne kadar bilinçsiz yemek yediğimi farkettim ve diyet yaptığını sandığımız açlıklar yüzünden kendime eziyet ediyormuşum onu farkettim..
Sanma ki iğne ipliğe döndüm ya da zayıflama takıntım başladı..Sadece o rejim yaptığımı sandığım zamanlar kendimi kandırıyormuşum.Bir dönüm noktası olmalı..Benim hedefim çoğu insanın kilolu sayılabileceği bir hedef.Ben artık daha sağlıklı olmak adına yaptığım rejimden yemek yediğim kadar zevk almaya çalışıyorum..
sevgili asortik kadin,
linklere eklendiniz.
geç oldu ama güç olmadi..
sevgiyle kaliniz.
tijen
Mutfakta Zen,beni unuttuğunuzu düşünmemiştim zaten :)
ama ama :( ühhü ühhü bu resimlerin buraya konmasının haksızlık olması konusunda anlaşalım mı artık? yani gelemeyen var, goremeyen var di mi ama :)
Hayalcim, bende bazen sizin şehirde olmanıza özeniyorum ..İnsanlarla olan problemli diyaloglarınız bile beni kıskandırabiliyor :)
Ayrıca buraların yazacak bşka özellikleri yok ki! Güneş,sıcak,Akdeniz suları, hangi koyda mangal yapalım bu haftasonu, şimdi müşteriden geldim denize karşı bir çay içtim üfül üfül..Ne yazayım ki ben size ?
Bekleriz Elifçim :)
Ya ama ben de şimdi müşteriden gelip denize karşı bir çay içmek istedim.. ama hangi müşteri hangi deniiiizzz :( ÜÜhhhü tekrar
Hayal, sen gel ben sana çay ısmarlayacağım söz :)
Yorum Gönder