(Yassıca Adalar)
Dün bir davete icabet ettim öğlende :) Atapark otelde.. Sabahtan öğlene kadar bürodaydım ve davetten sonra da Nuray'a uğradım Mavi Kuşlardan Deniz Hanım ile..Birer kahve içtik..Uzun süredir sohbet etmemiştik..Ordan çıkıp büroya gittim ve akşamı bulduk yine çalışırken..Dün akşam Avrupa Yakasını seyrederken uyumuşum ve ancak onbirde kalkabildim..Tabii daha sonra uyumadım.Sabahları 6.45'te kalkıyorum Çağıl için..Bazen onu geçirip tekrar uyuyorum ki bu sabahta yine öyle oldu..Dokuzda kalktım ancak..Sabah doğrudan FETAV'a ( Fethiye Tanıtım Vakfı) uğradım ve oradan doğru kuaförüme gittim..Saçlarımı boyatıp geldiğimde öğlen olmuştu..Büroya çıkmadan da Uzunbey'le yemeğe gittik..Yemekte arkadaşlara rastlayıp biraz çay-kahve faslını da uzattığımızdan yine büroya gelmek biraz zaman aldı..Bugün hava çok güzel olduğundan yemeği dışarıdaki masalarda yedikte..Onun için biraz keyif yapıldı doğal olarak :)
(Kızıl Ada)
Öğleden sonra bir arkadaşımın kitabı basılıyor ..Onunla ilgili bir şeyler konuştuk..Belki festivale, imza gününe katılabilir..Çünkü kitap Kayaköy'de geçen bir aşk hikayesini anlatıyor..
(Karataş Plajı-Kargı)
Biraz sonra işten çıkacağım ama merak ettiğiniz için kısaca bir şeyler yazmak istedim..İki gündür yaptığım işlerin özeti bu..Sakin geçti diyebilirim..Yine de hergün yazayım diye bir kaygım yok..Canım istediğinde yazıyorum ben..Çünkü burası benim için yaratılmış bir sayfa üzgünüm..Başkalarının ne düşünebileceğini en az hissederek yazmak istiyorum..Bu beni rahatlatıyor çünkü.Yazacağım içimden geldiğince..Onun için şimdilik buralardayım..Bir yere gitmeye niyetim yok !
(Karataş Plajından Fethiye görüntüsü..)
Bu resim bizim meşhur Kargı Karataş Plajından..Sonunda bayram öncesi bir akşam yemeğe gittiğimizde resmini çekebildim..
Son resimde yemek yediğimiz yerin önünden Kızıl Ada görüntüsü..
Kumsal burada oldukça geniş ama her yerde görülen taşlı kumdan oluşuyor..Buranın güzel yanı diğer yerlere göre daha sakin olduğundan kendi şezlonglarınızı da alıp gidebilirsiniz ve denize sıfır bir şekilde yatabilirsiniz..Aralıklarla insanlar gelir ve geçer böylece sadece dalgaların sesiyle ister kitap okursunuz isterseniz uyursunuz..Denizin içinde taş olmadığından çocuklarla gidilebilecek en uygun şehir içindeki plajlardan biridir..Çok derin olmadığından rahat edersiniz..
Ya da şezlong kiralayıp, deniz kenarında hem otururum hem de karnımı doyururum derseniz de bizim yemeğe gittiğimiz gibi yerler de oturabilirsiniz..
Giriş cüzi bir ücretle ve ancak arabayla gidilen bir plaj olduğundan daha sakin olduğunu düşünüyorum..Kışın ücretsiz yani arabanızı ve mangalınızı alıp piknik yapabilirsiniz..Bu arada girişte ödediğiniz ücret Kargı Muhtarlığı tarafından değerlendiriliyor..
Yassıca Adalar, Şovalye Adası, Kızıl Ada,Fethiye, Çalış Plajı, Göcek, Kargı, Hill Side, Letonya, Koca Çalış, Yanıklar, Katrancı Koyu, Günlüklü Koyu,Samanlık Koyları, diğer uğranılan duraklar hepsi Fethiye Körfezi içindeki yerlerdir..Hill Side ve Letonya haricindeki her sahile bir şekilde tekne ile yanaşabilir ve ya ücretli,ücretsiz piknik yapabilirsiniz.
11 yorum:
Seni nasıl kıskanıyorum bu resimleri görünce :)
Bende seni kıskanıyorum çünkü ailene çok yakın oturuyorsun :))
Fotoğraflar harika.
Güzel yerler, güzel fotoğraflar. Ne yapsak acaba. Bu yaz Antalya ya da Fethiye tarafına doğru bir yolculuk mu yapsak?
Çalıştığım yer bir iş merkezi.Bürolarda cam yok,olan yerlerdede zaten camlar açılmıyor.Çalışan havalandırmalarla nefes alabiliyoruz.Sabah 8:30 da bir giriyorum,akşam en erken 6:30 da buradan çıkıyorum ve temiz hava alıp , gökyüzünü görebiliyorum.Neyseki böyle fotolar koyuyorsunda sayfana , arada bakıp gözümü gönlümü açıyorum :)
Meltem Sözer, ne yazık ki ilk fotoğraf benim değil :)) Diğerleri yılbaşından önceki hafta çekildiler ..Üstüne tıklandığında büyüdüğünü yazmıyorum genelde ama öyle bakınca daha iyi oluyor.
Punto, bilemiyorum artık.Bu kadar fotoğrafı boşuna koymuyoruz herhal :))
Böğürtlengözün Annesi, tabii ki bizde burada çalışıyoruz bütün gün deniz karşısında oturmuyoruz ama diyelim ki çok sıkıldım büronun 2 sokak berisi deniz kıyısı , kendimi hemen dışarı atıp denize bakıyorum ve birşeyler içiyorum.
En güzeli insanın emekliliğinin böyle bir yerde geçmesi ..Çünkü doğadan sonuna kadar faydalanıyorsun hem de zamanın oluyor..Çalışırken yazın ne şartlaraltında çalıştığımızı da bir yazıda anlatayım size aslında..Mesela telefon gelir İstanbuldan -nerdesin diye..Ölüdenizdeyim dediğinde sanki deniz kenarında tatildeyiz muamelesi görebiliyorsun..Hayır o sıcaklık ki bazen arabanın içinden çıkıp nefes alamadan arabaya girmek ve klimayı açmak zorundasın..ve sadece Ölüdenize ve tatil yapanlara bakıp geçiyorsun yanından..Bu da herzaman karşıdan göründüğü gibi olmuyor..Yazın burada yaşayan herkes bu şartlarda çalışıyor..Hatta turizm çalışanları yazın görüşemez doğru düzgün..ama akşamları denize gidilebildiği için bir farkımız olmuyor da değil..Ya da on dakikada deniz kenarına mangal yapmaya gidebiliyoruz..Bizim için gündüzler zor ve sıcak..Geceler bizim :))
Ben de kıskanıyorum ne yalan söyliyim :((
Sizin büroda eleman aranıyor mu? Kocama da bir iş bulursam tası tarağı toplayıp gelcem.
Vinelipastam, ne yapabilirim sizin için ? en azından bir kaç güzel resim daha koyabilirim bloğa :))
Enne, buluruz bir iş ama burda ücretler büyükşehirlere göre düşük ..en iyisi emekli olunca gelin siz :)
Tum okuyamadigim yazilarini okudum. Oralarda olmak o resimlerdeki yerleri canli canli gormek istedim. Umarim hayalindeki evde birgun hayallikten cikar ve gercek olur. Ben bahceye bakmayi severim ama ilgilenmek kismina gelince saksidaki cicegi sulamayi bile unuturum. Allah'tan kardesim hatirliyor :) Bu resimlerle ruhumu doyurdugun tesekkur ederim.. iki nokta.. :)
Nilly, bende bekarken bir çiçek bile bakamazdım.Sonra evlenip evin hanımı olunca evde bir canlı olsun istedim ve kocaman iki tane salon çiçeği aldım.Öyle de gitti..
Çok tatlısın ..
Yorum Gönder