LİKYA YOLU
Geçmişe Giden Patikalar
Antik şehirleri birbirine bağlayan antik yollar ve patikalar… Likya Uygarlığının geçit yaptığı bir güzergah. Ormanların denizle kucaklaştığı yollar, kilometrelerce uzanan kumsallar, karlı doruklar ve görkemli Likya şehirleri… Hisarönü’nden Antalya’ya , yaklaşık 509 kilometrelik Likya Yolu; doğa, kültür ve tarihi kapsayan muhteşem bir tatil seçeneği…
-Likya Kentleri-
Köyceğizden Antalya’ya çekilecek bir çizginin güneyinde uzanan bölge, Likya Uygarlığının beşiğidir. Bölgenin son derece dağlık oluşu nedeniyle belli başlı kentler ya kıyıda ya da Ksanthos Vadisindedir.
İlk resim : Telmessos kentinin komutanı Aminthas'ın mezarı..Fethiye
Ölüdeniz...Yürüyüşün ilk başlangıç parkuru Hisarönü-Faralya görüntüsünden..
Likya Yolu, Fethiye’den başlar, Kaş’a hatta Antalya’ya kadar uzanır ve Likya kentlerini birbirine bağlayan patikalar zincirlerinden oluşur. Garanti Bankası 1996 'da 50. kuruluş yılı dolayısıyla, "Yarına Dört Işık" adlı bir proje yarışması düzenledi. Çevre, eğitim, spor ve endüstriyel tasarım konulu yarışmalarda, çevre dalında birinciliği Kate Clow`un "Fethiye'den Antalya'ya Likya Yolu" projesi kazandı. Güzergah 1998–99 da Garanti Bankası ve Kültür Bakanlığı sponsorluğunda İngiliz Kate Clow ve gönüllüler tarafından işaretlenerek 2000 yılında yürüyüşçülerin hizmetine sunulmuştur.
Kabak Koyu- Alınca çıkışı...
Antik dönemlerde “Likya Yolu” olarak adlandırılan bu yolun, yük hayvanlarıyla yapılan ticaret ve askeri sevkiyat amacıyla inşa edildiği düşünülmektedir. Yol Fethiye Ovacık`tan başlayıp Antalya Hisarçandır`da biten 509 km uzunluğunda bir yaya yoludur. Likya döneminden Osmanlının son dönemlerine kadar yöre halkı tarafından kullanılan bu yol günümüzde yerli ve yabancı doğa ve yürüyüş tutkunlarına inanılmaz güzellikler sunmaktadır. Doğanın ve antik Likya’nın gizemini biraz olsun yakalayabilmek için Likya Yolu’nda yapılacak keyifli bir yürüyüş, yol üzerindeki küçük dağ köylerinde sıcak ve dost insanlarla ve onların yarı göçebe hayatlarıyla tanışma olanağı sunmaktadır.
Yediburunlar- K abak Koyu- Alınca resimleri...
Parkur üzerindeki yerleşim birimlerinde konaklama olanağı mevcuttur. Parkurun tamamı işaretlenmiş olup sponsor kuruluşça düzenli olarak bakımı yapılmaktadır.
Letoon ...
Pınara...Aşağıdaki resim: Tepede bulunan oyuklarda kaya evleri mevcut.Bir saldırı anında iplerle aşağı sarkıtıp kendilerini korumaya alıyorlardı.Hala çok güzel bir tiyatrosu mevcur ve Kral Mezarları olan geniş,dağda dağınık bir şehir..
Xanthos : ( Aşağıdaki resim..) Daha önce hikayelerini paylaştığım onurlu insanlar ülkesi...
Likya Yolu’nun birinci bölümünde Faralya (Uzunyurt) Köyü, Dodurga Köyü, Sdyma, Pınara - Letoon - Xanthos kentleri ve incecik kumlarıyla eski bir liman bölgesi olan Patara yer almaktadır. Yolun ikinci bölümünde ise, azimle ve bıkmadan yürüyenleri Antiphellos, Apollonia, Simena, Myra, Limyra ve yüzyıllardır sönmeyen ateşi (Yanar taş) ile Olympos bekler. Olympos durağından Çıralı, Tekirova,Tahtalı dağı ve en son yolun sonu Hisarçandır’ da ki bitiş tabelasıdır.Arada adını sayamadığımız daha bir sürü nokta olduğu gibi her taraftan değişik manzaraları kucaklamaya ve doğayla dost kalmaya o kadar alışacaksınız ki bu geziyi asla unutamayacaksınız..Xanthos'ta kabartma resim...
İngiltere`de yayınlanan haftalık Sunday Times tarafından dünyanın en güzel yürüyüş yolundan biri seçilen Likya Yolu Ovacık Montana Pina Resort Otelinin altından 255 m yükseklikten başlar. Bölgenin en yüksek dağı olan Baba Dağ (1989 m) eteklerinden Kozağaç köyüne ulaşır. Yolun Kozağac`a kadar olan bölümünde 300 – 600 m yükseklikten görünen Ölüdeniz`in manzarası çok güzeldir. Ölüdeniz manzarasını ve Babadağ´dan atlayan yamaç paraşütçülerini seyrederek normal bir yürüme ile 2.5 saat içinde köye ulaşılır. Köyden sonra biraz toprak köy yolunda yürüdükten sonra Lykia Word tatil köyünü tepeden gören güzel manzaralı bir yere ulaşılır. Bir kanyonun dip noktası olan bu yer, ayrıca öğle yemeği molası için de idealdir. 40 dakikalık bir yürüyüşle Kirme`ye ulaşılır. Kirme Faralya arası devamlı iniştir. Normal bir inişle 110 dakikada Kelebekler Vadisinin yukarıdan görülen büyüleyici manzarası eşliğinde şimdiki adı Uzunyurt olan Faralya`ya ulaşır. Faralya Kelebekler Vadisinin üstünde denizden 300 m yükseklikte bir yerleşim birimidir. Fethiye Ölüdeniz`e 14 km mesafededir. Günde 4 sefer Fethiye´den karşılıklı olarak minibüs seferi vardır. Likya yolunun bu ilk etabı günü birlik olarak da yapılabilir.
Karaağaç-Kabak-Alınca civarı... (Aşağıdaki resim)Muhtemelen Kabak Koyu..
Telmessos Aminthas ÖMezarı...
Faralya Alınca arası yürüdüğünüz patika yolculukta unutamayacağınız manzaralara tanık olmanızı sağlayacak yerlerdendir. Kirme-Karaağaç arasında yeni yapılan yol bittiğinde Ölüdeniz- Ge Mahallesi arasında ilk defa araba yoluna olanak sağlayacağından diğer zamanlarda bu yolun motorsiklet ve bisikletle de yapılacak olan etapları için yeni bir gelişme olacak.
Gelidonya Feneri...
Üzerinde siyah yazılarıyla sarı-yeşil tabelalar yolun başlangıç noktasından başlayarak bitiş noktasına kadar size yön gösterecek. Büyük taşların üstüne tek sıra konan ve yukarıya giderek küçülen “baba” lardan kaybolduğunuzda yararlanacaksınız. Kırmızı –beyaz işaretlenmiş yol çizgilerini kaybetmeden hem yolculuğun keyfini çıkaracaksınız hem de karşılaştığınız doğal koylarda yüzüp denizle barışık yaşayacaksınız. Bir ara yol üstündeki yörük köylülerinden yardım alıp, çobanlarla oturup yemek yiyeceksiniz. Gerektiğinde size küçük bir dağdan vadiye o yoldan değil buradan ineceksiniz diye bağıracaklar. Ya da evlerinde konaklayacağınız köylüler size saç böreği ikram edecek. Küçük çocuklar yerli –yabancı ayırt etmeden hello diye bağıracaklar. Bunlarda Likya Yolunda karşılacağınız sürpriz davranışlar olacak.
Yol boyunca geçmişte kurulan 52 Likya kentinden 19 ‘unu görme şansınız olacak. Yolun tadını tabiki bu antik şehirleri gezerek çıkarmak gerektiğini biliyorsunuz. Zaten bölgede sık sık göreceğiniz lahitlerden etkilenerek her bir antik kenti keşfetmek size en az taş yollu patikalar kadar zevk verecek.
Kendisini kovan çobanlardan intikam almak için onları kurbağaya çeviren Leto’nun ve Tanrılar tanrısı Zeus’tan olan ikizleri Apollon ve ve Artemis’in tapınağı da Letoon da kazılardan sonra ortaya çıkarılmış bir halde sizi bekliyor olacak.
Birden karşınıza bir kaya mezarı çıkıp sizi selamlayabilir :))
Ya da tutsak olmaktansa onurları için yaşadıkları kenti ateşe verip Pers’lilere teslim olmayan Ksanthos’ lular için üzülüp, Herodotos’un yazdıklarıyla avunacaksınız.
Dağların arasına saklanmış Sidyma engin maviliklerden sonra sizi karşılayıp şaşırtacak. Myra’da dağlara kazınmış kaya mezarlarını sayamayacaksınız.
Issız patikaları izleyip, yüksek rakımlı gösterişli yaylaların havası birden değişip sizi dik yamaçlardan ve bol iniş çıkışlı yollardan sonra Hisarçandır’daki varış noktasına götürecek ve sizi gördüğünüz bu güzel rüyadan uyandırıp gerçeğe döndürecek..
Kabak Koyu civarı..
“Işık Ülkesi Likya “, doğanın ve tarihin koynunda saklanan bir mücevher gibi, yüreğinin içine yolculuk ve macera ateşi düşenler için, antik kentlerden, şirin dağ köylerine, karlı doruklardan yeşil ormanlara, gizli koylardan eşsiz kumsallara muhteşem güzellikler saklıyor… Sadece keşfetmek isteyenler için.
Yolculuk için…
En uygun zaman Mart –Mayıs ve Ekim-Kasım arasıdır. On ay boyunca yürünebilir. Yazın sıcağında, Haziran sonlarından sonra deniz kenarında su kaynakları kuruduğundan Temmuz-
Ağustos yürüyüşü pek tavsiye edilmiyor. Parkur çok uzun. 5-7 veya 10 günlük etaplara bölünebilir. Tamamını yürümek isteyenler 30-40 günü göze almalıdır.10-12 saatlik bir yürüyüşle 20-25 gün arasında da yürünebilir. Likya mezarı..
Gerekli Malzemeler…
Parkurda yapılacak günü birlik yürüyüşler için küçük bir sırt çantası taşınabilir. Çantanın içinde mutlaka yeterli miktarda yiyecek-içecek, yağmurluk, yedek t’shirt / pantolon, güneş koruyucu krem, bandana, şapka veya ter silerken de kullanabileceğiniz bir yemeni sizi gündüz yolculuklarında güneşten koruyacaktır. Havlu, mayo, çalılıkların bacaklarınızı çizmesinden korkmuyorsanız şort, tercihen hafif kumaştan uzun pantolon.
Kamplı yürüyüşler için bunların yanısıra çadır, uyku tulumu, matara, el feneri ve kamp ocağı. Yağışsız havalarda yani yazın çadıra gerek kalmayabilir. Mutlaka ayak bileklerinizi saran yürüyüş ayakkabısı. Giysiler çok kalın olmamalı. Islandığında çabuk kuruyan kumaşlar tercih edilmeli. Yürüyüş sırasında enerji veren ve taşınması kolay kuru kayısı, ceviz, fındık, incir, bolca meyve ve su gereklidir. Tatlı istekleriniz içinse çikolata.
Kamp Alanları…
Likya Yolunun hemen her yerinde kamp yapabilirsiniz.
Kabak Yuvam'ın denizden görüntüsü..
Kabak-Gavurağılı,
Kınık(Ksanthos) –Patara,
Kaş-Aperlai,
Demre-Finike,
Beycik-Tahtalı Dağı-Gedelme-Göynük Yaylası arasında konaklayacak yer (otel-pansiyon) bulunmuyor. Köy evlerinden veya köşk denilen çardaklardan yararlanabilirsiniz.
Ayrıca Demre-Finike,
Beycik-Tahtalı-Gedelme,
Gelidonya Feneri...
Gedelme-Göynük Yaylası-Göynük arasında 2- 3 gün arasında süren güzergahlarda alışveriş problemi yaşandığından erzak alımı yola çıkmadan yapılmalı.
En Güzel Parkurlar…
Patara...
Faralya-Kabak Koyu arası,
Alınca-Yedi Burunlar,
Aperlai-Üçağız-Kekova-Gökkaya Koyu,
Gelidonya Feneri-Adrasan,
( Olimpos-Adrasan )
Musa Dağı-Olimpos-Çıralı,-Tekirova güzergahları.
Dağ çıkışı yapmak için Tahtalı Dağı’nı ve daha kolay bir parkur olan Alaca-Eren Tepe noktası tavsiye edilir. Kış aylarında Tahtalı Dağı buzlu olacağından ekipmanla (krampon, buz kazması gibi) gelinmesi önerilir.
Yürüyüş yolundan Akdeniz Koyları Görüntüsü..
Muhteşem Koylar, Eşsiz Plajlar…
Yolculuğa başlarken Fethiye’de mutlaka Ölüdeniz Plajı, Kabak Koyu, Özlen Çayı, Patara, Kaş, Aparlai, Kekova, Gökkaya Koyu, Çayağazı, Finike kumsalları, Adrasan, Çıralı, Kesmeboğaz Çayı ve Çıralı-Tekirova arasındaki koylarda denize girilebilir.
11 yorum:
Sabah sabah bir iyi geldiki bu yazı anlatamam,güzel yurdum benim!Yaşarken görülmesi gereken yerler listesine eklenmiştir.Sevgiyle kal..
Çok güzel bilgiler. Teşekkürler. Ben de çıkış alıp saklıyorum. Bir gün yolumuz oralara düşerse faydalanmak için.
tüh gelmişken oralarıda yürüseydik:)muhteşem görünüyor umarım birgün deneriz. ya üniversite çağında yada emeklilikte yapılacak gibi geldi bana, hani vakit bol evdede bekleyen olmayacak! eşinle gideceksin maceralara ama çokda uzunmuş ....
Oooy oy! ne güzel anlatmışsın. Ne kadar dinlendim. Ne kadar güzel yerler. Ne kadar canım istedi oralarda olmayı. Ve bu ne kadar imkansız :(
bu kadar uzun seyı nasıl üşenmeden yazdın asortıkcım ;)
tanıtımımız ıcın cok sagolll şeker :)
Nasıl içim eridi bu güzel yerleri görünce, gezebilmeyi çok isterdim. Bir gün kısmet olur inşallah... çok güzel anlatmışsınız doyamadım.
asortikçim harikasın. ne güzel anlatmışsın. bu yaz gelemedim ama seneye yaza ilk hedefimiz fethiye:) tabi yağmurla yürüyüş falan yapamayız:P fethiye ve yakın çevresi paklar bizi:)
Ne muhteşem yerler. Fotoğraflara tek tek baktıkça, kanatlanıp oralara uçmak istedim.:)
Sofi,özellikle motor kısmı seni düşünülerek yazılmıştır :))
Punto Bey, aslında yürüyüş yolu ama günlerce yürümeden ören yerlerini takip ederek de bu yolu gezebilirsiniz :) Zaten gelirseniz beklerim daha ayrıntılı dökümanlar için..Kahve içmeden de salmam.Bir kaç hikayeyi de sizden dinlemek isteriz artık :)
Figen, geçenlerde bir yazı da okumuştum zamanı olduğunda ya da zaman yaratarak bazı işleri tam yaşında yapmak lazımmış..Emeklilik için zor bir parkur.Ya da buraya yerleşin her haftasonu bir parkur :)
Sanem, burası olmaz belki ama yürümek her zaman her yer için iyi bir keşfetme yöntemi..Yine de belli olmaz, bir gün belki bi kahve içeriz karşılıklı :))
Aqua, bu zaten bir yere hazırlanmış bir yazıdan alıntı ve ayrıntıların bir kısmı da bana ait..Yani birine yollamak üzere yazılmıştı..Sadece oturup resimleri sizin için özel seçtim :)
Hangi tanıtımımız..? pardon :)
Fethiyeyi tanıtmak için Fethiyeli olmak mı gerekiyor? Ben sevdiğim için paylaşıyorum.Belki de bu benim işimdir kimbilir :P
Charm, çok doğal ve hem tarihi hem de fiziki güzellikleri çok olan bir bölge bu..Görmek lazım..Bir şey diyemeyeceğim..Yazması benden, gelmesi sizden :)
Pınar, Fethiye genelde çocuklu ailelerin tercih ettiği ve böyle olmasını arzuladığımız bir yer zaten..Ören yerlerini,denizi,havuzu ve koylarıyla her yerinde küçük çocuklar var..Hemen her restaurantında da mama sandalyesi mevcut..(yabancılardan kalma bir alışkanlık) :))
Fikrimin İnce Gülü,
Beğendiğine çok sevindim..Gerçekten çok güzel yerler buraları..
Sofi, yani motorsikletle likya yolu turu kısmı olacaktı o cümle... :)
asortikcim,
kactır yazıcam, senin bu ve bundan sonraki yazını hızlıca okudum ama asıl su 3 gün tatilde kociskoyu da yanıma alıp, kahve esliğinde keyifle bi daha okuyacağız...gezi dergisi yazısı gibi keyfi çıkarılmalı derim ben... umarım ileride bu likya yolunun bir kısmını dahi olsa yürüyebiliriz...bilgilendirmelerin icin cok saoooll..:))
Yorum Gönder