Akşam Fethiye Fotoğraf Kulübünün çarşamba etkinliklerine gittik. Hem arkadaşımız şiir dinletisi yapacaktı hem de görsel şölen eşliğinde fotoğraf kulübünün resimlerini izleyecektik. Yanında da Nazım şiirleri..Gidilmez mi..?
Naci Dinçer (şiir dinletisini yapan arkadaşımız) öyle güzel okudu ki şiirleri salonda herkes dinleti bittikten sonra bile yerinden kalkmadı belki hala bitmemiştir diye.. Keşke kayda alınsaydı diye düşünmeden edemedik arkadaşlarla.. Aslında bir sürü Nazım şiiri ve Kurtuluş Savaşı Destanından seçtiklerini okudu Naci Bey, ama ben buna takıldım...
NE GÜZEL ŞEY HATIRLAMAK SENİ
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde
unutulmuş olan elin
ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlıkve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değiledasındaki dünya...
Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen fırlayarak yerimden penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
NAZIM HİKMET
Benim dün gece aralarda yakaladığım ve hangisini koymaya karar veremediğim fotoğrafları yüzünden linklerle göstermeye çalıştım. . Normalde tam onun tarzı diyebileceğim ve fotoğrafı gördüğümde bunu söyleyebileceğim bir dili var ve Uzunbey' le ikimiz onun fotoğraflarına hastayız.. Hatta onun bilmediği ama bizi ziyarete geleceğini söylediği için sizle paylaştığım bir şey var ki Uzunbey bürosunda onun fotoğraflarından oluşan bir tablo yaptı kendine.. Görünce ne düşüneceğini merak ediyorum.Oldukça da mütevazidir, Kamil Koç'un Yolculuk Dergisini çıkarma aşamasındayken ilk dergiyi Fethiye konseptinde çıkardıklarından çekimlerine bende katılmıştım.. Çalışırken de oldukça sakin ve işini bilen biri.. Öyle etrafa bas bas bağırıp sinirlenen sanatçılara inat ayrıca çekim aşamasını çekip göstermek gerekirdi bazı kendini sanatçı zanneden tiplere..
Yukarıdaki fotoğraf (penceredeki çocuklar) benim en çok sevdiklerimden..
Bu fotoğrafla Artvin Valiliğinin açmış olduğu yarışmada 1.lik almış. Aynı yarışmada birde 3. cülüğü var. (Aşağıdaki fotoğrafı..)
Link1
Link2
Nazım' ın da doğumgünü bugün :) Aslında 20 kasım ama ailesi 40 gün için bir yaş büyük gösterilsin istememiş.. Resmi olarak bugün kabul ediliyor.. (15 Ocak)
6 yorum:
fotoğrafların hepsi birbirinden güzel, hele ki yavru danacığı ile çimlere uzanıp objektife gülümsemiş çocuğa bayıldım
Eline,diline ,yüreğine sağlık canım..
Çok çok güzel bir paylaşım..
Olağanüstü..
Sevgilerimle..
daha önce tanımamış olmaktan dolayı büyük eksiklik duydum... çok teşekkürler bu değerli paylaşım için...
fotoğrafların herbiri ayrı güzel, konuşan hem de çok şey anlatan fotoğraflar...
hepsi etkiledi ama en çok da yapımı devam eden teknenin içinden yükselen gökyüzü... zihnime kazındı...
Başak, ben de bu fotoğraflarını yeni gördüm ve sevdim.Kaya fotoğrafları vardır,süper :) birde gelincik :)
Zeugma, beğendiğinize sevindim..Uzun süredir paylaşmak istiyordum akşam vesile oldu.Burada yaşadığından yaklaşık 6 senedir tanışıyoruz.Yine bir sunumuna gitmiştim 6 sene önce.
Nilambara ,aslında o fotoğrafı da bloğa koymaya karar vermiştim ama son dakika unutmuşum..Grçekten iyi bir fotoğraf sanatçısıdır ve çok zor seçim yaptım :)
bebek yüzlü kadın. seviyorum yazılarını okumayı...
Yalnızlar Kraliçesi, ben de seni seviyorum..
Yorum Gönder