Cumartesi, Mart 14, 2009

Balkon - 2

Ben bekarken Büyükçekmece de merkezde otururduk..Böyle bir balkonumuz vardı, gerçi biz şanslı çocuklardık, sokakta geçti hayatımız..Hele apartmanın bahçesinde paten kaymaktan, çekirdek çitlemeye , sahile gündüz ayrı , gece ayrı çıkmaya alışık çocuklardık. Benim en yakın arkadaşım ortaokuldayken ben sahilde otururdu ve gece 12 de dönme iznim olduğundan ıssız ve yarı karanlık futbol sahası yanından yalnız başıma eve dönerdim .. O saatten sonra da dışarıda olamayacağıma göre balkonda oturur, gelen geçeni seyrederdim çarşıda.

Balkon bu kadar küçük değildi ve iki taneydi :)) ama sokakta yaşamanın keyfi balkondakine bin basardı.

EL GİBİ..
Ne bir ses ne de haber gelmiyor artık senden
Öylece kalakaldım da deli hasretimle ben
Bir yabancı selamın ile hüzünlere daldım
Kendi ellerimle ben beni kederlere saldım
Sonunda bir oyuncak kara sevda aldım senden
Yani değişmedim hala öyle biraz çocuk kaldım
Yok öyle el gibi soğuk durma gül biraz
Sana gülmeler yaraşır
Yok öyle güz gibi soğuk olma
Güz ayrılık taşır..

Lisedeyken en meşhur şarkı buydu bizim zamanımızda.. Kasedi döndürür döndürür yine çalardım.Hala da durur.

Balkon hikayelerim daha sonra da bitmedi aslında..

Evlendiğimde ilk işim ön balkona bir erguvan almak olmuştu.Baharda mor mor açtığında kokusu bütün sokağa yayılırdı.. Sonra benden özenip bütün balkonlar daha da güzel çiçeklerle donandılar.. Yalnız şehir hali işte (Bakırköy-Bahçelievler) balkonlar çok karşılıklı olduğundan balkonda rahat hareket etmek pek mümkün olmadı..

İkimizde doğa aşığı olduğumuzdan küçük bir arsa alıp yazlık yaptık, kocaman bir terasım ve yemek yiyebilecek iki balkonumuz oldu.
Her hafta sonu kitabımı okuduğum yer oldu balkonlar.. Hatta Çağıl bahçeden balkona, ben balkondan içeri girmez oldum. Uzunbey kendi halinde ekim-dikim-düzen işleriyle ilgilenip ,haftanın yorgunluğunu atardı bahçede..
Buralara geldikten sonra da bahardan kışa kadar hatta kışın gündüz yine balkonlardayız..
Akdeniz kadar balkonları verimli kullanabileceğiniz iklim yoktur.Kışın gündüz bile balkonlarda ve bahçede olabiliyoruz eğer yağmur yoksa.


Şimdiki balkonum kaktüs ve sukulent dolu..İleride özel kaktüs bahçemde olsun istiyorum. Birde daha büyük bir balkonum :)) ya da üst kattaki bir balkonu camekanlı yapmak.Böylece sera gibi bir ortamım olabilir kışın..









Resimler yine flickr.com dan ama bu balkon yabancı biri tarafından çekilmiş, Antalya'da sanırım yayla da bir dağ köyünden..


Buralarda çoğu balkon-terasta kullanılan bir uygulama.

Resimler yabancı ülkelerden ama bu balkona benzeyen bir sürü balkon var Fethiye' de.























sukulentler..


Bu ara çok yazı yazdım. .
Dün Devin' e uğradım sabahtan,iyi görünüyordu. Öğleden sonra işte geçti.Akşamda Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Yaylı Sazlar Grubu konsere gelmişti Fethiye' ye..Ben beğendim, sanırım salonda..Umarım bir problem olmamıştır.Bizim arkamızdaki problem telefonu gelen Çocuk Dr.unun telefonu açıp oradan konuşmasıydı,telefon da acil falan değildi, sohbet etti.Dinledik çünkü olduğu gibi duyuluyordu.
Konserden sonra gidip Boğaziçinde kahve içtik Berna ve Hamit ile..
Bugün de Talin'in doğumgünü olduğundan sadece biz kızlar grubu olarak eve gidip pasta kestik sürpriz olarak :) Yarın akşam zaten erkeklerle beraber grup yemeğine çıkacağımız için bugün gündüzden halledelim dedik :)
Geldiğimde kendimi banyoya atıp keyif yaptım :) Keyif bunun neresinde , acele etmeden yıkanmakta sanırım..
Yarın eğer yağmur yağmazsa geçen hafta ertelenen 2. el pazarı açılacak Hisarönünde.. Bir terslik olmazsa da kahvaltıya gidebiliriz Yörük Müzesine öğlene doğru.
Şimdi tv de şarkı çalıyor ve ben nedense bu şarkıyı dinlediğimde duygulanıyorum.. Annem geldiğinde Ayla Dikmen'i eskiden çok sevdiğini ve plaklarını dinlediğini bunun için benimde çok sevdiğimi söylüyor..Yani çocukken de dinlediğim bir sanatçıymış, bu parçanın içimdeki tanıdıklığı bu yüzden demek ki. Hayret ben nasıl hatırlamıyorum ki..?
... ... ....
Bugün :
Dün eve zor gittim..Hiç keyfim yoktu.Nedeni belli oldu, hasta oldum..sanırım boğazlarım şiş,mikrobik olabilir, Hisarönündeki 2. el pazarını zor bitirdik.. Şimdi arkadaşlarla benim bürodayız, kahve içtik.. Onları geçirip ,biraz dinlenip çıkacağım.. Akşama yemek için biraz dinlenmek istedim. Uzunbey bugün de Karaağaç' a gitti. Ben ilaç alınca biraz daha iyi oldum. Yardıma gittim ama onlar benle daha çok ilgilendi..
Yarın bir terslik olmazsa evde dinlensem aslında ne güzel olur :)

5 yorum:

La Madame Chapeau dedi ki...

Begonvilli ve pembe sakız sardunyalı balkonları çok seviyorum ve sanırım feci derecede özlüyorum.

cesetizleri dedi ki...

eski evlerde harika durmuş içim gitti yine.

Asortik Krep dedi ki...

BB, begonvil burada olmazsa olmazlardan..
Fethiye evlerini görüntüleyeceğim sizlere baharda..Hem mimari hem de estetiksel inceleriz artık :))

Cesi, eski evler benimde hastalığım..Belki de eski ahşap Rum evlerinde geçti çocukluğum bu yüzden olabilir :)

laleninbahcesi dedi ki...

evimin balkonu çok küçük sadece lalelerim sümbüllerim ve sardunyalarım var . Bir de şu aşağıya doğru sarkan aslında yer örtücü olan acem halılarından var.
Geçen bir röpörtaj da Ediz Hun2un avrupanın 3. büyük kaktüs kolekksiyoncusu olduğunu okudum. Üç binden fazla kaktüs çeşidi vardı.

Akdeniz hep yerleşmek istediğim ama Karadenize alışık olduğum için ikliminden korktuğum bir yer. Geçen yaz Kaş da hiç klimayı kapatmadım geceleri. Sevgiler size

Asortik Krep dedi ki...

Lalenin bahçesi, yazın bir ay dışında havalar artık bize çok sıcak gelmiyor..Devamlı buralarda olunca alışıyorsun biraz.
Balkon çiçeklerin en güzellerdenmiş :) Sardunyalar en sevdiklerim benim..
Bildiğim kadarıyla Türkiye'de kaktüs derneği de yeni kuruldu.