Seçimlerden önce arada İstanbul yazısı var ya, başka yazı yazmak için bunu da yazmak zorundayım.Yazı disiplini deyin,günlük disiplini deyin ama arayı yazmadan atlayıp son yazıya geçemiyorum kafamda. E ben bu bloğu kendim için yazıyorum o zaman hadi bakalım İstanbul günlerine dönelim.
İstanbul'a gitmeden önce her zaman ki gibi çok özlemiştim herkesi. Biz bir ev işi için gittik aslında ama gitmişken bir sürü işimizi de hallettik. En azından Uzunbeyle uzun zamandır beraber gitmemiştik,iyi oldu. Hem o döndü ben bir -iki gün kaldım, gerçi bir gün erken dönmek zorunda kaldım,bilet bulamadım dönüşte..Bu resim Çağıl, ben ve Uzunbey'in bir İstanbul kaçamağından. Nedense başka yere gitmek istemedik beraber ,çıkıp sokaklarına dalmak, mısır çarşısına gitmek eskisi gibi, biz her ay mutlaka bir kere mısır çarşısının hayvan ve tohum satış yerine giderdik, tahtakaleye uğrardık, eskiden Doğubanka da bakardık, yemek yerdik Hamdi'de, Eminönü'nden deniz koklayıp dönerdik.Bu sefer beraber olmamıza rağmen sadece mısır çarşısının hayvan ve tohum satış yeri çok anlamsız geldi.Böyle bir yerden sonra susamışçasına o dükkanlara dalıp saatlerce hayvanlara ve bitkilere bakmamız aklıma çok uzak geldi, o zamanmış etkileyiciliği, şehirde yaşadığımız içinmiş.Şimdi alelade bir yer gibi geldi ya da biz çok değiştik. Alacak ya da bakacak bir şey bulamadık, çıktık,yürüdük biraz köprüde.Çağıl'la beraber bira içelim dedik köprüde :)
Silivri
Silivri
Büyükçekmece , bu yol ara bir yol,herkes bilmez. Dallas Yolundan Gürpınar'a kestirme çıkar.Teyzemin kızı düşüp bileğini kırmıştı ya,ameliyat oldu.Buradan ona gidip geldik, Beylikdüzüne.
Ara yoldan manzara..
Burcuyla Fhm bizi ve annemleri bir gece yemeğe götürdüler çevre derneğine, balıklar o geceden :))
Annemin balkonundan.
Naneleri..
Orkideleri Burcu almış :)
İki saksı orkide vardı.
Annemin en son ben gelmeden önce çalıştığı son kırkyama tablo bitmiş.Çok güzel olmuş.
Hep anneler kızlarına bir şey öğretecek değil ya.. Bunlarda benim sayemde kaktüslere saran kayınvalidemden :) Bazılarını bize geldiğinde çelik vermiştim o da çoğaltmış.
Çoğu benimkilerden güzeldi, yerlerini sevmişler.
Gittiğimiz yerlerden ara ara küçük çekimler.. Cennet Mahallesi.
Sirkeci.
Hamdi Restaurant- Biz çatıda oturduk, bir ara inerken bu fotoyu çektim.
Eminönü.
Galata Köprüsü.
Eminönü.
Köprünün diğer yüzüne geçmek için orta kısma kadar yürüdük, ben bol bol resim çektim.
Diğer taraf.
Topkapı sarayı,uzaktan..
Saray manzaralı kahve ve biralar...Bu blog için.
Annem ve Burcuyla bir başka günden.. Çay ve alışveriş keyfi.
Perlavista..
Bu resimlerde teyzemin kızı Berna ameliyat olduğunda ona hastaneye giderken..
Yeşilyurt Feneri
Çınar hotel- Hastanenin camından manzara böyleydi :) yeşilyurt international hospital.
Kalan istanbul resimleri de böyleydi. Güzel bir geziydi, seçim olmasa dönmezdim o kadar çabuk :))
*Başlık : C. Süreya
6 yorum:
günaydın
ben de senin gibi istanbul'a gelip özleyeceğim günleri bekliyorum.
hep bi istanbul'dan kaçma arzumuz var
Bir yudum İstanbul, iyi geldi . Teşekkürler.
Havva diyorum izninizle, Fethiyeyi seviyorum ama İstanbula çok uzak :) Şöyle arabayla haftasonu kaçıp gelebileceğim bir uzaklıkta olsaydı tadından yenmezdi :( Yani bütün herkes istanbulda olduğu için zorlanıyorum.Aslında yazacak çok şey vardı,her geldiğimde biraz daha farklı ve kötü buluyorum insanları,yani bence istanbul değişmiyor,insanlar değişiyor...
Sevgili Tülin, bana da :))
Yine gelmişsin gibi hissettim yazıyı okuyunca:O).
son yazdıklarınıza yapılan yorumlar,açılmıyor.çok anlamam ama engelleme var gibi geldi?
Ya sormayın, ben artık sayfa kapanmadan yazı yazamıyorum,facebookta bir şey paylaşamıyorum.Çok demokratik bir ortamda yaşıyoruz ya ondan bence de.Şu an yeni yazıyı üçüncüye açmaya çalışıp yazmaya çalışıyorum ki yazdıklarımda politik değil.
Büromda 4 bilgisayar var, hepimiz aynı yerden interneti kullanıyoruz, bir tek ben kopuyorum internetten,ne garip değil mi..? :))
Yorum Gönder