Cumartesi, Ağustos 09, 2008

gidiyorum

Bir haftadır yazı girmemişim..Üzgünüm.Bu cehennem sıcağında hiçte aklıma gelmedi yazı yazmak :) Dün yazıya önce resimleri koyuyorum sonra altını yazıyorum ya, resimleri attım Figen Ankaradan buralara gezmeye gelmiş illa bana da uğra demiştim.. O gelince ara verdim sonra da bir baktım ki resimler uçmuş. Neyse yine bu sabah dört tanesini de evde uçurduktan sonra yine girdim resimleri, bir an önce yazıp işime bakacağım. Yukarıdaki manzara Hill Side'a giderken bir tepeden çekildi.. Karşıda tam olarak marina önündeki tekneler ve arkada deniz kenarında olan yol ve çevresi gözüküyor. Kartpostal gibi maşallah ama çok sıcak. Sıkıysa yolda yürü ya da klimasız yerlerde otur.
Burası da yine bir yürüyüş yolunun manzarası. Bu sefer görünen Fethiye Körfezindeki adalar.
Buraya çok eskiden gelen bir arkadaşım hep derdi ki etrafımız beş kat dağ.. İşte bunun kanıtı..

Bu arada güzel haberi vermem lazım ki ben de memleketime gidiyorum bir haftalığına Çağılla beraber.. Babamı,Çarliyi ve İstanbul'u çok özledim. Trakya'yı da :))

Balkonda bir öğleden sonra..Annemin yaptığı ebru masa örtüsü masada.. Yemek yerken koymuyorum ama bunlar oturmalık :)

Kışın aldığım kaktüslerden..


Bunu da melissa peyzajdan almıştım..
Bu saksıyı gördüğümde tam kaktüslerim için diye düşünmeden edemedim ve aldım.

Buz çiçeğim..Kendileri sukulent olurlar :))

Bunlarda genelde buz çiçeği olarak bilinen diğer sukulent çeşidi... Su vanasının kutusunun altında duruyor çünkü ön balkon kapısının çarpmasını önlüyor..
Bildiğim kadarıyla Mine bu çiçeklerin adı.. Bende en çok bu rengini seviyorum ama Uzunbey bu çok yayılıcı çalı şeklinde olan çiçekleri ön giriş kapısının yanına inat olsun diye hepsini birarada diktiğinden bu evde nefret ediyorum da denebilir :) Normalde Hatice Teyze bana pembe-sarısını vermişti.. O da gidip beyaz ve sarı-kırmızısını almış.. Şimdi bir damlacık yerde 3 tane yayılıcı mine var ve daha bir sürü bir şey. Karman çorman bir bahçeden hoşlanmıyorum, kendi içinde bir düzeni olmalı bahçenin.. Ev biz taşındığımızda sıfırdı ama bir sitede oturduğumdan, bahçe düzeni yapılmış olduğundan belli sayıda bir şeyler dikebildim kendi bahçeme.. Olanlardan kalan yerlere.. ama sağolsun Uzunbey bir parça toprak gördüğü yere her şeyi dikmeye bayıldığından ön bahçem ve yan bahçem biraz düzensiz bir bitkilenme şeklinde..Zaten taş duvarlarda bir sürü saksım var..Böylece dolu dolu bir bahçe görüntüsü var.Neyse zamanla sevmediklerimi ayıklayıp kurtulacağım bazılarından..

Köklü getirip diktiğim Hatice Teyze çiçeğim..Çiçeklerimin çoğu ondandır zaten..Yani çeliklerin..

Bu da beyazı..

Atatürk çiçeğim.. Bunu da çelikten diktim, kuytu yerde olması gerekiyor ve rüzgardan bozuluyor kışın.. Altında da görüğünüz üzre mineler.. Karışık bahçede.

Sedum..

En çok ağustosta açmayı sevdiklerinden acem borusunun resmi.. Ben geldiğimde vardı ama normalde çok çiçek döküyor bu yüzden oturma alanlarının yanına dikilmemeli..

Japon gülü..

Buna arap saçı demişler birkaç yerde ama bu arap saçı değil bence..Adını bilen varsa yazabilir :)

Sıcaklardan mayışan sardunyalarımın içinde en iyi gözüken bu ..

Bu ne..?
Ben mutfakta özellikle milföy hamurundan yaptığım börek ve tatlılarla tanınırım.. Bu da yeni keşfim..Yani ben keşfetmedim bir blogda gördüm..Çerkeskızı adlı bir blogdu..Milföyü direk olarak bir kaba güzel şekiller vererek kare şekliyle oturtuyorsunuz.Gördüğünüz üzre ben şekil vermedim, koydum. Alta değen kısımlara çatal batırıyorsunuz ve kabarmasını önlüyorsunuz. Direk fırında pişiriyorsunuz.. Çıkınca üstüne benim kadar abartmadan bir tatlı kaşığı reçel koyuyorsunuz.. Ben reçeli çok koydum ama öyle seviyorum. Sonra soğuması için bekleyip pudra şekeri döküyorsunuz..

Çok çabuk ve tatlı isteyen ev ahalisi için hemen yapılması çok pratik.. Ben sevdim..

Bu da vişne likörümüz..Aslında mutfağım iyidir de göstermiyorum :)) Neyse, içmeyi seviyorum ya -böyle söyleyince de her gece içiyorum sanmayın ya sevinçten ya kederden içerim ben :))
Vişne likörünü internetten öğrendim :)

BU ARADA BEN SENELERDİR BU LİKÖRÜ YAPMAK İSTERİM AMA TARİF BULAMAZDIM..BU SENE AĞUSTOSU KAÇIRMADAN YAPAYIM DEDİM :) Biz likörümüze geçelim..

Ben bir kilo aldım çünkü bu ikincisi.. Vişne. Biraz cin, tarçın çubuğu,toz şeker,karabiber tane, karanfil.
Bir şişeye veya bir kaba, vişneleri saplarından ayırıp, çekirdekleriyle beraber yıkayıp hazırlığını yaparak en alta bir sıra koyuyoruz.Üstünü kapatacak kadar şeker,bir karabiber tane,bir tarçın çubuğunun yarısı,bir karanfil ekleyerek şişenin kapağına kadar dolduruyoruz sıkıştırmadan..En üste şişeyi sallayarak ve hava boşluklarını arada çıkararak cin koyuyoruz. Karabiber ve karanfil taneleri 10 ar taneyi geçmemeli ve şişeyi kapatırken en üste naylon daha sonra kapağı kapatıyoruz ki hava almasın, kaçırmasın. Sonra onu karanlık, ışık almayacak bir köşede unutuyoruz iki ay. Ben bir şişeyi unuttum, bu şişeyi de babam ve çarli için yaptım onlara götüreceğim.. Bu arada resimde gördüğünüz gibi çekirdekleri yıkayıp, kurutup bana gönderiyorsunuz ki kuşlara kurtlara yem olsun,ağaçlar çıksın..Gönderemezseniz de siz etrafınızda bir yerlere dikiyorsunuz..Ya da bizim gibi serpiyorsunuz..
Bu resim bende olan ve birinden kalan bir yağlı boya idi..Bu evde çerçeveletip asabildim en sonunda.. Çokta yakıştı salonuma.
Burcu annemlerde, her gün konuşup bensiz gezmemeleri için ikna ediyorum yetmezse tehdit ediyorum :) Kısmetse pazartesi akşamına biletimi aldım.
Bugün evdeyim, hazırlık yapmaya çalışıyorum. Çok sıcak tabii. Klima açtığın zamanda orada oturacaksın oysa ben her odada iş yapmaya çalışıyorum. Akşama düğün var eski bir çalışanımızın ama gidemeyeceğim.
Dün manikür-pedikür işlerimi bitirdim allahtan.. Bugün sadece bavul işlerim kaldı. Fazla gidecek bir şey yok, hepsini annemlerle yollamıştım zaten.
Yarın pazar, pazartesi de çabuk geçsin salı olsun ve ben İstanbulda olayım.

11 yorum:

HAYAT dedi ki...

asortik cnm daha yok muydu çiçek:) mahşallah binbir çeşit çiçekler var. bahçeni görmek için can attım doğrusu.balkondaki masan çok hoş.annenin örtüsü tam ona göre.
resimler zaten harika.
en güzelide trakyaya geliyor olman:) bu taraflarada gelin ne olur:))
figen hanımda sizlere teşrif etmiş çokda güzel olmuş.bakalım onun tatili nasıl geçiyor daha gelmeye niyeti yok(:
tablon çok hoş sanırsam erguvan onlar öyle değil mi?
vişne liköründen ne olucak cnm bi kadeh bozmaz bizi.tarifini daha önce alsaydım bahçede ki vişnelerden yapardım bende tadını merak ettim:)
iyi yolculuklar asortik
görüşmek dileğiyle...

ruhdagı dedi ki...

Bende ancak evdeki bambuların resmini koyabilirim sanırım:) balkonda ikide sardunyam var ama sizinkileri görünce imkanı yok bloga çiçeklerin fotosunu koyamam:)
Bizde üç kız kardeşiz o yüzden sizin ve kız kardeşiniz blogları çok hoşuma gidiyor. Bir arada geçireceğiniz vakitlerin çok güzel geçmesini dilerim .
Sevgiler, selamlar.

Hayatın Ressamı dedi ki...

çiçeklerin hepsi çok güzeller.boşverin renkleri farklıda olsa topraga tutunup yaşamışlar.ben burada çiçeğe hasreti.kuru ot çöpe bahçe diyorum.
hiç birini kurutmayın ne olur!
o mikföyü yapan çerkez kızı değil!! çapankızı'ydı.sizinkide çok güzel ellerineze sağlık.
sonunda burcu'nun.istediği oluyor.bence yerinden kıpırdamıyordur sizin gelmenizi bekliyordur.
o balkon benim hayallerimdeki yerlerden biri.
iyi tatiller.

gönül dedi ki...

Sevgili Asortik,
Bahce ne güzel olmuş,ben geldiğimde kış ve gece olduğu için kaçırmışım sağlıkla oturun canım.
Tatile çıkıyor olmana sevindim,Anadolu yakasına geçersen görmek isterdim seni neyse kısmet belki görüşürüz,iyi yolculuklar sana,
sevgiler.

:)den dedi ki...

Blogunuzu internette "Fethiye" ile ilgili bilgi toplarken buldum. Bazen oturup günlerce internet gibi bir nimeti bizlere armağan edenlere dua etmek istiyorum:)
Ne hoş bir karşılaşma oldu. İflah olmaz bir çiçeksever olarak yetiştirdiğiniz çiçeklere bayıldım. Yaşadığınız bölgenin, iklimin nimetleriyle gelen çeşitlilik insanın başını döndürüyor.
Blogunuz incelerken, "Çekirdek kampanyası"nı görünce gözlerim büyüdü. Çünkü ben de bu yazın başından beri yediğimiz tüm meyve çekirdeklerini özenle bir kavonozda biriktiriyordum. Sonbaharda Ankara'nın çeşitli bölgelerinde onları toprakla buluşturmayı planlıyordum. Amacım doğadan aldıklarımıza karşın kendi çapımda minicik bir katkıyla geri vermekti. Sadece tüketen değil, üreten olmak istememdi.
Kampanyanızı öğrenince, gözlerim doldu mutluluktan...
Ne güzel yalnız olmamak. Bir yerlerde tanımadığın ama aynı duyguları paylaştığın güzel yüreklerin olduğunu öğrenmek.
Çok teşekkür ediyorum size. Hem güzel yazılarınız hem de doğayı önemsediğiniz için.
Haberleşebilmek dileğiyle, sevgiler...
Uçan Martı

Asortik Krep dedi ki...

Hislerim ve ben, çiçek var hiç olmaz mı..? ileride hepsini bir ya da bir kaç yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum :)

Bir beş dk seni görmeye uğrayacağız kısmetse :)

Tablodakiler sümbül sanırım..

Ben yaklaşık beş senedir,vişne buldum tarif bulamadım, tarif buldum vişne bulamadım..Sende sanırım ikisini buluşturmak için bekleyceksin :)

Figen ve ailesi ile görüşmek çok güzeldi,biz zaten daha önceden tanışmıştık, severim ailece :))

Ruhdağı, yaşasın kardeşler :)) Bu arada size link verdim..

Sihirli Eller, evet nasıl unuturum ya da şaşırırım diyeyim..Çapan kızıydı..Hatta benimde çekmeceden tanıdığım çapanlar var :) Teşekkür ederim doğru adres için..

Balkonum güzel ama onu daha güzel yapan paylaştığım insanlar..Beklerim..Bu arada beklediğimden hoş çıktın itiraf edeyim..Bahçen güzel olmasa da sen güzelsin :) Bahçe ile ilgili bol bol okumanı tavsiye ediyorum.Nette çok güzel bilgiler var.Birde nereli olduğunu merak ettim..Beşiktaşlısın ama ankarada oturuyorsun ve esmersin .. :))

Gönül Hanım, siz geldiğinizde daha taşınalı çok olmamıştı zaten bahçe şimdiki halinde değildi.. Daha da güzel olacak çünkü başkalarının yaptıklarını temizleyeceğim :)) Bahçe benim, sırf bu yüzden ev aldım ben ya..Başkaları bahçeme karışınca Uzunbeye dedim ki bana artık ev al yoksa kaçıracağım keçileri..Sitedeyima ama evler müstakil olunca herkes kendi bahçesinden sorumlu oluyor.Yani etik olarak bana karışmamaları gerek yani benim kapımın önüne yoksa buraya yazıyorum onların kapısının ve balkonunun önüne gidip bitkilerini budayıp, yeni bitkiler ya da kurtulması olanaksız sarmaşıklar dikebilirim..

Uçan Martı, hayat böyle güzel değil mi aslında her evrede kafana uygun birilerini bulabilmek..Yoksa belli bir yaştan sonra umudumuzu kaybedip düşünüp dururduk..Yazdıkların içinde teşekkür ederim..

Malla dedi ki...

Balkonunuza bayıldım.O masada ne güzel çay içilir,sıcak pohaçalar yenir...Fotolardaki detaylar harika...Elinize sağlık...

funda dedi ki...

cennette yaşıyorsun sen , cennet denen şey böyle bişey olmalı insan hiç yaşlanmaz ki burda.. kendim için de dileğim böyle bir cennette yaşamak. olur inşallah .:)

aqua / ~~denizbahcesi~~ dedi ki...

ben sana hıcbırzaman orada calıstıgımı soylemedım ki nerden cıktı anlamadım:)bu yasta orada calısmam zor zaten degıl mı?merkezde baska bır yerde :))))

YAVRU KUŞUN ANNESİ ANNEKUŞ(*YASEMİN*) dedi ki...

Çok güzel bir bahçeniz var hayran oldum.
Çiçekleri çok severim, çiçek sevenleri de..

SEVGİLER..

Asortik Krep dedi ki...

Malla, balkonum güzel ama insanlarla daha da güzel oluyor :) Teşekkürler..


Funda, küçük yerde yaşamak isteyen herkesi buraya davet ediyorum.Küçük mü küçük yer işte..Hem de havası çok güzel,özellikle kışın akşama kadar dışardıda dolaşın ,evler soğuk.

Aqua, sen bana hiçbirşey söylemedin zaten ben biliyorum ama çaktırmıyorum :)) ne dersin ..?

Yasemin,teşekkür ederim..Dün geldim ve bahçem yemyeşil karşıladı beni birden cennete geldim sandım :)