Perşembe, Ocak 29, 2009

bağ , bahçe, gün, plan, program.. Ares

Bunlar bahçemizin tomurcukları..Yeni keyifleri geldi ve ancak açıyorlar.Bu sene bahçivandan hiç memnun kalmadık..Allahtan kışın gelmiyor ve çiçeklerimle başbaşa kalıyorum.

Yine evdeyim çünkü akşama şömine başı misafirimiz var.. Bu sefer geçtiğimiz haftalarda gittiğimiz Kaya daki dostlar bize gelecek sıcak şarap içmeye.. Ayşe ve Dean..

Fotoğraflar bahçeden.. Yazıyı yazarken dikkatimi çekti ki resimlerde renkler hep pembe ya da kırmız.. Birde yukarıdaki fotoğrafla hiç oynamadım.. Aynen çektiğim gibidir..İlginç :)

Flickr'da kendime albüm açtım.. asortikkrep diye arayacaksınız.. Buraya koyamadıklarımla ve her yönüyle Fethiye ve çevresi fotoğrafları orada olacak :))


Balkondaki pembe gül.. Bu sene ki ilk güller..
Bu da benim balkonun yanındaki begonvil.. Bahçede çeşitli renkleri mevcut..--Orkide, bak sana kıyamadım Hollanda dönüşünde uğra , ne zaman istersen sana çelik vereceğim.. Çelikten tutturmak çok zor ama , belki yaparsın, bilmiyorum..-
Bunu geçtiğimiz ay çekmiştim sanırım..Bahçenin diğer ucundan..
Ares, kocaman oldu şimdiden..Daha altı aylık ama iki yaşına kadar büyüyebilirmiş :) Neyseki ben büyük köpekleri seviyorum ama koltuğun tepesinde yanımıza çıktığında çok komik oluyor. İstediğin kadar çıkarmamaya çalış, sen oturunca yanında bitiveriyor. Bazen diyelim ki uyuyorsun,aynen bir çocuk gibi yanına kıvrılıyor.. Genelde akşamları yatağın üstünde, ayakucumda, yatağın ucunda ama kesinlikle bizim odamızda.. Uzunbey uzun olduğundan yatak ucunda yer yok bu yüzden çoğunlukla benim ayakucumda yatıyor.. Bazen uyku sersemi ayakla itiveriyorum sanırım..Hiç sesi çıkmadan aşağıya kayıyor.Sonra yine ilk fırsatta üstümüzde :))

Günlük kullandığım yatak örtüm heba oldu, neyseki Aysetun'un bana ev hediyesi getirdiği mavi patchwork yatak örtüsü var, hergünlüğe kıyamadığımdan kenarda tutuyordum.Acil durumlarda onu kullanıyorum :)

Artık çişi gelince kapının önünde ya da peşimizde dolanıyor..Zaten anlıyoruz ve saatli çıktığından takip ediyoruz.. Ne güzel ki diğer oğluma çekmemiş , benim yemeklerime bayılıyor :)) Hazır mamadan hoşlanmıyor ama yemek yoksa yiyiyor. Haftada bir kabuklarıyla yumurta haşlayıp veriyoruz, tüyleri parlasın ve beslensin diye. Nisandan sonra buraları çok sıcak olduğundan keseceğiz yumurtayı..

Etsuyu ve tavuksuyuna ekmek doğruyorum, bulgur -sevmiyor-, makarna atıp, karıştırıp eti kemikleriyle veriyorum.Tavuk kemiği vermiyorum..Bir kaç kere denedik, çok zor hazmediyor..ve bağırsaklarında problem yaşıyor.Yediğimiz yemeklerden de veriyorum..

Üşütmeye gelmiyor, çok sosyetik oldu bu köpek bu yüzden daha aşıları tam bitmediği için sık yıkamıyorum.. Ama biliyorum ki suyu çok seviyor ve yazın onu denizden ve sudan çıkaramayacağımızı düşünüyorum..

Yağmurda ıslanmasın diye şemsiye ile dışarıya çıkarıyoruz çünkü üşüttüğünde çişini tutamıyor..

Her gün bizimle işe geliyor, alışverişe markete girerken arabada bırakıyoruz, eğer bahçeli bir restauranta gidiyorsak ya da cafeye yanımıza alıyoruz..Geçen gün mesela öğle yemeğine Kaya'ya gözlemeciye gittik, adamlar İngilizlerden alışık ki yabancılar yemek yerken kedi ve köpekleri çoğumuz gibi oralardan kovalamıyor, gerçi Ares masanın dibine kıvrılıp biz izin vermeden kalkmıyor ama bize üst kata çıkarken bile izin verdiklerinden Aresle çıktık.Eğer biz verirsek masadan birşeyler yiyiyor yok biz vermezsek ne yersek yiyelim kafayı kaldırıp istemiyor.. Havlama olayımız zaten yok.İşe götürdüğümüzden ve büromuz bir apartmanın 1. katında olduğundan havlamaya alıştırmadık.Evimizde bir sitede olduğundan komşuları rahatsız edecek şekilde ses yapmamaya dikkat ederiz her zaman.. O da aynen bizim gibi alıştı bu durumlara..Şu an sesle ilgili bir problemimiz yok.. ama havladığında sanırım kafa yapısından- koca kafalı köpeklerin havlaması olan worf worf şeklinde havlıyor ki tanımayan için ürkütücü olabilir.. Yine de sevgi manyağı ve köpek seven birini görünce çıldırıyor onu sevsinler diye.. Yolda da çocuk ve insanlara manyaklar gibi koşuyor, burdan söylüyorum bu cins köpek gördüğünüzde nekadar büyük olursa olsun sizinle oynamaya atlıyor, sakın korkmayın ve hoşlanmadığınız bir şey yaptığında ona Hayır!! deyin.. İlk atlamada oyun için atladığını söyleyince ve bebek olduğunu anlayınca sevmeyen insan bile ona sevgiyle yaklaşıyor..Birde çok sevdikleri var ki yanlarından zor alıyoruz..Berna mesela..Geçtiğimiz hafta perşembe akşamı bize geldiler şömine başı sıcak şarap keyfine.. yazdım mı hatırlayamadım şimdi, Berna, Ersin Bey ve Hilkat Hanım.. Bu kişiler Ares'in hayranları mı desem Ares mi onların hayranı desem bilemiyorum.Onları görünce çıldırıyor..Birde böyle sevdiği genç bir Türk müşterimiz var, onu görünce çıldırıyor..
Yine de köpeklerin tasmasız gezdirilmesi olayına sıcak bakmıyorum.. ama başkalarını rahatsız edebilecek zamanlarda hemen tasmayı takıyoruz boynuna..


Ben köpektir diye her ihtimale karşı arkadaşımızın çocuklarıyla yalnız kalmasına izin vermedim daha bebekken bile..ama inanın dişleriyle tutuyor, kesinlikle ısırmıyor, çocuklar onu hırpalasa da :)) beni de mesela hiç ısırmıyor ve numarayla bile olsa ağzına zorla da soksak çıkarıyor ağzından elimi..Aramızda düzeyli bir ilişki var ve bunu kesinlikle aşmıyor..Bunu köpek beslemek isteyenler için özellikle yazıyorum ki ben ona istediğim mesafede duruyorum ve ilişkimizi ben belirliyorum.Şimdiye kadar kesinlikle aşmadı ve bana saygı gösteriyor.Ona sık sık dokunmuyorum çünkü ona dokunduğumda mutlaka gidip elimi yıkıyorum ve unutup evdekilere servis yaparım diye çok dikkat ediyorum..

Bizim mutfağımız amerikan mutfak ama gidip yerde yatmak haricinde mutfakta hiçbirşeye dokunmuyor.. Sadece plastiklere ve kağıtlara karşı bir ilgisi var,diğer şeyleri demek ki yasaklamayı öğretebilmişiz..Öyle bir şeyler bulursa affetmiyor,mesela gece biz uyurken mandal sepeti fırtınada uçmasın diye odaya almıştım balkondan, onu dişlemiş, mandallarla oynamış, yumaklarımı dağıtmış, birde kağıt, gazete kağıdı ve not kağıtlarını eğer yerde bulursa oynuyor..

Terliklerle oynamıyor mesela.. Yani bıraktığınız yerde buluyorsunuz ama bir iki diş izi olabiliyor..Yine de yasak oynaması..Görünce hayır! oynamayacaksın diye uyarıyorum..

Küçük bir kedi koleksiyonum var ..Biraz çoğalsın, görüntülerim blogda..

Bu hafta birkaç toplantıya katıldım, Çalış Karnavalı ve yeni bir festival için..

Kuzu göbeği diye bir mantar var , buralarda özellikle köylü topluyor ama çok güzel tadı var ve bol..Bu konuda Üzümlü'de bir festival organize etmeyi düşünüyoruz .. Ayrıntılar belli oldukça paylaşacağım..

Bu hafta sonu geçtiğimiz pazar yağmurdan yapılamayan Çalış car boot yapılacak kısmetse yine pazar günü ve biz ( Çağıl tatilde, Uzunbey ve Ares ) çevre derneğinden arkadaşlarımla Üzümlü' de pazar günü car boot tan sonra kahvaltıya gitmeyi düşünüyoruz..Hem festivalle ilgili konular konuşulacak hem de çevre derneği ile ilgili toplantı yapacağız..

Gelecek hafta bir terslik olmazsa 6-7-8 şubatta Çanakkale Gezisi var, Assos, şehitlikler ve bir kaç antik kent ziyaret edilecek.. O geziye katılmayı düşünüyoruz ailecek..

Ona da hazırlık yapmam lazım bir yandan..Şimdiden bütün şapkalarımı ve atkılarımı hazırlamalıyım :)) Ne de olsa çok soğuk bir şehir , geçen seneden hatırlıyorum..

14 yorum:

Basak dedi ki...

Ares'in güzelliğne vuruldum...

enne dedi ki...

Gigi Ares'e bayılırdı. Ben biraz korkarım ama sen anlatınca sevesim geldi valla. Dolphin ise hiç korkmaz, kuzenimin evinde Kurt/kangal kırması vardı, Şifo, oturunca benim boyumda oluyordu:) Dolphin onunla bir oynuyordu, inanamazsın. Hep köpeklerden korkmamayı ve her gördüğü köpeği seven kişilerden olmayı istemişimdir ama elimde değil. Gördüğüm anda kalbim küt küt atıyor, bu korkuyu onlar hissediyor diye daha bir korkuyorum. Bunu köpeklere anlatmanın bir yolu var mıdır acaba? "ben seni seviyorum ama azıcık korkuyorum, yanıma gelip üstüme atlamasan olur mu?" tarzında bir tercüme lazım bana:)))

paçoznuri ve saz ekibi dedi ki...

siz bu bahçe işinden bayağı anlıyosunuz maşallah! benimde ufak bi bahçem var henüz hiç bişey yapmadım daha!sadece hazır çim serdirdim ancak bişeyler yapmak istiyorum bunun için baharı beklemelimiyim yada şu an hangi bitkilerin zamanıdır? yazı da çok güzel olmuş bu arada, ellernize sağlık!

funda dedi ki...

senin yazdığın şeyler başka benim aldığım mesaj başka asortikcim .. benim aldığım mesaj şu : topla pılını pırtını hadi git sen de oralara..içimden bir ses diyor ki atamalarda tercih yaptığında yaz sen fethiyeyi en başa, rahatla :)

Asortik Krep dedi ki...

Ares, gerçekten güzel bir oğluş :)) Her hali çok hoş..Onu izlemek bile bazen keyif veriyor ve bugün onu da Çağıl gibi özlediğimi farkettim.Bugün Uzunbey'le işe gitti ,akşam gelse de sevsem diye içimden geçirdiğimi farkettim :)

Enne, bence de Gigi bayılır..Biz nisanın ilk haftaları kısmetse Ares' i de arabaya atıp İstanbul'a gitmeyi düşünüyoruz..Görümcem doğum yapacak, onu ziyarete..Eğer ters bir zamana gelmezse bu ziyaret gerçekleşirse Ares'i sevebilirsin belki :))
Bu cins için söyleyebilirim ki zaten çok sevmediğinizi anladığında daha mesafeli ama sizden karşılık görürse tepenize çıkan bir tip bunlar :) Hastalar , herkes onları sevsin istiyorlar.. O size çok ısrarlı davrandığında onu sevseniz bile uzak davranmanız gerekli..o zaman bekliyor sevginizi gösterin..Sakin olmak gerekli..
Bende hemen atlayan ve sevgi gösteren köpeklerden korkarım ama bu o kadar candan ki sevmeyenler bile dayanamıyorlar :) Bir gün kameraya çekeyim :) Evde biz müdahale ediyoruz hemen..Sokakta yanına gelene kadar bayılırsın sanırım :))

Paçoznuri ve ekibi, siz kalabalıksınız bahçeyi halledersiniz bir şekilde :)) Nerede yani hangi iklimde olduğunuzu bilemediğimden nasıl davranabileceğinizi yazamam..Hatta bahçe gölge mi, düz mü katmanlı mı..? Ağaç var mı..? Çalı tarzı bitki severmisiniz..? gibi sorularım var ve evin konumu bahçeye nasıl yansıyor- 2 balkon var,büyükte oturuyoruz gibi-bilgilerle kısa bir mail atarsanız ve bir ön araştırma için bir kaç tavsiyem olabilir.. :))
asortikkrep1@gmail.com
hatta bunun için size siteler tavsiye ederim, bir bahçe danışmanı da siz olursunuz..Bu bilgilerimi deneyerek ve güzel siteleri okuyarak edindim :))

Funda, ne güzel yazmışsın.. Biraz önce Ayşe ve Dean, yalnız gelmediler,yanlarında da Ankaralı bir hanım misafir vardı.Bilerek ve isteyerek tayinini buraya istemiş,şu an Kaya da yaşıyor..Neden olmasın ;) Sende rahatla bende bayılayım bu fikre..Düşünsene ikimiz birden Fethiye yazıyoruz :))

HAYAT dedi ki...

bahçendeki güzel renkler bu mevsimde içimi açtı resmen.
ares gerçekten büyümüş.
çok güzel bilgilerede yer vermişsin.

enne dedi ki...

Nisan mı? Tamam, mutlaka görüşeceğiz o zaman, Gigi de Cigi de tanışacaklar Ares'le:)

Benim Hayatim dedi ki...

Bende enne gibi kalp atışları hızlanan tiptenim. İçimde çok büyük bir sevgi var ama cesaretim yok. Köpek alsam tercihim Ares cinsi ve rengi olurdu. Anlattıklarından sonra anlaşabileceğimizi düşündüm.

Evine, bahçene bayılıyorum. Çok diler, istersek oluyormuş değil mi :))

cesetizleri dedi ki...

neresi ki leyn burası.. anam ne güzel çiçekler onlar..
Burda nerde bu zamanda gül bülbül..
Tek çiçek var o da benim.. Böcekler de kış uykusunda zahar. kimsecikler yok.

ruhdagı dedi ki...

Ne güzel bir yazıydı. Bahçenizdeki gülden kokladım. Ares'i şımarttım ve sıcak şaraba ortak oldum :)

Sevgiler.

Zeugma dedi ki...

Bu blog insana pozitif duygular aşılıyor.
Yazılanları okuyup resimleri görmek bile mutlu ediyor insanı resmen..
Kanatlanıp oralara uçmak ,seninle bir kahve içip geri dönmek geliyor içimden..
Her seferinde..
Sevgilerimle..

Asortik Krep dedi ki...

Hayat, hayatın içinden bir yazıydı işte.

Enne, bir terslik olmazsa ve Çağıl'ın yazılılarına denk gelmezse ordayız kısmetse :))

Benim Hayatım, ben yazıyı yazdım Uzunbey içeri girdi ve Ares2in yine birilerine sevinçle koştuğunu keyifle anlattı :)) ama dikkat etmemiz lazım,korkutuyor da dedi..

Gamlı baykuş, Ares'in adı aslında kemik torbası "Puik" olabilirdi :)) ironik bir şekilde :)

Ruhdağı, yolunuz düşerse bekleriz efendim:)

Zeugma, bazen içimden geçenleri değilde görmek istediklerimi gördüğüm gözle paylaşıyorum..

Adsız dedi ki...

Merhaba

Ben bir uyarıda bulunmak istedim.Sİz zaten vermiyormuşsunuz ama yazmamak içime sinmezdi.

Tavukların but kısımları ve o tarz kemikler midede dik olarak kırılıp parçalanırmış.Ya da çiğnerken dik kırılırmış ve o şekilde yutarmış köpeklerde.O nedenle "kesinlikle" o tarz tavuk kemiklerini vermemek gerekiyor.

Biz malesef acı tecrübe ile öğrendik.Dayımın köpeği tavuk but kısmı yedikten sonra mide kanaması geçirdi ve hayatını kaybetti.Dik kırılan kemik mideye saplanmış

O nedenle uyarmak ve söylemek istedim.Zaten vermiyormuşsunuz ama bu da aklınızda bulunsun istedim

Sevgiler

Asortik Krep dedi ki...

Adsız, teşekkür ederim, yine de bir sürü insana buradan hatırlatmış olduk.