Perşembe, Mart 26, 2009

Aslında nisanda İstanbul' a gitmek istiyordum.Hatta şimdi hemen gitmek istedi canım. Seçimler var pazar günü aklıma geldi, sonra Çağıl'ın ilk sınavları başladı, o dershaneyle üniversitelere geziye gidecekti , vazgeçti, benim özel bir-iki işim var halletmem gereken, işleri toparlamam lazım, evde de hazırlık yapmam lazım gidebilmek için.. Çamaşır ,ütü, düzenlemeleri falan.. Yalnız kalacaklar ya ben gidince, bunların hepsini toplayınca en az 15-20 gün kıpırdayamadığımı gördüm. Tam ben gideceğim nisanda, mayısta 21 sene sonra lise arkadaşlarım buluşacak Büyükçekmece'de.. (1988-2009 ) Mayısın 17 si falan.. Öyle her ay gidebilme lüksüm yok ne yazık ki..Biraz dişimi sıkayım gitmeyi mayısa kaydırayım dedim kendi kendime.Çünkü çoğunluk şehirdışından gelecek hatta yurtdışından da var birkaç kişi..Bizim okul aynı zamanda erkek yatılı olduğundan bir sürü arkadaşımla ilk defa görüşeceğiz..Annemle konuşacağım o kabul ederse , mayısta İstanbula gideceğim diye planlıyorum kısmetse.. Yoksa nisan ortasında gidip, mayısı tehlikeye atacağım.. (okuyan da var aralarında ama onlar İstanbuldan, nisanda da görüşebiliriz) Annem burada etkili eleman :)) Evdekiler bana bıraktı zamanını..

Bu aralar gerçekten sıkıldım ben. Ara ara içime bahar sevinçleri düşse de gönlüm biraz uzaklaşıp kafamı dinlemek istiyor. Zaten bu kış tatilimizi de yapamadık. Takip etmemiz gereken başka işlerimiz oldu, kötü bir kış sezonu vardı iş piyasamızda, yeni bir sezona heyecan duyamıyorum daha. İçim sıkıntılı anlayacağınız. Oysa bahar benim mevsimim.Ben bahar çocuğuyum :) Hem buranın baharları da daha güzel,bitsin hiç istemem. Artık içimde de baharı yaşamak istiyorum.

Bugün sabahtan yine çok yağmur yağdı, sanırım bundan hasta oluyorum ben. Yani birden hava sıcak ve güneşli bir bakıyorsunuz fırtına var ve hava serinlemiş. Çok hasta olan biri değilim , hatta kolay kolay hasta olmam ama günde 4-5 defa büroya girip çıkıyorum, arabaya inip biniyorum her seferinde, binalar genelde soğuk,buralılar fazla üşümezler ve klima ,soba, kalorifer yakmıyorlar çoğunlukla..Biz de şu an klimalar açık mesela.. ama başkalarının işyerine,dükkana, büroya,alışverişe girdikçe binalar soğuk, dışarıda hava güzel, güneş varsa terletici yoksa gölgeler soğuk, yani kazakla dışarıda gezebilirsiniz şu an ama kazakla bina içinde üşürsünüz :) Bu da beni hasta ediyor işte.. Herşey geçti ,öksürüğüm için kuvvetli bir öksürük şurubu aldım dün. Allahtan gece öksürmedim,gündüz çok konuştuğumdan gıcık yapıyor ve öksürüyorum. Şu zencefilli baldan da midem bulandı artık. Hergün bal yemekte çok keyifli bir şey değil ne yazık ki :))

Bir kaç gündür bürodayım çoğunlukla, dışarıda yapılacak işlerim azdı, toplantımda yok bu hafta. Blog yazılarım resim olmuş ,o resimlere bakıp ne güzel bir yerde yaşadığımı hissediyorum sanırım.Bu yüzden çok resim koyuyorum :) Uzun yazılar yazmayı da özledim aslında.
Uzunbey dışarıda , gelsin yemeğe gidelim diyeceğim. Öğlenleri beraber yemeğe gitmeyi seviyorum.Düzenli yemeğe çalışıyorum bu ara..

Yazı bitmeden yanlışlıkla yolladım yazıyı.. Arapsaçı gibiyim, hangi arada kaydı yayınlaya bastım farkında bile değilim.Kafam karışık. Yine canım deniz kenarına kaçmak istiyor.Uzun uzun yürüyüp, denizde taş sektirmek istiyorum. Çokta becerebildiğim bir şey de değil aslında. İçim öyle istedi .. Birde yüzmek istiyorum, evet bu mevsim ve şimdi dalgaların arasında ve denizde olmak istedim nedense. Sadece dalgaların sesini dinlemek istiyorum..

Not:1 -Resim: John Everett Millais (1829-1896)
Not: 2- Annemle konuştum, mayısı bekleyemem dedi :) Sanırım 1 nisan gibi ordayım .. (kısmetse)

Not: 3 - Hani bir çimento fabrikası olayı vardı ya bizim buralarda, kararı iptal oldu biliyormusunuz.. Yanlış ÇED kararı mahkemeden döndü, zeytinlikler ve Üzümlü kurtuldu :) Oley :))

3 yorum:

Mine dedi ki...

Yanlış ÇED kararının mahkemeden dönmesine çok sevindim.

Bu arada ben de 2 nisan akşamı İstanbul yolcusuyum. Belli mi olur orada karşılaşırız belki:)

pinarbk dedi ki...

Görüşme fırsatı bulur muyuz acaba?:))

Asortik Krep dedi ki...

Kısmet :) Neden olmasın..