Cuma, Ekim 20, 2006


Dün sabah diyetisyenden çıktım, benim manikürcüm de burada yani aynı merkezde..Bu arada söylemeyi unuttum 2.5 gündür müthiş şekilde yağış vardı..Burada yağmur yağmaz yağmaz, yağınca da seller götürür..Tam manikür seansına başlamıştık ki telefon çaldı..Eşim arıyordu ve büroyu su bastı hemen gelmen gerek dedi..Hemen manikürü yarım bırakıp kalktım.Araba tam kapının önünde olmasına rağmen bir dolu ıslandım..Bürom yakın olduğu için beş dakika sonra olay yerindeydim :) Aslında güldüğüme bakmayın tam anlamıyla rezil olmuş durumdaydı işyerim..Binanın en üst katta teras katı olan benim büromu su basmıştı! Nasıl olmuş diyeceksiniz ki anlatayım..Büronun girişinde benim katım yani içten merdiveni olan bir kat, merdivenle çıkılan ve kapısı balkona açılan bir teras katımız var..Balkonda öyle büyük bir gider var ki bazen düşünürdüm burası resmen kedi geçebilecek genişlikte bir delik..Bunu niye böyle yapmışlar meğer ustaların bir bildiği varmış..Balkonda çiçeklerim var ve biz öğlenleri de orada yemek yiyiyoruz.Rüzgarla sanırım yere ayran kabı uçmuş..Gitmiş deliği tıkamış..Dün akşamdam beri bütün yağan o deli yağmur önce balkon kapısından içeri sonra da merdivenden aşağı girmiş..Merdivenin altına doğru benim masam ,tam altında kütüphanem, yerde duvardan duvara halı her yer su dolmuş..Bir şekilde eğim kapıya doğru değilde bir köşeye doğru toplandığından sular orada birikmiş.Uzunbey kapıyı açarken içeriden şakır şakır su sesleri geliyormuş..Neyse o gün saat ikiye kadar önce içeride biriken bir karış suyu boşaltmaya temizlik firması çağırdık..Hem alt katın hem de üst katın halısının sularını çektiler..Sonra da biz çalışma arkadaşlarımla bürodaki herşeyi sildik..Benim bilgisayarım ve klavyem su içindeydi ve masamda ıslak olmayan tek şey ekrandı..Bunların yanında kütüphanemdeki sektörle ilgili sevdiğim kitaplarım da ıslaktı ve şimdi hepsi berjer koltuğumun üstünde açık ve yayılı bir şekilde kuruyor büroda..Yani iki gündür bahar temizliğindeyiz..Çok yorulduğumuzu bilmem söylememe gerek var mı? Bu arada yoğun işlerimize de yağmur elverdiğince koşturmaya da çalışıyoruz..Onun için bu gece işten çıkıp alışverişe gittik Uzunbeyle ve geldiğim gibi karides güveç ve makarna yapıp yemekten sonra biraz Çağıl'ın ödevine yardım edip uyumuşum..Kandil için arayan arkadaşımın telefonuyla uyanıp biraz birşeyler yazmak istedim..
Dün akşamki galaya gidenlerden duyduğuma göre Cem Yılmaz' ın yeni filmi Hokkabaz çok güzelmiş..Yarın burada da gösterime girdiğinden fazla beklemeyeceğiz.Ben Cem yılmaz filmlerinin seyrettikçe keşfedilen filmler olduğunu düşüyorum..Bunu da Gora' da anladım..İlk seyrettiğimde kesinlikle çocuklar izlememeli diye düşünüyordum..Daha sonra seyrettiğimde aslında gülmek için birsürü sebep bulduğumu farkettim..En güzel halide tv için bazı sahneleri kesilince olmuş,oturup Çağıl' la beraber güle güle seyrettik.
Umarım yağmurlar kesilir..Zaten burada yağmur da yağdığı zaman gidecek büyük kapalı mekan çarşılarımız olmadığı için insan iyice bunalıyor.Yalnız bu sabah evden acele çıktık..Bugün canım tost istedi..Bizim Kültür Merkezinin yanında denize karşı tost yapan küçük bir büfe var.Sabah saatlerinde denize karşı yağsız,ketçap ve mayonezsiz (evet tostun içine eğer söylemezseniz ketçap ve mayonez koyuyorlar ki iğrenç bir şey oluyor)karışık tostumu yedim..Deniz bir çarşaf kadar hareketsiz ve uzun zamandır duymadığım uzaklaşan küçük bir tekne motorunun sesi eşliğinde körfeze bakarak keyif yaptım..Daha şimdiden denizi ne kadar çok özlediğimi farkederek yaza özlem duydum..Biz ceketlerimizi giyerek gezmeye başladık ama bu yabancılar kıyafetleriyle beni öldürecek bir gün..Bugün ilk defa atlet giydim içime ve uzun kollu spor bir bluz..Üstüne kot mont..Büfeye yürürken ürperdim sabahleyin..Tam benim büromun yanında bir otopark var ve otoparka parketmiş bir araçtan önce şortlu ,parmakarası terlikli bir erkek turist,daha sonra da başka bir araçtan askısız penye bluz ve mini etek giymiş bir kadın turist yanımdan geçti..Onları görünce daha bir ürperdim çünkü ayaz vardı hafiften..Şu turistler bazen abartıyorlar bence :))

19 yorum:

kedi dedi ki...

Geçmiş olsun Asortik,terası da su basar mı demiyelim.Basar mı basar işte ;P

Havalar soğudu şaka maka,kış kapıda.Güneşe aldanıp "şimdi üstümdeki kabana millet amma gülecek"demeden ve artizlik yapmadan sıkı giyinmek gerek.

Asortik Krep dedi ki...

Haklısın..

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun, o büfeye gitmişken kış vitamini karışık taze meyva suyu da içmek lazım, soğuk günler için iyi doping oluyordu :)) Biz biraz şanslıyız çünkü kaloriferlerimiz yanıyor, evde olduğumuz sürece sorun yok zira dışarısı 10 derece :(( Sevgiler, K.

Nenoni dedi ki...

geçmiş olsun canım..

enne dedi ki...

Geçmiş olsun. Bayağı uğraştırmış yağmur anlaşılan.

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

Geçmiş olsun, çok üzüldüm gerçekten.Benim ev bahçeden biraz yüksek diye yağmur da hep korkarım kabusumdur bu durum.Ama böyle hiç beklenmedik şekilde de geliyor demek bu felaket,tekrar geçmiş olsun.
Biz o çiceğe avize çiceği adı takmıştık.demek adı kıbrıs çiceği.eşime sordum,sen bunu ektikten kaç sene sonra açtı diye"saymadııım kaaç yııl olduu"diye cevap verdi.:))
sanırım biraz büyümesi gerekiyor.ilk açtığında bir avize idi,hersene bir arttırıyor sanırım ,bu sene 4 tane açtı.(yok bu sene iki artmış)
Ama eşim vasiyet etti bana -Allah gecinden versin aman aman-ölürse onu kesecekmişim.çünkü sivri iğne uçları çok tehlikeli imiş,insanların ve hayvanların gözüne girer diye çok korkuyormuş,hesabı bana sorulur diyor.:((
şimdide oturup tek tek bütün sivri uçları kesiyor.
Hoşcakalın.

Adsız dedi ki...

http://filliboya.blogspot.com/

nedeni bu sayfada son postaki ruh hastasinin mesajlari asortik krep.

benim mailim sana ulastimi bir kac gun once attigim?

huysuz dedi ki...

çok geçmiş olsun asortik...

Adsız dedi ki...

cok uzuldum gecmis olsun, nasil simdi hersey yolunda degil mi? kurudu mu kitaplarin?

yine yeniden dedi ki...

Çok geçmiş olsun.Umarım herşeyi yoluna koymuşsunuzdur.Bizimde terastaki gider çiçek kurularının dökülmesi yüzünden tıkanmıştı.Salonumuz su içinde kalmıştı.O anı hatırınca çektiklerini gayet iyi anladım.Tekrar geçmiş olsun...

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

geçmiş olsun, ne kötüdür o durum, bilhassa ıslanan eşyalar, halılar... bir daha böyle birşey yaşamaman dileğiyle...

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Olmayacak sebepten başına iş açılmış. Çok geçmiş olsun.Yalnız şu denize karşı yaptığın kahvaltı olayına bayıldım. Bende bayılırım denize karşı yemek yemeğe,bişeyler içmeye.. Neyseki bizde burdada en fazla yarım saat yolculuktan sonra deniz havası alabiliyoruz.

Gamzeli dedi ki...

RAMAZAN BAYRAMINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR , NİCE NİCE BAYRALAR DİLERİM...

SEVGİLERİMLE
İZMİR'Lİ KUĞU

Asortik Krep dedi ki...

Ben yorumlara cevap yazıyorum iki oldu yayınlanmıyor..Uzun zaman geçtiği için böyle yaptığını düşünüyorum ve denemek için kısa yazıp yolluyorum..Kusura bakmayın arkadaşlar :))Hepinize teşekkür ediyorum.

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Biz lisedeyken hırkalarla gezer donardık okul gerçekten de çok soğuk olurdu denize karşı da olduğu için rüzgar alırdı, İngiliz öğretmenlerimiz ise kısa kollu bluzlarla gelip giderlerdi sinir olurduk.Burada da biz kalın monlarla gezerken turistler şortlarla geziyor, yine sinir oluyorum.onları öyle gördükçe ben üşüyorum çünkü. Bu arada çok geçmiş olsun...

Asortik Krep dedi ki...

Sağol Canım..İngiliz öğretmenleri bende hatırlıyorum :)) İstanbul ayazında sandaletle sonbaharda okula gelirlerdi..

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun. Ufak bir ayran kutusu nelere sebep olmuş. Üzüldüm.

CaDı dedi ki...

Geçmiş olsun canım bi de bayramın mübarek olsun, sevdiklerinle birlikte nice güzel bayramlara..

Annelog Atölye dedi ki...

Hay Allah aksiliğe bak Asortik:(Geçmiş olsun!