Pazar, Kasım 12, 2006


Dün bütün gün evdeydim..Hem cumartesileri evde iş yapmayı seviyorum hem de çaya misafirim gelecekti onlara hazırlık yaptım biraz..Küçük bir bebekleri olduğu için Anne fazla oturmadı..Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım ama çocukları biraz da insan kendine göre yetiştirmeli.Çok yaramazlık yaptı rahatsız oldum sanmayın ama çocuk bir geçiş devresindeydi ve anneye hiç rahat vermedi..Ben şahsen çok gezenti olduğum için çocuğumu da kendime göre büyüttüm..Her yere götürdüm, önce kanguruda kitap fuarlarına başladık, sonra bebek arabasıyla Bahçelievlerde ki pazartesi pazarlarına, taksiyle Bakırköy' e alışverişlere, Annemle Sultanahmet günlerimize, araba alınca da zaten her daim beraber gezdik..Ta ki okula başlayıncaya kadar..Bir gün hiç unutmuyorum ilk defa sultanahmette bir eve gittik Annemle, eve bir girdik ki tipik bir eski ev..Küçücük salonlu ve salon bile salomanje dedikleri kapıların açılmasıyla oluşturulmuş küçük bir oda..Çağıl yeni yürümeye başlamış..Evin heryeri küçük biblolarla dolu..Ama ben öyle bir yerde hele çocuğu bir dakika bırakmam yaramazlık yapmasın..O gün rahat oturmadım çok ama her yere götürdüğüm için o ilk tecrübelerden sonra rahat ettim..Birde Çağıl ilk yürüdüğünde bir anımız var Uzunbeyle..Haznedar' da oturuyoruz o zaman..Galeria 'ya yemeğe gittik akşam..Pizza Hut' ta pazartesi akşamları yiyebildiğin kadar Pizza geceleri var..Oturduk ama yemek yemek ne mümkün..Bizimki bir kaçıyor ancak 2-3 dükkan sonra yakalayabiliyoruz..Nöbetleştik olmadı, yemek yemeye çalıştık olmadı..En sonunda pes ettik..Kalkarken garson arkamızdan seslendi..Pizzaları paket yapmışlar,kıyamamışlar bize evde yersiniz dediler :))Çağıl hareketli bir bebekti ama çok zorlandığımı söyleyemem çünkü herzaman peşinde dolaştım, kimseyi rahatsız etmesine izin vermedim..Ama çok sevimli bir çocuktu kolay kolay problem çıkarmazdı bana..Sadece Annemlerin evi çok karıştırırdı..Bende biraz şımarıklık yapsın izin verirdim Annemde..Zaten ben vermesem onlar karıştırmazlar pek..Babam ve Annem çocuk evde terbiye edilir der herzaman..Ama Çağıl hala onlara gittiğinde tv.karşısında yemek yer ve Babam ona özel tostlar falan yapar.. Bunlar nerden mi aklıma geldi akşamki bebekten tabi ki :) Küçük kıza bakıp Çağıl'ın o yaştaki hallerini düşündüm hep.

Bugün evde dinleniyoruz..Daha sonra sahilde Çalış'ta yürüyüşe gitmeyi düşünüyorum..Resim çekmek için makineyide işten getirtmiştim..Şimdi Uzunbey'le balkonda kahve keyfi yapacağız çünkü hava çok güzel :)

17 yorum:

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Çağıl biraz karıştırıyordu diye hatırlıyorum ben de ama zarar verdiği ya da bozduğu bir şey varsa bile çok önemli değildi ki şimdi aklımda kalmamış. Oğlumla ben de her tarafa gittim bu sene anaokuluna başlayana kadar dizimin dibindeydi sürekli ama hiçbir yerde de beni üzmedi. Gittiğimiz yere oyuncaklarını ya da kitaplarını götürürdüm oynardı onlarla ve pek yaramazlık yapmazdı. bunun biraz da yetiştiriş tarzımdan olduğunu düşünüyorum. her zaman için davranışlarının sonuçlarını açıkladım ona.o bibloyla oynarsan kırılır ben üzülürüm senin de elin kesilir gibi açıklamalar yaptım.çocuk elbetteki araştıracak, oynayacak ama benim derdim annelerle genelde, çocukla değil. Oturduğu yerden kalkmayıp yapma çocuuum diyen birini kim dinler ki.neyse uzattım galiba. ben de haftasonunu evde dinlenerek geçirdim ve çok iyi geldi bana. sevgilerimle...

Suleyman Ve Ben dedi ki...

Merhaba asortik krep,

Hava Turkiye'de cok guzel sanirim - siz cok sansli :)

Caya misafir gelecek = cok ilginc deyim degil mi?

Bir de, "balkonda kahve" super fikir :)

Cay ve kahve - aren't they the best excuse to enjoy life just a little bit more?

Fal var mi (after the coffee?)..

Suleyman.

Bocuruk dedi ki...

Balkonuna bayıldım. Ne de güzel gider orda kahve keyfi. Afiyetler olsun sana ve eşine :)

Asortik Krep dedi ki...

Burcum, bende genelde annelere takıyorum..Atahan bendeyken ve başka yerde yaramazlığını pek görmedim..Birde özledik onu,bahçede koşturmasını, süt beyazı teniyle hafifçe omuzlarının kızarmasını, havuzdaki hallerini, kendi kendine konuşarak oyun kurmasını ..herşeyini :(

Süleymen ve Ben, evet hava çok güzeldi bugün..Sahilde yürüdük güneş batana kadar..

Çaya misafir gelecek : Yani yemeğe de gelebilir ya da yatmaya..Benimkilerin karnı toktu ve çay içtik beraber :)

Balkon keyfimizi de yaptık..Nescafelerimizin yanında akşam yaptığım lokumlu milföylerden yedik :)

Fal nescafe içtiğimiz için yoktu ama bazen Türk kahvesi içtiğimde kendi kendime fal bakıyorum deve yüküyle kısmet geliyor :))

Bocuruk,sağol canım :)

acicikolata dedi ki...

ben de Burcu gibi en cok, cocuklari uzaktan kumanda eden annelere sinir oluyorum. ben uzaktan hissettirmeden de olsa ayakta gezer takip ederim cocugumu, kimseye rahatsizlik vermesin dusup bi yerlerden bi tarafini incitmesin diye. iste boyle boyle yipraniyorum galiba.

renkler dedi ki...

Oğlum aşırı hareketli bir çocuktu, şımarıklığı yoktu ama hareketliydi işte... Evimizde hiçbir biblo kalmadı o dönem, hepsini kaldırdık. Daha rahat hareket etsin diye orta sehba da kalktı. Annemin evi ise bir felaketti. Annem koltuk takımlarını değiştirmeyi düşündüğünden eskilere ne yaparsa yapsın kızmıyordu. O koltukların son hali gözümün önünden gitmiyor: Lekeli, tükenmez kalem ile sanat icra edilmiş minderler ile çok feci görünüyorlardı:-) Dışarıya çıktığımızda ise durum felaket olurdu. Sürekli gezmek isteyen küçük adam o yıllarda dünyayı bize dar etmişti:-)

Asortik Krep dedi ki...

Gayri İhtiyari, bir gün denizde güneşleniyoruz..(Fethiyede)Daha yürümesini bilmeyen bebek girip girip denize düşüyor..Anne ortalarda yok, ben kitap okuyorum..Kadın farkedene kadar ben şezlongtan kalkıp kitabımı bırakıp kaldırıyorum çocuğu..En sonunda annenin yanınan bıraktım ve gülümsedim kadına :) Yani bak artık bir daha kalkmayacağım anlamında..

Renkler, aslında bir çocukta yapmaman gerekeni bence sen yapmışsın..Evden kaldırdın tamam ama ya gittiğin yerden nasıl kaldıracaksın..Hatta çaylar gelecek daha tehlikeli..tabaklar konacak sehpalara..Bence hazır ikinciyi düşünürken önerim onları kaldırmak değil sehpadan eline almamasını,dokunmamasını öğretmek..

Aysetun, evet ben yazmadım ama sen hatırladın doğal olarak..Döktü ve her yer yağ içinde kaldı..Halıya gelmemişti ama gelseydi kesin mutfak halısı atılacaktı..Günlerce kaydı orası :) Aysetun' un bende olduğu bir akşam başka bir misafirimin çocuğu yaptı, bizde seyrettik..Kızmadım vallahi..Olmuş şeylere kızmam ben..Önemli olan yaramazlık yapmadan ilgileneceksin :)

Böyle yazdım ya sanmayın bu konularda titizim..Ben sadece bazı annelerin çocuklarla yakından ilgilenmediklerini görüyorum..Annelikte beceri isteyen bir kavram..Bazılarında yok..En sinir olduklarım ise otobüste çocuğu bas bas bağırtanlar..Karşıdan bir çocuğun normal zamanda ilgilenilip ilgilenilmediği ve evde de çocuğu başı boş bırakanlar işte öyle yerlerde belli oluyor..Kimse hele çocuk büyütmüş kadınlara yok şu saatte bunu yaptım, şu saatte mamasını verdim, parka götürdüm diye anlatmasın :)

Adsız dedi ki...

bende çocuk büyüttüm ama inan hiç kimseye zarar vermediler.evdede aynıydılar sadece kızımın balkondan kaşık çatal atma huyu vardı nereye saklarsan sakla atacak kaşık çatal buluyordu kapıcıda her sabah toplayıp getiriyordu.
bazen bazı annelerin vurdumduymazlığından kalp krizi geçireceğim çay var çocuk çayın üstüne koşuyor anne muhabbette ben aman yapma etme koşuyorum kadının umurunda değil.birgün pazarda -4 yaşlarında çocuk kaybolmuş ağlıyor bir kadın tutmuş zabıtaya getirmiş anons edildi ve anne geldi gelir gelmez çocuğa bir tokat vurdu neden ayrıldın yanımdan diye bende o tokatı sana atmak lazım niye çocuğunu yanından ayırdın diye dedim.işte böyle örnekler o kadar çokki.
ASORTİK ÇANAKKALE YE GELSİN(gelirkende bahçesinden portakal getirsin)

Asortik Krep dedi ki...

Marfan, Burcuyla Çarli küçükken biz bir inşaat firmasının dükkanının üzerinde otururduk eskiden..Arka balkondan attıkları oyuncakları toplamaya hep ben giderdim :) nerden aklıma geldiyse şimdi.. :)
Asortikkrep gelmese de bu sene kısmetse portakallardan gönderecek :)

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

Aa Asortik krep portakal sezonu boyunca Çanakkale'ye gitmeyecek mi? kızkardeşiniz bekliyor,üzmeyin. Benim kız kardeşim yok,annem yok,ee kızım da yok.Yani kıymetli o(biliyorsunuz zaten )...
Annemlerin anlattığına göre,hiç onu oturtmayan çocuk benmişim,erkek kardeşimse pek usluymuş.:((Oğlum bana benzemedi çok şükür.
Çok hareketli de olsa dışarıda harika idi,bende Burcu hanım gibi yanıma kitap,oyuncak alırdım.
Bir de o,büyüklerle çok güzel iletişim kurardı,oturur herkesle sohbet eder,kendine hayran bırakırdı.
O sosyallik hep devam(arkadaşlarım bana benzetiyor)2 sene okul başkanlığı yaptı-hep sınıf başkanı oldu ki,ben hiç olmadım mesela-,bu sen de disiplin kurulundaymış,ama bunu sevmedi,çok sorumluluk gerektiriyormuş.
şimdi kendim, 100 tane büyük gelsin,bir tane çocuk olmasın hallerindeyim.Bir zamanlar kreş işleten bir kadın olarak.
Yazını okuduktan sonra düşündüm de ,yıllardır günlerden el etek çekmemin sebebi,vurdumduymaz anneler miydi?
Ama bir de sadece ,pastabörek ve rejim ve dantel muhabbetini hiç sevmemiştim.

Adsız dedi ki...

ASORTK Ç.KALE YE GELSİN PORTAKAL BAHANE :)

Tuğçe dedi ki...

Sevgili Asortik,
Yazını okurken düşündüm.Bu bir şans mı bebeğin doğuştan getirdiği diyelim, yoksa yetiştirme ile ilgili mi sadece.Cevabı bilmiyorum gerçekten de!İnşallah ileride bir çocuk sahibi olmayı düşünüyorum ama etrafımda herşeye saldıran ve bir saniye yerinde duramayan,süpermarketlerde fır fır dönüp ayaklarıma dolanan ve hiç susmadan mızıldayan minikleri;kimi alışıp kabullenmiş sessizce seyreden,kimi de ikazlarıyla gürültüyü ikiye üçe katlayan anne-babaları gördükçe çok daha çok düşünüyorum.Kesinlikle hiç kimseyi kınamıyorum ama inşallah ileride olacaksa hayırlı bir evlat tabii ama kolay bir çocuk olur.

Asortik Krep dedi ki...

Yağmur Damlası, işi ve okula giden çocuğumun durumunu ayarlayabilirsem gideceğim tabi ki..Çocuğunuz için çok sevindim..İnsanı mutlu eden ilk şey çocuğunun başarıları oluyor zaten..Kreşle ilgili bir sürü anı da vardır şimdi :) Ben buraya gelene kadar günlere devam ettim çünkü hepimiz yani bütün gün arkadaşlarım beraber olmaktan çok keyif alırdık ve aynen blog dünyası kadar paylaşımcı ve samimiydik..

Marfan,Marmarise gelsin !!! :)

Orient secret, bence genler ve çevre..Her ikisi de çok önemli..Bunu sanırım çocuğun olduğunda daha iyi göreceksin..

uykucu dedi ki...

ankaradan selamlar. benim küçük oğluşumda hafifinden yaramaz misafirlikte ödüm kopar çünki nefret ederdim çocuğuyla ilgilenmeyen annelerden bende öyle olmamak için uğraş veriyorum,bu arada da çocuğu çok sıkmak istemiyorum, ne kadar göz önünde tutmaya çalışsanda el altından bir şeyler yapabiliyorlar.Çözüm neye elini sürmek istiyorsa kısa süreli eline verip tamam yeter artık deyip geri alıyorum ve evdede her şeyi kaldırmak akıl işi değil alışık olmayan çocuk dışarıda canavara dönüyor .Şimdiden bayağı bir şeylerim kırılıp yok oldu ama napalım böyle büyüyorlar.fethiye'ye sevgiler

Asortik Krep dedi ki...

Figen, ziyaretine çok sevindim..Fethiye gelirsen tanışmakta isterim :))

Adsız dedi ki...

valla ben hiç nazlanmam mayısta gidiyorum marmarise:(
ama asortik bayramda yada sömestr
tatilinde ç.kaleye gelsin.çağılada moral olur.:)
hem missss gibi kahvenin yanında bir dilim havuçlu kek yemezmisin? (rejim falan dinlemem bak ona göre)

uykucu dedi ki...

fethiyeye gelmeyeli 9 yıl oldu çok özledim bu yaz kesin ordayım görüşürüz.