Bugün evdeyim..Dün öğleden sonra Dalaman 'a gidip geldiğim için ve günlerdir hareketli günler geçirdiğim için artık bugün yataktan çıkamadım ve Uzunbey beni evde bıraktı bugün :)
Önce Burcu ile uzun uzun telefonda konuştuk..Sonra kalktım kahvaltı ettim ve dün öğlenden beri girmediğim bloğa girip , maillerimi okuyayım istedim..
Bugün biraz iş, biraz keyif, biraz bahçe derken akşama güzel yemekler yapıp yemek istiyorum..Daha bir şey yapmaya fırsat bulamadan öğlen oldu bile..Aslında fırsat bulursam portakal reçeli yapmak istiyorum ..Ben portakal reçelini kabuklarıyla yapıyorum.. Ancak soyup yediğimiz portakal kabuklarından kurabiye ve keklere koymak için şekerleme yapmak istiyorum..Evde çok zaman geçiremediğimden pek ev yapımı şeyler hazırlayamıyorum ama yapmaya yapmaya geçen gün yaptığım pancar turşusunu da az tuzlu yapmışım..Daha doğrusu turşudan çok konserve gibi olmuş..Bende onları kornişonların arasına attım ve aynı suda biraz bekletince bir şeye benzediler ..Boş kavanozlarımı atmadım..Onlara reçel yapıp koymak istiyorum..Sonra da Burcuya ve Çarliye götüreceğim sözüm var :))
Aslında ileride Portakal Bahçesine yapacağım evde bir tane kendime seramik atölyesi yapmayı düşünüyorum ya..Bir de böyle ev yapımı reçel ve ürünler içinde küçük bir kiler yapıp kavanoz kavanoz bir şeyler yapmayı düşünüyorum..
Ben aslında güzel yemek yaparım..Daha doğrusu bu olayın genlerden gelen bir beceri olduğunu düşünüyorum ve kendimi bu konuda şanslı insanlardan buluyorum..Mesela Burcu' da çok güzel pastalar yapar, Annem öyle becerikli bir kadındır ki ben çocukken pastahanesi olmayan Demirköy'de yani yetmişli yılların sonunda bana doğumgünü hediyesi 3 katlı pastalar yapıp 50-60 kişi ağırlamış insandır..Anneannem ve Babaannemin yemeklerini artık anlatmayacağım..Ben evlenene kadar mutfağa çok fazla girmedim aslında sadece pilav ve makarna yapmak için arasıra girerdim çünkü bulaşık yıkamayı ve mutfağı toplamayı pek sevmem..Ben yemek ve ikram yapacağım biri de benim arkamı toplayacak..O zamanlar daha çok evin temizliğinden ve her türlü dış işiyle ilgilenirdim ama misafir gelmiş Annem yokken ya da evde birileri açmış problem olmazdı benim için.Sonra evlendiğimde sadece pilav ve makarna yapan biri için yemeğe düşkün ama kilo almayan bir eşe sahip olmak zordu aslında..Önce yemek kitaplarına dadandım ve sonra yemek programlarına.Yemek yapmak eğer düzgün bir tarifin varsa çok kolaydı aslında..Uzun süre gerek misafir olayında gerek ikramlarda ve evde çoğu kişiyi şaşırttı..Biraz da asortik tipliyiz ya..Evi çekip çevireceğin kimsenin aklına gelmiyor tabi :))
Benim tariflerimi topladığım bir kitabım var..Genelde oraya yazarım ikramları ya da değişik yemekleri..Bu aralar sanırım birşeyler yapmayı özledim..Ve uzun süredir mutfağımdaki eşyalarımı yenilemedim..Evlilikler eskidikçe eşyalar yıpranıyor..Burada alışveriş içinde uygun yerler bulamayınca kendimi mutfaktan soğumuş buldum..Gerçi yeni bir ev yapmadan eşyalarımı yenilemeyi düşünmüyorum..Kadınlar için ev ne kadar önemli bir kez daha farkına vardım bu aralar.Bu kadar lafın arkasından aslında paylaşmak istediğim Çağıl'ın benim gibi mutfağı becerebilen bir annenin yemeklerini beğenmemesi..Aramızda bir espri vardır genelde ben yemek yendikten sonra eline sağlık denmesinden hoşlanırım o da eline sağlık iğrenç olmuş der ve evimize yeni gelen biri varsa o an ya da yeni tanıştığımız biri gözlerini pörtletir birden..Bu benim oğlumun sebze sevmemesinden ve daha çok akşamları yaptığım mantar ve patlıcanlı yemeklerden, değişik salatalardan sonra söylenir ama söylenir hep..Ben artık alıştığım için etkilenmem ve kabul ederim ki dışarıda yenen her yemek benim iğrenç yemeklerimden bin kat daha güzeldir..Okulda çıkan 200 kişiye yapılan yemekler bile :))
Bugün evdeyim ama ne tv de seyredilecek güzel bir program var ne de canım iş yapmak istiyor..Biraz bahçeye çıkıp çiçeklere mi baksam.Güneş bu kadar güzel aydınlatırken aslında eve kapanmakta zor geliyor .
9 yorum:
Güneşli günleri çok özleyeceğiz,çık dolaş,deniz kenarında değilmisin sen?Otur bir yere kahve-çay iç,güneşi içine çek doyasıya.Yazın güzel olmuş eline sağlık:)
Keklere koymak için portakal kabuğu şekerlemesi yapmaya başladım ben.kolay iş aslında ama zaman alıyor böyle ufak tefek şeyler çalışanların yapamaması normal.Seninle konuşmak güzeldi...
Asortikcim, yorumunu okudum, düşüncelerin için çok teşekkür ederim. Bir anlık bir karardı, gemileri yakmak gibi birşey...Şu an aklım karışık, sadece şunu söyleyebilirim, tamamen kendimle ilgili bir karardı bu,yani blog dünyasında olmaktan herhangi bir hoşnutsuzluk değil, tam tersi beni oyalıyor ve mutlu ediyordu...İyi ki blog dünyasında sizleri tanımışım...Bundan çok memnunum...
Akşam üzeri Atoş,bir yandan fırındaki kekin soğumasını zor bekliyor bir yandan da annemin yaptığı hiç bir pasta güzel olmuyor diyordu. ÇAĞIL ABİSİNE ÇEKMİŞ. eline sağlık iğrenç olmuş :O)
Anonymous, deniz yakın ama bahçe daha çekici geldi ve ne zamandır istediğim şu pamuk ağacının çeliklerini diktim bugün :)
Gülleri budadım,onlardan da çelik yaptım..
Burcum,uzun bir zaman bende çalışmayan kadınlardandım..Yine de evin esiri olmadım hiçbir zaman..Uzun süredir doğru düzgün yemek yapmayı yani yavaş ve keyifle yemek yapmayı özlemişim :))
Zeyno, olmadı be böyle..Seni kaybetmeye hazır değildim ben..Buralarda olsan yine diyorum yani çok istiyorum.
Burcum, sende söylemişsin ya ağbisine çekmiş..
Pırtık, sen biraz daha yap tambellik..Bir kaç ay sonra özleyeceksin :))
Ya siz oralarda hala bahar havasimi yasiyorsunuz? Yemek yapmak benimde hosuma gidiyor gitmesine de ama zorunlu ihtiyac kismi degil. Soyle zevkli zevkli seyler olunca keyif veriyor. Bende cok yemek secen birisiyim o yuzden yaptiklarim donup dolasip ayni seyler oluyor. Yemek sonrasi masa toplamak isi zor valla. Gecen gun tum yemekleri ben hazirlayinca kardesime dedim ki sen topla. O da herzamanki gibi dalga gecti. Ben sadece carparim ve bolerim dedi. Bende ben cikartmalari yaptim, sana sadece toplama kaldi dedim :) Artik yeni toplama cikartma oynumuz oldu bu.
Nilly, yaratıcı bir insan olduğun her halinden belli canım :)
OĞLAN DAYIYA ÇEKERMİŞ DERLER AMA BİLMEM ARTIK...
Çarli,tencere yemeği isterim diye ortalığı inleten bir dayısı vardı..Haklısın :))
Yorum Gönder