Cuma, Aralık 01, 2006


Geçtiğimiz günlerde kutladığımız Öğretmenler günü var ya işte ben İstanbul' a annemle babama kendimi öğretmenler günü hediyesi olarak götürdüm :))
Ben hele böyle özel günlerde onlardan ayrı kaldığım zaman çok üzgün olduğumdan ve uzun süredir annemin sesinin telefonda bana iyi gelmemesinden yola çıkarak bir gün iş dönüşü uzunbeye sordum arabada burcu bu haftasonu istanbula gidiyormuş beni de gönderirmisin dedim :) O da ama bayramda gidemeyiz o zaman dedi..Bayramda gitmesekte olur ben şimdi gitmek istiyorum deyince uzunbey bana bilet aldı..Burcunun iş görüşmesi için istanbula gitmesi ve annemleri çok özlemek sebep oldu ve ben perşembe akşamı yola çıktım buradan Ulusoyla..Neden adını yazıyorum çünkü daha sonra adı çok geçecekte onun için..Ben o gün aslında Dalamana Havalimanına gittim bir iş için..Bavullarımda arabada .Son dakikada yetişirsem direk otobüse binerim diye..Ben aslında uçağa bindim ..Fena da geçmedi yolculuğum ama korkum var işte , çok mecbur kalmadıkça binmiyorum..Neyse Ulusoy buradan Denizli üzerinden gidiyor,aslında daha uzatıyor yolu ama biraz daha rahat diye o firmayı tercih ediyorum da bu sefer giderken host olacak çatlak arkadaş beni biraz gerdi..Ne servisi servis ne de davranışlar kibar ayrıca sadece müzik dinleyerek gidebildiğim bu yolculukta daha Hendek' te kulaklıkları topladı..Bende sebebini sordum ona siz Küçükyalı' da inmeyecekmisiniz dedi..Hayır ben Merter' de ineceğim dedim..Burası Hendek yani Adapazarı daha Küçükyalıya bile 2 saat var diyerek kulaklığımı geri aldım..Bu saçları dik olup çağı yakaladığını sanan ama çağın uzaktan yakından alakası olmayan hostu yanımdaki güzel kız dolayısıyla her geçişinde kıza bakıp geçtiğinden ben huzursuz ve uyuz oldum..Kız zaten manken..Anadolulu bir manken olması böyle zırtapoz tiplere takılmasına sebep değil ki..Şu erkeklerin yanlış kadına çengel atması olayına da gıcık oluyorum..Bu host arkadaş havada çift takla atsa bu kız onla gezmez..Nitekim bakmadı bile olan benim sinirime oldu.Birde kahvenin kremasını döktüm diye bana çok sert bakmaya çalıştı benim ona olan uyuz bakışımdan sonra bir şey diyemedi..Halbuki gerçekten otobüs sallandığı için dökmüştüm ben o kremayı..Gıcıklıktan olsa kahveyi yere dökerdim :) Bu otobüsün tek iyi yanı hızlı gittik İstanbula..Yoksa 2-3 kere gece olduğu için yerleşim yerlerindeki ışıkları önemsemeyip kırmızı ışıkta geçmeleri mi işe yaradı bilemiyorum..En azından diğer markalardaki gibi herkes uyuyunca sigara içmedi şöför camı açıp.Birde adapazarı civarında Ulusoy tesisinde neredeyse 10 dakika ihtiyaç molası verdiler..Güzelim çayım yarım kaldı..Tostumuzu da arabada yedik, sucuklar koktu ama ne yapalım onlarda öyle erkenden toplamasalardı bizi, tuvalete bile gidemedik.Merter' e geldiğimde annem arabayla karşıladı beni..Oradan doğruca eve gittik.Annem,Babam ve Burcularla çok güzel bir kahvaltı yaptık balkonda..Annem daha sonra okula döndü ve Teyzem, Teyzemin gelini ama bizim canımız Ginger geldi..Balkonda oturduk..Onlar çıktılar bizde Burcuyla sahile indik..Daha önce geldiğimde çoğunlukla Demirköy' de kaldığım için sahile inememiştim..Çok özlemişim..Ne de olsa çocukluğum geçti oralarda :) gitmeyince özlüyorum..Bu resimde Burcuyla akşamüstü yaptığımız bu gezintide Büyükçekmece koyunun Sinanoba 'da günbatımı görüntüsü..
O gün Burcuyla Öğretmen evine kadar yürüdük,konuştuk,dertleştik, Atahanın saçını kestirmek için çıkan Babamla sahilde buluştuk ve onu alıp eve döndük..Yemek yedik beraber ve Çarli geldi bize..Aynen benim size yazdığım gibi Çarli, Burcu ve ben balkonda sohbet ettik..Annemler Öğretmenler günü yemeği için Gürpınar (Anarşa) Öğretmenler Gecesine katıldılar..Akılları evde olduğu için çok geç olmadan geldiler ve hep beraber oturduk..İlk günümüzü kanepede uyuyakalarak noktaladım :) İkinci gün cumartesi olduğu için Annem evdeydi..Önce çok güzel bir kahvaltı ettik..Sonra Beykent'te ki hayattaki tek Teyzem olan yani ölmeyen değil Annemin tek ablası Leyla Teyzeme gittik kahveye..Kendisi emekli öğretmen ve ben Fethiye' ye gitmeden önce çok yakın oturduğumuz için çok iyi görüştüğüm buralarda bazen onunla dertleşmelerimizi aradığım çok güzel zamanlar geçirdiğimiz biri..Birde bize gerçekten teyzelik yapmış biri..Keşke bende onun gibi bir teyze olabilsem.Orada kuzen ve yine öğretmen olan oğlu ve yine emekli öğretmen olan eniştemle görüştük, sohbet ettik..Teyzemin komşusu bize fal baktı :) Ben genelde fal baktırmam ama baktırdığım falların hepsi çıkar :)) Ş.Teyze ne gördüyse konu benim gündemimde zaten..ama çaktırmıyorum..Neyse çok istediğim bir şey var o olacakmış tabi bu çok hoşuma gitti ve bende onların fotoğraflarını çektim..Kuzene yollayacağım onları sonra :) Bu öğretmen olan kuzenle biz beraber büyüdük aramız iki yaş..Birde ablası var bende ona abla derim..Burcuyla Çarli doğmadan önce ben onlarla kardeşlik yaptım..Sonra bu kuzenin öğretmen olan eşi var ya dün beni ziyarete gelen Ginger biz onu da çok sevdik ve Annemle komşu oturdular geçen seneye kadar..Yani geçmişlerimiz ortak ama ben buraya geldiğimden beri böyle ancak ziyarete gittiğimde görüşebiliyoruz :( Bu resim Burcuyla yürüyüş yaptığımız gün Albatros dediğimiz sahilin en güzel köşelerinden biri..2. resim ise dönüş yolunda Fethiye'ye gelmeden Akdağların eteğinde otobüsten çekilmiştir :)


O gün Teyzemden çıkıp bir çeşit sosyetik pazar haline gelen ve sahilde olduğu için Anneme çok yakın olan cumartesi pazarına gittik hep beraber..Annem daha sonra hastalanacağı için sanırım güçsüz kalıp Atahanı alıp gitti..Biz Burcuyla bayağı bir gezdik ama eskiye oranla fazla bir şey almadan çıktık pazardan..Akşam Annemlerin bu sefer Büyükçekmece Belediyesinin Öğretmenler gecesine katılması gerektiğinden hazırlanıp gitmelerinden önce bizim çok sevdiğimiz bir kız arkadaşımız (!) geldi..Bizde Annemin üst kat komşusu olan ve yine iyi anlaştığımız G. yi eve çağırmıştık..Balkonda diyorum hep çünkü Burcu sigara içtiği için balkonda oturmak zorunda kalıyoruz..Hem Annemler hem de Atahan olduğunda salonda sigara içmek yasak..Ben zaten sigara kullanmam..Bizim evde sadece Burcu sigara içer..Kızkıza partimiz yediğimiz pasta ve keklerle Annemler gelene kadar devam etti. Sonra biz Burcuyla gelen misafirimizi şöyle karşı kıyıya kadar uğurladık..Evine bıraktık ve geldik arabayla..O gece resimler çektim tabi ki..Bu arada Uzunbey bana İstanbula gitmeden çok güzel bir fotoğraf makinesi aldı..Bu gördüğünüz resimler onunla çekildi..o geceyi de öyle bitirdik ve yattık.
Pazar sabahı kahvaltıya Burcu' nun eltisi ve kayınvalidesi bize geldiler..Önce kahvaltı edildi sonra da Migrosa gezmeye gittik beraber ama Annem hastalandı ve evde kaldı..Akşamüstüde beraber bir şeyler yiyip onları geçirmeye kalmadan Çarli geldi eşiyle..Evet Çarlimiz evli ve şimdiye kadar bundan bahsedip bahsetmediğimi hatırlamıyorum..Yani biz iki süper görümceyiz Burcuyla :)) Onlar geldiğinde biz misafirlerimizi geçiriyorduk ve harika bir yemeğe oturduk beraber..Bu arada Çarli ve eşi de dershanede rehber öğretmenler..Bize çok güzel 2 şarap getirmişler..Babam, Çarli, Çarli'nin eşi A.,Annem ve Burcu hep beraber yemeğe devam ettik.Şaraplardan biraya geçtik ve balkonda geceyi bitirdik.Şaraplar çok güzeldi ama ertesi gün Burcuyla iş görüşmesine gideceğimiz için ikinci şarabı içmedik.Bu arada ben prenses olduğum için Annem beni en rahat olan yerde kendi yataklarında yatırdı..Bunu kimsede inkar edemez :)) Son gecede ben Annemle yattım, oh canıma değsin :)))

Sabah göya erkenden yola çıkacaktık ama gerek Atahanın kalmak istememesi gerek benim giyinme olayım biraz uzun sürdü çıkmamız..Yine de 9 da Merter' de olan görüşmeye Çekmeceden 7.30 da çıktık.Adım adım gittiğimiz için bir ara saate bir baktım ki dokuza onüç var ve biz yenibosnadan şirinevlere doğru yavaşça ilerliyoruz..Ben götürdüğüm için sorumluluk duygum ağır bastı ve benim yüzümden geç kalıyor diye sağ şeride geçtim..Biraz slalom biraz da şansımız yaver gitti ve Merterden Güngören sanayiye giden anayolda olan GreenPark oteldeki görüşmeye tam dokuzda kapıdan girdik..Herne kadar kendimle helikopter aile diye dalga geçtimse de gitmeden -helikopter aile; çocuklarını ve yakınlarını iş görüşmesine götüren aile tipi -Burcu salona girip bana mesaj çekene kadarda bekledim bir kaç dakika..Sonra özgürkız Asortik olarak kapıdan çıkıp arabaya bindim ve Fethiye de bozulan kameramı İncirli de Annemin arayıp bulduğu servise bırakmak için E-5 in altından İncirliye geçtim..Bendeniz efendim evlenmeden önce çok Bakırköylerde gezdiğim için ve evlendikten sonra da Bahçelievlerde oturduğum için oraları çok iyi bilirim söylemesi ayıp..Önce kamerayı bıraktım servise sonra da arabayı parkettiğim Boyneri gezeyim dedim ama eski halinden eser bulamadım..Ordan çıkıp benim favori alışveriş yerim olan Fatoş Trikoya girdim ki bayıldım ordakilere..Neyse ordan çıktım saat daha 11 ve Burcu mesaj çekmiş bir den önce sınav bitmeyecek diye..Tabi ki en eski göz ağrım carusele gittim..Hem arabayı park edecek garanti bir yer hem de İstanbulda yaşarken sık gittiğim bir yerdi..Hatta ben dershaneye giderken bizim dershanenin servisi şimdiki caruselin yerinde olan eski VİTA fabrikasından kalkardı.Yani o kadar eskiyim Bakırköyde artık düşünün :))
Aslında fazla gezmedim sadece kendime M&S dan bir şapka ve eldiven ve Hotiçten de bot ve çanta aldım takım ve Burcu telefon açtı ben birde çıkacağım diye..Ordan arabaya atladığım gibi yine trafiğe fazla dalmadan Yenimahalleden Osmaniye yaptım ve yine E-5 in altından otele çıktım..Burcuyu aldım ve Çarli bizi dershanesine davet ettiği için yola çıktık.İkimizde Mc donalds'a gitmek istediğimiz için en yakın nerede diye düşünürken aklıma Florya daki geldi yolun üstünde..Ama karşı yönde kaldı ve biz Beşyoldan Florya sapağından girip tam binanın önüne çıktık :)
Burcuyla çok güzel menüler yiyip fotoğraf çektik :) Ordan Çarlinin dershanesinin olduğu semte gittik..Onunla ev yemekleri ve börekleri yapan bir yerde biz kahvelerimizi ve tiramisularımızı yerken o öğlen yemeği niyetine börekleri yedi :))
Çarliyi dershaneye bırakıp Burcuyla Bahaus' a girdik..Ben kesinlikle İstanbula geldiğimde ziyaret ederim orayı..Akşamüstü saat beş olmuştu ve Annem artık isterseniz eve gelin diye telefon açmıştı ki bilet almadığımı hatırladım birden..Bu yüzden Burcuyu bırakıp aşağıya bilet almaya gittim ve dönüş biletimi hüzünlü bir şekilde salı akşamına aldım.O gece Babamla balkonda Çarlinin getirdiği şarabı içip keyif yaptık ve uyuduk..Ertesi gün Annemde çok hasta olduğundan okula gidemedi ve ben Burcuyu Babamla beraber Silivriye bırakıp geldim..Salı gününe kadar çok güzel olan hava o gün sertleşti ve birden çok soğuk oldu..Burcunun otobüsünü beklerken yanıma paltomu almadığım için şapkamı ve şalımı kot montuma sarmaladım durdum..Burcuyu bırakıp eve döndük ve akşama kadar evde Annem, Babam ve ben hem konuştuk hem dinlendik ve sohbet ettik.Akşam 7.30 da Ulusoyun Çekmece şubesinden servise bindirdiler beni..Çarli ve eşi bana sürpriz yaparak geçirmeye dershaneden yetiştiler ve sanki onları birbirlerine emanet ediyormuşum gibi ilk kez ağlamadan otobüse bindim..
....


Otobüste ara ara uyumuşum molaya kadar..ve son sürpriz bana Merterde Ulusoyun otobüsüne binerken gördüğüm host çocuk oldu..Aynı otobüs aynı host! Allahım beni deniyormusun dedim kendime..Bu seferde Denizli il sınırına girerken yani Denizliye 55 km kala kulaklığı aldı..Yine yanıma çağırıp Fethiye yolcusu olduğumu ve o kulaklığı bana vermesini söyledim.Çalındığı için böyle bir uygulama yapıyorlarmış! Herkese potansiyel hırsız gibi davranamayacağını söyleyerek ikna ettim onu..ve kulaklığı Fethiye otogarına girmeden 5 metre önce bıraktım elimdem :)))

........
İyi ki özlediğimde gitmişim onları görmeye..Atahan çok tatlıydı ve Biz Silivride otobüsü beklerken oyun oynarken Babama sarıldı..Sonra kıyamadı geldi bana da sarıldı ve öldürdü orda beni..

17 yorum:

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Aferin, güzel anlatmışsın:O)

Asortik Krep dedi ki...

Olurmu şimdi farkettim ki Atahanla satranç oynadığımızı yazmayı unutmuşum :))

uykucu dedi ki...

ne güzel hasret gidermişsiniz tüm aile. benimde annem bu hafta fethiyeye gitti şimdiden çok özledim..belki yakında bende gelirim..ayrıntıların çok hoş olmuş..

Pretty Woman (Aka likeaprayer) dedi ki...

:))) ne güzel dolu dolu bir seyahat olmuş :) İStanbul sizi özler ama :)

Sevgilerimle.

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Ne güzel anlatmışsın,bir çırpıda okuyuverdim yazdıklarını.Tatil,hasret giderme,gezme,hepsi bir arada, ne güzel. Umarım sık sık böyle fırsatlar yakalarsınız..

Age35 dedi ki...

Bizim buralarda dolaşıp durmuşsun demek Asortik Hanımcım....anne bebene en güzel öğretmenr günü armağanı olmuşsun sen..=)

Asortik Krep dedi ki...

Figen, teşekkür ederim..
Pretty, özlemesin yine geliriz :))
Böğürtlengözünannesi, umarım gideriz..
Pırtik, ben sizleri uyarmak için yazı koydum..Sen tuttun bloğu kapattın :(
Age35, sizin oralar bizim oralar oluyor demek ki :))

Gün dedi ki...

Aaah ne anılar canlandı gözümde doğma büyüme benim oraları anlatmışsın :)

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

Ah ah otobüsle geldiğinizi bileydim,Kocaeli'nden geçerken bakardım yollara,artık tanırdım da değil mi?
(Ama karşı kıyıdayım,otobana yakın değilim.Ve biliyormusunuz Adapazarı'nda 13 sene oturdum.)
Ne güzel hediye olmuşsunuz ailenize.
Ve oo İstanbul trafiğinde araba kullanacak kadar şahane bir şöförmüşsünüz,ne güzel.
Hasretlikleriniz hep böyle kısa ve tatlı olsun.Allah'ım ayırmasın sizleri. :))

Asortik Krep dedi ki...

Gün, Caruselden Yenimahalleye İstanbul Caddesinden adım adım gittim..Başkasına eziyet gelen trafik benim tüm çocukluk anılarımı canlandırdı..O caddeden sahile inen bütün arayolları ve çıkmazları bilirdim ben..Bunu söylemek bile ne güzel :)
Yağmur Damlası, Adapazarını iyi bilmem ama bir dönem Kefken' e çok gidip geldim ..Araba kullanmayı çok seviyorum..Gece-gündüz ,uzun-kısa her an araba kullanmak keyifli geliyor bana..İstanbulda trafik sıkıştığında ben nerdeysem eski hali gözümün önüne geliyor ve burda şu vardı oyunu oynuyorum kendimle :))

renkler dedi ki...

Asortikçiğim, tekrar hoşgeldin... İnsann ailesi ile olması ne güzel değil mi? Aslında özlemek bile güzel bir duygu. Onlarla vakit geçirebilmen çok güzel olmuş. İstanbul böyledir işte: Trafik trafik trafik. Floryalara gelmişsin de neden Uludağ et lokantasına gitmediniz, şöyle güzel bir iskender yemeye:-) Orayı çok severim. Atatürkün zamanında denize girdiği sahili görmek güzeldir. Bu arada ben de Floryaya çok yakınım:-)

Bu arada bana otobüs yolculuğu nostaljisi yaşattın:-)

Asortik Krep dedi ki...

Hoşbulduk Renkler..
Canım ben Bakırköyde oturduğumda sık sık giderdim oraya..Uludağ Et Lokantasına..Daha sonra Beylikdüzüne taşınınca Alkent yanındaki Kilisli' ye gitmeye başladık..Ama favori mekanlarım Beyoğlundadır..Çünkü Uzunbey orada çalışırdı :)

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

ailenle görüştün, ne güzel. istanbul günlerin de dolu dolu geçmiş. burcu nun iş sonucu ne oldu, merik ettim. o otelde yeğenim iki yıl çalıştı.

iyi ki geldin, bizi yazılarından mahrum bırakmadın..

CaDı dedi ki...

Sayılı gün ne çabuk geçiyor. Okurken hem sevindim, hem hüzünlendim.. Darısı başıma;)

Nenoni dedi ki...

Hoşgeldin.bende Annemlerin yanından yeni döndüm ama aklım hep orada..

Asortik Krep dedi ki...

Yalnızlar Kraliçesi, sınav sonucunda Burcuyu arayacaklar..Bekliyoruz daha..Güzel bir oteldi..Ben beğendim :)
Cadı: evet darısı başına..Çok güzeldi..
Nenoni,aynen aynen.

Gamzeli dedi ki...

Çok iyi yapmışsın...Orada aklın kalacağına ruhunu kalbini götürdün...