Salı, Aralık 26, 2006

Özel istek üzerine size Demirköy ' de kar resmi :)) Çarli ... Canım bu resim senin için ..Meri crismıs :))
Biz çocukken Demirköy' de develi dediğimiz yüksek ve büyük kızaklarda karda kayardık..Istırancalar soğuk olur ve buz tutardı her yer..Yollar kapanırdı Karaman Bayırında..Pınarhisar' dan sonra son köy olan Yenice'den itibaren sağ sol orman yoludur ve aynen etraf bu görüntülerle doludur..Yolda kalan herkese insanlar yardım eder..Onun için ben karda arabada kaya kaya gitmekten korkmam ..Her işin bir tekniği vardır ve çok karda eğer arabayla kalkmak zorsa ikinci vitese takarsın vitesi ve kaymadan kalkarsın ... Bu da hanım sürücülere kıyağım olsun :)
İstanbul' da kar hikayelerim ise aynen şöyle..Mimarsinan denen Büyükçekmeceye bağlı bir köyde oturuyoruz o zamanlar..Önümüzde buğday tarlası var..Biz köyün yazlıklarının olduğu kısımdayız zaten ama yaz kış oturan 3-5 aileden biriyiz..Demirel Sinanobanın temelini o yıl atmış..-Ne garip yıllar sonra orada oturacağım ama o zamanlar aklımın ucundan bile geçmiyor henüz..10 yaşındayım-Nasıl kar ve soğuk var anlatamam..Elektrik direkleri yıkıldı fırtınadan ve biz o sene 15 gün elektriksiz kaldık İstanbulda bu köyde ..Okullar tatil tabii..Bir o kışı hatırlarım çok soğuk bir de lise 1 ya da 2 deyken E-5 yolunun kardan kapanması..Beylikdüzü Avcılar arası ..Yani o kadarcık yol 3 gün kapalı kalıyor..Bu dediğim 86-87 kışı ..
Buraya taşındıktan sonra bir gün İstanbula gittim kar vardı ve hala lapa lapa yağıyordu..Akşam trafiğinde Beylikdüzünde arabaların çokluğunda yollar kapanacak kadar boş kalmadığı için yollar ancak sabaha karşı kapandı.
İşte size bir kar resminin bana hatırlattıkları .

Resmin üstüne tıklayarak büyük halde seyretmeniz tavsiye edilir :))

11 yorum:

Gamzeli dedi ki...

ayy çok güzel yaa...Biz malesef hp İzmir'de olduğumuz için karı bir gözümüz görüyor bir gözümüz görmüyor malesef...Şu anlattıklarınla kendimden geçtim doğrusu :)

Adsız dedi ki...

Ben Askerden izne gelmiştim. İnanılmaz bir kar yağışı vardı. Önce anneannemi bırakmıştık beykente sonra da oradan dershaneye gitmiştik.Sanıyorum yazdığın dönem bu dönemdi. Bilmiyorum hatırladın mı bunu .... adım adım kaç saatte gitmiştik. Eski arabamız broadwayi kullanmıştık. Her taraf bembeyazdı. Korktun mu yolda kalmaktan demiştim sana sen de neden korkayım ki ya herkes kalacak ya da hepimiz gideceğiz demiştin. Gerçekten de öyleydi. Ortalık gidemeyen araba kaynıyordu Adam otobüsten indi gitti ekmek aldı geri döndü otobüs hala yerindeydi. Biz de çok gülmüştük... Gazetem ulaştı çok çok teşekkür ederim

Adsız dedi ki...

Son cüMLEM REKLAM ARASI DURMUŞ KUSURA BAKMA GELEN GİDEN ARADA HEMEN YAZDIM. TEKRARDAN TEŞEKKÜRLER

devin dedi ki...

Çok iyi hatırlarım o kışı, biz değil Çekmece, Sinanoba filan, Kurtuluş'ta mahsur kalmıştık, çıkıp iki adım ötede Harbiye'deki işimize gidememiştik kaç gün. Ben hiç özlemiyorum kar yağışını filan. Çünkü İstanbul'da kar demek, eziyet demek, çamur demek, yolda kalmak demek vs, vs. Burada kar yağsa bak o zaman memnun olurum bir ihtimal :)

enne dedi ki...

Şu anda burada kar yağıyor ve ekranda bu görüntü,penceremde yağan kar taneleri ile çok güzel oldu. Kızım da kay yağıyoy dedi telefonda bana.

Asortik Krep dedi ki...

Gamzeli, bir de dağdaki manzaraları görsen ne derdin bilmem..

Çarli, evet anlatmak isteyipte içinde Anneanne kelimesi geçtiği için anlatamadığım anım buydu.Onu çok özledim..Keşke aramızda olsaydı da sabaha kadar karda mahsur kalsaydık.O gün çok güzel araba kullandığını da hatırlıyorum..Deve bağırtan yokuşundan (gerçekten develer eski zamanda eğimden dolayı çıkarken bağırırlarmış o yolu, adı buradan kalmış) çıkıp Dallas Yolundan ( isme bak tamamıyla adı tv deki Dallas dizisinden kaynaklanıyor çünkü yapıldığında etrafında bir ev bile yoktu o yolun, Ewing çiftliğine giderken ki boş yola benzediği için yerlisi öyle der aslı Turgut Özal Bulvarı :)) aşağı kaya kaya inmiştik..

Devin, ben burada kar görmek istemem doğrusu..

Asortik Krep dedi ki...

Enne, yani benim bir önceki yazımda ki gibi mi?
Sen beni öldürcen mi çıldırtcan mı canım ?.. :)

Punto dedi ki...

Evet. Kar yağınca karlı günler hatırlanır oldu. O kar 1987 kışındaydı sanırım. Çalıştığım gazete Topkapı'da idi. Beşiktaş'a gidip gelmek zordu. Gazete sahipleri baktılar ki gazete çıkmayacak, Topkapı'ya yakın bir otelde yer ayırtıldı. Tüm çalışanlar o otelde kalıp yürüye yürüye gazeteye gidip geldiler.

Asortik Krep dedi ki...

Topkapıda o zaman Topkapıydı sanırım..Otogarlar kalkınca Topkapının Topkapılığı kalmadı bir bakıma..

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Şubat tatilinde gittikçe Demirköy'e biz de kayardık kızaklarla Çarli'yle. 86 kışını ben de hatırlıyorum, çarşı adam boyu kar olmuştu Çekmece'de iki yana yığmışlardı yürüme yolu açabilmek için.Bir de Çekmece'de bir kış kar yağmıştı ben evlendikten sonra hep beraber oturup izlemiştik yağışını. Babam uyandırmıştı hatta bizi manzarayı göstermek için...

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

çocukluğumun geçtiği yere kar yağardı, hemen bahçemize bir kardanadam kondururdum. kar yağdığında beklerdi aile bireyleri ne zaman yapacak diye. bir de çocukluğumuzda saçaklardan buzlar sarkardı, korkardık altlarından geçmeğe başımıza düşer diye.

şimdi artık o kadar kar yağmıyor oralara da.

bulunduğum yere pek yağmaz ama iki yıl önce sabah işe giderken bişii yoktu, dönüşte eve gelemedim, aslında cahil cesareti ben gelecektim de filozof tecrüben yok diye istemedi, şöför gelip aldı beni. inan ki arabayla gelirken hangi bölgede olduğumuzu bilemedim, o kadar değişmişti her yer. son elli yılda ilk kez yağan kar..

beni çook uzaklara götürdün. sen çok yaşa emi..