Çarşamba, Mart 12, 2008

Bugün bir beyanname için maliyeye gittik Uzunbey'le.Biz girerken hava bozuk ama yağışlı değildi..Orada öyle bir yağmur başladı ki birden camlar bu hale büründü..O camları gördüğümde ne kadar uzun bir süredir sabit durup böyle bir yağmuru seyretmediğimi düşündüm.Oysa çok severim camda yağmur görüntüsünü..Hatta seyretmeyi.Elimde çayım yağmur seyretmek ne zamandır lüks olmuş bana haberim yok.Birde en özendiğim böyle sıra beklenen devlet dairelerinde çay içmek.Bence 15 dakikayı bulan her bekleyen vatandaşa çay ikram etmeli bu devlet.En az üç çocuk yap diye akıl vereceklerine 3 katı dolanıp vergi vermeye çalışan insanlara yardımcı olsun.Hem de öyle 3 katı sırayla dolaşmak değil, önce bir,sonra 3 ,sonra giriş katındaki müdür yardımcısına imzalat ama adam ortada yok soruyorsun bi zahmet cevap : çay ocağına bak! ne o ya Levent Kırca parodisi mi bu diye bir an baktık birbirimize..Birde burası Fethiye, yani bu kalabalık normal bir kasabanın kalabalığı..Bunlar İstanbulda yaşasa kafayı yerdi herhalde..

Birde aslında telekomu anlatmam lazım ama o sanırım bir haftada zor anlatılır.Mesaimin tamamını harcamam lazım.Şöyle bir kuple mırıldanayım :P Biliyorsunuz 2000 senesinden beri burada yaşıyorum.Ben buraya gelirken ev telefonumu iptal ettirdim ve buraya gelip burdan da bir numara aldım.Yani 7 senedir telekom beni aynı isimle bulamadığından benim iptal ettirdiğim telefonuma yazdığı bir borçtan! ama ne borcu olduğunu söyleyemiyor çünkü 2oo2 den önceki borçlar bilgisayarda görünmüyor.Yine de kendi sözleşmelerinde ki 30 nolu maddeye dayanarak benim beş kuruş borcum bulunmayan Fethiye numaramı İstanbul numarama kendi yazdığı borçtan dolayı kesip benden tahsilatını istiyor..Ödedim tabii.Çünkü ödemeden itiraz edemiyorsun.Yazılı belge istedim,telekoma dava açacağım.Ne borcum olduğunu yazılı ve ayrıntılı gösteremediği parayı benden burdaki haberleşme özgürlüğümü elimden alarak tahsil ettiği için..Bu işte ben bu parayı telekomdan tahsil ederim diyen avukata telekomdan alacağım paranın yarısını vereceğim,kendine güvenen bir avukat varsa beni arayabilir :o)

Mesela çocuk yapmakta değil, yetiştirmekte ve bu millete uyum sağlatmakta bütün mesele..

3 yorum:

ginger dedi ki...

Neden bizdeki devlet memurları işlerini özel sektördekiler gibi yapmıyorlar.Neden burası benim çöplüğüm burada kral benim diyerek bizleri iş yapma isteğimizden soğutuyorlar.

etki alanı dedi ki...

Gerçekler acı derken bunlar kastedilmiş demek ki!
İnanılmaz bir olay,kendi gerçeğimiz..Ya ödeyecek durumun olmasaydı,şu anda ne olurdu acaba sevgili asortik krep?
Bilgisayar çağında başımıza gelene bakar mısın?
Dilerim bir an önce çözüm bulursun..
Sevgiyle kal..
TüTü

Asortik Krep dedi ki...

Ginger,Farkındalar mı bilmiyorum ama bu insanlara baktığında hangisinin gerçekten işini yapıp yapmadığını ya da sonuna kadar ilgiyle yaptıklarını farkediyorsun..

Geçen gün telekomun ikinci katında hem benim işlemi yaptılar hem de özel telefon görüşmesi devam etti.Tabii işini önem vererek yapmadığından hata yaptı.15 dakika bekledim para yatırmak için.Git bir yerde otur da denmedi..Ben oturacağım bir yer var mı diye sordum,odada oturabilirsin dendi,girdim ordaki memurda telefonda.Ya bu millet ne buluyor bu kadar çok telefonda konuşacak ki bunlar muhasebeci..Ben orada bulunduğum sürece memur konuştu..Özeldi çünkü dinledim :)
Sonra tabii ki hatalarda olur, işler de zamanında birmez.Ben gün içinde annemi arayamıyorum işlerden,tüm gün özellerimi konuşsam işim bitmez ama bunlar maaşlı ya..Hiç konuşma demiyorum ama insaf ya o maaşı hakettiğine nasıl inanıyorsun.Sonra kazandığın paranın bereketi kalır mı..? Müslümanlık sadece kapanarak sevap kazanmak değil! O parayı haketmeden alıp harcamak hiç değil.

TÜTÜ, para yüksek bir bedel değil ama prensip meselesi..Zaten dilekçe verdim, yazı bekliyorum bakalım ne zaman gelecek..?