Salı gününün akşamüstü telefon geldi Çağıl'ın okulundan..Çağıl futbol oynarken ayağını burkmuş ve topuğa giden ana kemikte çatlak oluşmuş..Uzunbey okula gidip onu aldı ve film çektirdi..Sonra beraber ortopediste götürdük.Dr. çatlak için çok endişelenmedi ama sol ayak bileği o kadar şişti ki anlatamam.Bu şekilde üstüne basması olmaz alçıya alalım dedi..Önce olmaz gibi geldi ama Çağıl' ın hareketliliğini hatırlayınca koruyamayacağını düşünüp evet dedik..Hergün de yazılısı var ve okula gitmek zorunda..İlk gün Uzunbey götürüp getirdi..Bugün de servise kadar arabayla bıraktık 2 sokak ileriye..Bizim okulun kuralı varda bir acaip eve en yakın caddeden geçiyorlar..Kimseye sokağa girmiyor.Neyse bugün sokağın başında bırakmış..Herkes medeniyet ilerledikçe ilerler bizim ülkemizde kurallar tersine..Servis var ama caddeden geçer..Neden? Canları öyle istiyor!
Dün kuafördeydim..Manikür ve saç boyama işlerimi yaptırdım..Bu sefer hafif bir kızıl verdi yine saçıma kuaförüm..Kesimi de çok güzel..uzun süredir bu kadar güzel kesim yapmamıştı..İstanbuldan geldikten sonra beğenmediğim bir kuaföre gidiyordum ve sonunda beni sinir edince bunu kendim seçtim..Aslında bir sürü kuaför müşterim var ama İzmirli biri bu ve en azından ne dediysem anlıyor..Bir gün arayıp Nilüfer'in saç modelini göstermiştim tv den..İşte bu renk ve model istiyorum demiştim..İzmirli Fethiyede benim tarz da müşteriye alışkın değil..Dumur olmuştu :)))Şimdi İstanbuldan da bir başka kuaför getirmiş dün biraz sohbet ettik..Daha da iyi olmuş bence..Umarım hep böyle giderde ben de Sevil Kuaförü değiştirmem hiç :)
Bugün evdeydim..Evimizin pencerelerine ferforje demir yaptırdık..Ayrıca balkon kapıları 3 tane ve giriş balkonda korkuluk ve kapı..Tam 16 parça pencerem var benim kapılarla..Köşe bir ev olduğundan sokağa bakan duvarlarda da pencereler var..Bu yüzden sabahtan beri ferforjelerle uğraşıyorlar..Aynı zamanda hazır evdeyken su tamiratçısını da getirdik ve tamir işlerini hallettik..Çok yoruldum..Bir iş yapmadım ama ustaların arkasında gezmekten yoruldum..Tam da bitmedi çünkü şimdi temizlik yapmak gerekiyor..Ben oturmuş blog yazıyorum..Hatta yemekte yapsam iyi olur çünkü sadece bakla pişirdim bugün.Giriş balkona takılan kilidi beğenmediğim için yarın yine gelecek usta..Hem de Çağılın odasına sineklik yapılacak..Bir Trilye gezisinde Çağıl yerde eski bir kilit bulmuştu aslında..Onu bulup kapıya onu mu taktırsam.Ben çok severim öyle sürgülü eski kilitleri..Şimdi aklıma geldi..Kalkıp bulayım kilidi hatta yavaştan da temizliğe başlayayım..Yarın 3 ten sonra dernek toplantım var ve sabah usta geleceği için temizlik için tam zaman ayıramam yine..
Bugün Mevlüt Kandili..Tüm blog camiasının kandili mübarek olsun :))
Not : Dün aslında yazmak istediğim önemli bir nokta var ki yazmadan edemedim..Şöminenin önü için ben usta ölçü almaya geldiğinde bir kapak istedim..Yani içinde tel olan ve şöminenin ağzı büyüklüğünde bir aparat..Böylece gece yatarken ya da şömine çok alevli olduğunda ateşlerin zemine düşmesini engelleyen parça..Hazırları var ama bizim şömine biraz büyük ve kademeli bir girişi var, tam olsun istedim..Usta diğer parçaları indirdi ve büyük bir ciddiyetle şöminenin kapağını getirdi..O da ne ! Ben estetik ve güzel olsun derken ferforje kapağın boyalı olmasını kastetmemişimdir..Ben zaten demirin ham ve siyah vuruşlarını severim, sert görünüşünü..Amcam bana jest olsun diye kapağın üstüne yaptığı 2 dal ve bir çok yaprağı doğanın rengine uydurmuş ve boyamış..Düşünebiliyormusunuz..Ben onu hayatta öyle kullanmam..Ferforjeyi çok severim hatta hafif yeşil efektlerine bile zor tahammül ederim ama öyle ciddi ve bak bunu ben yaptım kıvamında getirdi ki ustaya hiç bir şey söyleyemedim..Sonra kendim boyamaya karar verdim..Akşam karşısında bakamadım bile kapağa..Tv seyredip yattım..Şimdi siz bunda ne var diyebilirsiniz ama telefonda Burcu ve evde Uzunbey dün bunu anlattığımda krize girdiler gülerken..Bu tarz şeylere takıntılı olduğum için ustayı nasıl geri çeviremediğimi gözünde canlandırıp hatta Uzunbeyin bu boyanmaz şimdi deyip benimle dalga geçmesi bile olayı unutturmadı..Şimdi siyah boyayla bir eski bir bank ve şömine kapağı var boyanacak..Boya Asortikkrep.
7 yorum:
ben SAN a gidiyorum .sevıle hıc gıtmedım
SAN benim müşterim güzel ve temiz bir yer ben geldiğimde onun dükkanı şimdiki halinde değildi..Geç tanıştık.Çok zor kuaför değiştiriyorum..
Ben geldiğimin 3.senesi zaten ancak burada kuaföre gitmeye başladım..O zamana kadar zaten her İstanbula gidişte hallediyordum saç kesimini..Saçlarım dalgalı olduğundan ve kuaförlerde çok sıkıldığımdan çok sık gitmem zaten.Manikür ve pedikür için de Colesseum ' a gidiyorum.Bu sefer onu da Sevil' de yaptırdım :)
Çağıl'a ve size çok geçmiş olsun.. servisler gerçekten bir tuhaf servis yapıyorlarmış :/ saçını da güle güle kullan! ben en son mos a gittim ve hiç ama hiç memnun kalmadım. iyi kuaför bulmak çok zor :(
Çağıla çok geçmiş olsun.Size de kolay gelsin.Eve taşınmak bir yana tamirat ve usta işleri zaten hiç bitmiyor.
Bizim oğlanın da geçen hafta basket oynarken ayağı burkulmuştu, ne tesadüf.. Çağıl a da geçmiş olsun. bizimkinin yan bağlarda hasar vardı, üç gün okula gidemedi, şişti bilek, film çekildi, allah tan kırık çatlak yoktu, birbuçuk ay basket oynayamayacak, çook üzgünn.. Bir haftayı geçti, şimdi iyi maşallah.. Ama bugün de babası düşmüş, kolu dirseğinden kırılmış.. Sadaka dağıtmak lazımm..
Bembi, teşekkür ederim..
Kuaför konusuna gelince ..1-Hiçbir zaman adı var diye bir yere gitmemek gerekir..2- Kuaför işide iletişim işi seni anlayan ve memnun kaldığın yeri bulacaksın zamanla..Yani deneyerek :))
Nenoni, evet aynen dediğin gibiişler hiç bitmiyor..
Yalnızlar kraliçesi, gerçekten de sana geçmiş olsun..Zor bir dönem.
Senin bu somine kapagi olayin begenmedign bir hediye karsisinda hediye vereni uzmmeek icin 'cok guzelmis, tesekkur ederim' gibi olmus :)Adami kirmamakla iyi etmissin. Kimbilir seni hsnut edebilmek icin ne kadar ugrasti onunla )
Yorum Gönder