Cumartesi, Mart 03, 2007

AHH iSTANBUL..



İstanbul Semt İsimleri..

Aksaray: Fatih'in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.

Ahırkapı: Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.

Aşiyan: kuş yuvası Aşiyan: Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret'in burada bulunan, Farsça'da kuş yuvası anlamına gelen 'Aşiyan' isimli evinden alıyor.

Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor.

Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması.
İstanbul 1696

Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs'ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde.

Beyazıt: Sultan II. Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.

Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.

Bakırköy: Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı. 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı.

Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor.

Depremde çatlayan kapı Çatladıkapı: Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı verilen bir kapısı, 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı.

Çemberlitaş: Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi.

Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.

Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında "çık, salın" denilmeye başlandı.


İstanbul 1573


Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti. Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor.

Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri'den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı.

Galata: Gala, Rumca da "süt" anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi.

Horhor: Fatih'te bulunan semt, adını Horhor çeşmesinden alıyor. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, "Buraya bir çeşme yapın baksanıza 'hor hor' su sesleri geliyor" der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya başlar.

Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.

Kadıköy: Futbolun mabedi olan ilçe; Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey'in anlatışına bakılırsa, futbola meraklı ilk Türk gençleri bir kulüp kurmağa, daha bir derli toplu birleşmeye karar vermişler. Çok geçmeden arzularını yerine getirmiş, elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü, yakası, kol kapakları beyaz, öbür tarafları kırmızı, pantolon keza beyaz. Kuşdili Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler.

Moda'daki İngilizlerden, Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek, onları yenmek baş emelleri(en büyük arzuları). Eski cimnastikçi ve idmancılardan Sine Kemani NuriBey'in rivayetine göre, ilk oynayanları sayalım: Kendisi(Nuri Bey), Emced Bey, Mehmet Ali ve kardeşi Neşet Beyler, Reşat Danyal Bey, Hafız Mustafa, Topçu zabiti Cevdet Bey, Eşref Bey, Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey, Mekteb-i Sultanili Daniş, Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey, Sarı Şevki.

Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğrayarak 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.


İstanbul 1550

Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı.

Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu.

Tahtakale: Sözlük anlamı 'kale altı' olan Taht-el-kale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.

Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.

Teşvikiye: Sultan Abdülmecit'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor.

Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı.

Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü.

Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor.

.....

Bu bilgileri Beylikdüzü forum sitesinden resimleri ise bir ara bulduğum bir siteden kullandım..

11 yorum:

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

BÜYÜKÇEKMECE: Gölde köprü olmadığı zamanlar ya da köprünün ulaşamadığı yerlerde halk kıyıdan kıyıya halat çekip sandallarını çekerek götürüp getirdiğinden bu adı almış. Büyük ve Küçük Çekmece. Aslında Büyükçekmece gölü Küçükçekmece'den küçüktür. Belki de o dönemde halatın çekildiği kıyılar Büyükçekmece'de daha uzak mesefade olduğundan Küçükçekmece'de ise birbirine daha yakın olduğundan bu adı almışlardır. Bunu da ben ekleyim dedim. İlk okul bilgilerimden :O)

ERDIL dedi ki...

Benim hatirladiklarim.
Talimhane : Bu gün ki Taksim.
Tatavla : Kurtulus.
Yaziya gelince harika.
Saygilar.

Sanem dedi ki...

Cogunu duymus, bir kismini ise yeni ogrenmis olmaktan mutluyum;)
Sevgiler Asortik Krep.
S.

ümran dedi ki...

Sağol asortik verdiğin bilgiler için..Ben Şişli'liyim ama ismini nerden aldığını bilmiyodum semtimin..Artık biliyorum..

Secil Y. dedi ki...

asortikkrep ,
buket uzuner'in istanbullular kitabını okumadıysan eğer en kısa zamanda okumanı tavsiye ediyorum.istanbullu olmayı ve nereye gidersen git bunu unutamamayı -sanki senin gibi- ve daha fazlasını okuyorsun bu kitapda.hele de istanbulun kendini bilen o konuşmaları yok mu?
sevgiler

Asortik Krep dedi ki...

Burcum, ben ilkokulu Büyükçekmece de okumadığımdan atlamışım..Ya da unuttum bilmiyorum ama yorumun cuk oturmuş yazıya ..Teşekkkürler :)


ErdilBaba, teşekkürler..

Sanem, hep merak ettiğim bir şeydi..Ben de öğrendiğime sevindim :))

Limon, ben de lise de iken çok gezerdim Şişli de :) ve merak ederdim neden Şişli diye..

Kitty wu, kitap listemde ama hala okuyamadım..Son zamanlarda çok kitap aldım ve eritmeden almayayım diyordum ama yarın ilk iş kitabı alacağım :)) Sağol..Çok tatlısın..

Punto dedi ki...

Çok güzel toparlanmış semtler.
Ya Gültepe, Çeliktepe ve devamı varoş semtleri. Neler eklendi tarihi semtlere neler. Say say bitmez. En güzeli Altın Şehir. Sahi göreniniz var mı bu semti. Ben her yaz önünden geçiyorum ama bir türlü altınla ilişkisini bulamadım.

Suleyman Ve Ben dedi ki...

Merhaba Asortik Krep,

Benim favorim semteler Istanbul'da:

Kosuyolu ve Besiktas :)


Gorusuruz,

Suleyman.

Mert dedi ki...

hah hep merak ederdim. Faydali bir yazi olmus, cok tesekkurler :)

Adsız dedi ki...

Merhaba, bir cirpida okudum, hem cok eglendirici hemde cok ogretici bir yazi olmus, insan aa buda burdan gelmis buda surdan gelmis oluyor, cok merci...

Asortik Krep dedi ki...

Punto, bu yazdıklarımız eski semtler ne de olsa..Yine de çok eski semtler arasında hakkında hiç bilgi bulamadığımız yerler de var ..Aslında onları da bir araştırmak gerekli :)
Geçen tatilde Kemer' de tanıştığımız yaşlı ve emekli asker bir bey Rami de ki kışlada askerlik yaptığını ve orada oturduğunu anlatmıştı bize..Ben kendimi bildim bileli Rami Kışlası toptancılar halidir..Bazen böyle enteresan hikayeler çıkabiliyor insanlardan :))
Ya da buralarda İstanbulda askerlik yapmış insanlara rastlıyorsun..En son İstanbulu 60'larda görmüş falan..Genelde yabancı olduğumuz için nereli olduğumuzu sorduklarında karşılaşıyoruz böyle bilgilerle..
Genelde İstanbul'u hiç görmemiş olanların bana sordukları orası mı güzel burası mı sorusu da bazen beni gülümsetebiliyor..Çok farklı insanlarla tanışabiliyorum bazen ve hayatın ne kadar renkli ve şaşırtıcı olduğunu tekrar tekrar keşfediyorum :))

Süleyman, senin için eğer bulursam Koşuyolu 'nu yazacağım..Eski bir semt olduğunu düşünüyorum..Karşı(biz Avrupa yakasında oturanlar İstanbul'un diğer yakası için karşı kelimesini kullanırız..Onlarda bizim yaka için öyle :)) hakkında çok az bilgim var..Görüşürüz..

Mert, teşekkür ederim :))Hep sen mi güzel konular hakkında yazacaksın :))

Buket, beğendiğine sevindim :)