Pazar, Mart 25, 2007


Çarşamba gününden beri yazı yazmamışım..Dolu dolu geçtiği içindir..Perşembeden başlayarak kısaca geçeyim.
Perşembe soğuk ve kapalı bir gündü..Çalıştık ve cuma günü işe uğramayacağım için bir kısım işlerimi hallettim..

Cuma günü Yaşlılar Haftası nedeniyle açılacak olan kermese gitmem gerekiyordu..Öğlene kadar evde usta bekledim..Pencerelere demir yaptırıyoruz da..Hatta önde giriş kapısının olduğu yeri de küçük bir giriş balkon diyelim demir yaptırıyorum hatta kapı da.Çünkü etraf köpek dolu bir gün ayakkabılarımızın çalındığını görmek istemem..Bizim sitede köpek yok ama kapılar açık kaldığında köpekler girip beğendiklerini alıp götürüyorlar..Hem de etraf derli toplu gözüküyor..Neyse usta işini bitirdi tam, benim de gitme saatim yaklaştı, hava bozmaya başladı..

Öyle bir yer ki ben normalde iki minübüs yolunun ortasında oturuyorum ama minübüsü kullanmadığım için huzurevine giden minübüsün nerden geçtiğini bilmiyorum..Diğerine binsem yine de yürüyeceğim hem de huzurevi neredeyse benim evimin hizasında.Elime şemsiyemi aldım ve yürüyerek huzurevine kadar gittim..Yolda biraz atıştırdı ama şemsiyeyle idare ettim..Ben girdikten yarım saat sonra bir yağmur başladı ki eğer yolda yakalansaydım mümkün değil gidemezdim.Çok kalabalık olmadığı için çok satış yapamadık ama fırtınadan Antalya' ya uçaklar inemediğinden panele katılacak konuklar bile gelememişti anlayın artık havanın kötülüğünü..

O gece bende bir sıkıntı var ama yorgunluk desem değil yarı uykulu bir biçimde 11.30 a kadar uyudum aşağıda kanepede..Sonra yarı uykulu bir şekilde 1.30 a takıldım ve nasıl bir fırtına başladı anlatamam..Sesten oturulmuyor içeride..Elektirk gitti.Bende yukarı yatağa çıktım..Uyumaya çalıştım ama olmadı..3.30 a kadar öyle döndüm durdum. Tam uyumuştumki bir gürültü ile uyandık..Yine de her yer karanlık olduğundan ve uykusuz olduğumdan kalkamadım ve uyudum yine.

Sabah Çağıl' ı okula geçirirken iki araba arasında bizim bahçenin kenarındaki telefon direğini gördük yerde..Akşam ki gürültünün o olduğunu anladık.Tam arabaya beş cm mesafede yerde yatıyordu..Kablolar arabanın üstünde ve yanında olduğundan ve elektrik telleri de olabileceğinden ben Uzunbeyi uyandırmaya gittim yukarı ki arabayı çeksin..Hazır elektrik yokken ortalığı toparlayalım.Sonra anlaşıldı ki sadece telefon telleri bunlar.Sokağın sonundaki ağaç yıkılmış ve gerginliğe dayanamayan ağaç telefon direği kaldırım hizasından kırılmış, iki arabanın ortasına düşmüş..Cumartesi gelip baştan savma bir şekilde takıp gittiler..Gerçi bizim telefonumuz ve internetimiz çalışıyordu :)

Cumartesi akşamı bizim buraya gelmemize sebep olan Ahmet Beyler geldiler güle güle oturuna..Niye böyle yazdım çünkü Ahmet Bey'le Sinanobadan komşuyduk biz ve hayatımızda Fethiye diye bir yere gitmemiştik..Onun anne ve babası 15 yıl önce buraya yerleşmişler İstanbuldan..Ahmet Bey' de onları ziyarete gelecekti bir ondokuz mayıs tatilinde..Dört gün için Uzunbey' de gelsin mi benimle dedi..Biz de o zamana kadar ayrı hiç tatile gitmemişiz ama arada askerlik yaptığını saymazsak hiç te ayrılmamışız :) Uzunbey'le.O sene çok çalıştığımız için bunalmıştık ve ikimiz birden gidebilecek halde değildik iş olarak..Ben kaldım Uzunbey geldi gezmeye..Hatta ben bana ne soruyorsun isterse gidebilir ben karışmam öyle şeylere dedim..Çok demokratik bir kadın olduğumu söylemişmiydim ? Yani tabi ki fikrimi alır ama öyle gidemezsin , ben kalamam, ben işi çeviremem, gitme yok bende geleyim diyecek bir yapım yoktur..Şartlar müsaitti ve özellikle git dedim çünkü işten güçten çok bunalmıştık bir ara..O zamanlar borsa da var..Kriz zamanları ve Uzunbeyin kendi mesleği olduğu için borsadan uzak kalamıyor..Oynayanlar ne demek istediğimi iyi bilir :)

Geldi ve dört gün boyunca Ahmet Bey' le gezmişler burada..Geldikten sonra beş ay bana Fethiye' yi anlattı..En sonunda bir gün dedim ki böyle anlatmakla olmuyor kalk gidelim..Arabaya atladık ve Çağıl' ı babamlara bırakarak yayla yolundan 9 saatte Fethiye' ye geldik.iki gün arabayla Fethiye' nin her yerini gezdik..Burada şimdiki oturduğum mahallede bir apartta kaldık..Çünkü oteller kışın kapalı burda..Yani o zamanlar..Bizde ilk defa apartta kalıyoruz..Büyük ve geniş bir ev.Pencerelerde demir yok..Tek katlı bir ev..Gece hırsız girer diye endişelendim ben..Mahalle arasındayız ama belli olmaz.Yani biz şehirliyiz ya..Endişelenecek bir şeyler buluruz hep.Sonra döndük..

Fethiye hoşumuza gitmişti ve o zaman gelişmeye çok açık bir yer olduğu çok belliydi.1999 kasımda gelmiştik..Ramazandı ve beşte her yer kapanmıştı..Kafamıza göre bir yer bulamadık, bir iki pazarlık yaptık hoşumuza gitmedi..Bir şey yapmadan döndük..Tam bir sene sonra yine kasım ayında ise bu bahsettiğim Ahmet Beylerle beraber kocaman bir taşıma kamyonuna eşyalarımızı doldurduk ve Fethiye' ye geldik.Bir senede Fethiye çok değişmişti ve hep burada çok güzel gelişmeler yaşayacağımızı düşünmüştük..Nitekim ben geleli 6.5 sene olmasına rağmen o kadar büyük değişiklikler oldu ki burada..Fethiye o kadar değişti ki anlatamam..O zaman gördüğümüz belirtiler yavaş yavaş hayata geçti ve burası hala da gelişmekte olan bir şehir..Hala bakir, hala güzel ve hala gelişiyor.

İşte bize oturmaya gelen Ahmet Bey' le bizim hikayemiz bu..Dün akşam onun yeğeni ile Çağıl' ın geldiğimiz seneki hallerini hatırlayıp zaman ne kadar çabuk geçiyor muhabbeti yaptık sahiden de zaman ne kadar çabuk geçiyor.. (mu?)

Bu sabah Kargı' ya kahvaltıya gittik..Artık orası iyice tanındığı için çok kalabalıktı ve gelen insan kalitesi de bayağı düşüktü..Bunu söylememin sebebi biz kahvaltıya giderken gazetelerimizi alırız ve açık havada güneşin altında gazete keyfi yaparız, rüzgarın ve dalgaların sesiyle arada sohbet ederiz..Çevrede o kadar çok car car insan sesi vardı ki ilk defa dalgaların sesini bastırdı.Daha sakin bir yer bulmamız lazım..Pazar sabahı o kadar kalabalık yer çekilmiyor..Gerçi deniz mevsiminde daha sakin olur çünkü herkez deniz kenarında kendi piknik yaptığından dışarıdaki yemek yerleri yazın çok kalabalık olmuyor..

Yemekten sonra iyi bir uyku çektiğim için şimdi yazı yazabiliyorum..Yarın yine işgünü..İşime severek gidiyorum..Bu hafta demirciler geleceği için bir gün yine evdeyim..Evde usta peşinde dolaşmakta bayağı zor olduğundan yoğun bir gün olur kesin.
Kahvaltıdan sonra Uzunbeyle aldığımız ortancaları ve morsalkımları da yazmam lazım..Bahçe de evin hemen bitişiğine kocaman bir çam ağacımız var..Daha önce yazdım mı bilmiyorum..Yaşı bizden büyüktür..Muhtemelen kırk yaşlarında..Bayağı güzel gölgesi var..Altını da çim ektik ya çimler yeşerdi ve biçmeye hazır hale geliyorlar..

Uzunbey makina almış yarın öbür gün gelir..Sabah akşam çıkıp suluyor ..Sitenin bahçevanı var ama biz onları beklemedik..Bir avuç bahçe zaten.Bende bugün duvar diplerine sardunyalarımı diktim..Çamın yanına ortancaları kapıların girişlerine de mor salkımları..Bahçe de çalıştık yani kahvaltıdan geldikten sonra..Biz geldiğimizde elektrikte gelmişti..Ya tabi söylemeyi unuttum Yatağan Termik Santralinde bakım yapıldığı için her hafta pazar günleri saat 3 e kadar elektrik olmuyor bu aralar..Bizde kendimizi dışarı atıyoruz :) Aslında bizim dışarı atlamamız için sebep gerekmiyor ya.Böyle dışarıda çalıştıktan sonra evde kendimize tereyağlı karides tava yaptık..Yanına da amerikan salata..Haftasonları güzel beslenmeye dikkat de ediyoruz galiba..Yemek güzel şey ne diyeyim :))

15 yorum:

Hülya dedi ki...

Hadi Burcu'yu da alıp bize gelin.Oyun oynarız....

enne dedi ki...

vay be, Fethiye'ye taşınma hikayenizden çok etkilendim. iyi cesaret, herşeyi arkanızda bırakıp gelmişsiniz, harika bir hayat kurmuşsunuz kendinize. Herkesin (bizim de?) emekli olunca yaparız dediğimiz şeyleri erkenden yapmış olmanıza, ve hayatınızı yeniden kurmanıza hayran kaldım.

Asortik Krep dedi ki...

Hulyacım , çok isterdim ama buradan ayrılamıyorum bu aralar ..bugün Burcunun bir misafiri olacak ama yazdı mı bilmem :)

Enne, çok zor bir işi yaptık..Emekli olduğunda hiç değilse bir maaş gelirin olur..Büyük ve uzun bir yola çıktık biz :)

devin dedi ki...

Sevgili Asortik,

Yeni mail adresine telefon numaramı bıraktım ama aldın mı almadın mı emin olamadım. Bir kontrol et istersen olur mu.

Sevgiler
Devin

Asortik Krep dedi ki...

Devin, mailin gelmiş..Teşekkür ederim :))

Tuba dedi ki...

Cok sevdim ben bu sayfalari, cooook. Artik ugrarim ben buralara surekli. Insanin hayallerini, birilerinin gerceklestirebildigini gormek cok guzel. Uzaklardan, hem de coook uzaklardan, dunyanin en uzak ulkesinden, o en uzak ulkenin de en uzak kosesinden bir dost... sevgilerle,

Hülya dedi ki...

Sayfama bir uğrar mısınız demek istemiştim;)Tabii gerçek hayatta da beklerim o başka....

Asortik Krep dedi ki...

Tuba, ne kadar güzel bir mesaj bu..Beklerim her zaman :)

Hülya, yoğun ve yorgun bir günde mesajını alamadığım için üzgünüm..
Neden böyle bir şey yazmış diye düşüneceğime bloğunu tıklasaydım iyi olurdu ama bugün nete az girdim :)) Çok komiğim ya :P Kendime inanmıyorum :)))
En kısa zamanda oyuna katılacağım..

gazel vakti dedi ki...

Bi kaç kere söyledim yine söyliyim.Fethiye benim balayı şehrim.Ben o zamanda(sene 1997 aylardan Eylül sonu) çok beğenmiştim.Şimdi kimbilir nasıldır. Tekrar gelebilmeyei çok isterim. Senin sayende görmediğim yerleri görmeyi. Bazen diyorumki bizde böyle ailecek sayfiye yerine taşınsak oralarda iş güç kursak. Ama sizin kadar cesaretli olmak çok zor. Bide her zamanki gibi üstteki resim harika yine.

uykucu dedi ki...

benim eşimde daha görmeden fethiyeye yerleşmeye karar verdi benim anlatımlarımdan. senin bu yazını okusun yarın yola çıkar eminim ,ama ben hala teretdütteyim(ankarayı çok seviyorum).Bakalım yazın gelip son halini görelim fethiyenin kesin kararı veririz..belki komşu oluruz, ev çalış tarafında mı?

B5 dedi ki...

Ne kadar güzel ve cesur bir baslangic hikayesi :)
Fethiye´nizi seneler önce bir kis mevsiminde görmüs, "Ne kadar cok Istanbul var" diyerek sasirmistim. Etkilendigimi de kabul ediyorum oradan.
Mutlu olabilecegimiz ülkeyi veya sehri en kisa zamanda bizim de artik bulmamizi diliyorum.. Zira bizim yolculuklarimiz, ayriliklarimiz cok..
Olmayan gelecekteki evimi özledim siz salkimlardan bahsedince..

Hep mutlu olun Fethiye´de,
Sevgiler, :)

Asortik Krep dedi ki...

Gazel Vakti,biz de balayı için iki yer arasında düşünmüştük..Biri Fethiye Letonya diğeri Kemer Salima..Taksimde bize tatilköyünü satan müşteri temsilcisi bizi Kemer' e yönlendirdi..Bizde böyle bir gecikmeyle ancak 8 sene sonra keşfettik Fethiyeyi :)

Figen, bence bir kere gelse kesin gelir yerleşir..Ben Çalışta oturuyorum :)

B5,sağol sizde mutlu olun yaşadığınız yerlerde..

Hülya dedi ki...

Olsun bak ne hoş bir yanlış anlama oldu bizimkisi;)Bana da bakar mısın ama decoder gibiyim...)))

nilly dedi ki...

Oyle guzel anlatiyorsun ki Fethiyeyi oradaki yasami, gonullu calismalarinizi, ait oldugunuz yerdesiniz bence. Umarim bende bir gn ait oldugum, mutlu oldugum bir yer bulurum.

Asortik Krep dedi ki...

Hülya, öylesin ne diyeyim :)

Nilly, umarım bulursun..Sadece mutlu olduğum şeyleri yapmaya çalışıyorum ben..Bence senin kovaladığın da bu olsun..