Geçen hafta çok sancılı geçti bizim için. Üniversite tercihlerini yaptık,yaptık ama günlerce de boğuştuk listeyle. Dün tercihleri teslim etme zamanı bitti.Biz çarşamba günü teslim etmiştik. Yine de düzeltme ya da değiştirme yolu açıktı düne kadar.Artık ayın yirmisini bekliyoruz, sonuçlar için.
Bizim için çok zor oldu,çünkü Çağıl annemlerde kalacak kazanacağı üniversiteye bağlı olarak. Şimdi öyle yerler var ki okul iyi ama yol uzak. İstanbul başka şehirler gibi değil, hayatı yolda geçecek.İlk seneden eve çıksın istemiyoruz babasıyla.Bunları gözeterek tercihlerle boğuştuk günlerce. Bazı okulların yurdu var, eğer onlar olursa yurtla çözüyoruz ama bazıları içinde çözümü sonradan üretmek gerekecek,artık babamında dediği gibi hangi okulu kazanırsa duruma göre çare üreteceğiz.
İki şehir yazdık sadece,Çağıl başka yer istemedi. Çoğunluk İstanbul, birde Eskişehir. Arada puanı diğerlerine yakın bir bölüm var Anadolu üniversitesinden, yani onu da kazanabilir..
Eskişehir hem şehir olarak hem de bölüm olarak güzel olduğundan ona da en azdiğerleri kadar sevineceğiz.
Bu ayın yirmisinde öğrendiğim gibi yazacağım sonucu.Bütün arkadaşlarımız, dostlarımız en az bizler kadar sabırsız sonuçları bekliyor.
Bu sene çok zordu,hayatımın en zor senelerinden biriydi diyebilirim.Sınavlar önce ikiye sonra da kendi aralasında ikinci sınav ikiye ayrıldı. İlk sınava Fethiye'de girdiler.İkincinin iki sınavına da Muğla'da.Okuyorsanız biliyorsunuz zaten ama çok zor oldu.Sadece kendimiz için söylemiyorum.Onbin öğrenci girdi Muğla da. Yani Muğla'nın bütün ilçelerindeki çocuklar,aileleriyle beraber sınavdaydı.Yoğunluğu düşünün artık.Muğla alan olarak Fethiyeden de küçük. Çağıl sınavdayken uzunbeyle oturup hesapladık, her aile kişi başı min. 50 lira harcasa , yaklaşık iki sınav için gidiş geliş 2 trilyon para hesapladık.Bu parayı da bir hafta arayla harcıyoruz ülke olarak.Biz bu kadar zengin bir ülke değiliz bence. İlla topraklarımızdan petrol çıkmasına gerek yok.Kazandıklarımızı böyle har vurup savurmasak yine zenginleşiriz.
İlk sınavı Fethiye'de yapabiliyorsak,ikinci sınavları da yapabiliriz demek ki,ne gerek var Muğla'ya gitmeye.. Hem de bir hafta arayla. Çoğu çocuk gidip gelmeye alışkın değil,çağıl akıl etti de biz akyaka da kaldık.Çoğu çocuk, genelde 2-2.5 saat süren yoldan midesi bulanmış ve sınavlara kötü psikojiyle girdi. Otobüsle Muğla 4.5 saat. Ondaki sınav için buradan beş otobüsü var,ancak onunla gidebilir Muğlaya.. Beş otobüsü için dörtte kalkması gerektiğini saymıyorum bile. Orada kalmaya kalksa Muğla küçük bir yer, otelleri yok denecek kadar az ve çoğu kötü,onbin öğrencinin orada konaklamasını düşünebiliyormusunuz..? Bunlar sınavlar orada yapılsın diye tutturmadan hesaplanmalıydı ama nerdeeeeee.!!!
Bunları birilerinin düşünmesi gerek..
Gelelim bizim durumumuza Çağıl anadolu lisesi mezunu yani sayısalcı ama son sene fikir değiştirdi ve TS girmeye karar verdi. Bizde karışmadık,o hangi mesleği istiyorsa onu sevsin onu olsun istiyoruz.Yalnız, puan tarzı değiştiğinden imamhatiplilerle ve meslek liselilerle aynı statüde sınav katsayıları farklı değerlendirildiğinden onlar gibi durumu sınava girmeye az bir zaman kalana kadar belli olmadı.Düşünebiliyormusunuz, lise son sınıfa başlıyorsun,bölümünü seçiyorsun,taa ağustostan dershanede bölümünü seçiyorsun, sonra biri çıkıyor katsayıları değiştiriyor,tamam diyorsun yola devam etmek zorundasın çünkü tüm olasılıkları ona göre belirlemişsin.. Çok çalışıyorsun, kat sayıların etkilerini en aza indirgiyorsun.Sınav kılavuzlarında tercihleri yani hangi bölümden gireceğini yazıp ilk başvuruları yapıyorsun, bir gün çıkıp birileri
sana diyor ki sınav sistemi değişti.Hadi canım,şaka mı bu..? !! Bu böyle nisan ayına kadar üç kere değişti.
İnsanda motivasyon diye bir şey bırakmadılar ki. Sonra en aza indirgendi güya.. Bir kural sınava giriş kılavuzları doldurulduktan sonra üç kere değişir mi..? Değişirse de bu sene sınava girecekler buna dahil edilir mi..? Bütün sene kedinin fareyle oynadığı gibi oynadılar bu çocuklarla..Türkiyede kurallar değişir,değişirde tam üç kere değişen tek yıl bu yılmış arkadaşlar.Çocukların durumunu düşünebiliyormusunuz..? Çağılla yıl içinde böyle krizler yaşadık, bölüm değiştirecek pozisyon yok,çünkü tüm hazırlıklarını ona göre yapmış, birinci dönem ağırlıklı kendi derslerine çalışmış,özel çalışmalar yapmış,gelsen şimdi tekrardan sayısal gibi derslere baştan başla olur mu..? Zaten bölüm tercihlerini kılavuzda işaretlemişsin o da olmaz.
Son sene dershaneler ikinci adresleri, bu çocuklar nasıl ağustos başında çalışmaya başlıyorlar, haziranda sınavın ertesi gününe kadar çalışıyorlar, normalde sınav haziranın 27 sinde bitti ama biz ancak şimdi tercihleri verdiğimizde bir rahat nefes alabildik. Bugün ayın yedisi..ağustos yedi.Tam bir yıldır cebelleşiyoruz,daha da bitmedi. Ayın yirmisinde sonuçlar gelecek, okullara kayıtlar 31 ağustos -yedi eylül arasındaymış.Yani o zamanda ya istanbulda ya da eskişehirde olacağız kısmet olursa..- Olsunnnn ya, yazık bize :))
İkinci sınavları da ikiye ayırmak hatta bazı öğrenciler çift branş girdi, hangi akıllının fikri tebrik ederim :P Böyle bir şey var mı ya..? ! Sınava giriyorsun,önemli bir sınav, diyelim ki edebiyat, pestilin çıkıyor muğlada ,maaile yollara dökülüyorsun, hadi bunu geçtik, haftaya aynı yerde yine aynı önemde bir sınav.Yok ya bu bir şaka olmalı..? Hayır ,şaka falan değil,aynı heyecan-sınava geç kalırmıyım,çocuk hastalanacak mı..? Ben nasıl işleri ayarlayacağım şimdi..? (Turizm işi yapıyoruz çoğunlukla,millet sezonun ortasında işi gücü bırak, sınava çocuk götür, kendi gitsin de bu çocuklar leyla gibi, zaten heyecan yaşıyorlar, yollarda gördükçe yalnız çocukları moralim bozuldu..
Ösym'nin yaptıkları yanlışları, geçen senenin puanlarıyla bu senekilerin farklı olmasını, hatalı tercih rehberlerini çağılın sınavı sonuçlandığında :)) yazacağım merak etmeyin,onları unutmuş değilim..
Şimdilik ayın yirmisine kadar bekliyoruz efendim.. Sonuç belli olduğu gibi yazıp, paylaşacağım sizlerle.
İlk fotoğraflar bu hafta bir arkadaşımızla gittiğimiz Kayaköy İzela Restauranttan,geçen gece hiç fotoğraf çekemediğimden, gitmişken çekmek istedim.
Bu fotoğraflar da Göcek'ten Begün için :) Bu hafta 2. el pazarına gittim, neler var neler yok görelim diye.Ayrıca
Mavikuş için stand açmıştık, arkadaşlarım ordaydı. Her ay yiyecek işini bir dernek alıyor,bu ay biz almıştık.Poğaça yapıp götürdüm sabahtan.
Sunthing'in annesi N.Hanım gösterdi,bak ne kadar güzel ,fotoğraf çek bak ben alacağım sonra çekemezsin diye :)) Ben farketmemişim,oysa taçlar vardı el yapımı aynı tezgahta onları çekmişim,görmemişim bu iğnelikleri.
Oyalarda güzeldi..
Huniden yapılma rüzgarlık..
Hanife yapmış, yatak takımları ,çok güzel duruyorlardı..
El yapımı taçlar.Konuşurken kaçırıp,almadığıma pişman oldum. En öndekileri alabilirmişim aslında.
Heybelere tanesi 25 lira dediler..
Bu da etamin tablo.
Yoğun bir haftaydı. Özellikle tercihler başında kaç gece uğraştık, tercihlerde emeği geçen Çarli dayımıza buradan çok teşekkür ediyoruz, başındaki kalabalıklardan bize de zaman ayırabildiği için.Yoğun bir telefon trafiği yaşadık beraber. .
Ekolojik Restorasyon ve permakültür toplantısı çok güzel geçti, sonuçlar ve ayrıntılar ayrıca bir yazıya kaldı.Hepsine katılamadım ama kesinlikle paylaşacağım şeyler var bu konuda.
Çok sıcak, büroda devamlı klima altında çalışıyoruz, dışarıları felaket. Arada denize kaçtım.Mesela perşembe günü sabah kalktım ki etraf fırın gibi. Kendimi deniz kenarına nasıl attım bilmiyorum. Yüzdüm ,güneşlendim,kitap okudum, yüzdüm ama deniz bile serin değil.Soğuk denizleri özledim ben. Dalgalara seslendim, fısıldadım, kendime terapi yaptım denizle.. ve şarkılar dinledim.
İki gündür hava yarı kapalı gibi ama çok sıcak. Bu tarz havalar çok boğucu olur bilirsiniz,ara ara yağmur yağacak sanki, yağsa belki rahatlayacak ama yağmıyor... Günde beş kere terleyip soğuyoruz,hasta olmazsak iyidir.
Şimdi iyi bir kahve keyfi yapmaya kaçıyorum arkadaşımla.. Görüşmek üzere.