Pazartesi, Aralık 28, 2015

Oradan duyuluyor mu sustuklarım..?

-Kuleli Koyu-
Uzun süre yazmayınca gerçekten insan paslanıyormuş ama genelde buraya yazınca rahatlıyorum. Sırdaş gibiyiz blog senle.Sanki buraya yazınca kimse görmüyor gibi bir havaya bile girebiliyor insan zamanla.Bu yazmadığım zaman içerisinde çok şey yaptım. Çok şey ama hani masallarda giderler giderler arkalarına baktıklarında bir arpa boyu yol alırlar ya öyle Dünya zamanı ve Dünya işi bunlar.
İnsanlar Hayat, insanlar bu ara çok canımı yakıyor... Ya ben çok hassasım ya da insanlar çok saldırgan. Birde benim adım kavgacı, evet kabul ediyorum kavga edebiliyorum, bu bir marifet değil biliyorum ama ederim, edebilirim. Belki de bu kadar hayata tutunmamı bu kavgacı ruhum sağlıyordur. Yine de biraz etrafı dinlemeye karar verdim ve eskisi kadar kavga etmemeye :) 

Çal Dağı - Nif 
Resimler eskimiş bile.Ben yazı yazana kadar bayağı zaman geçmiş ama eskiyi kayıt altına alıyorum burada ya, genelde geriye bakıp okumuyorum, bazılarını hatırlamak istemiyorum.Kötülükten değil, geçmişe bakmak hoşuma gitmiyor, on sene oldu  yazmaya başlayalı, geriye dönüp okumadım sanırım, belki bir kere. 
-Koca Çalış-
Ne güzel bir yerde yaşıyorum, burayı bu kadar sevebileceğim hiç aklıma gelmezdi. Zorla değil ama çok isteyerek gelmemiştim.Burası için çoğu kişiden çok çalıştığımdan değil, seviyorum burayı. Sevdim,çok sevdim... Niye bu gece böyle yazıyorum Hayat, bilmiyorum. Sanıyorum dürüst olmak istiyorum sana karşı. 
Baktığın zaman her zaman sakinlik ve dinginlik veren havasını seviyorum. Sanki Dünya'ya çok uzak ama bir o kadar da farklı.Burada şartlar değişik, insanlar rahat, sakinler. Koşturma yok. Hala toplantılar geç başlıyor... Zamanında başladığımız bir toplantı oldu mu bilmiyorum :) 

-İzmir-
Bir gün İzmir'e tur yaptık.. Güzeldi bu sefer ki.. Genelde sıkıntılı geçer de.
Tohum takas günlerinden..
CHP Muğla Milletvekilimiz Nurettin Demir.Arkasında CHP İlçe Başkanımız. Maraş Katliamı sebebiyle basın açıklaması yapan arkadaşlara destek verdiler.


Tohum Takas gününden
2. el pazarından,Hanife'nin standı.
Üzümlü'den Fahriye Hanım.
Tohum aldım,geçen senede almıştım.Etkinlik Cumhuriyet Kadınları Derneği etkinliğiydi.

2. el pazarı

Tohum Takas Günleri.
Tohum Takas Etkinliğinde görev alanlar.


2. el pazarı

2. el pazarı Hanife.
2. el pazarı

Mavikuş standı.

... ... ... ... ...
Bazen böyle uyku kovalıyorum gece, öyle zamanlarda çok yazasım geliyor. Aklıma her geleni yazmıyorum tabii ki. 
Dün akşam Mavikuş'un erken Yılbaşı yemeğindeydik, çok eğlendik.Her sene gelenekleşiyor erken yılbaşı partilerimiz.
Resimler çektirip,oynadık valla...
Bugün de deniz kenarında oturduk, yürüdük, Ares ve Ateş'le kahve keyfi yaptık. Pratik olmaya çalışıp hep aralık vermeden  yazacağım demişim. Yazdım ,bakalım nereye  kadar yapabileceğim...




Çarşamba, Aralık 23, 2015

Bazen tek ihtiyacımız bir el ve bizi anlayacak bir yürektir...*

Özelden gelen nerelerdesin mesajlarınıza dayanamayarak kısa bir cevap vereyim dedim. Buradayım, her zamanki gibi yoğunum.Parti ve büro işlerim hareketli,ikisi arasında gidip geliyorum. Uzun bir yazıyla geleceğim.Resimleri hazırladım ama küçük bir selam vereyim dedim :) 
İyi diyelim iyi olalım, hayat her zamanki gibi devam ediyor. Yazmayı özledim... 
Not: Konser ücretsiz.
*Başlık: Can Yücel.

Cumartesi, Kasım 21, 2015

Kuşları severim ve siz benim gökyüzümsünüz... *

Bir 18 kasım cuma günü yazmaya başlamışım.18 kasım 2005.
Bugün 20 kasım 2015. On sene bitmiş.

18 inde yetişemedim yazmaya ama buradan geçmişte blog yazan, yazmayı bırakan ve devam eden bütün blogger arkadaşlarıma ve okuyuculara diyorum ki ...

İyi ki bloglar var, iyi ki varsınız :)) Çok şey paylaştık, daha da paylaşacağız sanırım...

Foto: Neden bu foto, değişmeyen tek hayalim...
*Başlık : Cemal Süreya

Cumartesi, Kasım 14, 2015

40 +...


KIRKINDAN SONRA AŞK

Kırkından sonra aşk;
Ömrü yollarda geçen iki insanın bir yere yerleşme arzusudur.
Artık pembe panjurlu ev değil, 
İki mavinin arasında, yeşil küçük bir bahçe hayalidir.
Bir fincan kahve ve kitap kokusudur.
Yatakta değil, ruhunda sevişme zamanıdır.
Sevgili olduğunuz için değil, yanındayım demek için el ele tutuşma güdüsüdür.
Kırkından sonra aşk;
Yorgunluğunu örtecek birinin şefkatli elleridir.
Şişeyi kafaya dikmek değil, 
Şarabı kadehten yudumlamanın keyfidir.
Kırkından sonra aşk;
Gençlikten kısa, 
Boşa geçen zamanlardan uzundur.

Şiir : (Murat Ginlik )
Resim : Canan Berber


Cumartesi, Ekim 03, 2015

Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur*

İstanbuldayım. Bayramı geçirmeye geldim.Gelmeden ilçe kongremizi yaptık.Tekrar yönetime seçildik.Çok çalıştık ama sonuç güzel oldu.Bir-iki gün daha buradayım.Burcu izinde, beraber zaman geçirmeye çalışıyoruz.Atahan liseye başladı.Çağıl ev tuttu bir arkadaşıyla nisanda.Ben seçim ve işlerden gelememiştim.Gelmişken onu da ziyarete gittim.Bir gece de onun evinde kaldım.İnsanın çocuğunun evine gitmesi çok güzel,arkadaşlarıyla tanıştım.Hepsi onun gibi çocuklardı.Ben bu doksanlı çocuklara bayılıyorum. Hem aklı başında hem olgunlar.

Yukarıdaki fotoğraf dünkü ayı hatırlattı.Dün gece Çağıl'la giderken kocaman bir ay bize eşlik etti.Onu bırakıp eve girmek zor oldu.Ben ay için hep "benim kadrolu elemanım" derim :) Onu severim.,.
Diye yazıp bıraktım İstanbulda. Kuş olup geldim yine yuvama döndüm.Bu ara hiç bir şey düşünmemeye çalışıyorum.Kafam karışık, yine eskisi gibi yazmak istiyorum. Her şey o kadar değişti ki.. Ne yazmaya ne anlatmaya buradan gücüm yeter. Eskiden uzak kalsam bile takır takır yazı yazardım , artık yazı da yazamıyorum.Hoş yazdıklarımı beğenmem ben ama yazarım.Burası benim kafamı dağıtma yerim.

Kısa da olsa girip yazmaya çalışacağım. Böyle yazınca da sanki durumlar değişti gibi de durmuş,durumlar değilde sanırım ben değiştim.Büyüdüm mü ? Bilmiyorum.


*Başlık: Turgut Uyar

Çarşamba, Eylül 16, 2015

Tam Zamanında Yaşamak



Yemek de boş, içmek de,
Hatta yeri gelmeden sevişmek de.
Tam zamanında öpmelisin mesela güzel gözlünü,
Tam zamanında söylemelisin sevdiğini
Gözlerinin içine baka baka.


Tam zamanında açmalısın kapını
Hayatına girmek isteyenlere.
Tam zamanında çıkarmalısın
Sevginden şımarmaya başlayanları.

Tam zamanında affetmelisin kardeşini
Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını
Seni gecenin üçünde arayıp da 
Kafasının iyi olduğunu söylediğinde

Tam zamanında bağırmalısın
Acıyınca bir yerin.
Tam zamanında gülmelisin
Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde.

Tam zamanında bırakmalısın içmeyi
Son kadeh bozacaksa seni
Ve üzeceksen birilerini
Ertesi gün hatırlamayacaksan.

Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli
Tam zamanında ölmelisin
Iskalamak istemiyorsan hayatı.

Haydi şimdi kalk bakalım
Silkin şöyle bir
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi kalk bakalım,
Şimdi YAŞAMAK ZAMANI

Can YÜCEL

Cuma, Eylül 11, 2015

Gel...Her şey herkese anlatılmıyor..!

Bu resimleri koyup gitmişim.Gidiş o gidiş. (Bu yazı şehit yazısının  önünden yazılmış bir yazıydı.)Bir şekilde yazın özeti gibi resimler. Sağdaki Ares, soldaki Ateş. Bazı sabahlar ,gündüz çok sıcak olduğundan yürüdük,daha doğrusu onlar her gün yürüyorlar da ben her zaman katılamadım ama yüzdüm. Annemler gittiğinden beri her gün yüzüyorum.Yaklaşık iki aydır.Fırsat buldukça yürüyorum.Merdiven çıkmaya gayret ediyorum.

Onun dışında çok sıcaktı.Yazın temmuz - ağustos gündüz sıcağa sabrı kalmıyor insanın.İşler sakinleşiyor,gelen giden azalıyor.Zaten kriz var, turist yok, yabancı turistler el çekince ülkeden,çok az turizm yapabildik.
Seçimde çok yorulmuşum, az dinlendik.Ülkenin şartlarında yeni bir seçimde çalışacağız.Hazır mıyız..? Biz hazırız da ülke hazır değil.Maddi-manevi...
ERİKA...

Eve iyice alıştık, sessiz sakinliğine daha fazla. Annemler haziran sonu gittiğinden beri tv de açmıyorum.Haberleri internetten izliyorum, gündemi de oradan takip ediyorum.Kışın sabah haber programları için açarım ama böyle iyi geldi bütün yaz.Gece de yatana kadar bahçede oluyoruz.Az olsa da elimde kitap okumaya çalışıyorum,o da iyi geliyor.
Bir ara kaçıp bir gün Marmaris yaptım, kuzenim Berna Datça'da tatildeydi.Onunla Marmaris'te yaşayan ve  yine uzaktan kuzenimiz olan Nilüferle buluştuk.O işe başlayacağı için döndü, bu yüzden uzun görüşemedik ama çocukluğum onunla geçtiğinden ve abla gibi gördüğümden bana iyi geldi :)

Evde bu yaz meyvenin her türüne saldırdım.Yeşil elmaları suların içine atıp atıp kendime meyveli sular yapıp içtim.En çok su içtiğim yazlardan biri oldu, iyi geldi :)
Bu da bahçemize gelen bir misafir.Yengeçler kanallardan çıkıp etrafı keşfe çıktıklarında bu pozu yakaladım.
Soldaki Ateş, babasından bir kafa boyu uzun oldu.Bahçeye iyice alıştılar, yazın sıcak eve girmek istemedi kimsenin canı.Kışın yine geceleri yatak odasında yatmak isteyeceklerine eminim.
Bizim eve yakın olan yürüme alanımız.Sabahları yürüyüp sulara attılar kendilerini her fırsatta.
Asmalar büyüdü.Leyleği havada gördüm o da sezon sonuydu, ama sadece gördüm, bütün yazım Fethiye'de geçti.İki gün Kuşadası yaptık geldim.
Baba oğul aynı yatış, aynı pozları çekip çekip seyrediyorum.
Bu da Erika'mız :) Sabahları evden çıkıyor,akşam geliyor evin delikanlısı.
Çiçeklerim coştu, kaktüsler çiçek açtı, bazıları aşırı sıcaktan yaprakları bozuldu.
Yazım bahçede geçti,geçiyor.Hala geceleri yatana kadar bahçedeyiz.Etraf sessiz, sessizliğe de alıştık. Evin önü toprak yol,yoldan geçen var ama fazla değil. Sokağımız karanlıktı, elektirik direkleri takıldı, lambalar eklendi, şimdi aydınlık.
Bahçede begonviller şimdi boyu aştı. Her gün sulanınca etraf yemyeşil oldu. Eve sardırmaya bile başladık.
Dostlarla kahve keyfi yaptık :)

Ateş su kuşu :))
Arada bitki çayı...
Yürüyüş yaptığımız küçük şelale.
Evin prensi Erika.
Bunlarda kana.. Bu iklime uygun, benimde sevdiklerimden.

Keyfimiz yine yok, etrafta sadece çalışmak olmak için çalışıyoruz, hedeflerimiz belirgin değil.Gelecek karanlık gibi gözükse de bırakmamak lazım.

 Hala çok sıcak,klimalar beni bayağı rahatsız ediyor.Partide işim çok,ağırlıkla gidip geliyorum büro ve parti arasında.Yeni dönemeçler, yeni kararlar alıyorum,yaşıyorum.Bazıları insanlar bazıları olaylar hakkında oluyor.İnsan yazmadıkça uzak kalıyor gerçekten ama bilgi alışverişi için sosyal medya birebir.Bu yüzden buraları bırakmadan devam etmemiz lazım.Şimdi çalışma zamanı...Unutmayın ! İçinde olmadığınız bir şeyi değiştiremezsiniz.Seyretmeyin gidin çalışın.

Salı, Eylül 08, 2015

#Dağlıca


Bugün gerçekten ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi ve ne söyleyeceğimi şaşırdım. Kötüydüm, onların ailesi kadar değil belki ama bir anne kadar, bir abla kadar ve memleketinin insanını seven bir vatansever kadar.
    "Seydikemer'e bağlı Eşen Mahallesi'nden, Piyade Er Adnan Ergen, Dağlıca saldırısında şehit olmuştur. Şehidimize Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz."  
Bizi de yaktı, Fethiye (Muğla) .... Yarın (bugün) şehit cenazesinde olacak!

Salı, Temmuz 28, 2015

Canımın içi ne güzel kelimedir ..Hem canım hem içim :))

Bu kadar uzun yazamayacağımı bilseydim arada kısa kısa notlar düşerdim. Hayat beklemiyor, devam ederken acı tatlı her şeyi veriyor ortaya. Hastalıklar,acılar, şehitler, seçimler, sonuçlar derken ben kendimi bir türlü blogda bulamadım.Kaç kere açtım kaç kere yazamadım sayısını ben bile bilmiyorum.Yazı yazarken son yazıma bakıp nerede kaldığıma bakarım genelde.Bu sefer bakmaya niyetim yok,çünkü arayı kapatma şansım yok. Olduğu yerden,hissettiklerimden devam ediyorum.Bu kayıtta böyle olacak tarihe...
Seçim zamanı gittik Kelebekler Vadisine...Yukarıdaki manzarada öz çekimler mi yapmadık, çay kahve içtik, bol bol seçim konuştuk :) Seviyorum ben bu çalışmaları..Sonucu ne olursa olsun alan çalışmalarını, insanlarla konuşmayı ve ekip çalışmasını seviyorum :)  

Yazacak şey bol, hangi birinden başlasam bilmiyorum.Uzun zamandır yazmayınca pratiğini kaybediyormuş insan.O zaman şu an nerede yazdığımdan bahsedeyim biraz. Bahçedeyim.Havalar ısındığından beri bahçedeyiz, yemek yiyip oturuyoruz. Ben zaten tv açmıyorum uzun zamandır. Haber dinliyorum,okuyorum.Diğer şeyler gereksiz.Kitap okumaya çalışıyorum.Az okuyabiliyorum ama yine de elimden düşmüyor kitabım.
Bazen sabah bazen de akşamüstü yürüyüşe çıkıyoruz çocuklarla.Ben her zaman katılmıyorum.  Çünkü yüzerek spor yapmaya çalışıyorum. Yürüyüş ekstra oluyor.-Karataş Plajı- Kargı
Bunlar yürüyüşten.
Mutfakta zaman geçirmeyi severim aslında.Bir dönem çok gezenti olduğum içinde gün ikramları konusunda ihtisas yaptım sayılır ama kilo vermeye çalışırken mutfağa olabildiğince girmemeye çalıştığımdan, şimdilik sadece bahçeden çıkanlarla turşu, elma sirkesi, akşamları olabildiğince kolaya kaçılmış sağlıklı yemek, mangal durumları,-malum iki kişiyiz, mangalımızda tüplü- özellikle kahvaltılarda bahçeden domates-biber-peynir yediğimden bu aralar pek işim olmuyor.Mutfak konusunda çok takıntılıyım ben, bardak,çanak,tabak takıntım had safhada. İçki kadehi, likör bardağı, demlik, yumurtalık gibi küçük  koleksiyonlarım var. Gerçi bu eve taşınınca demliklerin çoğuna kaktüs diktim ben :))
Kelebekler Vadisi- Şelale- Faralya
Burası arada yürüyüş yaptığımız Çenger Yolundaki şelale .İnstagramda her paylaştığımda neresi diye sordukları yer. Benim evime de çok yakın.Zaten öyle bir yerdeyim ki  hızlıca karar verip taşındığımız halde sessizliğinden ve geceleri serinliğinden seviyorum. Serinliğinin tek sebebi de etrafındaki ağaçlar. Eski bir şehirli olarak diyorum ki kadınlar gerilla bahçıvanlığı yapıp şehirlerde boş alan bırakmamalı...Bu işi erkeklere bırakmayalım. Bulduğunuz her boş yere ağaç dikin!
Bunlar haziranda bahçeden çıkanlardan. Bahçe işleri Uzunbey'in . Benim hem zamanım yok hem de hazırı daha güzel.O uğraşıp dikiyor, bakıyor,suluyor ben sadece koparıp yiyiyorum.
Doğum günüme özel hediyelerimden..
Çenger Yolundaki Şelale.
Suya sokmadan onları gelmiyoruz.
Bu da tekne turundan...

Şovalye Adası..
Çalış Kanalı
Merkeze giden tekneler buradan kalkıyor..
Resimler karışık düşünce konuda böyle karışık oldu :) Bu yazılık idareten yazıyorum.Yoksa bir yazı göndermeden ay bitecek.-Benim veranda.Devamlı buradayız.Gece ,gündüz, yemekte, oturmada, misafir varken.
Yine bahçe mahsülleri.
Erika
Saklıkent - Annemler bendeyken.
Saklıkentte kahve.
Yörük Müzesi klasiği :)) Yörük Müzesi.
Bu kahvede çarşıdan. Orange Cafe.
Erika

Nif kirazı. Fethiyenin çok güzel kirazı var ve bu mahallede-köyünde- yetişiyor. Yaylası aynı zamanda.
Bu iki sevgili yolda bize yakalandı yürüyüşe giderken.Biraz çekip onları rahat bıraktık.
Ares ve Ateş.. Karataş Plajında.
Ares..
Tatil evi..Kayaköy
Erika
Ev hediyesi.. Annemin kuzeni yapmış .Kurdele işi örtü.
oky garden -yanıklar Kahvaltı için sık sık gidiyoruz.
Normalde at çiftliği..
Erika'nın yatak keyfi.
Bahçeden ...







Tavşanlarımız da var.Söylemiş miydim..? :)

Ares ve Ateş
Renk cafe waffle - çarşıda,tavsiye ederim.Karşımdaki Çağıl :))
Erika..

Karataş Plajından Fethiye ve Şovalye adası manzarası.

Uykuya yenik düşmeden yazıyı kapıyorum.Nice yazılara .. Şimdilik bu kadar.