Çarşamba, Kasım 27, 2013

Bir çay söyle yağmurların kokusunda...*

                           
Bol yemeli, içmeli ve gezmeli bir başka yazı daha sizlere.Bu haftasonu İkea gezimizi yaptık.Güzeldi,sorunsuz gittik geldik diyebilirim.Ayrıntılar daha sonra.

Bu resimleri seviyorum.O sabah yürüyüş yaptık Uzunbey ve Ares'le.Bazı sabahlar hala kalkamıyorum, kalktığımda gidiyorum.

Havalarımız daha bozmadı, bozdu bozacak.Giyinmek öyle zor ki anlatamam diye yazıp bu pazartesiyi yağmurla karşılamış biri olarak bugün iyi geçti.Pazar günü biz İzmir'den ayrılırken yağmur yeni yeni başlıyordu.
Artık biraz daha kalın kıyafetlerle geziyoruz ama hala klima açmadan oturuyoruz gündüz,gece de eh, öylesine açıyoruz.Hava sıcak , ne giysem diye arada kalıyorsunuz,ben çok terlerim,kalın giyinemem, çok da ince giyinsem üşürüm :)) Genelde spor ceket-hırka / kot etek tarzı giyiniyorum ama bugün artık çizmelerimi giydim ilk defa.Kış geldi diyemem ama kışlık kıyafetlerimize ancak başladık diyorum.

Bu resimler bizim Demre-Noel baba kilisesi-Antalya -Anadolu Ateşi turumuzdan.Geçen ay gittik ve otel kısmı hariç güzel bir geziydi.Oteli bilahare yazacağım.


Noel Baba Kilisesi...

Türk-İngiliz kalabalık bir gruptuk.Önce Fethiye-Antalya sahil yolundan Demre'ye gittik, daha sonra da akşamüstüne doğru Antalya'ya geçtik.Otelde yemek yedik ve Anadolu Ateşinin gösteri merkezine gittik.Gece geç saatte dönüp şimdiye kadar gördüğümüz en kötü otelde (hera park otel side- asla kalmayın) yattık.Ertesi gün kalkıp Antalya'da Terra City ve Deepo'ya gittik.

Hera park otel -  Side' nin deniz manzarası.Otelde kaldığımız süre içerisinde plastik çatal bıçakla akşam yemeği yedik,plastik bardakla içecek içtik, 4 yıldızlı olduğunu iddia eden bu otelde garsona akşam yemeğinde çatal sorduğumuzda temiz çatal kalmadı diye cevap aldık, barda barmenler arkamdaki turiste "şu herife içki ver" diye birbirine sesleniyordu.Şimdi eminim kulaklarınıza inanamayacaksınız bazı odalar camsızdı! Evet penceresi koridora açılan odalar vardı.Bizim odamız 4 yataklı idi ve 2. çift kişilik yatak karanlık ve penceresi olmayan antre gibi bir yerde idi.Bazı odalara insanlar girdiğinde odaların dolu olduğu meydana çıktı.Sonra bu arkadaşlarımız resepsiyona inip içinde insan olmayan odalar istediler.İşin ilginç yanı bunlar birden fazla kişinin başına geldi.Bir arkadaşım duş yaparken kapıda uyarı olmasına rağmen temizlik elemanının içeri girdiğini ve ses yapınca farkettiğini anlattı.Yemekleri iğrençti,ilk defa bir otelde aç kaldım.

Havuzu vardı ama inanın otelin kalitesinden korkup havuza girmedik,koca otobüste bir kişi bile havuza cesaret edip giremedi. Otelin hijyeninden şüphe ettik. Sanırım bu oteller bu kalitede çalışınca diğer sezonda  şikayetten adı değiştirilip turizmde tekrar çalışıyor.Havuzunda Loyal yazıyordu.Asla gitmeyin diyebileceğim bir otel.Hatta nefret ettiğiniz biri varsa gönderin diye bir yorum da varddı internette :))

İngiliz bir arkadaşımız soldaki resimde otel hakkındaki yorumunu yazdı :) 
"Hera" oldu "Hell" yani cehennem.Biz o kadar insan -bir otobüs- eylül ayında başka bir yerde konaklayabileceğimizi düşünebilseydik -eylülde her yer dolu akdenizde- inanın o gece kimse kalmazdı o otelde ,öyle bir şey işte.
Size otel hakkında bulduğum bir yorumu ekliyorum.Aynen katılıyorum.
1/5 yıldız30 Eylül 2013 tarihinde yorum yapıldı
Oteli berbat kelimesi ile anlatmak az kalır. Türkçede bunu tarif edecek kelime bulamıyorum. Herşey bu kadar mı kötü olur. Camı olmayan kümes gibi odalar. Laubali bir personel. Temizlik SIFIR. Yemek yemek için çatal dileniyorsunuz. Ben çatal istemek için bir garson yakaladığımda "abi sen nereye düştüğünün farkında değilsin galiba" diye bir cevap aldım. Resepsiyon sıfır. Odalar kötü. Yemekler berbat. Eğer birine tatili zehir etmek istiyorsanız kesin tavsiye edin. Çok iyi bir intikam yöntemi olur. Hayatımda yaşadığım en kötü deneyimdi.
  • Eylül 2013 tarihinde arkadaşlarıyla birlikte konakladı, seyahat etti.
Oysa otel harici Anadolu Ateşi süperdi,İngilizlerle beraber tüm gösteri merkezi ki çoğunluğu turisti bayıldık.
5000 kişilik merkez ve neredeyse her yer doluydu.
Gloria Aspendos Arena...



http://www.anadoluatesi.com/Page/Gallery/?type=Gloria-Aspendos-Arena&PGID=28




En üst katın orta kısmında oturduk biz.Bir ara otoparkı görüntüledik,resmen filo vardı.



Ertesi gün gittiğimiz Terra City'de midpoint de kahve keyfi.İçeri girdiğimde bizim otobüsün kalkış saatini bekleyen Türk-İngiliz grupla selamlaşarak oturunca servis elemanları her masadan tanıdık çıkmasına çok şaşırdılar :))   Bu resimler  kahve bloğu için...

Kahvaltı için sık gittiğimiz mekanlarımız var.Bunlardan biri  Huzur Sofrası.  Yanıklarda. Herzaman aynı kaliteyi yakalayabileceğiniz yerlerden biri.

Daha önce bu yazımda bahsetmişim. Bu yaz ve sonbahar çok gittik.
Bir gidişimizde yolda mısırlar kurutulmaya serilmişti.


Ben yazarken yine fırtına ve gökgürültüsü başladı. (saat 23.04 - 26 kasım salı akşamı)

Burası da yine Yanıklar'da Pastoral Vadi..Anlatmayayım da okuyun bence.




Bir çay -kahve içtik,sohbet ettik kalktık o gün.

Yine Yanıklarda yeni bir kahvaltı mekanı açılacak..Hazırlıklarına bakmaya gittik,yakında haber veririm,güzel bir yer daha geliyor.
Resme baktım ve neresi olduğunu hatırlayamadım :))) Çok gezenin hali bu ..
Çalış'ta günbatımı..
Şovalye Adası- çalıştan görünüm.
Çalış Plajı.
Çalış Plajının kumu,küçük taşlı kumdan oluşuyor.

Ares
Ares, bak bana dediğimde...

Çay, en sevdiğim içeceklerden...

Kızıl Ada..
Her zaman gittiğimiz çalış yörük çadırı, geceleri türkü evi gündüz cafe.Görünen cafe kısmı,kılçadır yanında.
Fethiye'nin en eski ve en tanınmış işkembecisi. Çorbacı Devran Usta.Şimdi 2. nesil devam ediyor.Çalış'ta Öğretmen evi yanında, Barış Manço Bulvarında.Seviyorsanız  Fethiye'de kesinlikle ziyaret ediniz kısmında.

Shaka Restaurant. Damlasakızlı kahve keyfi.
2. el pazarı..




kaktüsler

dantel perdeler
masa örtüleri













etaminler



dantel örtüler
Mokaroma Fethiye...Sahil bandı.Sakin,sessiz, Fatoş'la seviyoruz, yalnız kalmak istediğimizde gidiyoruz.

Şovalye Adası
Benim evimin yanındaki frenk inciri. Bu evde oturanlar arsayı satıp gittiler.Benim evimde buraya bakıyor.Yakında inşaat yapılabilir,aramızdaki ağaçları kesmesinler diye dua ediyorum ve en çok da bu kaktüs gidecek diye üzülüyorum.İmkanım olsa benim bahçeme alırdım.

Kayaköyden.. Bir cumartesi günü küçük bir etkinlik yapıldı bir proje için.
etamin-bu sanırım FETAV Kadriye Hanım'ın kendine yaptığı örtü.Satılık değil,hediye.
Bu da Hanife'nin yemek standından kazandibi.
el işi yakalar


Asiye.. Partiden başka bir sevdiğim arkadaşım.

ahşap boyama tepsiler

Senem'in süper keçe standı.

















Derya Hanım


Lokmacımız

Bu proje ekibinden arkadaşlar

Bu resimde bu blog için.. Benim üst balkonum.Çamaşır asıp, bazen çıkıp Dolunay seyrettiğim, kitap okumak için birebir yer.Sokak balkonun altı ama aramızdaki çam ağacı sayesinde kimsenin görmediği bir yer.
Ağaç aramızdaki samimiyeti biraz kötü kullanıp balkon demirini ve çamaşır ipimi engellese de hala kıyamıyorum dalları budamaya ama bu sene bir şekilde budamam lazım çünkü demire baskı yapıp gittikçe kalınlaşmaya başladı gördüğünüz dal ve ipin bir kısmına çamaşır asamıyorum artık.Tam karşıda tek katlı eski evle aramızda müthiş yeşil dallar oluşturduğundan benim evde en sevdiğim köşelerden.
Her salı partide kadın kolları toplantımız var saat birde.Genelde o saatlerde orada olmaya çalışıyorum.Bu bir eğitimden.
Hanife'nin kendi yaptığı elişi yakası.
Bir gün daha havalar güzelken Uzunbey'le işten kaçıp deniz kıyısına gittik.Ben bilgisayarımı aldım çünkü gelecekle ilgili ara ara planlar yaparız biz, o dönemde böyle bir karar aşamasındaydık.Beş senelik planlar yaparız , Uzunbey 'in esas mesleği ekonomistlik olduğu için sanırım, bu tarz yaklaşımları vardır.Ben sesli düşünmem,kafamda zaten hep planlarım vardır.O sesli düşünüp kararlaştırmayı sever, beraber.Bende uzun vadede ne yapacağımızı oradan bilirim,konuşmadığımız zamanlarda neyi niçin yaptığını anlarım.Mesela o gün planlayıp karar verdiğimiz şeyi şu an itibariyle ilk adımını yaptık, bitti,hatta 2 hafta önce bitirdi ilk adımı.Neyse o hallerimizi seviyorum.

Dikkat ediyorsanız bilgisayarın kamerası kapalı.Son modellerde kameralar üstünde oluyor ve devamlı açık.Oysa siz onu kullanmasanızda uygun programlarla ya da karşıda kötü niyetli insanlar o kamera açık olduğu taktirde sizi izleyebilir, farketmeyebilirsiniz. Özellikle kapağı açık bırakıp, kapattığınızı sanıyorsanız.Yani o kapak açık olduğu sürece ya da siz farketmeden , internete girdiğinizde sizi izleyebilirler.Bunu öğrendiğimden beri benim kameram kapalı,ben istediğimde açıyorum.Sizde bilin,isterseniz yapın diye paylaştım.
Bilgisayarda face'e girip iki kelam yazan adam kendini bilgisayar canavarı görüyor ya,
bunları da bilmek lazım bence.Bunları çok bildiğimden değil,bildiğimi paylaşma isteğimden yazıyorum.
Yine bir Huzur Sofrası görüntüsü..
Orayı seviyoruz,ara ara gidiyoruz.
Bu da Yanıklar çayının hali.Bu suya HES yapıyorlar ,denize dökülen ve köylünün kullandığı önemli bir akarsu bu.
Keçi :))
Çay tarafından kahvaltı yerleri böyle görünüyor.
Kahvaltıda uzanıp biber koparabiliyorsunuz.



Bu da kahvaltısından bir kare.Reçeller,zeytinler,tereyağ, yoğurt,yumurta, onların,isterseniz sütte içebiliyorsunuz.


Bu da kahveleri ..
Antakya mutfağı yapan  Mozaik Bahçenin bici bici'si. Uzunbey yedi bir davette,ben hamur işi tatlı severim ama tattım.
Balkon kahvesi ,benim balkondan.
Gün batarken Fethiye Körfezi görüntüsü,karşıda görülen dağlar Göcek koylarınındaki adalar.
Bu da her zaman yürüdüğümüz yol.Çalış Plajı.
Yakın zamana kadar bazı şezlonglar duruyordu, artık kış moduna girdik,on beş gündür şezlonglar yok plajda.

Yeni Fethiye Haritası 
Fethiye'nin 82 köyü vardı ve yüzölçümü olarak Muğla'nın en büyük ilçesiydi.Bizim ilçemiz oy kaygısı nedeniyle bölündü. Fethiye ve Seydikemer diye ikiye ayrıldı.İlçemizin yeni sınırları bu şekilde ve bağlı olduğu köylerde azaldı.AKP tarafından seçim için yapılan bu planlar tutmayacak ve bence her iki tarafı da alamayacak. Tarım ve turizm diye ikiye ayrılmış gibi olduk. Büyükşehir olarak seçime gireceğimizden şimdi düşünün Saklıkentteki bir köylü eviyle ilgili bir durum için ta Muğla'ya gidecek. Büyükşehir büyükşehir dedikleri olay bu.Eskiden Fethiye Belediyesine gideceği yerde şimdi işi Muğla'dan bitecek! Köylü içinde kentli içinde eziyet bu.

Gelecek hafta etkinlikleri:








*başlık: Cemal Süreya