Cumartesi, Şubat 28, 2009

Mutfakcamı Burcu Fethiye'de :)

Atahan :) Teyzoş'unun tatlısı..

Aslında nerden başlasam bilmiyorum.Geldikleri gün hava çok güzeldi ve ertesi günü yoğun yağmur altında yine de gezmedik yer bırakmadık pek. Kah şemsiye altında, kah arabayla Kaya' ya gittik gözleme yemeğe, yağmur altında Kral mezarına baktık, yine yağmurda resim çekildik..


Perşembe ve cuma yağmursuz geçti, bizde geri kalan gezmelerimizi tamamladık.Fhm daha önceden Fethiye'ye gelmediğinden sil baştan yeniden başladık Burcularla Fethiye keşfine.. Perşembe balık pazarında balık yedik, alışveriş yaptık, Aşıklar Tepesinde resim çekildik, Samanlık koylarından Fethiye manzarası seyrettik..


Paspaturda Boaters Cafe de oturup sohbet ettik ..



O gece şömine başında sıcak şarapta içtik.. Hatta gündüz de rakı, balık pazarında. Genelde yedik içtik, gezdik, sohbet ettik .


Cuma günü hava çok güzeldi, sabahtan çıktık kahvaltıya Yörük Müzesine gittik.. Ordan çıkıp Çalış'ta kahve içtik, fal baktık..Atahan' la salıncaklarda oynadık, manzara seyrettik.



Atahan' la salıncaklarda bağıra bağıra "Bu sabah yerini kimler almış " diye şarkı söyledik hem de onu sallarken.. O gerçi Ceza'dan Yerli Plaka ile Fark Var 'ı seviyor ama benim şarkımı da sevdi :))



Merkezde küçük bir kaç işimiz vardı onları halledip Atahan'ı tramboline götürdük.. Trene ve akülü arabalara binip gezdi.Bir eğlendi ki sormayın.. Öğlen de bir şeyler atıştırdık, Migrosta gezip benim büroma gittik, Uzunbey'le büroda buluştuk, onu da alıp tek araba Üzümlüye gittik gezmeye..Çağıl derse gittiğinden gelmedi. Ares te gelmedi, büroda kaldı.


Burcunun makinesiyle çektim..Oba kebap evi-Kaya

Döndüğümüzde hava kararmaya başlamıştı, hep beraber iki araba Kaya'ya Oba kebap evine gittik.. Bence çok keyifli bir yemekti.. Sohbet, muhabbet, yemek çok güzel geldi, mezeler ve rakı çok hoştu.. Çağıl biraz fazla içti ama öyle güzel sarhoş olmuştu ki gülmekten ona zor sahip çıktık. Keyfimiz yerindeydi anlayacağınız...

Üzümlü-Fethiye


Eve dönüp yatana kadar beraber oturduk.Bu sabahta güzel bir kahvaltıdan sonra Uzunbey işe, Çağıl okulla kar gezisine Karabel'e ,Burcular da yola çıktılar..




Samanlık Koyları civarından 2. Karagözler Mahallesi -Fethiye


Ben öğleden sonra Şükran Teyze' nin doğumgününe davetliydim.. Öğlene kadar oturup Uzunbey beni alıp götürene kadar bilgisayara girdim. Şükran Teyze nin doğumgünü yazısı ve resimleri daha sonra.


Bülent'in yeri -Kayaköy ( o gün yağmur altında bile Kaya çok güzeldi yalnız sobayı o kadar az yakmışlardı ki müdahale etmek zorunda kaldım :) Burcu üşüdü..

-fotoğraf Burcu' nun-

Yine samanlık koylarından Çalış görüntüsü..




Bu gezinin en enteresan yanı Burcunun su kaplumbağasını da yanına almış olmasıydı sanırım.Yalnız bir gün kendini Ares dokunmasın diye koyduğumuz gümüşlüğün tepesindeki kabından atmış, biz farkettiğimizde Ares evde olduğundan onunla oynayabileceğini düşündük ve panik olduk.Hem sudan dışarıda çok durduğunda kabuğu kurur dedi Uzunbey. Sağa sola baktık, yok, en sonunda Ares'e yemek olduğunu düşünüp üzülmeye başladığımda Uzunbey onu gümüşlüğün altında buldu :))






Beraberken zaman çok güzel geçti, onların burada olması çok güzeldi, keşke hep yakın olsak dedirtti..


Aslında yazabilecek çok şey var.Özellikle son gece yemekte çok güldük ve çok eğlendik. Fhm Çağıl' ı içki içmeye Çanakkale' ye çağırdı özel olarak :)

Samanlık Koylarının ordan bizim çekirdek attığımız tepenin yanına yazı yazılmış "şehitler ölmez, vatan bölünmez "diye.. Çekirdekler ve ağaçlar tepenin solunda.. Zaten belli oluyor oranın artık yavaş yavaş büyüyen fidanları olduğu.


Ares ve Atahan çok iyi anlaştı. . Ares teyzoşunu çok sevdi, ona karşı farklı davrandı hep.. Yukarı kata çıktığında merdivenlerde onu bekledi , büroya geldiklerinde ayaklarına yattı.

Üzümlü de Turgut Amcanın antika sobası ..Üzümhan-Üzümlü-Fethiye

Yolda bir ara arabadan Babadağı' nı çektik, çok güzel karlı görüntüsü vardı..
Ares, gece bizim odada yattığından zaten onları rahatsız etmedi ama son gece Atahan erken yattığından uyurken gidip onun yatağına çıkmış, Atahan bizi çağırıp haber verdi de aldık.

Samanlık Koylarından Fethiye..
Çok güzeldi ve bir rüya gibi geçti gitti. Darısı çok uzun süredir görüşmeyenlere ..
.... .... ....



Bu çekirdekler Pınarbk'dan.. Bloğu şifreli olduğundan onu göremeyebilirsiniz ama buradan ayrıca teşekkür etmek istedim. Çekirdekleri mavikuş ta ,atılmak için bekliyor..Bu ay sanırım onları genç temacılarla atacağız hep birlikte.. (kampanya da bize destek oldular hep, daha önce de beraber attık )
Çekirdekleri bize ücretsiz ulaştıran Fethiye Yurtiçi Kargo'ya da buradan teşekkürler..
... ... ...
12 yaşımdan beri çok iyi bir arkadaşım var Ankaralı, bana bu güzel sitenin adresini göndermiş maille..Ben de sizlerle paylaşmak istedim..

Salı, Şubat 24, 2009

Uzun zamandır hasret kaldım yüzüne :)

Burcu' lar yolda.İzmir dolaylarındaymışlar. Ben mutfakta yemek pişiriyorum. Menüden biraz bahsetmem gerekirse rulo köfte yaptım,yanına pilav ve börek olacak..Çorba hazırladım ama daha pişirmedim. Tatlı için de kemalpaşa tatlısı şu an ocakta.. Avakado salatası, yoğurtlu havuç yaptım. Hani havuçları rendeleyip kızartırız, üstüne de sarmısaklı yoğurt dökeriz..İşte ondan.

Sesi telefonda çok güzel geliyordu. Onları çok özledim. Hava bugün burada çok güzeldi, şu an bile balkon kapısı açık, içeride öyle oturuyorum. Şömineyi hazırladım. Akşama eğer isterlerse sıcak şarapta var, yok istemezlerse yarın akşam içeriz.

Sanki çok uzun zamandır görüşmüyoruz gibi, yıllardır.. İnsanın sevdiklerine hazırlık yapması ne kadar keyifli, dijitürkten radyo yayını açık ( 423. kanal),çocukluğumun meşhur şarkıları çalıyor.Hani Ajda Pekkan okurdu bazen,Fecri Ebcioğlunun söz yazdığı Fransızca şarkılar.. Şu an aklıma gelmedi ama siz düşünün işte.Şimdi Fransızca bir şanson çalıyor. Çok severim.. bu şarkı da yeni başladı..

Uzun zamandır hasret kaldım yüzüne..
Muhtacım inan senin bir tek sözüne..
Yalvarsam ağlasam kapansam dizine..
Yine dönermiyiz eski günlere.

Söyle buldun mu
Aradığın aşkı söyle
Yoksa yalnızmısın sen yine
Benim gibi boynu bükük tek başına..

Yine eskisi gibi beraber olsak
Ne olur sanki geçenleri unutsak
Ömür bitse,hayat dursa , ölüm bile olsa
Biz hiç ayrılmasak..

Yemek yapmayı da özlemişim..Yani böyle keyifle.Hayat hep koşturmaca geçmese..

Pazartesi, Şubat 23, 2009

pazar .. karda sucuk -ekmek-şarap

Dün tam anlamıyla Çağıl ve Ares'in günüydü.. Sabahtan dershaneye giden Çağıl' ı öğlene kadar beklemek açısından kar gezintimizi öğleden sonraya bıraktık. Zaten Çalış Karnavalındaki 2.el eşya pazarı da vardı bu hafta. (Onunla ilgili resimleri yazının alt kısımlarında bulacaksınız.) Sabahki pazar ve kar gezintisi arasında da kahvaltıya gittik "Biz kaç kişiyiz" grubunun.. Konuşmacı Prof. Şahin Filiz konuşma yaptı.Fazla kalamadık, hatta kahvaltıda etmiştik ama dostlara eşlik edelim dedik.

Seki yolu -

Elması meşhur olan bu yöreye bağlı ileride bir de kayak merkezi olacak inşallah.Eren Dağı kayak merkezi Seki'ye yaklaşık 15 km kadar. Daha önceki senelerde bir gün geziyle gitmiştik.

Kahvaltı sonrası iki araba Çağıl'ı dershaneden aldığımız gibi yola koyulduk. Fevzi çocuklarıyla ve iki İstanbullu misafiriyle.. -evet misafirlerde bizim gibi kar görmeye gelmek zorunda kaldılar, allahtan Fevzinin kuzeni ve eşi :) - En güzel nerede kar olur dedik Fethiyelilere, Yayla Zorlar' da dediler.. Burası Seki beldesine bağlı Zorlar Köyü, yaklaşık 80 km. İnsan şehirli olunca abartmayı seviyor sanırım.. Oysa daha Akdağlara çıkarken 48 km de kar için durmuş araçlara rastladık ama biz durmadık. 35 senede bir karı gören Fethiyeliler için kar görmeye gitmek bir ritüel aslında. Arabalara doluşup ailece ,mangalları kapıp kar oynamaya gidiyorlar..Biz de artık Fethiyeli olduğumuzdan (bir zamanlar bu cümleyi kuramazdım ama artık alıştım) kar oynamaya dağa gittik. Nif var birde Denizli yolu üstünde , bir çoğu da oraya gidin dedi ama son dakikada aldığımız duyum üstüne o tarafta Kırkmahar- sanıyorum adı buydu- dan yakında kar azmış diye Seki'ye karar verdik.


Yayla Zorlar, ben daha önceden aslında bu köye geldim.Hatice Teyzenin (eski komşum) yazlığı var bu köyde bir sitede.. Yazın yayla olduğu için bayağı bir insan tercih ediyor buraları.Yayla bana göre bir yer olmadığından - ben sıcaklarsam denize girmek isterim yayla da ne işim var - buraya geldiğimizden beri arkadaşların yaylada bir yer alalım size teklifine pek sıcak baktığımı da söyleyemem ama allah için güzel köy.Hem de kışın her yer bembeyaz. Demirköy (Kırklareli) gibi doğal bir yer olduğundan karlı hali çok sevimli geldi dün :))

Ares


Şu ritüel işinden bahsedeyim biraz.. Biz yoldayken gelen arabalar üzerinde ön kaputta kar vardı.Yani ön camın sağ ve ön tarafları kar doluydu.Bazı arabaların üstleri de..Biz öğleden sonra döndüğümüzden çoğu insan dönüyordu ve arabaların üstü doluydu.Uzunbey atladı bende dönerken böyle yapacağım diye.Bana çok komik geldi ama Çağıl'ın ve Ares'in kar keyfini gördükten sonra neden olmasın dedim :)
Bu arada bazı arabaların üstünde kardan adam bile vardı . Düşünebiliyormusunuz, karşıdan araba geliyor ve üstünde kardan adam :))
Yollarda ara ara kardan adamlar ve karın başladığı noktadan gittiğimiz yere kadar sağlı sollu park etmiş arabalar ve mangal yapan aileler..Bazıları da kartopu oynuyorlardı.

Burası Zorlar, özellilkle köyün dışında bir yer seçtik ki bizde mangal yapacağımızdan etrafı rahatsız etmeyelim.Gittiğimiz kadar da varmış çünkü karları parıldayan ve tertemiz gözüken ,fazla kalabalık olmayan ama yine de arada geçen bir yerdeydik. Resimde bizim gibi mangal yapan beşka bir aile görüntüsü yol kenarında.
Aslında ben boş bulundum, mutlaka oturacak bir şey alırdım yanıma ama yine de ara ara arabalara, bagaja oturduk , çoğu zamanda ayakta geçirdik vaktimizi.Fevzi'nin çocuklar küçük olduğundan Ares'ten çekiniyorlardı biraz.Bu yüzden zaten hep onları gözledik, peşlerinden gezdik.
Önde Uzunbey mangal yakarken.. Bende bagajı açıp mutfak gibi kullanıyorum böyle zamanlarda. Araba dolabına masa örtüsü, kahve, çay ve sıcak su koyup, fındık bile aldım sucuklar olana kadar meze olsun diye.. Misafirlerden hanım olanı inanamadı getirdiklerimize..Ben de ilk geldiğimizden beri donanımı oldukça geliştirdiğimizi, hatta birde yazın koyda mangal ziyaretine beklediğimizi belirttim.Geldiklerinden beri zaten Fethiye'ye gezmeye gelip kara götürdüğümüz için dalga geçtik hep beraber..Ben inanamadım gelmek isteyeceğinize dedim ama giderken teşekkür edip çok eğlendiklerini belirttiler kibarca :)
Şaraplar özel yapım, Üzümlüden geliyor bana. Çok güzeldiler, hatta dinlendirince daha da güzel oluyorlar.. Misafirlerden biri kursa gitmiş, o da beğendi..
Fevzi, Çağıl'la çok iyi anlaşır, çocuklarda elimizde büyüdü sayılır.. Bir ara kızak kaydılar, kartopu oynadılar, birbirlerini kara attılar falan. -Fevzi, Birce, Çağıl-

Ares hayatında ilk defa kar gördü.. Önce inanamadı.. Sonra kendini karlara kendini bir attı ki seyretmek lazımdı.Herhalde en çok coşan ve Çağıl' dan sonra oynayan o oldu :))


Yakışıklı prens Ares..


Tipik duruşları..

Gelmemizi Çağıl istemişti. Onun ne kadar çok eğlendiğini gördüğümde de iyi ki gelmişiz diye düşünmeden edemedim.

Karabel , Fethiye-İstanbul Karayolunda Akdağlar'da en yüksek nokta.. Arabalar park halinde , herkes dışarıda karla oynuyor..


Arabadan çektim,dağların görüntüsü..Yollar temizdi.
Dönüşte gerçekten Uuznbey karlardan öne koydu.Fakat arabayı ben kullandığım için büyük parçasından önümü göremedim , bir kısmını attırdım.En son parçayı da kar yağışı artınca silecekleri çalıştırdığımda düşürdüm.Uzunbey mızıldandı biraz ama ne yapayım önümü görmek için çalıştırmak zorundaydım.Hem yolda çok kalabalıktı kar gezintileri yüzünden..
Karda sucuk-ekmek-şarap keyfi çok iyi geçti..Tavsiye ederim, sizin bizimki gibi km lerce gitmenize gerek yok hem de.
Bunlar 2. el pazarından aldıklarım.. Balık formlu cam şişe.. 3 lira.

Kaktüs kabı olacak biblo :)) 1 lira.

Yeni hastalıklarım ,tavuk ve horoz.. 5 lira.

Gümüş Likör takımı , biri eksik ama ziyanı yok. 10 lira.



Erkenden pazara gidince kahvaltıya kadar Ares'i deniz kıyısına götürdük 45 dakika.. Bu arada kah ayağımın dibinde oturdu, kum kazdı, kah oturdu dinlendi. Botlar yüzünden yürüyemedik, oturup denizi seyrettik Uzunbeyle, ares koşturdu . Birde bana nerden aklına geliyor böyle fikirler dedi :)) İkimizinde ayağını çekmeye çalıştım da.. Eee blog aklı işte, kural bu :P

Koca Çalış ve Ares..


Bu görüntülerde Çalıştaki 2.el pazarından..









Bu hafta artık ne zaman yazarım bilmiyorum.Bir kaç gün yazı falan giremem. Burcu, Fhm ve Atahan bana geliyorlar kısmetse.. 6 ay olmuş onları görmeyeli.. Çok özlemiştim zaten. Atahan' ı resimlerinden sevmeye başlamıştım.. Yarın yola çıkıyorlar.Gelmeden de inanamam..
Bu yüzden tatildeyiz bir müddet. Maillerim ve bloğum takipte, yorum gönderebilir, mail atabilirsiniz :)
Mutfakcamı Burcu Fethiye'ye geliyor :)) OLEY !
( Bu bizim ailecek sevinç nidamız -baba evinde ama - İspanyoluz ya bu yüzden Oley :P
Alışkanlık olmuş,çok kullanırız,arada Annemle telefonda konuşurken Babam da bağırır arkadan Oley diye :) bağırmazsa isteriz bağırsın, her zaman değil ama çok özleyince arada , slogan atar gibi :)

Pazar, Şubat 22, 2009

cumartesi..

Burası bizim Çalış Kuş Cenneti dediğimiz sulak alan..Kuş gözlem günleri burada düzenlenmişti. O uzaktan görünen de gözetleme kulesi.Bugün Çalıştaydım, bazı dostlarla buluştum, onlarla buluşmadan çektim bu fotoğrafları.

Şovalye Adası ne kadar yakın değil mi..?
Burası da Kızıl ada..

Normalde karşıki dağlar beyaz olmaz .Bu demek ki dağlar kardan kırılıyor..Biz bugün deniz kenarında gezecek kadar güzel bir gün yaşarken bir çok insan kar oynamaya dağlara gitti. Belki bizde yarın gidebiliriz.

Bu sefer belediye çay bahçesinde oturdum. Kıl çadırın hemen yanı. Oturduktan sonra farkettim ki bu şarkı çalıyordu.

Dostlarla oturup bir şeyler içtikten sonra Dilek Hanımın doğumgünü için Şükran teyze'ye gittim.Daha doğrusu beni kapıya kadar bıraktılar. Şükran Teyze'nin evi sanat eseri gibidir..Bir iki fotoğrafla sizle de paylaşmak istedim..
Çok güzel hazırlık yapmış ve hep beraber akşam üstüne kadar sohbet edip oturduk, resimler çekildik.



Soğuk seramik ..Kendi tekniği zaten. Bizlere öğreten de kendisi. Mısır gezisinden esintiler,arada kullanır böyle resimlerinde.
Yarın Çalış Karnavalının 2. el pazarı var, sonra da bir kahvaltılı etkinlik vardı, aslında destek olmak için bilet aldım ama gideriz sanırım.. Arkadaşımın eşi düzenliyor. Sonra da Uzunbey kar oynamaya dağa çıkalım diye Çağıl'la konuşuyordu.. Pazar günü genelde planları onlara bıraktığımdan ( kısmetse) kara gideriz.
... ... ... ...
Yazıyı yazdım, itirafkoma bakayım dedim.. beni gece gece krize sokan itirafı yazmadan geçemeyeceğim..

çimengözlükız, Kadın , 29 , İstanbul
Sıkıştırılan
Amcanın biri, tost siparişi verdiğiniz anda yanınıza usulca yaklaşıp ''Evlatçazım, kaça sıkıştırıyelar ekmeği?'' diye sorarsa, bilin ki Trakyalıdır, candır.
.... ..... .....
Yeni bir blog ödülü daha aldım :)) Yorumlarda haber vermemiş, ben de son zamanlarda blogları az okuyabiliyorum,yeni farkettim ama ödülleri 7 'ledim .. Çok keyifli bir şeymiş ödül almak, teşekkürler İMGELEME