Bizim evde likör içilmeden bayram kutlanmaz diyordu Uzunbey bayramın ilk günü.. Hakikaten de öyle.Arife sabahı kaybolan nüfus kağıdımın cezasını ödemeye gittim maliyeye.Çünkü tam bir ay oldu nüfus müdürlüğüne gideli,cezası da bir ay içinde ödenmeliymiş. Yani siz siz olun nüfus cüzdanınızı kaybetmeyin.Çünkü bunun için hükümete tam olarak 73 lira ceza ödüyorsunuz.Vergi veriyoruz ama biliyorsunuz bizim vergilerimizle Suriyeden gelenler bakıldığı için biz kendi işlerimizi yapması için yine hükümete para ödemek zorundayız.Görevliye sordum.Biraz sıkılarak 2003 ten beri böyle dedi, ben daha önce kaybetmediğim için bu uygulamayı bilmiyordum dedim.Biz vergimizi veriyoruz neden bu işler için tekrar para ödüyoruz dedim.Muhatabımın o olmadığını bile bile.Ona da iki lafın arası yani bu hükümetin işi dedim, sesini çıkarmadı,yani öyle. Onbeş gün içinde ödersen 55 lira dedi,yine para ödüyoruz yani kurtuluş yok.Ben farketmemişim, bir ay gözüme çarpmış, maliyeye girdim ki etraf bomboş.Ne geldin gibi bütün bakışlar bende.Hatta kağıdı görmeden sordu da birisi.. Bende size meraklı değilim ama bir ay zamanı var işte.Tatil girdiğinden son gün arife,o gün ödedim geçtim.Bayram yazısı böyle mi olur diyenlere, 29 ekimi zorla kutlayan bir ülkeye çok bile.
Alışveriş yapıp eve döndüm,her şeyi aldığımı sandım ama likörü unutmuşum.Kaç senedir kendim yapıyordum,bu sene hiç keyfim yok, vişne almama rağmen yapamadım,vişneleri de çürüttüm yapmadan buzdolabında.Oysa iki elim kanda olsa yapardım eskiden.
Bu arada ilk defa Nazen marka likör aldım,ahududu ama Hare'nin yanından bile geçmedi.Hoş bayramın 1. günü Migrosta likör kalmamıştı biliyor musunuz.. Sondan 2. ciyi biz aldık.Seçme şansımız olmadı yani.
Çağıl kuzenleriyle olmak adına bayramı istanbulda geçiriyor, ben hepsini özledim şimdiden.Bu bayram yalnızdık yani..
Datça için ilk gece yazdığımdan aslında fazla anlatamadım orayı ama ben çok beğendim.Datça, yazları çok sıcak olmadığından -Fethiye kadar- belli bir yaş grubunun tercih ettiği bir yer olmuş.Belli bir düzeye hitap ettiğini de yazmam lazım.Bayram sebebiyle yazlığa gelen çoktu.Anladığıma göre şehirlere dönülmüş,bayram geçirmeye ve sezonu kapatmaya geri dönülmüş ya da yeni dönülecek.Çok hoş insanlardı ama, birbirini tanımaları ve karşılaştıklarında sohbet etmeleri sıcak insanlar olduğunu düşündürdü bana. Özendim, nedense ilk defa emekliliğimi düşündürttü :) Sonra konuştuk Uzunbeyle, Fethiye temmuz-ağustosta çok sıcak,insan kaçmak istiyor adeta. Bu yüzden sıcaklarla arası olmayanlara Datça iyi bir adres gerçekten.Biz gittiğimizde şansımıza hava çok güzeldi, iki gün boyunca denize girip durdum ben. Datça'yı sevdim, yolda giderken sevdiğim şarkılar çalarken yolculuk etmek de iyi geldi ve nedense bu sefer zor geldi buraya dönmek.
2-3 gün yetmediğindendir diye düşündüm.
Datça'da okumaya başladım.
Kahvaltı ettiğimiz bahçe odanın hemen altındaydı.
Otel Royal Han.
Datça yolundan marmaris görüntüsü,hava pazartesi sabahı bozuktu ama biz otelde ancak sabah kalkınca havanın bozduğunu anladık taş duvarlar yüzünden.Fethiye ise o gece şimşeklerden dolayı geceyi kötü geçirmiş,çok yağmur yağmış.Muğla da serindi, biz zaten öğlene kadar işimizi bitirip çıktık,alışveriş yaptık, öğlene doğruda yola çıkmıştık.Giderken ben kullandım,uzunbey internete girdi,ara ara öyle kötü yağdı ki bir ara silecekler yetişmedi.Dalaman da köfteci efe'ye girdik,garson arabadan içeri bize şemsiye tutmak zorunda kaldı, içeride yediğimizden fotoğraf çekemedim.Yağmurdan göremiyor ya ben şöför koltuğundayım,garson önce yan tarafa gidip kapıyı açtı,uzunbey indi şemsiyeyle onu götürdü sonra gelip beni aldı :)) Biz eşitlikçi bir aileyiz :)) Önce beyler ..
Tuz-biber ta Demirköyden, ben isteyince teyzem alıp göndermiş annemin kargosuyla.
Terlikler annemden bayram hediyesi...
Önlüğü annem bana dikmiş, kullanmaya kıyamazsın, yerel dokuma kumaştan.
Tatlıyı ben yaptım,milföy ve cevizli, fena olmamış,ilk denemeydi.
mutfak lambam
bu da yeni..
İlk biz yedik,kalite kontrolü bizden yani..
İlk gün evden çıkmadık, bir gece önce uzunbey geç gelmişti,ben yorgundum falan, bahçede çalıştık biraz.Zaten hafif yağmurluydu.Gün yağışlı geçti. İkinci günün sabahı Koca Çalışa kahvaltıya gittik Escape'e , daha sonra da ev gezmelerimizi yaptık akşama kadar, Rana'nın doğum günüydü,bir pasta alıp gidelim dedik yanına..
Burası Koca Çalış Plajı..
Ares'in oyun arkadaşı var orada, Tekila..
Kahvaltı çok güzeldi.
Ares
Ares
Tekila,
Oynayıp koşturdular o gün,
Çalış
Ekin ablada el yapımı bardak altlıklarını görünce çektim, dondurma saplarından yapılmış, geridönüşüm olduğundan hoşuma gitti.
Bu da Gülderen'in bahçesi, şedokslar top büyüklüğüne ulaşmış.
3. gün akşamı uzunbey son dakika çalıştı.4. gün sabahı da gitti.Geldiğinde hep beraber cafederin zehra ve ailesiyle Aksazlara pikniğe gittik, Fevzilerde geldi.Akşam döndük.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları...
Yarın ziraat bankası arkasında saat : 10-17.00 arası Fethiye Kadın Kolları olarak kermesimiz var.
13.00 de FKM önünde toplanacağız.
18.00 de stadın önünden Fener Alayı var.
İYİ BAYRAMLAR :)
* Başlık: Ceyhun Yılmaz