Günlerdir yine yazamadım.Bu arada neler oldu hepsini hatırlayabilecekmiyim de bilmiyorum..Hayat benim için haziranda çok hızlı..Hem de yoğun.Bazen buradan açık açık yazayım işimi diyorum sonra da bu kadar deşifre olmak yeter , zaten herkes tanıyor diye vazgeçiyorum.En azından kızgınlıklarımı ve hırsımı bu satırlardan alıp rahatlıyorum.Çokta bilinmek aslında umurumda değil ama direk olarakta insanlara söylemiyorum bloğu..Bazende özelimi yazıyorum ve gerçekten tanışmadığım, karşıdan tanıyan insanların okumasını istemiyorum..Tanıdıklardan saklım gizlim yok.
Nerden başlasam ..Mesela Yol Arkadaşım adlı yeni diziye Mutfakcamı Burcununda tahmin ettiği gibi bayıldım,geç olması da güzel, bir ara İki Aile bittiği gibi izledim ,şimdi İki Aile tamamen bitti ,ona da üzüldüm ..İclal'i severim ben, evli adamı ayartmışsa da ayartmış,o da ayartılmasaydı..Hem bence bir kadını hem de yeni doğmuş bir bebekle terketmek , bir adamı ayartmaktan daha kötü bir durum..Ben yapmazdım şahsen, bana yapanı da affetmem..Yarın öbür gün İclal yerine bir başka kadın çıkabilir ama İclal sanırım bebekli bir başka adamı ayartmaz.Amannnnnn bazen de diyorum ki bize düşmeyen muhabbetlere amma meraklıyız..Şahsen ben böyle bir şey yapan arkadaşımı uyarırdım hatta engel olmaya çalışırdım yarın öbür gün aynı konuma düşmesin diye..Hayatımda iki kere de uyardım böyle bir durumda kalan arkadaşımı..Yani iki ayrı arkadaşımı..Bir gün yazacağım..Umarım Allah bana tanık olduğum durumları yazmam için bir hayat fırsatı yaratır..Yoksa böyle dolu dolu gitmek istemem.
Neyse bu yazının konusu aslında bunlar değil.Yeni dizi çok güzel, yani çekimleri ve zeytinyağının hikayesi..
Birde Kavak Yellerini seversin demişlerdi.Ben şimdiye kadar yazamadım ama seyrettim sık sık.Burayı okur mu bilmem ama kulakları çınlasın birinin :)) Hani buralara gelipte bende kahve içmek isteyen arkadaş..Enne'nin yani..Evett, çok sevdim bu diziyi de..
Bugünlerde yazmadım ama yarın üçüncü randevum olacak Zen Güzellik Merkezinde yüz bakımı ve özel Zen bakımına giriyorum..Selma Hanım bu işi iyi bilen biri ve bu bakımdan çok memnun kaldım..Manikür ve pediküre de bu ara gitmem lazım ama nasıl gideceğim bilmiyorum..Saçımın boyası geldi, annem gelirse yine beraber gideriz diye bekliyorum aslında..Gelip gelmeyeceği kesin değil, oysa onu çok özledim.Burcu ile Atahanı da..Çarliyi de..Kısmetse ağustosun sonunda gitmek istiyorum .Bu bakımdan kımıldayamıyorum şimdi.
Başka bir değişiklikte biorezonans merkezi açıldı burada..Sigarayı bırakmak isteyenler için müthiş bir uygulama..Benimle çalışan iki arkadaşımız bu sayede sigarayı bıraktılar..Ben sigara kullanmıyorum zaten biliyorsunuz..Uzunbey'de içmez.Çarli de..ama mutfakcamı burcu içiyor bende ona çok kızıyorum ..Neyse bu biorezonans merkezinde alerjilere bakıyorlar,bende de az alerji vardı biliyordum..Baktırdım ve yumurta ile buğday alerjim çıktı.Tedavisi da yine biorezonansla oluyor yine..Bir ay yumurta yemiyorsunuz..Bir hafta rejim yapıp 2. hafta tedaviye gidiyorsunuz..Yine rejime devam ve bir hafta tedavi, böylece en son kontrole gidip yokluyorsunuz geçmiş mi diye..Eğer yumurta ve yumurtalı ürünler yiyip,pişirip,dokunmadıysanız alerjiniz geçiyor..Ben şimdi yumurta diyetindeyim dünden beri..Haftaya perşembe tedaviye gideceğim bir seans..Rejim bir ay yalnız :) Yani bugün mesela..Rejimdeydim ya, öğlen mavikuş a uğradım iki ay tatile girdiğinden mevi kuşa veda yaptık devamlı gelenlerle..Börek ,çörek yapıp getirmiş arkadaşlar,ben yemedim tabii..Son moda cümlem " bunun içinde yumurta var mıdır" Çağıl dalga geçiyor ama bugün çok dikkat ettim, eğer yersem geçmez çünkü..Yumurta iyi yine de ama buğday rejimini nasıl yapacağım bilmem..Mısır unundan ekmek yapabilirsin dediler evde..Diğer ay buğday rejimim var,yapacağım artık birşeyler.
Bana mail atan anonim bir arkadaş vardı..Beste Hanım, geldi,beni aradı ve görüştük.Çok hoşuma gitti.Kayseriden akrabalarım geldi dedim bürodakilere..O kadar sevindim yani..Onlarda sanırım Yörük Müzesinden memnun kalmışlar,teşekkür ettiler..
Festivalle ilgili dökümanları ancak bir araya getirebildim.Uzun bir yazı yazacağım..Ahmet Selçuk İlkan ve ekibi ile süper anlaştık,hepsini ayrı ayrı paylaşacağım :)) Bedia Akartürk ile ilgili de anlatacaklarım var, bir sabah her iki sanatçıyı da Yörük Müzesine kahvaltıya götürdüm ben..Bana imzalı resimde verdiler ve her ikisini de çok sevdim :)) Ekibin diğer üyelerini de :))
Yukarıda ki resimler Günlüklü Koyundaki yeni tesislerimizden The Bay'ın resimleri..Lüks bungolowlarla donatılmış süper bir yer oldu.Geçen sene açıldı ama ilk müşteri kabulu bu sen başladı.
The Bay
Perşembe, Haziran 26, 2008
Cumartesi, Haziran 21, 2008
Çalış Karnavalı 2 - Şenlik Yürüyüşü
Resimler tamamen yürüyüşten ve ödül töreninden..Ödülleri verenlerde en az ekipler kadar renkli de olabilir..(aşağıdaki resim) Fethiyede yaşayan bir İskoçyalı aktör..
Val's bar..FETAV Müdürü Dilek Hanım ve öğrenciler..
Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz ,Pera Organizasyonun sahibi Ersin İnan'a ödülünü verirken..
Korsanlar kaptı ödülü :)
Bu ödülü bize verin diye masadan ayrılmayan küçük kız :))
Korsanlar yürüyüşte..
Korsanlar yürüyüşte..
Süslenmiş ve ödül almış barlardan..
Bütün yolu el arabasıyla yürüdüler..
Yolda herkes bize el salladı Çalışta..
Yolda herkes bize el salladı Çalışta..
Binaların camlarına çıktılar..
Klasik ve kırmızı ,Kovboy 'un arabası..
Klasik ve kırmızı ,Kovboy 'un arabası..
Bu da Limuzinimiz :)
Onlarda ödül aldı :))
Prens ve prensesimiz..En iyi davranışlı öğrenciler..Okulları tarafından seçilenlerin arasından komite seçti..
Prens ve prensesimiz..En iyi davranışlı öğrenciler..Okulları tarafından seçilenlerin arasından komite seçti..
FİG(FETHİYE INTERNATIONAL GROUP)
Organizasyon sponsorlarından..
....
iki gündür de ölüdeniz festivalindeyim..yorgunum ama çok güzel geçiyor, bu gece de sunay akın var.. ayrıntılı bir yazı da festivalden gelecek..çok güzel insanlarla tanıştım :)
hayal aradı,fethiyedeymiş,telefonda zor tanıdım onu..
buralar çok sıcak, klimasız yerde durulmaz böyle zamanlarda..sokakta yürüyemez haldeyiz..ama bu beni kesmedi,bugün alışverişe çıkıp,kendime pareo,mayo,ayakkabı,çanta,saç tokası falan aldım..
şimdilik bu kadar, çıkmak zorundayım ..
Çarşamba, Haziran 18, 2008
Çalış Karnavalı 1 -El sanatları pazarı
O gün sabah dokuzbuçuktan akşam yedibuçağa kadar Çalışta,ayakta ve koşturarak günü geçirdik.Elsanatları pazarı iyiydi..Kalabalık oldu ve ilgi çekti,bazı arkadaşlar satışta yapmış,bazıları da tanıtım yaptı.Resimler o günkü düzenden..
Fethiye Fotoğrafçılık Klübü standı..
Etiketler:
çalış,
çalış karnavalı,
Fethiye,
şenlik,
turizm
Pazartesi, Haziran 16, 2008
5.Ölüdeniz Kültür ve Sanat Festivali
5. ÖLÜDENİZ KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ PROGRAMI
19 HAZİRAN PERŞEMBE
- Açılış ve Kokteyl Saat:18.30
Fotoğraf Sergisi"Bir Zamanlar Fethiye"
Foto Kandiye - Şükrü Gürel
Yer: Ölüdeniz Sanatevi
- Festival Kortejinin Yürüyüşü Saat:20.00
- Halk Oyunları Saat:20.45
Özel Ata İlköğretim Okulu
Ölüdeniz BelediyesiHalk Oyunları Ekibi (İngiliz Ekip)
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
- T.H.M. Konseri / Bedia Akartürk
Saat:21.30
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
20 HAZİRAN CUMA
- Mizahçı Gözüyle Türkiye Saat:18.00
Cihan Demirci-Ercan Akyol-Kamil Masaracı
Yer: Ölüdeniz Sanatevi- Kitap İmza
Saat:20.00 Ahmet Selçuk İlkan
Kitap İmza
Yer: Hisaronü Pazar Yeri-
Müzikli Şiirler Saat:20.45
Ahmet Selçuk İlkan
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
- Konser / Ezginin Günlüğü
Saat:22.00
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
21 HAZİRAN CUMARTESİ
-Kitap İmza ve Söyleşi Saat:18.00
Ethem Kocabaş-Ramazan Kıvrak-Sunay Akın
Yer: Ölüdeniz Sanatevi
- Sunay Akın
Tek Kişilik Gösteri Saat:21.00
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
- Konser / Grup Laçin Saat:22.00
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
22 HAZİRAN PAZAR
- Kitap İmza ve Söyleşi Saat:18.00
Canan Tan-Seyhan Livaneli-Vedat Yazıcı
Yer: Ölüdeniz Sanatevi
- Söyleşi; Anılardaki Fethiye Saat:19.30
Konuk: Sabri Livanelioğlu
Yer: Ölüdeniz Sanatevi
- T.H.M. Konseri / Recep Ergül Saat:20.30
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
- Kapanış Konseri / Suavi Saat:22.00
Yer: Hisaronü Pazar Yeri
Festival Süresince Konser Alanında Okurlarıyla Bulaşacak Fethiyeli Yazar ve Şairlerimiz:
Birdal Can Tüfekçi
Cahit Yargıcı
Coşkun Karabulut
Emin Akan
Emine Çakır
Işık Taban
İlhan Özdilek
Nurettin Göztepe
Orhan Tez
Osman Derin
Recai Şahin
Sadettin Yalçın
Şafak Ahmet Deniz
Ümmü Gülsüm Çelik
Ünal Şöhret Dirlik
Vefa Önal
Zeynep Yalçınkaya
Festival Boyunca Ölüdeniz Sanat Evi'ndeki Müzemiz ve Fotograf Sergimiz Açık Olacaktır.*
TÜFEM - Halk Oyunları Ekibi, Festival Süresince Beldemizin Çeşitli Yerlerinde Halk Oyunları Gösterileri Yapacaktır.
*****
Festival perşembe günü başlıyor.Komite toplantımız yarın saat 11.de.Dün tekne gezisindeydik,çok güzel fotoğraflar çektim.Bu hafta çok yoğunum.Çağıl'da ders çalışıyor,cuma günü İstanbuldan bir arkadaşımız gelecek bize kalmaya..Dün gece de tekne gezisine çıktığımız arkadaşlarla evde maç seyredip,içki içtik.Dün deniz mevsimini açtım.Fethiye körfezi enfes güzellikler içindeydi..
Cumartesi, Haziran 14, 2008
çevre platformu toplantısı
Üzümlü toplantısının sonuçları açıklandı ...
" Fethiye ve Civarı “Çevre Talanına Hayır !” , Diye Haykırdı"
Ülkemizin en güzel coğrafyasında hala betonlaşmamış koyları, tarım alanları ve ormanları ile ülkemizin turizm tanıtımında önemli bir yeri olan Fethiye’de 5 Haziran Dünya Çevre Günü, çeşitli etkinlikler ile masaya yatırıldı.
Bölgede Ekoturizmin en önemli merkezi olan Yeşil Üzümlü, İncir Köy, Koru Köyü ortasında yapılmasına başlanmak üzere olan çimento fabrikasına yoğun tepkiler nedeni ile etkinlikler çok dinamik bir şekilde gerçekleştirildi.
1) 5 Haziran 2008 Perşembe günü Tüketici Hakları Derneği Fethiye Şubesi’nce düzenlenen konferansın konuğu Salih Sönmezışık idi. Yaklaşık 3 saat süren konferansa ilgi ve katılım yüksek düzeyde idi. Özellikle gençlerin yoğun soru ve katkıları sonunda, ülkemizde orman talanı ve çevre katliamı her boyutu ile dile getirildi.
2) 6 Haziran 2008 Cuma günü Or.Yük.Müh. Salih SÖNMEZIŞIK ve yöre köylüleri ile çimento fabrikasının çok yakından etkileyeceği, Yeşil Üzümlü, İncirköy, Nif ve Koru Köyün mülki sınırlarındaki orman, tarım arazisi ve kültürel değerlerinde inceleme yapılmış, etkilenecek alanlarda Flora tespiti yapılmıştır.
3) 7 haziran 2008 tarihinde Yeşil Üzümlü köy meydanında, yerli ve yabancı köy halkı, siyasi partiler, STK’ler ve Meslek Örgütlerinin geniş katılımı ile bir forum düzen lenmiştir.
“BAÇEP” Batı Akdeniz Çevre Platformu Toplantısı gündeminde, YEŞİLÜZÜMLÜ YÖRESİ KALKINMA VE YEŞİLİ KORUMA DERNEĞİ ’nin konukseverliğinde gerçekleştirilen bu forumda, konuk konuşmacı olarak Çevre Mühendisi Murat Taşdemir, Orman Mühendisi Salih Sönmezışık, Av.Nuray Şahbudak, Av.Şehrazat Mercan’ın yanı sıra tüm katılımcılar, özellikle yöreye yerleşen İngilizler söz almışlardır.
Meydandaki bir eşek bile üstündeki yazılarla konuşuyordu.
Av. Şafak Ahmet Deniz’in yönetiminde gerçekleşen forumda tartışmalar sırasında siyasi partiler ve STK’ler arasında zaman zaman sert tartışmalar yaşanmıştır.
Toplantı sonrası çimento fabrikası yapılacak yeri yakından gören bir tepeye gidilerek, ÇED raporunda nedense görünmeyen zeytin ağaçları ve hemen çimento fabrikası yapılacak yerin hemen altındaki İncirköy yerleşimi gözlemlendi, kalabalığın “ Çimento Fabrikasına Hayır ! Çevre Talanına Hayır ! ” haykırışlarıyla Basın Açıklaması yapıldı.
BASIN AÇIKLAMASI
Çimento fabrikaları, yeryüzünde çevreyi en çok kirleten sektörlerin başında gelmektedir. Çünkü, bir ton çimento elde edebilmek için, 1,5 ton hammadde ve 200 lt yakıt kullanılmaktadır. Çimento hammaddesinin işlenmesi sürecinde, ton başına 940 kg Karbondioksit (CO2) atmosfere salınmaktadır. Bir günde 200 ton çimento üreten bir fabrika, günde 188 ton ve yılda 68 bin ton CO2’i atmosfere salmaktadır. Bir ağacın bir yılda ortalama 20 kg CO2 emdiği düşünüldüğünde, çimento fabrikasının atmosfere saldığı CO2’i yok etmek için, 3,4 milyon ağaca ihtiyaç vardır. Fethiye’deki toplam orman varlığının neredeyse üçde birinin emdiği CO2’i tek başına üretecek bir tesisin kurulması söz konusudur. Bu da bize göstermektedir ki, kurulması düşünülen fabrika sadece kurulacağı Üzümlü ve çevre köylerde değil, tüm Fethiye İlçesi ve civarında telafisi mümkün olamayan kirlilikler yaratacaktır. Bu hava kirliliğinin yanı sıra bacalardan çıkacak olan toz ve ağır metaller bir turizm ve tarım kenti kimliği ile tanınan Fethiye’de bu sektörlerin yıkımına yol olacaktır. Özellikle ekolojik turizmin bölgedeki en önemli odak merkezi olan Üzümlü ve çevresinde kültür, tarih ve tarım alanları hızla yok olacaktır. Ayrıca kurulacak çimento fabrikasının toksit atıkları ve ağır metaller nedeniyle çevrede yaşan tüm canlıların sağlık sorunları ile karşı karşıya kalacaklarıdır. Özellikle kadınların bu atıklara maruz kalması doğacak bebeklerde öğrenme güçlüğü, IQ düşüklüğü, tiroid hormonu azalması ve hiperaktivite gibi sorunlara neden olmaktadır. Çimento tozuna maruz kalınması halinde öksürük, solunum zorluğu, kronik bronşit, akciğer hastalıkları, astım krizleri, kalbin düzensiz çalışması ve kalp krizi gibi hastalıklar meydana gelmektedir. İleri yaşta olanların erken ölümleri çimento fabrikalarının civarında beklenmektedir.
Yerli, yabancı birtakım, gözünü para hırsı bürümüş kişi ve kuruluşların, taş ocağı tesisleri ve çimento fabrikası yapmak üzere bir araya geldiklerini duyuyoruz.
Yaşam alanımız olan, Yeşil Üzümlü, Koruköy ve İncirköy’ü çevreleyen ovanın tepesine yapılmak istenen bu tesisler derhal durdurulmalıdır.
Çevre katliamının ortakları, elinizi, ovamızdan çekiniz. Çekmesenizde biz sizi göndereceğiz zaten!
YEŞİLÜZÜMLÜ YÖRESİ KALKINMA VE YEŞİLİ KORUMA DERNEĞİ BAŞKANI TURGUT SAYDAM
4) Ardından Çalış Rebin Beach Otel’de söyleşmeye devam edildi, biyolog Ulaş Kiper, burada çimento fabrikaları ve zararları sunumu yaptı.
Cumartesi Pazar programının bundan sonraki kısmı da da Antalya’da yapılacak olan Akçep toplantısı, Nükleer şenlik, su forumu konularında konuşmalar, Yanıklar sahiline Yat Çekek yeri yapılmaya çalışılan yere çevre gezisi, Ahmet Kizen’in ekolojik çiftliğinde ekolojik tarım ve turizm hakkında bilgilendirme toplantısı, Baçep sonuç bildirgesi ve basın açıklaması ve gitar ezgileriyle sona erdi.
5) BAÇEP
FETHİYE TOPLANTISI
SONUÇ BİLDİRGESİ
Batı Akdeniz Çevre Platformu 7-8 Haziran 2008 günlerinde, Fethiye’de toplandı. 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinliklerini de kapsayan toplantıda aşağıdaki kararlar alındı;
1-Fethiye, Yeşilüzümlü Beldesi ve İncirköy’e sınır Koruköy’de, URANTAŞ firması tarafından yapılması planlanan ÇİMENTO fabrikasına karşı çıkan sivil toplum örgütü ile köylülere her konuda destek verilmesine,
2-2009 Dünya Su Forumu’na alternatif olarak gerçekleştirilmesi düşünülen foruma katılınmasına,
3-Nükleer Karşıtı Platformun bir bileşeni olarak, Ağustos ayının ilk haftasında gerçekleştirilmesi planlanan Nükleer karşıtı eylem ve etkinliklerde aktif bir şekilde yer alınmasına,
4-Akdeniz Çevre Platformu (AKÇEP)’in Kasım 2008 tarihinde, Antalya’da gerçekleştirilmesi programlanan toplantı için aşağıda belirtilen gündem maddeleri üzerinde hazırlık yapılmasına,
a)Su, sulak alanlar, insan ve su ilişkisi, kentsel süreci,
b)Enerji,
c)Turizm ve orman tahsisleri,
d)Hayvan hakları ve kentlilik,
e)İnsan ve insan-insana iletişimin temel kuralları,
5- 7 Mayıs 2008 tarihinde çıkarılan 5761 sayılı Yasa, her ildeki orman alanlarının binde 5’inin turizme tahsis edilmesini öngörmektedir. Ormanlarımız, kültür ve tabiat varlıklarımız, meralarımız, tarım alanlarımız ve elde kalan son kıyılarımızı talan edecek bu düzenlemeye karşı etkin bir şekilde mücadele edilmesine,
6-Orkinos avcılığına bir sınır getirilmesi ve Akdeniz’de rezerv oluşturulması, bu amaçla Kıbrıs kanalı üzerindeki yumurtlama alanlarında avlanmanın durdurulması amacıyla çalışmalar yürüten Greenpaece’e balıkçılar tarafından gerçekleştirilen sözlü ve fiili saldırıların kınanmasına ve Greenpeace örgütüne bu çalışmasında destek olunmasına karar verildi.
BAÇEP TOPLANTISINA KATILAN BİLEŞENLER
Yeşilüzümlü Yöresi Kalkınma ve Yeşili Koruma Derneği,
Fethiye Doğayı Koruma Derneği,
Tüketici Hakları Derneği Fethiye Şubesi,
Fethiye Turizm Tanıtım Çevre ve Kültür Vakfı (FETAV) Çevre Komisyonu,
Elektrik Mühendisleri Odası Marmaris Temsilciliği,
Marmaris Müze ve Doğayı Koruma Derneği,
Antalya-Muratpaşa Dostları Derneği (MDD) Girişimi,
Antalya-Konyaaltı Dostları Derneği (KDD),
Antalya Yerel Gündem 21-Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu
Türkiye Hayvan Hakları Aktif Güçbirliği Platformu (HAYTAP) Antalya Temsilciliği,
Alanya Çevre Derneği – YAY-ÇED,
Bodrum Doğa Sporları Klübü,
Gümüşlük Çevre Derneği,
Doğa Derneği Burdur Temsilciliği,
Yeşiller-Alanya
Yeşiller-Bodrum
Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu
Pastoral Vadi
Not: Bu arada dikkat ederseniz Tema'nın adı yok bu toplantıda !!
" Fethiye ve Civarı “Çevre Talanına Hayır !” , Diye Haykırdı"
Ülkemizin en güzel coğrafyasında hala betonlaşmamış koyları, tarım alanları ve ormanları ile ülkemizin turizm tanıtımında önemli bir yeri olan Fethiye’de 5 Haziran Dünya Çevre Günü, çeşitli etkinlikler ile masaya yatırıldı.
Bölgede Ekoturizmin en önemli merkezi olan Yeşil Üzümlü, İncir Köy, Koru Köyü ortasında yapılmasına başlanmak üzere olan çimento fabrikasına yoğun tepkiler nedeni ile etkinlikler çok dinamik bir şekilde gerçekleştirildi.
1) 5 Haziran 2008 Perşembe günü Tüketici Hakları Derneği Fethiye Şubesi’nce düzenlenen konferansın konuğu Salih Sönmezışık idi. Yaklaşık 3 saat süren konferansa ilgi ve katılım yüksek düzeyde idi. Özellikle gençlerin yoğun soru ve katkıları sonunda, ülkemizde orman talanı ve çevre katliamı her boyutu ile dile getirildi.
2) 6 Haziran 2008 Cuma günü Or.Yük.Müh. Salih SÖNMEZIŞIK ve yöre köylüleri ile çimento fabrikasının çok yakından etkileyeceği, Yeşil Üzümlü, İncirköy, Nif ve Koru Köyün mülki sınırlarındaki orman, tarım arazisi ve kültürel değerlerinde inceleme yapılmış, etkilenecek alanlarda Flora tespiti yapılmıştır.
3) 7 haziran 2008 tarihinde Yeşil Üzümlü köy meydanında, yerli ve yabancı köy halkı, siyasi partiler, STK’ler ve Meslek Örgütlerinin geniş katılımı ile bir forum düzen lenmiştir.
“BAÇEP” Batı Akdeniz Çevre Platformu Toplantısı gündeminde, YEŞİLÜZÜMLÜ YÖRESİ KALKINMA VE YEŞİLİ KORUMA DERNEĞİ ’nin konukseverliğinde gerçekleştirilen bu forumda, konuk konuşmacı olarak Çevre Mühendisi Murat Taşdemir, Orman Mühendisi Salih Sönmezışık, Av.Nuray Şahbudak, Av.Şehrazat Mercan’ın yanı sıra tüm katılımcılar, özellikle yöreye yerleşen İngilizler söz almışlardır.
Meydandaki bir eşek bile üstündeki yazılarla konuşuyordu.
Av. Şafak Ahmet Deniz’in yönetiminde gerçekleşen forumda tartışmalar sırasında siyasi partiler ve STK’ler arasında zaman zaman sert tartışmalar yaşanmıştır.
Toplantı sonrası çimento fabrikası yapılacak yeri yakından gören bir tepeye gidilerek, ÇED raporunda nedense görünmeyen zeytin ağaçları ve hemen çimento fabrikası yapılacak yerin hemen altındaki İncirköy yerleşimi gözlemlendi, kalabalığın “ Çimento Fabrikasına Hayır ! Çevre Talanına Hayır ! ” haykırışlarıyla Basın Açıklaması yapıldı.
BASIN AÇIKLAMASI
Çimento fabrikaları, yeryüzünde çevreyi en çok kirleten sektörlerin başında gelmektedir. Çünkü, bir ton çimento elde edebilmek için, 1,5 ton hammadde ve 200 lt yakıt kullanılmaktadır. Çimento hammaddesinin işlenmesi sürecinde, ton başına 940 kg Karbondioksit (CO2) atmosfere salınmaktadır. Bir günde 200 ton çimento üreten bir fabrika, günde 188 ton ve yılda 68 bin ton CO2’i atmosfere salmaktadır. Bir ağacın bir yılda ortalama 20 kg CO2 emdiği düşünüldüğünde, çimento fabrikasının atmosfere saldığı CO2’i yok etmek için, 3,4 milyon ağaca ihtiyaç vardır. Fethiye’deki toplam orman varlığının neredeyse üçde birinin emdiği CO2’i tek başına üretecek bir tesisin kurulması söz konusudur. Bu da bize göstermektedir ki, kurulması düşünülen fabrika sadece kurulacağı Üzümlü ve çevre köylerde değil, tüm Fethiye İlçesi ve civarında telafisi mümkün olamayan kirlilikler yaratacaktır. Bu hava kirliliğinin yanı sıra bacalardan çıkacak olan toz ve ağır metaller bir turizm ve tarım kenti kimliği ile tanınan Fethiye’de bu sektörlerin yıkımına yol olacaktır. Özellikle ekolojik turizmin bölgedeki en önemli odak merkezi olan Üzümlü ve çevresinde kültür, tarih ve tarım alanları hızla yok olacaktır. Ayrıca kurulacak çimento fabrikasının toksit atıkları ve ağır metaller nedeniyle çevrede yaşan tüm canlıların sağlık sorunları ile karşı karşıya kalacaklarıdır. Özellikle kadınların bu atıklara maruz kalması doğacak bebeklerde öğrenme güçlüğü, IQ düşüklüğü, tiroid hormonu azalması ve hiperaktivite gibi sorunlara neden olmaktadır. Çimento tozuna maruz kalınması halinde öksürük, solunum zorluğu, kronik bronşit, akciğer hastalıkları, astım krizleri, kalbin düzensiz çalışması ve kalp krizi gibi hastalıklar meydana gelmektedir. İleri yaşta olanların erken ölümleri çimento fabrikalarının civarında beklenmektedir.
Yerli, yabancı birtakım, gözünü para hırsı bürümüş kişi ve kuruluşların, taş ocağı tesisleri ve çimento fabrikası yapmak üzere bir araya geldiklerini duyuyoruz.
Yaşam alanımız olan, Yeşil Üzümlü, Koruköy ve İncirköy’ü çevreleyen ovanın tepesine yapılmak istenen bu tesisler derhal durdurulmalıdır.
Çevre katliamının ortakları, elinizi, ovamızdan çekiniz. Çekmesenizde biz sizi göndereceğiz zaten!
YEŞİLÜZÜMLÜ YÖRESİ KALKINMA VE YEŞİLİ KORUMA DERNEĞİ BAŞKANI TURGUT SAYDAM
4) Ardından Çalış Rebin Beach Otel’de söyleşmeye devam edildi, biyolog Ulaş Kiper, burada çimento fabrikaları ve zararları sunumu yaptı.
Cumartesi Pazar programının bundan sonraki kısmı da da Antalya’da yapılacak olan Akçep toplantısı, Nükleer şenlik, su forumu konularında konuşmalar, Yanıklar sahiline Yat Çekek yeri yapılmaya çalışılan yere çevre gezisi, Ahmet Kizen’in ekolojik çiftliğinde ekolojik tarım ve turizm hakkında bilgilendirme toplantısı, Baçep sonuç bildirgesi ve basın açıklaması ve gitar ezgileriyle sona erdi.
5) BAÇEP
FETHİYE TOPLANTISI
SONUÇ BİLDİRGESİ
Batı Akdeniz Çevre Platformu 7-8 Haziran 2008 günlerinde, Fethiye’de toplandı. 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinliklerini de kapsayan toplantıda aşağıdaki kararlar alındı;
1-Fethiye, Yeşilüzümlü Beldesi ve İncirköy’e sınır Koruköy’de, URANTAŞ firması tarafından yapılması planlanan ÇİMENTO fabrikasına karşı çıkan sivil toplum örgütü ile köylülere her konuda destek verilmesine,
2-2009 Dünya Su Forumu’na alternatif olarak gerçekleştirilmesi düşünülen foruma katılınmasına,
3-Nükleer Karşıtı Platformun bir bileşeni olarak, Ağustos ayının ilk haftasında gerçekleştirilmesi planlanan Nükleer karşıtı eylem ve etkinliklerde aktif bir şekilde yer alınmasına,
4-Akdeniz Çevre Platformu (AKÇEP)’in Kasım 2008 tarihinde, Antalya’da gerçekleştirilmesi programlanan toplantı için aşağıda belirtilen gündem maddeleri üzerinde hazırlık yapılmasına,
a)Su, sulak alanlar, insan ve su ilişkisi, kentsel süreci,
b)Enerji,
c)Turizm ve orman tahsisleri,
d)Hayvan hakları ve kentlilik,
e)İnsan ve insan-insana iletişimin temel kuralları,
5- 7 Mayıs 2008 tarihinde çıkarılan 5761 sayılı Yasa, her ildeki orman alanlarının binde 5’inin turizme tahsis edilmesini öngörmektedir. Ormanlarımız, kültür ve tabiat varlıklarımız, meralarımız, tarım alanlarımız ve elde kalan son kıyılarımızı talan edecek bu düzenlemeye karşı etkin bir şekilde mücadele edilmesine,
6-Orkinos avcılığına bir sınır getirilmesi ve Akdeniz’de rezerv oluşturulması, bu amaçla Kıbrıs kanalı üzerindeki yumurtlama alanlarında avlanmanın durdurulması amacıyla çalışmalar yürüten Greenpaece’e balıkçılar tarafından gerçekleştirilen sözlü ve fiili saldırıların kınanmasına ve Greenpeace örgütüne bu çalışmasında destek olunmasına karar verildi.
BAÇEP TOPLANTISINA KATILAN BİLEŞENLER
Yeşilüzümlü Yöresi Kalkınma ve Yeşili Koruma Derneği,
Fethiye Doğayı Koruma Derneği,
Tüketici Hakları Derneği Fethiye Şubesi,
Fethiye Turizm Tanıtım Çevre ve Kültür Vakfı (FETAV) Çevre Komisyonu,
Elektrik Mühendisleri Odası Marmaris Temsilciliği,
Marmaris Müze ve Doğayı Koruma Derneği,
Antalya-Muratpaşa Dostları Derneği (MDD) Girişimi,
Antalya-Konyaaltı Dostları Derneği (KDD),
Antalya Yerel Gündem 21-Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu
Türkiye Hayvan Hakları Aktif Güçbirliği Platformu (HAYTAP) Antalya Temsilciliği,
Alanya Çevre Derneği – YAY-ÇED,
Bodrum Doğa Sporları Klübü,
Gümüşlük Çevre Derneği,
Doğa Derneği Burdur Temsilciliği,
Yeşiller-Alanya
Yeşiller-Bodrum
Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu
Pastoral Vadi
Not: Bu arada dikkat ederseniz Tema'nın adı yok bu toplantıda !!
Etiketler:
bacep,
çevre,
fabrika,
hava kirliliği,
üzümlü
Cuma, Haziran 13, 2008
Dün geceden beri bloğa Çağıl'ın bilgisayardan resim yüklemeye çalışıyorum.Olmuyor.Artık bu yazıyı da resimsiz idare edeceksiniz :) Bugün evdeyim, mümkünse yarın da..İşlerden yoruldum,insanlardan sıkıldım bu ara.Biraz evimin kadını olayım ve düzeni sağlayayım diye işe gitmiyorum.
Bu görüşemediğimiz zamanda Çalış Karnavalını yaptık geçtiğimiz cumartesi, cuma günü Mavi Kuş Derneğinin Ekmek Askıda Kampanyasına bir basın toplantısı yaptık ve halka tekrar ekmek askıda diyebileceklerini hatırlattık.
Çalış Karnavalı güzel oldu ama komite olarak çok yorulduk.Resimler ve ayrıntılar daha sonra..
Bugün oğlum karne alacak, gerçekten notları önemsememeye çalışıyorum çünkü benim için OSS önemli..Yalnız şöyle bir durum var ki eğer notlar zayıfsa o dersi iyi öğrenmemiş olacağından yazın tekrar etmesi gerekecek..Büroda da işleri yoğun,tam sezona yeni girdik derken ders peşinde koşması iyi olmayacağından zayıf ders gelsin istemiyorum..Yine de ben onu OSS için hazırlarım ama karne de kırık ilk defa göreceğimiz bir şey olacak.Gerçi okulu da Fethiyenin en zor okulu ama bunlar veli geyiği gibi geldiğinden pek söz etmek istemiyorum.Bu arada dün Mavi Kuş'tan Berna ile Çekirdek Kampanyasının teşekkür belgelerini dağıttık okullara..Yani bu kampanya da bize destek veren okullara..Çağıl'ın okuluna da verdik teşekkürümüzü..Oğlum da resmimizi çekti :)
Pazar günü ilk defa denize gittik hep beraber..Kıdrak bomboştu çünkü OKS sınavı vardı :) Bu pazarda sınava gireceklere başarılar diliyorum ve umarım istedikleri yeri kazanabilirler..
Annem Çanakkaleye gidecek..üç gün Bakırköy Halkeğitim Merkezinde Sergileri var, cumartesi toplanacak, yolu düşen olursa gitsin gezsin..Ben oralarda yaşarken bu gibi işlerde hiç onu yalnız bırakmazdım, yakın olsam yine giderdim ama çok uzağız, gidemiyorum.
Yeni evliyken bende Bakırköy Halkeğitimin Elsanatları Kursuna gitmiştim..Osmaniye de..O zamanlar Haznedarda oturuyordum..Öğrenciliğimde Bakırköy Deshanelerinde geçtiğinden en iyi bildiğim semttir..Sahilinde az gezmedim :) En in mekanlarını bilirim, ve sahile inen her sokak arasını..Nikahımızı da Bakırköy'de kıydık biz..Şimdi gittiğimde eski Vita Fabrikasının yerinde Carusell 'i görünce bir hoş olurum..Hala aynı yerden mi minübüsler kalkıyor bilmem , bilen varsa söylesin bu arada merak ettim..ve az yürümedim o yolu, yani Bakırköy-İncirli arasını..Birde eski Ömür'ün yerinde alışveriş merkezi mi var artık,geçen gidişimde gördüm..Biz orada ne ayranlar içtik, ikinci katında ne düğünler gördük zamanında..Birde Atilla Sürücü kursundan ehliyet aldım ben :) İnsan gelecek zamanlar için aslında yaşadığı şehrin resimlerini çekmeli..O zamanlar bunların ne kadar gerekli olduğunu farketmiyorsun aslında..Oysa şimdi Bakırköy'ün o dar sokaklarındaki eski ve pencerelerinde sardunyalar olan evler yerinde mi hala bilmiyorum..Daha ben taşınmadan o iki katlı evler yıkılıp yerine bitişik nizam apartmanlar dikilmeye başlanmıştı..Anlattığım sokaklar Unkapanı Dershanesinin arka sokakları ..Yani İstanbul Caddesinin deniz tarafı..İnsan sokakları da özler mi..? Özlüyormuş meğer..En çok İstanbul sokaklarında gezmeyi özledim bu aralar.
Dün gece karışık rüyalar gördüm, motorla birilerinin üstüne atladım..Motora binmem hatta tehlikeli olduğunu düşünürüm ama resmen adamın üstüne sürüp onu ezmeye çalıştım,fırlattım..Yetmedi kalktım Cüneyt Arkın misali hem de bir kaleci gibi gerine gerine topa vuruyormuş gibi bir tarafa yığılmış olan adamı tekmeledim..Zaten elim ve ayağım ağırdır, bu iki büklüm kenara yığıldı..Hıncımı almamışım ki bir gerinme ve bir tekme daha da başka birine gitti..Etraftan da seyrettiler :) Yani herkes şoklarda tabii.Şiddet yanlısı olmayan birinin bu şekilde davranması herhalde rüyada da olsa şaşırtmıştır birilerini..Neyse umarım bu psi-psi psikopat halim sadece rüyalarda kalır :)
Bir yaz dondurma seviyorum bir yaz sevmiyorum..Bu yaz sever halimdeyim :)
Bahçedeki çiçeklerim bir coştu bu ara anlatamam.Yenileri vardı sarmaşıkların, ikisi de tuttu.Kaktüslerde iyi gidiyor, daha büyük bir bahçe istiyorum.Ya da sevmediklerimi çıkarıp atmak ve sevdiklerimi dikmek..Yeni bir ağaç için bile yerim yok.İnsan aynen bir hamile gibi gördüğü bir ağacı ister mi ? ..Aynı bir hamile gibiyim, ağaçlara özeniyorum yalnızca..Mor çiçekli bir ağaç gördüm buralarda..Resmini çekebilecek fırsatım olmadı ama ağaca bakmaktan arabayı kullanamıyorum..En son Hill Side'ın bahçesinde gördüm Uzunbeyle iddiaya girdik..Bir bahçevan vardı ve suluyordu çimleri, Allahın adamı ağaç kültürünü nerden bilsin dedim, genelde tanıyan ve bu konuda kültürlü olan birilerini buralarda bulmak zor, adamlar sadece yenenleri biliyor, hele sadece çiçek verecek mümkün değil,fazlalık olarak bile görüyorlar bahçede..Neyse yine de sordum, poposundan uydurma birşeyler söyledi ki sahi sandım, hatta yanıldığımı düşündüm.Uzunbey bile dalga geçti bak adam biliyormuş dedi..Oysa bilmiyormuş, çünkü söylediği isimde bir şeye rastlamadım..Yine de tesadüfen nette mor çiçekli ağaç diye bakarken buldum ve 2 -3 sene önce yine böyle bir kriz zamanı bir ağaçtan aldığım 5-6 adet tohumun o olduğunu farkettim ki evlere şenlik.. Resmen bayram yaptım evde :)) Bu arada resim koyamıyorum ya ağacın ismi Jakaranda..
Bu yeni ve benim çok sevdiğim armaşıklarla da ilgili daha sonra resimli bir yazı yazacağım..
Şu an öyle sıcak ki burası anlatamam..Klima açarsam da hep aynı ortamda olmak lazım, oysa ben bir bahçeye çıkıp, iki iş yapayım, bir kahve içeyim, bir süpüreyim ve bir toplayayım ,beş dinleneyim istiyorum.
Bugünlük bu kadar yeter, yeterince nostalji, biraz bahçe, biraz duygular , biraz da sıkıntı anlattık..Ehh rahatladıkta biraz.Bana müsaade ..
Bu görüşemediğimiz zamanda Çalış Karnavalını yaptık geçtiğimiz cumartesi, cuma günü Mavi Kuş Derneğinin Ekmek Askıda Kampanyasına bir basın toplantısı yaptık ve halka tekrar ekmek askıda diyebileceklerini hatırlattık.
Çalış Karnavalı güzel oldu ama komite olarak çok yorulduk.Resimler ve ayrıntılar daha sonra..
Bugün oğlum karne alacak, gerçekten notları önemsememeye çalışıyorum çünkü benim için OSS önemli..Yalnız şöyle bir durum var ki eğer notlar zayıfsa o dersi iyi öğrenmemiş olacağından yazın tekrar etmesi gerekecek..Büroda da işleri yoğun,tam sezona yeni girdik derken ders peşinde koşması iyi olmayacağından zayıf ders gelsin istemiyorum..Yine de ben onu OSS için hazırlarım ama karne de kırık ilk defa göreceğimiz bir şey olacak.Gerçi okulu da Fethiyenin en zor okulu ama bunlar veli geyiği gibi geldiğinden pek söz etmek istemiyorum.Bu arada dün Mavi Kuş'tan Berna ile Çekirdek Kampanyasının teşekkür belgelerini dağıttık okullara..Yani bu kampanya da bize destek veren okullara..Çağıl'ın okuluna da verdik teşekkürümüzü..Oğlum da resmimizi çekti :)
Pazar günü ilk defa denize gittik hep beraber..Kıdrak bomboştu çünkü OKS sınavı vardı :) Bu pazarda sınava gireceklere başarılar diliyorum ve umarım istedikleri yeri kazanabilirler..
Annem Çanakkaleye gidecek..üç gün Bakırköy Halkeğitim Merkezinde Sergileri var, cumartesi toplanacak, yolu düşen olursa gitsin gezsin..Ben oralarda yaşarken bu gibi işlerde hiç onu yalnız bırakmazdım, yakın olsam yine giderdim ama çok uzağız, gidemiyorum.
Yeni evliyken bende Bakırköy Halkeğitimin Elsanatları Kursuna gitmiştim..Osmaniye de..O zamanlar Haznedarda oturuyordum..Öğrenciliğimde Bakırköy Deshanelerinde geçtiğinden en iyi bildiğim semttir..Sahilinde az gezmedim :) En in mekanlarını bilirim, ve sahile inen her sokak arasını..Nikahımızı da Bakırköy'de kıydık biz..Şimdi gittiğimde eski Vita Fabrikasının yerinde Carusell 'i görünce bir hoş olurum..Hala aynı yerden mi minübüsler kalkıyor bilmem , bilen varsa söylesin bu arada merak ettim..ve az yürümedim o yolu, yani Bakırköy-İncirli arasını..Birde eski Ömür'ün yerinde alışveriş merkezi mi var artık,geçen gidişimde gördüm..Biz orada ne ayranlar içtik, ikinci katında ne düğünler gördük zamanında..Birde Atilla Sürücü kursundan ehliyet aldım ben :) İnsan gelecek zamanlar için aslında yaşadığı şehrin resimlerini çekmeli..O zamanlar bunların ne kadar gerekli olduğunu farketmiyorsun aslında..Oysa şimdi Bakırköy'ün o dar sokaklarındaki eski ve pencerelerinde sardunyalar olan evler yerinde mi hala bilmiyorum..Daha ben taşınmadan o iki katlı evler yıkılıp yerine bitişik nizam apartmanlar dikilmeye başlanmıştı..Anlattığım sokaklar Unkapanı Dershanesinin arka sokakları ..Yani İstanbul Caddesinin deniz tarafı..İnsan sokakları da özler mi..? Özlüyormuş meğer..En çok İstanbul sokaklarında gezmeyi özledim bu aralar.
Dün gece karışık rüyalar gördüm, motorla birilerinin üstüne atladım..Motora binmem hatta tehlikeli olduğunu düşünürüm ama resmen adamın üstüne sürüp onu ezmeye çalıştım,fırlattım..Yetmedi kalktım Cüneyt Arkın misali hem de bir kaleci gibi gerine gerine topa vuruyormuş gibi bir tarafa yığılmış olan adamı tekmeledim..Zaten elim ve ayağım ağırdır, bu iki büklüm kenara yığıldı..Hıncımı almamışım ki bir gerinme ve bir tekme daha da başka birine gitti..Etraftan da seyrettiler :) Yani herkes şoklarda tabii.Şiddet yanlısı olmayan birinin bu şekilde davranması herhalde rüyada da olsa şaşırtmıştır birilerini..Neyse umarım bu psi-psi psikopat halim sadece rüyalarda kalır :)
Bir yaz dondurma seviyorum bir yaz sevmiyorum..Bu yaz sever halimdeyim :)
Bahçedeki çiçeklerim bir coştu bu ara anlatamam.Yenileri vardı sarmaşıkların, ikisi de tuttu.Kaktüslerde iyi gidiyor, daha büyük bir bahçe istiyorum.Ya da sevmediklerimi çıkarıp atmak ve sevdiklerimi dikmek..Yeni bir ağaç için bile yerim yok.İnsan aynen bir hamile gibi gördüğü bir ağacı ister mi ? ..Aynı bir hamile gibiyim, ağaçlara özeniyorum yalnızca..Mor çiçekli bir ağaç gördüm buralarda..Resmini çekebilecek fırsatım olmadı ama ağaca bakmaktan arabayı kullanamıyorum..En son Hill Side'ın bahçesinde gördüm Uzunbeyle iddiaya girdik..Bir bahçevan vardı ve suluyordu çimleri, Allahın adamı ağaç kültürünü nerden bilsin dedim, genelde tanıyan ve bu konuda kültürlü olan birilerini buralarda bulmak zor, adamlar sadece yenenleri biliyor, hele sadece çiçek verecek mümkün değil,fazlalık olarak bile görüyorlar bahçede..Neyse yine de sordum, poposundan uydurma birşeyler söyledi ki sahi sandım, hatta yanıldığımı düşündüm.Uzunbey bile dalga geçti bak adam biliyormuş dedi..Oysa bilmiyormuş, çünkü söylediği isimde bir şeye rastlamadım..Yine de tesadüfen nette mor çiçekli ağaç diye bakarken buldum ve 2 -3 sene önce yine böyle bir kriz zamanı bir ağaçtan aldığım 5-6 adet tohumun o olduğunu farkettim ki evlere şenlik.. Resmen bayram yaptım evde :)) Bu arada resim koyamıyorum ya ağacın ismi Jakaranda..
Bu yeni ve benim çok sevdiğim armaşıklarla da ilgili daha sonra resimli bir yazı yazacağım..
Şu an öyle sıcak ki burası anlatamam..Klima açarsam da hep aynı ortamda olmak lazım, oysa ben bir bahçeye çıkıp, iki iş yapayım, bir kahve içeyim, bir süpüreyim ve bir toplayayım ,beş dinleneyim istiyorum.
Bugünlük bu kadar yeter, yeterince nostalji, biraz bahçe, biraz duygular , biraz da sıkıntı anlattık..Ehh rahatladıkta biraz.Bana müsaade ..
Perşembe, Haziran 05, 2008
Üzümlü-Çalış / Fethiye'de "Çimentomun Dumanı" Forumu
Bu sene BAÇEP (Batı Akdeniz Çevre Platformu) toplantısı 7-8 haziran Üzümlü-Çalış / Fethiye' de yapılıyor..
7 haziran cumartesi Üzümlü
Saat 10.00 Üzümlü Köy Kahvesi
Forum konusu: Çimento Fabrikalarının İnsana ve Doğaya verdiği Zararlar, Çimento Fabrikaları ve Zeytincilik,Çimento Fabrikaları Konusunda Ne Yapılabilir..?
16.00 Çalış Rebin Beach Hotel'de BAÇEP Toplantısı..
8 haziran pazar günü
10.00-12.00 Baçep Toplantısı Çalış Rebin Beach Hotel
13.00 Çevre Gezisi
Ayrıntılı Program ve Toplantı Organizasyonu İletişimi için: 0 505 691 31 48
Bu sene BAÇEP (Batı Akdeniz Çevre Platformu) toplantısı 7-8 haziran Üzümlü-Çalış / Fethiye' de yapılıyor..
7 haziran cumartesi Üzümlü
Saat 10.00 Üzümlü Köy Kahvesi
Forum konusu: Çimento Fabrikalarının İnsana ve Doğaya verdiği Zararlar, Çimento Fabrikaları ve Zeytincilik,Çimento Fabrikaları Konusunda Ne Yapılabilir..?
16.00 Çalış Rebin Beach Hotel'de BAÇEP Toplantısı..
8 haziran pazar günü
10.00-12.00 Baçep Toplantısı Çalış Rebin Beach Hotel
13.00 Çevre Gezisi
Ayrıntılı Program ve Toplantı Organizasyonu İletişimi için: 0 505 691 31 48
Pazartesi, Haziran 02, 2008
Göcek-Karaağaç-Fethiye
Göcek Port
Geçtiğimiz cuma akşamı Göcek'te Duman Konseri vardı.O gün işteydik ve akşam Çağıl'ın bir arkadaşını da alıp konsere gittik..Uzunbey yanında bilgisayarını da götürdü..Araba zamazingosu bir aletle bayağı bir işini bitirdi cumartesinin..Bende önce bir tur attım onunla,sonra o arabaya gitti ben bir tur daha attım Göcekte.. Ben gitmeyeli Göcek bayağı değişmiş..İstanbul sahilleri gibi düzenlenmiş..Marinalar ve yatlar sayesinde çok hoş bir gezinti yeri olmuş sahil..İlk zamanlarda balıkçı köyü gibiydi, şimdi yazlık bir semt gibi olmuş deniz kenarı..Yukarıdaki görüntü Port Göcek Marina, ilk yapıldığı zamanlarda sık sık giderdim..Uzun zamadır gitmedim tabii,ne kadar değişmiş orasıda.. Göcek
Neyse saat 12.30 da konser bitti biz arabada Uzunbey ve ben ve iki prens gitmiştik,dönüşte de iki prens daha katıldı bize :)) Sonra evlere servis yapıp saat 1.30 a doğru yatağa yattık.
Karaağaç'tan Kabak Koyu
Burası da meşhur Likya yolundaki Kabak koyu..Pazar günü Karaağaç'a gittik yine..İşler dolayısıyla bu görüntüyü kaya üstünden aşağıya hiç sarmadan çektim..Hem de benim yükseklik korkum var biliyorsunuz artık.Tam arkamızda ünlü birinin evi var ama yazamam, dedikoduya ve paparazziliğe girer :))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)