Salı, Mayıs 01, 2007

Ortaya Karışık



Gündüz çok sıcak olan hava öğleden sonra bozdu..Hatta geç çıktığımızdan yağmura bile yakalandım ben..Çıktığımda hava kararıyordu ve her yer ıslaktı..Genelde büroda üşüdüğümde sarındığım leopar desen kumaş bir şalım var benim..Islanmamak ve üşümemek için ona sarındım..Durakta inip yürüdüm karanlıkta..Saat sekizbuçuk olmasına rağmen 2 ana cadde bir sokak geçtim sadece bir kişiyle karşılaştım yolda..Melisalar açtığı için akşamları her yer melisa kokuyor..Koklaya koklaya geldim eve..

Tüm balkona ve bahçeye bitki almak isteyenlere önerimdir..Melisa alın ve çiçekleri açtığında akşamları koklayın..Eminim kulaklarım çınlayacaktır :)


Uzun süredir yazmak isteyipte yazmayı unuttuklarım var sırada..
Atahan bana çok güzel bir resim yapmış göndermiş.Harikaydı ve Burcu yazdığı mektupta hikayesini de anlatmış :)
Bugün de beni arayıp 5 haziranda ki sınıf gününe davet etti..Teyzeciğim dediğinde içim titriyor..Çok özledim onu :)


Eski tarz aydınlatmalar..Çok severim.


Çağıl' a Uzunbey kartvizit bastırtmış..Kartta İT Departmanı yazıyor.Yani bizim İnternet Teknolojileri sorumlumuz Çağıl :)) Ben o yaştayken kendime basketbol topu, basket için yeşil adidas şortu ve atleti, bir de YKM Şişli mağazasından Amerikan Eagle bilekli spor ayakkabı almıştım ..

İlk paramı 18 yaşında katıldığım nufus sayımı memurluğundan kazanmıştım..(50 YTL)

İlk yalnız otobüse binişim orta2 de B.çekmece' den Çatalca'ya gidişimdir..Orada Babamın teyzesi oturduğundan sık sık onu ziyarete giderdim..Topuklu diye bir çeşme vardır eve su taşırdım bidonla :)Alışverişini yapar dönerdim..İnternette gezerken resmine rastladım..



Hala rüyalarımda o Çatalca da ki eski sokaklarda gezerim ve ahşap rum evlerini çok severim :)

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Asortik,
Topuklu çeşmesini görünce yazmadan duramadım. 10-13 yaş arasını Çatalca'da geçirdim. Topuklu'yu da bilirim, Mimar Sinan'ın yaptığı camideki Ferhat Paşa çeşmesini de. Çatalca benim için yaz meyveleri, yaz güneşi ve yaramazlıklarıdır. Hayatımda ilk ve son defa komşu bahçeden erik çaldığım yerdir. Aslında erik sevmem de çocuk çetesine katılmaktan kendimi alamamıştım. Topuklu çeşmesi önündeki yoldan devam edip kasabanın dışına çıkardık. Orada bir tanıdığımızın incir ağaçlarıyla dolu karpuz ekilen bir arazisi vardı. Yazları incirlerin gölgesinde yenen piknik yemeğini incir ve karpuz ziyafeti tamamlardı. Beni o günlere götürdün.

Asortik Krep dedi ki...

Nicomedian Şefika, yazdıklarına ne kadar çok sevindim bilemezsin..Dün akşam eski Çatalca evleri ve resimleri aradım nette..Karşıma çıkan resimler bunlar oldu..Geçmişi hatırlattığından bu resimleri koydum..Seninde hoşuna gittiyse ne mutlu bana..Bizde tatillerde mutlaka bir Çatalca yapardık her sene..Kaleiçi camiinin karşısında eski ahşap bir evdi ve kocaman sardunyalarla dolu bir balkonu vardı :)

Benim Hayatim dedi ki...

Teyze olmak gerçekten de çok farklı bir duygu. Yeni yeni yarım yamalak söylensede zira beni bu sıralar çok mutlu ediyor.